Tumgik
#mehmet ağar
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Mansimov’dan Ağar’a yanıt: Pistin parasını zarf içinde verdim, yazıklar olsun
Mansimov’dan Ağar’a yanıt: Pistin parasını zarf içinde verdim, yazıklar olsun
Mansimov’dan Ağar’a yanıt: Pistin parasını zarf içinde verdim, yazıklar olsun… Fethullahçı terör örgütü soruşturmasında hapis cezası alan ve mal varlığı dondurulan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Yalıkavak Marina iddiaları sonrasında gündeme gelen iş insanı Mübariz Mansimov, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın açıklamalarına tepki gösterdi. Mansimov, Ağar hapse girdiğinde kalacağı…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
yazan-kalem-siyah06 · 3 months
Text
Bu toplum solculugu dinsizlik sandı
Tumblr media
MEHMET AĞAR :
"Sol örgütler bizim sandığımızın tersine, zararsız çıktı."
İSMAİL SAYMAZ :
* Mehmet Ağar solcuların "eline bıçak almamış, temiz fikir insanları" olduğunu anlayana kadar anadolu toprakları, solcu kanına doydu.
* Solcular bu topraklarda politik-kırıma uğradılar; köklerinden ve anadolu'dan zorla koparıldılar. Kalanlar için bu kırım hala sürmektedir.
* Solcusu yok edilmiş bir şehir yoktur ki, müzisyenler çıkarsın, yazarlar ve şairler doğursun, özgür beyinler yetiştirsin. Eserinizle övünün.
5 notes · View notes
sefabiter · 1 year
Video
Sedat Peker Arşivi Muhammed Yakut'amı Verdi | Mehmet Ağar Harekete Geçti
2 notes · View notes
yenikibris · 1 month
Text
Çuvaldaki milyon dolarlar - Ayça Söylemez
Her şey beklendiği gibi gerçekleşti: Mehmet Ağar ve şürekâsı önce ağır ceza mahkemesinde beraat etti, sonra karar, istinaf mahkemesince onandı. 166 sayfalık gerekçeli kararın sadece 6,5 sayfası mahkemenin hükmünden ibaret. Geri kalanı, o karara düşülen şerh. Şerhin sahibi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi üyesi Ayhan Altun, daha metnin başından dosyada olup bitenin tartışmaya mahal…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
futbolpenceresi · 2 months
Text
FUTBOLUN TAPELERI
ŞİKENİN BELGESİ Mİ OLUR
Aziz Yıldirım: Ben şike yaptıysam fenerbahçe için yaptım
#azizyıldirım #şikeyaptıysam #fenerbahçeiçinyaptım
YouTube
Ben şike yapmışsam Fenerbahçe için yaptım, ben kendim için şike yapmadım. Öyle saçma şey olur mu?
Bu sözler tamamen DEMAGOJİ. Şike yapınca başarılı oluyorsun, başarılı olunca Fenerbahçe başkanlığın devam ediyor, Fenerbahçe başkanlığının sağladığı prestij ve ilişkilerin de NATO müteahhitliği işlerine illa ki katkısı oluyordur. Ki dolaylı maddi katkısı olmasa bile gündemde oluyorsun, çevre sermayesi ediniyorsun, prestij kazanıyorsun...
Nedir vaziyet?
Vaziyet gayet iyi, dediğim gibi yani, hepsi iyi, üç tarlayı da sürdük yani...
Haa, iyi inşallah
İnşallah, iii, yağmur da yağar, her şe.., ekinler çıkar yani...
Yalnız bunlar tabii Trabzon çok şey oldu, çok panikteler, bugün Süleyman'la konuştum...
Şimdi ben bir aşağıdaki 550 kaldı değil mi
Evet başkanım
Öbürünün hepsini verdin mi
Verdik
Hepsini verdin?
Evet
He, orda bir sıkıntı var da senle konuşmam lazım.
Nerde? Orda?
Ha...
Sen Sapanca'lıyla mı, Şeker'liyle mi yapıyorsun
Üçüyle yaptım başkanım.
Üçüyle?
Evet
Üçüyle yaptın... Neyse yarın ben senle konuşurum.
Tamam oldu başkanım.
Şimdi bi sen, aşağıdaki 550 kaldı değil mi bi göndereceğimiz, öbürünün hepsini verdiniz değil mi, İlhan Ekşioğlu verdik diyor, orda bir sıkıntı var da senle konuşmam lazım benim diyor, diyorsunuz siz sonra devam ediyorsunuz yarın konuşuruz önemli değil eee bir sıkıntı var bunu da beraber yapıp öyle konuşalım sen Sapancalı'ya mı, Şekerli'ye mi yapıyorsun
Transfer, transfer yaptırıyordum, şeyle bugünkü Alper'le tamam mı, Kayseri'den bi oyuncular vardı galiba, hepsini anlattım burda var.
Peki Türkiye'de şike var mı?
Türkiye'de şike var mı, ııı
Gerçekçi konuşalım...
Gerçekçi konuşuyorum, var tabii...
Fenerbahçe'nin şike yaptığı herhangi bir şeye tanıklık ettiniz mi?
Yöneticiyken ettim tabii..
Biz de emek veriyoruz, sadece Aziz Yıldırım emek vermiyor ki... Fenerbahçe'de şöyle bir algı var, her şey Aziz Yıldırım'dı yani... Futbolcular hiçbir şey yapmıyor, hocalar hiçbir şey yapmıyor, yöneticiler hiçbir şey.. Ben futbolcuydum, ben de emek sarf ettim, bunu da bilsin insanlar, niye hep Aziz Yıldırım her şeyi o yapmış oluyor, her şeyi o yapmadı ki, o zaman çıksın o oynasın, o mu atıyordu golleri, şampiyon yaptığımızda mesela gidiyor diyordu ki siz nasıl şampiyon olduğunuzu bilmiyorsunuz, e fazla sevinmeyin diyordu, niye mesela bizim sevincimizi kursağımızda bırakıyordu
Ne demek istiyordu?
Yani sanki o bizi şampiyon yapmış demek istiyor herhalde...
AÇLIĞIN DİBİ Mİ OLUR
Teselya kralı açgözlü Erysichthon, sarayına yeni salon yaptırmak için Tanrıça Demeter'e adanmış ormandaki bir ulu meşe ağacını bilerek kestirir.
Bu tanrılar katında büyük bir suçtur.
Tumblr media
cdn.yenicaggazetesi.com.tr
Dindirilemeyen iştah yani sonsuz açlıkla cezalandırılır.
Erysichthon, sürekli açlık hissi ile ne bulsa yemeye başlar.
Yedikçe daha fazla acıkır, acıktıkça da daha çok yer.
Emrindeki herkesi yiyecek bulmakla görevlendirir ama ne yese doymaz.
Çünkü midesi dipsiz bir kuyu gibidir.
AKREPLER TAKIMI
İsmail Saymaz'ın anlattıklarına bakılırsa Fatih Terim de bu olayın kurbanlarından biri. Maddi olarak pek kaybı olmamış ama müthiş bir itibar kaybına uğradı. Bunda Fenerbahçe TROL+taraftar kitlesinin ve ne idüğü belli olmayan ve nasıl aldığı belli olmayan ödüllere sahip ruh hastası derecesinde fanatik bir gaztecinin payı olduğu kadar Fatih Terim'in maço kültürü ve Mehmet Ağar gibi zehirli ilişkileri üstünden peşinen yargısız infaz yapan solcular ve saygın solcu basın mensuplarının da katkısı var. Tabii her zaman kıskançlık, haset ve diğer kişisel kinleriyle pusuda bekleyen sırtlan karakterleri de unutmamak gerekiyor.
Fatih Terim, İsmail Saymaz'ın anlattığına göre Seçil Erzan ile baba kız derecesinde yakınlaşmış. Çocukluktan edindiği harbi delikanlı Adana'lı maço kültürü, babalık, kabadayılık, delikanlılık ve liderlik gibi bir hercü mercün yoğurduğu karakter zaaflarıyla bu berbat durumun, batağın içine düşmüş. Aslında bu haliyle trajik bir karaktere benziyor.
Kazandıkları büyük paralara rağmen daha da fazlası peşinde koşan ve Fatih Terim'in saygın ismi ve liderlik halesinin verdiği güvenle servetlerini sorgusuz sualsiz, senetsiz sepetsiz, yine hırslarının kurbanı bir trajik karakter olduğu anlaşılan bir kadına teslim eden ünlü futbolcular da hep birlikte bana Shakeasper'in Macbeth'de can verdiği iktidar hırsıyla efsunlanmış trajik karakterleri hatırlatıyor.
Fatih Terim'in (BABA) futbolcu evlatlarını kazıklaması onun Adanalı maço baba kültürüne, karakterine aykırı her şeyden önce. Üstelik İsmail Saymaz'ın videosundan ve diğer kaynaklardan ortaya saçılan bilgilere göre Fatih Terim kendi kızı ve damadını ve onun kuzenini de kazıklamış. Fatih Terim'in bu kadar şeytani bir kişiliğe sahip olduğuna inanan insanlar da ya bir tür dolandırıcılık ağının kurbanlarıdır ya da fazlasıyla şeytani karaktere sahip insanlardır. BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ
Türkiye'de yıllardır kapitalist-siyasetçi-bürokrasi arasında kurulmuş şeytani bir maddi-siyasi-yönetsel bir iktidar üçgeni bizleri kuklalar gibi oynatmaktadır. Tabii bu şeytani üçgenin bir de derin devlet-mafya birlikteliğinden oluşan ayağı vardır.
Futbolcuların avukatının Fatih Altaylı'ya anlattığına bakılırsa Fatih Terim Fonu olayında da arka planda bu üçgenin kumpası, propagandası ve toz dumanı hakimiyet kurmuştur.
Banka yöneticileri Seçil Erzan'ı seni zimmetle suçlar mahkum ettiririz diyerek tehdit etmişler ve bankanın bu işle ilgisinin olmadığını söylemesi için baskı yapmışlardır. Konuyu inceleyen BDDK ise bankanın sorumlu olduğuna hükmetmiş ama soruşturma açmamıştır.
Banka muhalif medyayı bu gerçekleri bilen ve Fatih Altaylı'ya anlatan avukatı ekranlara çıkarmaması için yönlendirmiştir. Muhalif medyanın az sayıda aktöründen olan Sözcü televizyonu Lube Ayar ve İpek Özbey gibi aparatçikleriyle sürekli Fatih Terim aleyhine yayın yapmış ve avukatın belgelerle anlattığı konuları örtbas etmiştir.
Öte yandan bundan birkaç yıl önce küme düşme potasına kadar gerileyen Galatasaray'ın başkanı Burak Elmas, kendisinden Fatih Terim'i göndermelerini istediklerini açıklamıştı. Bu açıklamadan bir süre sonra Burak Elmas da Galatasaray başkanlığından alaşağı edilmişti.
Sözcü televizyonu ve çeşitli mecralarda futbolcuları Fatih Terim'in Seçil Erzan'a yönlendirdiği pompalanırken, Seçil Erzan'ın yıllarca bankanın Florya şubesinde görev yaptığı ve bütün futbolcularla içli dışlı olduğu ortaya çıkmıştır. Bir başka videoda da Seçil Erzan'ın Arda Turan'ı arayarak böyle bir fon kurulduğunu anlattığı ve onu davet ettiği açıklandı.
Bu "puzzle"ın ortaya çıkan bazı parçalarını birleştirdiğimizde ortada yine Bermuda şeytan üçgeni dediğimiz kapitalist-siyasetçi-bürokrasi kompleksinin organize bir operasyonun olduğu kuşkusu kuvvetlenmektedir.
Elbette Fatih Terim ve futbolcuların da aç gözlülükleri ve çeşitli zaaflarıyla olayların gelişiminde payları az çok vardır. Ama olayın maddi manevi en önemli mağdurlarının onlar olduğu gerçeği hesaba katıldığında asıl faillerin ve suçluların arka planda toz duman içinde gözlerden uzaklaştırıldığı şüphesi doğmaktadır.
İMPARATORUN DOLARLARI https://www.youtube.com/watch?v=3zX1VQs5vkg
Bu videoda anlatılanlara göre bu fon karabasanı Seçil Erzan'ın borsada batağa saplanmasıyla ve kendini kurtarmak için batakta debelenerken can havliyle yapıştığı aç gözlü futbolcu ve iş adamlarını da düştüğü bataklığa çekmesiyle oluşmuş.
Bu bataklığa çekilen futbol camiasının ilk ünlüsü Fatih Terim olmuş. Seçil Erzan onunla baba kız ölçüsünde yakınlaşmış. Ve düştüğü bataklıktan kurtulmak için ilk defa ona bu yüksek getirili fon fikrini açmış. Büyük olasılıkla borçlarını döndürmek için can havliyle ponzi yılanına sarılmış ve kendisine güvenen insanları ve onların yakınlarını da bu ağın içine çekmiş.
Fatih Terim kızı kadar güvendiği bu kadının cazip getirili teklifini kabul etmiş ve ona 300 000 dolar vermiş. Yine bu videoda anlatılanlara göre Seçil Erzan'ın anlattıklarından banka görevlillerinin çıkardığı tabloya göre Fatih Terim toplamda 700 000 dolar vermiş ve 1 500 000 dolar almış.
Fatih Terim gibi güvenilir bir ismin bu paraları kazandığını öğrenen futbolcular da bal çanağına üşüşen sinekler gibi ağa düşmüş. Seçil Erzan Arda Turan'ı bizzat arayıp bu fona davet etmiş. Büyük olasılıkla da Fatih Terim'i ve ona kazandırdığı paraları da anlatmıştır. Arda Turan da bu kazancı görünce hiç düşünmeden bu karabasanın içine dalmış (tahminen).
Anlaşıldığına göre Fatih Terim'in futbolculara bir telkini olmamış. Olaylar neredeyse kader ağlarını örmüş tadında seyretmiş. Burada Fatih Terim kızı olarak güvendiği bir profesyonelin cazip teklifini düşünmeden kabul etmekle tuzağa düşmüş ama bu süreçte zaaflarının(karakterinin, yani dostlarına sınırsız güveninin) kurbanı olmuş sanki. Yine kurban olmasına neden olan asıl zaaf ise biz faniler için ulaşılmaz seviyelerde olan servetine rağmen daha da fazlasını kazanma aç gözlülüğü.
Yine futbolcular da bir yandan aç gözlülüklerinden bir yandan da sevdikleri, saydıkları, güvendikleri hocaları Fatih Terim'in kazanmasına dayanarak sorgusuz sualsiz bu bataklığa atlamışlar.
Başka kaynaklarda anlatılanlara göre Fatih Terim 3 000 000 dolar alacağı için önce şikayette bulunmuş. Ama bu videoda anlatıldığına göre banka yöneticileriyle görüştükten sonra alacağından vazgeçmiş ve şikayetçi olmamış. Bu videoda anlatıldığına göre banka yöneticileri banka hesaplarında böyle bir tutarın olmadığını, ve Seçil Erzan'a verdiği paranın faizi olarak oluşan bu tutarın tefecilik suçuna girdiğini anlatmışlar. Bu hikaye de mantıklı duruyor.
AKBABALAR ÜLKESİ https://www.gazeteduvar.com.tr/iste-fatih-terim-fonunun-tefecilikle-suclanan-isimleri-makale-1648863
Erzan dosyasında geçen ama davanın hiçbir yerinde yer almayan diğer isim Galatasaray’ın hala teknik ekibinde yer alan Ayhan Akman. İfadelere bakılırsa Akman fona dahil değil. Faizle para satmış. Nitekim Erzan’ın ifadesinde olay şöyle geçiyor: “Ayhan Akman verdiğinden fazlasını almıştır. Akman'a da fon vaadinde bulunmadım. Kendisinden faizle para satın aldım ancak kendisi çok daha fazla faizle verdiği parayı geri aldı. Kesinlikle Ayhan Akman'a hiçbir borcum bulunmamaktadır. Aksine kendisinden yüklü miktarda alacağım vardı.”
Erzan ifadesinde ayrıca Akman vasıtasıyla tanıştığı bazı isimlerin de durumunu öğrenip kendisine baskı kurduğunu ve faizle para sattığını ileri sürüyor:
Burada geçen Atilla Baltaş’la ilgili Erzan’ın anlattıkları dikkat çekici. İfadelere bakalım yine:
“Atilla Baltaş benden verdiği paraları katbekat faizle almıştır. Ben Atilla Baltaş'ın bana verdiği oranın çok üzerinde 1.000.000 USD parayı kendisine ödedim. Ayrıca Atilla Baltaş'tan kesinlikle fon adı altında para almadım. Tam olarak Atilla Baltaş'tan faiziyle para satın aldım. Çünkü fon adı altında ikna ettiğim insanlara para ödemek zorundaydım. Fakat Atilla Baltaş bana verdiği parayı yüzde 50 faiziyle geri almıştır. Ayrıca son günlerde zorla benden Bankada bana baskı kurarak evrak yazmamı istedi. Benden bankada birtakım borçlu olduğuma ilişkin senetler aldı. Şırnak Cizre'ye Mart ayı içerisinde beni kaçırmak için uçak bileti almıştı. Daha doğrusu bana zorla Şırnak Cizre'ye telefonla uçak bileti aldırmıştır. Ben o sırada müştekilerden para da toplamıştım. Atilla Baltaş o paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti.”
Aynı şekilde Ayhan Akman vasıtasıyla tanıştığını belirttiği Barış Tari de fona dahil değil. Lakin Erzan’ın iddiasına göre hayali fonu duyup kendisine faizle para satıp, karşılığını alan birisi.
Erzan’ın ‘tefeci’ iddiasıyla bahsettiği bir diğer isim de Mojtaba Hakani ve Süleyman Aslan. Onlar da şöyle geçiyor:
“Moci diye bahsettiğim kişi Mojtaba Hakani üniversiteden arkadaşımın eşidir. Kendisine bu zamana kadar aldığım paranın çok daha üzerinde ödeme yaptım. Hatta Süleyman Aslan isimli tefeciden Moci ile birlikte gidip 10.000.000 TL para aldım. 14.000.000 TL para olacak şekilde geri ödedim. Süleyman Aslan'ın Florya'da bir ofisi bulunmaktadır. Süleyman Aslan bu 10.000.000 Tl parayı Denizbank'taki odamda bana yanında Moci de bulunduğu sırada teslim etti. Karşılığında da 14.000.000 TL'lik Moci ile birlikte senet imzaladım ancak 14.000.000 TL'yi Süleyman Aslan'a elden ödedim. Ayrıca Süleyman Aslan bana 1.350.000 USD daha para vermişti. Sonrasında ben 2.650.000 USD şeklinde çok daha fazla bir parayı Süleyman Aslan'a ödedim. Bu zamana kadar Süleyman Aslan'a çok fazla faiz ödedim.”
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE
Cumhurbaşkanının isteğinin kabul edilmediği yerde Mehmet Ağar'ın Fatih Terim'i kurtarması söz konusu olamaz.
Fatih Terim Fonu adını medya koydu. Bu olay bir tek iktidarın işine yaradı.
Dediğim gibi insanlar hani bazen sevmediklerine ya da daha az sevdiklerine başına bir felaket geldiğinde felaketten bile vurmak isterler. Ve olay böyle bir şeyin içinde, kazanın içerisinde kaynatılıyor.
Seçil Erzan yedisinden sonra dört gün boyunca Denizbank tarafından alıkonuluyor, cep telefonuna el konuluyor, e bilgisayarına el konuluyor, bunlar temizleniyor bir bölümü, e ifadesi alınıyor yazılı, kendi ifadesine göre, Seçil Erzan'ın ifadesine göre, bu ifadeler alınırken kendisine serum veriliyor yani tutanaklarda var, göreceksiniz bunları açıklandığı zaman.
Baskı altında olduğunu gösteriyor.
Tabi gece gündüz evinde güvenliklerin beklediğini söylüyor, hatta şunu söyleyeyim, bu da ilk defa duyulacak belki, Seçil Erzan evinden alındığı zaman kapıda dört tane şüpheli şahsa rastlanıyor, polis onlara kimlik soruyor, kimsiniz niye burdasınız diye, Denizbank'ın güvenlik görevlileri olduğu ortaya çıkıyor, altlarındaki arabanın Denizbank'ın arabası olduğu düşünüyor ve bir tutanağa bağlanıyor ve bu, dosyanın içinde var. E şimdi sormazlar mı bir insana yav kardeşim bu kadın bankayı dolandırdı veya mudileri dolandırdı, böyle bir zarar verdi ve kaçacağını söylüyorsun, kaçacağını söylediğin kişiyle dört gün napıyorsun, artı bu bir bankacılık suçu değilse ve Denizbank'ı hiç ilgilendirmiyorsa e sen niye bu işin içindesin. Sen niye bu işin içine giriyon, sorulmaz mı bunlar sizce sorular, yani mesela burası daha mı az bir popüler konu? Yani bu tarafının da soruluyor olması lazım...E şimdi biz o dosyaların mahiyetini bilmiyoruz, bilmeden konuşmuş oluruz ama tekrar söyleyeyim maalesef şeye girdi olay tekrar, yani böyle kişilerin peşinen yargılandığı, sapla samanın karıştırıldığı, farklı dosyalara konu olabilecek e suçlamaların iddiaların bu dosya içerisinde konuşulduğu bir noktaya döndü. e yani e böyle çok aslında, hani ne denir çok dengede olması gereken bir şey, kibarcasını söyleyeyim, dengede tutturulması gereken bir şey, neticede masumiyet ilkesi, işte daha bu insanlar daha yargılanmadı, e daha yargılanmadan pek çok insan mahkum oldu bu dosyada.
ALL ABOUT TURKS https://www.imdb.com/title/tt0042192/ https://tr.wikipedia.org/wiki/Perde_A%C3%A7%C4%B1l%C4%B1yor
Eve kısa bir süre sonunda kurnazlığı ile Margo'nun yedek oyuncusu olur ve ardından onun yokluğundan faydalanıp dolu bir salonda onun yerine başrol oynar. Kendisini öven tiyatro eleştirmenleri dışında Margo'nun sevgilisini de ele geçirmeye çalışır. Doymak bilmez hırsı ile Margo'nun sahip olduğu her şeye sahip olmaya niyetlidir. Bunun için yalan söylemekte ya da şantaj yapmakta bir an olsun tereddüt etmez. Bu sayede Lloyd Richards'ı ele geçirir, yıllar önce Margo için yazılmış bir oyunun başrolünü alır. Tüm bu olaylar sırasında ondan ilk şüphelenen kişi eleştirmen Addison DeWitt (George Sanders) olur. Onun geçmişini araştıran Addison, Eve'in anlattığından çok farklı biri olduğunu fark eder ve onu köşeye sıkıştırır. Bu esnada Eve başarılı oyunculuğu ile önemli bir ödül almayı başarır.
Eve, bir gece dairesine geri döndüğünde içeriye gizlice sızmış genç bir hayranı ile karşılaşır. Phoebe adlı bu genç kız, Eve için her şeyi yapmaya hazırdır. Eve'in görmediği bir anda -Eve'in daha önce Margo'ya yaptığı gibi - onun elbisesi ve ödülü ile aynanın karşısında geçip kendini izler. Phoebe'nin aynada çoğalan görüntüsü ile filmin sonlandığı bu noktada, Margo'nun başına gelenlerin Eve'in başına da geleceğini ve Broadway'de bu akışın hep sürüp gideceğini anlarız. https://eksisozluk1923.com/all-about-eve--86092 altmetininde derin mi derin bir liberalizm eleştirisi yatan, anlaticiligin el degistirdigi, zamansal olarak kaydirmali, oyku olarak dairesel niteliklere sahip bir saheser. ALL ABOUT TROLS
@lubeayar 2006 TGC Yılın Gazetecisi. 2006 Metin Göktepe Haber Ödülü. Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor. https://eksisozluk1923.com/lube-ayar--1286728?nr=true&rf=hacer%20lube%20ayar
beşiktaş-bursaspor olaylarının baş sorumlularından birisidir. milliyet'te yayınlanan "beşiktaş maç sattı" içerikli, kanıtlanmayan, iddia düzeyinde olan suçlamaları sanki yaşanmış gibi sunduğu haberi yüzünden bir eli kandadır. kendisini futbol tanrılarına havale ediyorum...
bursaspor'un bugünkü beşiktaş nefretinin oluşmasında çok büyük payı olan haberinde şu satırlara yer vermiştir:"mayıs 2004. iddiasını kaybeden beşiktaş'ta başkan serdar bilgili, teknik direktörü mircea lucescu. beşiktaş, son maçında kümede kalmak için mutlaka 3 puana ihtiyacı olan rizespor'la oynamaya hazırlanıyor. 15 mayıs'taki maç için rizespor son kozlarını oynuyor. o günlerdeki telefon konuşmaları, sedat peker'e yönelik "kelebek operasyonu" için yapılan teknik takibe takılıyor. telefon kayıtlarında "evladımız" sıfatıyla anılan sergen, maça çıkmıyor. emre aşık, kötü oynuyor, tümer 78. dakikada oyundan alınıyor. serdar topraktepe, "müsait" bir pozisyonda geri dönerek olası bir golün önüne geçiyor! ve beşiktaş, rize'ye verilen "ilginç" bir penaltıyla maçı 1 - 0 kaybediyor. sonuçta rizespor 42 puanla 1. lig'de kalıyor. 40 puanlı bursaspor ise küme düşüyor." http://www.milliyet.com.tr/…7/28/yasam/axyas02.html yani lube hanım açık ve seçik bir şekilde diyor ki, beşiktaş maçı sattı bursa küme düştü. haberin devamını okuduğumuzda bu iddiaları kanıtlayan, destekleyen hiçbir delil yok. sadece lube ablamızın şahane futbol tespitleri var.
eli kanlı dedikodu yazarı. garlic09.12.2010 23:54
"bi arkadaş uyardı da gördüm.. ekşi sözlük'te benim için 'eli kanlı' demişler. bursa'nın bjk nefretini ben yaratmışım.. cevabım ağır olacak!"
lubeayar lube ayar beni burada izleyip ekşi'ye zırvalayan ezik.. o satırları sana yediricem! şimdiden afiyet olsun..
twitter üzerinden, sözlükte başlığına entry giren yazarlara ezik ve zavallı demekten çekinmeyen ve üstüne üstlük ekşi sözlük'e dava mı açsam diye sorular soran müthiş gazeteci.
bu akşam nevşin mengü'nün yayınında dinledim. o müstehzi gülüşleri, dönen olayları anlatırken içten içe orgazm olması, tüm motivasyonunun galatasaray ve fatih terim düşmanlığı olduğunu gösteriyor, keyif alıyor bunların ortaya çıkmasından belli ki.
dönen olayları anlatırken sürekli araya mutlaka galatasaray'ı sokuşturuyor. tabi bunun sebebi nevşin mengü'nün futbol dünyasına ve futbolculara uzak olması ve "o kimdi" gibi soruları sebep oldu.
bu arada lube'nin anlattıklarının muhtemelen %99'u doğru, zaten basına da yansıdı, daha kimbilir bilmediğimiz neler çıkacak. ancak bu olaya karışanlar fenerbahçeli futbolcular, yöneticiler vs olsaydı, bu tarz yayınlara çıkmayacağına, sessiz kalacağına yemin edebilirim ama ispatlayamam. yani kadının derdi pisliklerin ortaya saçılması değil, boşrolünde galatasaraylıların olduğu pisliklerin saçılması. tabi bunda özellikle fatih terim'in bu ülkede dokunulmaz olması da yatıyor. hatta ısrarla terim'in diğerlerinden ayrı tutulmaya çalışılmasının sebebinin, kimsenin dile getirmeye cesaret edemediği, terim'in yakın dostu mehmet ağar olduğunu düşünüyorum.
not: beşiktaşlı
gsnin ağır topları ile ilişkili devam eden bir yargılama hakkında hukuk sınırları çerçevesinde halkı bilgilendiriyor kadın. daha 3 gün önce galatasaray camiası terim milli takım teknik direktörü olsun diye kendisini burada parlata parlata bitiremedi. şimdi neymiş? dava hakkında konuşurken galatasaray'ın ismi geçmeyecekmiş?
bu kadar kişinin mağdur olmasına yol açan galatasaraylı bir figürün neden ifadesine başvurulmadığını sorgulayacağınız yerde dava hakkında konuşan gazeteciyi sorguluyorsunuz.
tanım, ergenekon balyoz kumpaslarından beri adliye muhabirliği yapan, 3 temmuz'da doğruları haykırdığı için fetö sempatizanlarinin nefret ettiği şimdinin spor yorumcusu cesur kadın
twitter'da acik acik trolluk yaptigi icin fenerbahceli bazi sahislar tarafindan goklere cikartilan "gazetecimsi". cemaatleri ovdugu tweetleri ortaya ciktiginda 1-2 hafta ortaliktan kaybolmustu ancak maalesef insanimizin hafizasi bu surede sifirlandigi icin tekrar ekranlara cikacak cesareti bulmustur.
calistigi hicbir kurumda tahammul edilmeyip kovulmus biri olarak ali koc'un bir nevi parali kopegi oldugu "hodri meydan" kanalinda gun asiri galatasaray'a sallamaktadir. kendisinden bunu yapmamasini beklemek zaten dogru olmazdi cunku babasi hastanede yatarkan bile fatih terim aleyhine aciklamalar yapmis bir kisi olur. zaten bu kanalin tek olayi bir agizdan galatasaray dusmanligi yapip algi yonetmeye calismak.
aklını futbol ve rakip takımla bozmuş insanlar. adlarını gördüğümde kaçıyorum. bülent uslu, ahmet ercanlar, lube ayar vs. dışarda bir hayat var. salın biraz. hakan hanoğlu vardı. galatasaray bi on sene önce falan batıp kapatılıyordu. batırırlar mı üç büyükleri. izliyorsan bile izleyip geçemeyenlerden uzak duracaksın ruh hastasi bir fener holigani. emre belozoglu'nun adini gecirmedi bile.
emre belözoğlu'nu çok seven, fatih terim'den nefret eden kişi. çok acayip değil mi. fatih terim fenerbahçeli olsaydı fatih terim'i çok severdi. hatta çok çok çok severdi.
emre'ye sevgisini dile getirdiği onlarca twitlerden bazıları
yazdılarından dolayı gazateci sayılıyor, hakikaten komik bir memleketiz…
ALL ABOUT ALL MY FANS
Şike davasında karar verildi: Aziz Yıldırım beraat etti... Tape'ler imha edilecek
Futbolda şike davasında, sanık Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tüm suçlardan beraatine karar verildi. Davanın tape'leri imha
cumhuriyet.com.tr
Şike davasında karar verildi: Aziz Yıldırım beraat etti... Tape'ler imha edilecek
Futbolda şike davasında, sanık Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tüm suçlardan beraatine karar verildi. Davanın tape'leri imha edilecek
'Kumpas’ tişörtü Fenerium’larda
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerin beraat kararının açıklanmasının hemen ardından, kulüpten sürecin simgesi olarak tişört ve atkılar satışa çıkarılacağı açıklandı. Tişört ve atkılarda 3 Temmuz sürecine atıfta bulunarak ‘kumpas, 3 Temmuz 2011-9 Ekim 2015 ve game over (Oyun bitti)’ yazacağı belirtildi.
0 notes
elazigsurmanset · 4 months
Text
Elazığda İlk Kez Çocuk Hastaya Timektomi Ameliyatı Uygulandı
Tumblr media
Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesinde Myastenia gravis (MG) tanısı ile başvuran hastaya başarılı bir şekilde “timektomi ameliyatı” uygulandı. Timus bezi anormalliklerine bağlı şikâyetleri olan 16 yaşındaki bayan hastamıza yapılan ameliyattan sonra hastamızın şikâyetlerinde belirgin bir şekilde azalma tespit edildi. Yapılan timektomi ameliyatlarının hastalığın tedavisi ve klinik seyrine katkı sağladığını ifade eden  Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mehmet Ağar, “Myastenia gravis (MG) anormal nöromusküler iletimin neden olduğu otoimmün bir hastalıktır. MG’li hastalarda görülen timus bezi anormallikleri; -15 olguda timoma, olguda ise lenfoid folliküler hiperplazi şeklindedir. Yaptığımız ameliyatlarla buna bağlı semptomları ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Gelişen teknolojiler ve yeni cerrahi teknikler ile yapılan timektomi ameliyatları daha az komlikasyonlu ve daha konforlu hale gelmiştir. “dedi.
Tumblr media
Opr. Dr. Ağar  “Son yıllarda göğüs cerrahi alanında sık kullanılmaya başlanan VATS (video destekli torakoskopik cerrahi) ile daha küçük kesilerden bu ameliyatları yapabilmekteyiz. Biz de hastanemizde bu yöntemi tek kesiden UNI-VATS (uniportal video destekli torakoskopik cerrahi) ile yaparak bu gelişime  dahil oluyoruz. İlimizde erişkin hastalara yaptığımız bu vakalara yakın zamanda 16 yaşında bir çocuk hastamızı da ekleyerek bir ilke imza atmış olduk. Hastamız ameliyat sonrası iki gün takip edilerek şifa ile taburcu edilmiştir. Bu başarılı ameliyatın gerçekleştirilmesinde büyük destekleri olan Anestezi Uzmanımız Uzm. Dr. Gülay GÜL ve anestezi ekibine, Çocuk Nöroloji Uzmanımız Doç.Dr. Serkan Kırık Bey’e ve hastane yönetimine teşekkür ediyorum. ” Hastanın spesifik durumu sebebiyle anestezi uygulamasının son derece hassas olduğunu vurgulayan Hastanemiz Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uzm. Dr. Gülay GÜL , “16 yaşında miyastenia gravis tanısı olan bayan hasta timektomi açısından göğüs cerrahisi kliniğince tarafımıza danışıldı. Ameliyat öncesi çocuk nörolojisi ile beraber değerlendirilen hasta, ameliyat sırasında uygulanacak anestezi yöntemi açısından değerlendirildi. Anestezisi özellikli olan hasta için ameliyathanede uygun hazırlıklar yapılarak ameliyata hazır hale getirildi. Ameliyat sonrası hastamız sorunsuz bir şekilde servise gönderildi.” şeklinde konuştu. Read the full article
0 notes
benimpencerelerim · 5 months
Text
FUTBOLUN TAPELERI
ŞİKENİN BELGESİ Mİ OLUR
Ben şike yapmışsam Fenerbahçe için yaptım, ben kendim için şike yapmadım. Öyle saçma şey olur mu?
Bu sözler tamamen DEMAGOJİ. Şike yapınca başarılı oluyorsun, başarılı olunca Fenerbahçe başkanlığın devam ediyor, Fenerbahçe başkanlığının sağladığı prestij ve ilişkilerin de NATO müteahhitliği işlerine illa ki katkısı oluyordur. Ki dolaylı maddi katkısı olmasa bile gündemde oluyorsun, çevre sermayesi ediniyorsun, prestij kazanıyorsun...
youtube
Nedir vaziyet?
Vaziyet gayet iyi, dediğim gibi yani, hepsi iyi, üç tarlayı da sürdük yani...
Haa, iyi inşallah
İnşallah, iii, yağmur da yağar, her şe.., ekinler çıkar yani...
Yalnız bunlar tabii Trabzon çok şey oldu, çok panikteler, bugün Süleyman'la konuştum...
youtube
Şimdi ben bir aşağıdaki 550 kaldı değil mi
Evet başkanım
Öbürünün hepsini verdin mi
Verdik
Hepsini verdin?
Evet
He, orda bir sıkıntı var da senle konuşmam lazım.
Nerde? Orda?
Ha...
Sen Sapanca'lıyla mı, Şeker'liyle mi yapıyorsun
Üçüyle yaptım başkanım.
Üçüyle?
Evet
Üçüyle yaptın... Neyse yarın ben senle konuşurum.
Tamam oldu başkanım.
youtube
Şimdi bi sen, aşağıdaki 550 kaldı değil mi bi göndereceğimiz, öbürünün hepsini verdiniz değil mi, İlhan Ekşioğlu verdik diyor, orda bir sıkıntı var da senle konuşmam lazım benim diyor, diyorsunuz siz sonra devam ediyorsunuz yarın konuşuruz önemli değil eee bir sıkıntı var bunu da beraber yapıp öyle konuşalım sen Sapancalı'ya mı, Şekerli'ye mi yapıyorsun
Transfer, transfer yaptırıyordum, şeyle bugünkü Alper'le tamam mı, Kayseri'den bi oyuncular vardı galiba, hepsini anlattım burda var.
youtube
Peki Türkiye'de şike var mı?
Türkiye'de şike var mı, ııı
Gerçekçi konuşalım...
Gerçekçi konuşuyorum, var tabii...
Fenerbahçe'nin şike yaptığı herhangi bir şeye tanıklık ettiniz mi?
Yöneticiyken ettim tabii..
youtube
Biz de emek veriyoruz, sadece Aziz Yıldırım emek vermiyor ki... Fenerbahçe'de şöyle bir algı var, her şey Aziz Yıldırım'dı yani... Futbolcular hiçbir şey yapmıyor, hocalar hiçbir şey yapmıyor, yöneticiler hiçbir şey.. Ben futbolcuydum, ben de emek sarf ettim, bunu da bilsin insanlar, niye hep Aziz Yıldırım her şeyi o yapmış oluyor, her şeyi o yapmadı ki, o zaman çıksın o oynasın, o mu atıyordu golleri, şampiyon yaptığımızda mesela gidiyor diyordu ki siz nasıl şampiyon olduğunuzu bilmiyorsunuz, e fazla sevinmeyin diyordu, niye mesela bizim sevincimizi kursağımızda bırakıyordu
Ne demek istiyordu?
Yani sanki o bizi şampiyon yapmış demek istiyor herhalde...
AÇLIĞIN DİBİ Mİ OLUR
Teselya kralı açgözlü Erysichthon, sarayına yeni salon yaptırmak için Tanrıça Demeter'e adanmış ormandaki bir ulu meşe ağacını bilerek kestirir.
Bu tanrılar katında büyük bir suçtur.
Tumblr media
Dindirilemeyen iştah yani sonsuz açlıkla cezalandırılır.
Erysichthon, sürekli açlık hissi ile ne bulsa yemeye başlar.
Yedikçe daha fazla acıkır, acıktıkça da daha çok yer.
Emrindeki herkesi yiyecek bulmakla görevlendirir ama ne yese doymaz.
Çünkü midesi dipsiz bir kuyu gibidir.
AKREPLER TAKIMI
youtube
İsmail Saymaz'ın anlattıklarına bakılırsa Fatih Terim de bu olayın kurbanlarından biri. Maddi olarak pek kaybı olmamış ama müthiş bir itibar kaybına uğradı. Bunda Fenerbahçe TROL+taraftar kitlesinin ve ne idüğü belli olmayan ve nasıl aldığı belli olmayan ödüllere sahip ruh hastası derecesinde fanatik bir gaztecinin payı olduğu kadar Fatih Terim'in maço kültürü ve Mehmet Ağar gibi zehirli ilişkileri üstünden peşinen yargısız infaz yapan solcular ve saygın solcu basın mensuplarının da katkısı var. Tabii her zaman kıskançlık, haset ve diğer kişisel kinleriyle pusuda bekleyen sırtlan karakterleri de unutmamak gerekiyor.
Fatih Terim, İsmail Saymaz'ın anlattığına göre Seçil Erzan ile baba kız derecesinde yakınlaşmış. Çocukluktan edindiği harbi delikanlı Adana'lı maço kültürü, babalık, kabadayılık, delikanlılık ve liderlik gibi bir hercü mercün yoğurduğu karakter zaaflarıyla bu berbat durumun, batağın içine düşmüş. Aslında bu haliyle trajik bir karaktere benziyor.
Kazandıkları büyük paralara rağmen daha da fazlası peşinde koşan ve Fatih Terim'in saygın ismi ve liderlik halesinin verdiği güvenle servetlerini sorgusuz sualsiz, senetsiz sepetsiz, yine hırslarının kurbanı bir trajik karakter olduğu anlaşılan bir kadına teslim eden ünlü futbolcular da hep birlikte bana Shakeasper'in Macbeth'de can verdiği iktidar hırsıyla efsunlanmış trajik karakterleri hatırlatıyor.
Fatih Terim'in (BABA) futbolcu evlatlarını kazıklaması onun Adanalı maço baba kültürüne, karakterine aykırı her şeyden önce. Üstelik İsmail Saymaz'ın videosundan ve diğer kaynaklardan ortaya saçılan bilgilere göre Fatih Terim kendi kızı ve damadını ve onun kuzenini de kazıklamış. Fatih Terim'in bu kadar şeytani bir kişiliğe sahip olduğuna inanan insanlar da ya bir tür dolandırıcılık ağının kurbanlarıdır ya da fazlasıyla şeytani karaktere sahip insanlardır. BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ
youtube
Türkiye'de yıllardır kapitalist-siyasetçi-bürokrasi arasında kurulmuş şeytani bir maddi-siyasi-yönetsel bir iktidar üçgeni bizleri kuklalar gibi oynatmaktadır. Tabii bu şeytani üçgenin bir de derin devlet-mafya birlikteliğinden oluşan ayağı vardır.
Futbolcuların avukatının Fatih Altaylı'ya anlattığına bakılırsa Fatih Terim Fonu olayında da arka planda bu üçgenin kumpası, propagandası ve toz dumanı hakimiyet kurmuştur.
Banka yöneticileri Seçil Erzan'ı seni zimmetle suçlar mahkum ettiririz diyerek tehdit etmişler ve bankanın bu işle ilgisinin olmadığını söylemesi için baskı yapmışlardır. Konuyu inceleyen BDDK ise bankanın sorumlu olduğuna hükmetmiş ama soruşturma açmamıştır.
Banka muhalif medyayı bu gerçekleri bilen ve Fatih Altaylı'ya anlatan avukatı ekranlara çıkarmaması için yönlendirmiştir. Muhalif medyanın az sayıda aktöründen olan Sözcü televizyonu Lube Ayar ve İpek Özbey gibi aparatçikleriyle sürekli Fatih Terim aleyhine yayın yapmış ve avukatın belgelerle anlattığı konuları örtbas etmiştir.
Öte yandan bundan birkaç yıl önce küme düşme potasına kadar gerileyen Galatasaray'ın başkanı Burak Elmas, kendisinden Fatih Terim'i göndermelerini istediklerini açıklamıştı. Bu açıklamadan bir süre sonra Burak Elmas da Galatasaray başkanlığından alaşağı edilmişti.
Sözcü televizyonu ve çeşitli mecralarda futbolcuları Fatih Terim'in Seçil Erzan'a yönlendirdiği pompalanırken, Seçil Erzan'ın yıllarca bankanın Florya şubesinde görev yaptığı ve bütün futbolcularla içli dışlı olduğu ortaya çıkmıştır. Bir başka videoda da Seçil Erzan'ın Arda Turan'ı arayarak böyle bir fon kurulduğunu anlattığı ve onu davet ettiği açıklandı.
Bu "puzzle"ın ortaya çıkan bazı parçalarını birleştirdiğimizde ortada yine Bermuda şeytan üçgeni dediğimiz kapitalist-siyasetçi-bürokrasi kompleksinin organize bir operasyonun olduğu kuşkusu kuvvetlenmektedir.
Elbette Fatih Terim ve futbolcuların da aç gözlülükleri ve çeşitli zaaflarıyla olayların gelişiminde payları az çok vardır. Ama olayın maddi manevi en önemli mağdurlarının onlar olduğu gerçeği hesaba katıldığında asıl faillerin ve suçluların arka planda toz duman içinde gözlerden uzaklaştırıldığı şüphesi doğmaktadır.
İMPARATORUN DOLARLARI https://www.youtube.com/watch?v=3zX1VQs5vkg
Bu videoda anlatılanlara göre bu fon karabasanı Seçil Erzan'ın borsada batağa saplanmasıyla ve kendini kurtarmak için batakta debelenerken can havliyle yapıştığı aç gözlü futbolcu ve iş adamlarını da düştüğü bataklığa çekmesiyle oluşmuş.
Bu bataklığa çekilen futbol camiasının ilk ünlüsü Fatih Terim olmuş. Seçil Erzan onunla baba kız ölçüsünde yakınlaşmış. Ve düştüğü bataklıktan kurtulmak için ilk defa ona bu yüksek getirili fon fikrini açmış. Büyük olasılıkla borçlarını döndürmek için can havliyle ponzi yılanına sarılmış ve kendisine güvenen insanları ve onların yakınlarını da bu ağın içine çekmiş.
Fatih Terim kızı kadar güvendiği bu kadının cazip getirili teklifini kabul etmiş ve ona 300 000 dolar vermiş. Yine bu videoda anlatılanlara göre Seçil Erzan'ın anlattıklarından banka görevlillerinin çıkardığı tabloya göre Fatih Terim toplamda 700 000 dolar vermiş ve 1 500 000 dolar almış.
Fatih Terim gibi güvenilir bir ismin bu paraları kazandığını öğrenen futbolcular da bal çanağına üşüşen sinekler gibi ağa düşmüş. Seçil Erzan Arda Turan'ı bizzat arayıp bu fona davet etmiş. Büyük olasılıkla da Fatih Terim'i ve ona kazandırdığı paraları da anlatmıştır. Arda Turan da bu kazancı görünce hiç düşünmeden bu karabasanın içine dalmış (tahminen).
Anlaşıldığına göre Fatih Terim'in futbolculara bir telkini olmamış. Olaylar neredeyse kader ağlarını örmüş tadında seyretmiş. Burada Fatih Terim kızı olarak güvendiği bir profesyonelin cazip teklifini düşünmeden kabul etmekle tuzağa düşmüş ama bu süreçte zaaflarının(karakterinin, yani dostlarına sınırsız güveninin) kurbanı olmuş sanki. Yine kurban olmasına neden olan asıl zaaf ise biz faniler için ulaşılmaz seviyelerde olan servetine rağmen daha da fazlasını kazanma aç gözlülüğü.
Yine futbolcular da bir yandan aç gözlülüklerinden bir yandan da sevdikleri, saydıkları, güvendikleri hocaları Fatih Terim'in kazanmasına dayanarak sorgusuz sualsiz bu bataklığa atlamışlar.
Başka kaynaklarda anlatılanlara göre Fatih Terim 3 000 000 dolar alacağı için önce şikayette bulunmuş. Ama bu videoda anlatıldığına göre banka yöneticileriyle görüştükten sonra alacağından vazgeçmiş ve şikayetçi olmamış. Bu videoda anlatıldığına göre banka yöneticileri banka hesaplarında böyle bir tutarın olmadığını, ve Seçil Erzan'a verdiği paranın faizi olarak oluşan bu tutarın tefecilik suçuna girdiğini anlatmışlar. Bu hikaye de mantıklı duruyor.
AKBABALAR ÜLKESİ https://www.gazeteduvar.com.tr/iste-fatih-terim-fonunun-tefecilikle-suclanan-isimleri-makale-1648863
Erzan dosyasında geçen ama davanın hiçbir yerinde yer almayan diğer isim Galatasaray’ın hala teknik ekibinde yer alan Ayhan Akman. İfadelere bakılırsa Akman fona dahil değil. Faizle para satmış. Nitekim Erzan’ın ifadesinde olay şöyle geçiyor: “Ayhan Akman verdiğinden fazlasını almıştır. Akman'a da fon vaadinde bulunmadım. Kendisinden faizle para satın aldım ancak kendisi çok daha fazla faizle verdiği parayı geri aldı. Kesinlikle Ayhan Akman'a hiçbir borcum bulunmamaktadır. Aksine kendisinden yüklü miktarda alacağım vardı.”
Erzan ifadesinde ayrıca Akman vasıtasıyla tanıştığı bazı isimlerin de durumunu öğrenip kendisine baskı kurduğunu ve faizle para sattığını ileri sürüyor:
Burada geçen Atilla Baltaş’la ilgili Erzan’ın anlattıkları dikkat çekici. İfadelere bakalım yine:
“Atilla Baltaş benden verdiği paraları katbekat faizle almıştır. Ben Atilla Baltaş'ın bana verdiği oranın çok üzerinde 1.000.000 USD parayı kendisine ödedim. Ayrıca Atilla Baltaş'tan kesinlikle fon adı altında para almadım. Tam olarak Atilla Baltaş'tan faiziyle para satın aldım. Çünkü fon adı altında ikna ettiğim insanlara para ödemek zorundaydım. Fakat Atilla Baltaş bana verdiği parayı yüzde 50 faiziyle geri almıştır. Ayrıca son günlerde zorla benden Bankada bana baskı kurarak evrak yazmamı istedi. Benden bankada birtakım borçlu olduğuma ilişkin senetler aldı. Şırnak Cizre'ye Mart ayı içerisinde beni kaçırmak için uçak bileti almıştı. Daha doğrusu bana zorla Şırnak Cizre'ye telefonla uçak bileti aldırmıştır. Ben o sırada müştekilerden para da toplamıştım. Atilla Baltaş o paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti.”
Aynı şekilde Ayhan Akman vasıtasıyla tanıştığını belirttiği Barış Tari de fona dahil değil. Lakin Erzan’ın iddiasına göre hayali fonu duyup kendisine faizle para satıp, karşılığını alan birisi.
Erzan’ın ‘tefeci’ iddiasıyla bahsettiği bir diğer isim de Mojtaba Hakani ve Süleyman Aslan. Onlar da şöyle geçiyor:
“Moci diye bahsettiğim kişi Mojtaba Hakani üniversiteden arkadaşımın eşidir. Kendisine bu zamana kadar aldığım paranın çok daha üzerinde ödeme yaptım. Hatta Süleyman Aslan isimli tefeciden Moci ile birlikte gidip 10.000.000 TL para aldım. 14.000.000 TL para olacak şekilde geri ödedim. Süleyman Aslan'ın Florya'da bir ofisi bulunmaktadır. Süleyman Aslan bu 10.000.000 Tl parayı Denizbank'taki odamda bana yanında Moci de bulunduğu sırada teslim etti. Karşılığında da 14.000.000 TL'lik Moci ile birlikte senet imzaladım ancak 14.000.000 TL'yi Süleyman Aslan'a elden ödedim. Ayrıca Süleyman Aslan bana 1.350.000 USD daha para vermişti. Sonrasında ben 2.650.000 USD şeklinde çok daha fazla bir parayı Süleyman Aslan'a ödedim. Bu zamana kadar Süleyman Aslan'a çok fazla faiz ödedim.”
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE
Cumhurbaşkanının isteğinin kabul edilmediği yerde Mehmet Ağar'ın Fatih Terim'i kurtarması söz konusu olamaz.
youtube
youtube
Fatih Terim Fonu adını medya koydu. Bu olay bir tek iktidarın işine yaradı.
youtube
Dediğim gibi insanlar hani bazen sevmediklerine ya da daha az sevdiklerine başına bir felaket geldiğinde felaketten bile vurmak isterler. Ve olay böyle bir şeyin içinde, kazanın içerisinde kaynatılıyor.
Seçil Erzan yedisinden sonra dört gün boyunca Denizbank tarafından alıkonuluyor, cep telefonuna el konuluyor, e bilgisayarına el konuluyor, bunlar temizleniyor bir bölümü, e ifadesi alınıyor yazılı, kendi ifadesine göre, Seçil Erzan'ın ifadesine göre, bu ifadeler alınırken kendisine serum veriliyor yani tutanaklarda var, göreceksiniz bunları açıklandığı zaman.
Baskı altında olduğunu gösteriyor.
Tabi gece gündüz evinde güvenliklerin beklediğini söylüyor, hatta şunu söyleyeyim, bu da ilk defa duyulacak belki, Seçil Erzan evinden alındığı zaman kapıda dört tane şüpheli şahsa rastlanıyor, polis onlara kimlik soruyor, kimsiniz niye burdasınız diye, Denizbank'ın güvenlik görevlileri olduğu ortaya çıkıyor, altlarındaki arabanın Denizbank'ın arabası olduğu düşünüyor ve bir tutanağa bağlanıyor ve bu, dosyanın içinde var. E şimdi sormazlar mı bir insana yav kardeşim bu kadın bankayı dolandırdı veya mudileri dolandırdı, böyle bir zarar verdi ve kaçacağını söylüyorsun, kaçacağını söylediğin kişiyle dört gün napıyorsun, artı bu bir bankacılık suçu değilse ve Denizbank'ı hiç ilgilendirmiyorsa e sen niye bu işin içindesin. Sen niye bu işin içine giriyon, sorulmaz mı bunlar sizce sorular, yani mesela burası daha mı az bir popüler konu? Yani bu tarafının da soruluyor olması lazım...E şimdi biz o dosyaların mahiyetini bilmiyoruz, bilmeden konuşmuş oluruz ama tekrar söyleyeyim maalesef şeye girdi olay tekrar, yani böyle kişilerin peşinen yargılandığı, sapla samanın karıştırıldığı, farklı dosyalara konu olabilecek e suçlamaların iddiaların bu dosya içerisinde konuşulduğu bir noktaya döndü. e yani e böyle çok aslında, hani ne denir çok dengede olması gereken bir şey, kibarcasını söyleyeyim, dengede tutturulması gereken bir şey, neticede masumiyet ilkesi, işte daha bu insanlar daha yargılanmadı, e daha yargılanmadan pek çok insan mahkum oldu bu dosyada.
ALL ABOUT TURKS https://www.imdb.com/title/tt0042192/ https://tr.wikipedia.org/wiki/Perde_A%C3%A7%C4%B1l%C4%B1yor
Eve kısa bir süre sonunda kurnazlığı ile Margo'nun yedek oyuncusu olur ve ardından onun yokluğundan faydalanıp dolu bir salonda onun yerine başrol oynar. Kendisini öven tiyatro eleştirmenleri dışında Margo'nun sevgilisini de ele geçirmeye çalışır. Doymak bilmez hırsı ile Margo'nun sahip olduğu her şeye sahip olmaya niyetlidir. Bunun için yalan söylemekte ya da şantaj yapmakta bir an olsun tereddüt etmez. Bu sayede Lloyd Richards'ı ele geçirir, yıllar önce Margo için yazılmış bir oyunun başrolünü alır. Tüm bu olaylar sırasında ondan ilk şüphelenen kişi eleştirmen Addison DeWitt (George Sanders) olur. Onun geçmişini araştıran Addison, Eve'in anlattığından çok farklı biri olduğunu fark eder ve onu köşeye sıkıştırır. Bu esnada Eve başarılı oyunculuğu ile önemli bir ödül almayı başarır.
Eve, bir gece dairesine geri döndüğünde içeriye gizlice sızmış genç bir hayranı ile karşılaşır. Phoebe adlı bu genç kız, Eve için her şeyi yapmaya hazırdır. Eve'in görmediği bir anda -Eve'in daha önce Margo'ya yaptığı gibi - onun elbisesi ve ödülü ile aynanın karşısında geçip kendini izler. Phoebe'nin aynada çoğalan görüntüsü ile filmin sonlandığı bu noktada, Margo'nun başına gelenlerin Eve'in başına da geleceğini ve Broadway'de bu akışın hep sürüp gideceğini anlarız. https://eksisozluk1923.com/all-about-eve--86092 altmetininde derin mi derin bir liberalizm eleştirisi yatan, anlaticiligin el degistirdigi, zamansal olarak kaydirmali, oyku olarak dairesel niteliklere sahip bir saheser. ALL ABOUT TROLS
@lubeayar 2006 TGC Yılın Gazetecisi. 2006 Metin Göktepe Haber Ödülü. Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor. https://eksisozluk1923.com/lube-ayar--1286728?nr=true&rf=hacer%20lube%20ayar
beşiktaş-bursaspor olaylarının baş sorumlularından birisidir. milliyet'te yayınlanan "beşiktaş maç sattı" içerikli, kanıtlanmayan, iddia düzeyinde olan suçlamaları sanki yaşanmış gibi sunduğu haberi yüzünden bir eli kandadır. kendisini futbol tanrılarına havale ediyorum...
bursaspor'un bugünkü beşiktaş nefretinin oluşmasında çok büyük payı olan haberinde şu satırlara yer vermiştir:"mayıs 2004. iddiasını kaybeden beşiktaş'ta başkan serdar bilgili, teknik direktörü mircea lucescu. beşiktaş, son maçında kümede kalmak için mutlaka 3 puana ihtiyacı olan rizespor'la oynamaya hazırlanıyor. 15 mayıs'taki maç için rizespor son kozlarını oynuyor. o günlerdeki telefon konuşmaları, sedat peker'e yönelik "kelebek operasyonu" için yapılan teknik takibe takılıyor. telefon kayıtlarında "evladımız" sıfatıyla anılan sergen, maça çıkmıyor. emre aşık, kötü oynuyor, tümer 78. dakikada oyundan alınıyor. serdar topraktepe, "müsait" bir pozisyonda geri dönerek olası bir golün önüne geçiyor! ve beşiktaş, rize'ye verilen "ilginç" bir penaltıyla maçı 1 - 0 kaybediyor. sonuçta rizespor 42 puanla 1. lig'de kalıyor. 40 puanlı bursaspor ise küme düşüyor." http://www.milliyet.com.tr/…7/28/yasam/axyas02.html yani lube hanım açık ve seçik bir şekilde diyor ki, beşiktaş maçı sattı bursa küme düştü. haberin devamını okuduğumuzda bu iddiaları kanıtlayan, destekleyen hiçbir delil yok. sadece lube ablamızın şahane futbol tespitleri var.
eli kanlı dedikodu yazarı. garlic09.12.2010 23:54
"bi arkadaş uyardı da gördüm.. ekşi sözlük'te benim için 'eli kanlı' demişler. bursa'nın bjk nefretini ben yaratmışım.. cevabım ağır olacak!"
lubeayar lube ayar beni burada izleyip ekşi'ye zırvalayan ezik.. o satırları sana yediricem! şimdiden afiyet olsun..
twitter üzerinden, sözlükte başlığına entry giren yazarlara ezik ve zavallı demekten çekinmeyen ve üstüne üstlük ekşi sözlük'e dava mı açsam diye sorular soran müthiş gazeteci.
bu akşam nevşin mengü'nün yayınında dinledim. o müstehzi gülüşleri, dönen olayları anlatırken içten içe orgazm olması, tüm motivasyonunun galatasaray ve fatih terim düşmanlığı olduğunu gösteriyor, keyif alıyor bunların ortaya çıkmasından belli ki.
dönen olayları anlatırken sürekli araya mutlaka galatasaray'ı sokuşturuyor. tabi bunun sebebi nevşin mengü'nün futbol dünyasına ve futbolculara uzak olması ve "o kimdi" gibi soruları sebep oldu.
bu arada lube'nin anlattıklarının muhtemelen %99'u doğru, zaten basına da yansıdı, daha kimbilir bilmediğimiz neler çıkacak. ancak bu olaya karışanlar fenerbahçeli futbolcular, yöneticiler vs olsaydı, bu tarz yayınlara çıkmayacağına, sessiz kalacağına yemin edebilirim ama ispatlayamam. yani kadının derdi pisliklerin ortaya saçılması değil, boşrolünde galatasaraylıların olduğu pisliklerin saçılması. tabi bunda özellikle fatih terim'in bu ülkede dokunulmaz olması da yatıyor. hatta ısrarla terim'in diğerlerinden ayrı tutulmaya çalışılmasının sebebinin, kimsenin dile getirmeye cesaret edemediği, terim'in yakın dostu mehmet ağar olduğunu düşünüyorum.
not: beşiktaşlı
gsnin ağır topları ile ilişkili devam eden bir yargılama hakkında hukuk sınırları çerçevesinde halkı bilgilendiriyor kadın. daha 3 gün önce galatasaray camiası terim milli takım teknik direktörü olsun diye kendisini burada parlata parlata bitiremedi. şimdi neymiş? dava hakkında konuşurken galatasaray'ın ismi geçmeyecekmiş?
bu kadar kişinin mağdur olmasına yol açan galatasaraylı bir figürün neden ifadesine başvurulmadığını sorgulayacağınız yerde dava hakkında konuşan gazeteciyi sorguluyorsunuz.
tanım, ergenekon balyoz kumpaslarından beri adliye muhabirliği yapan, 3 temmuz'da doğruları haykırdığı için fetö sempatizanlarinin nefret ettiği şimdinin spor yorumcusu cesur kadın
twitter'da acik acik trolluk yaptigi icin fenerbahceli bazi sahislar tarafindan goklere cikartilan "gazetecimsi". cemaatleri ovdugu tweetleri ortaya ciktiginda 1-2 hafta ortaliktan kaybolmustu ancak maalesef insanimizin hafizasi bu surede sifirlandigi icin tekrar ekranlara cikacak cesareti bulmustur.
calistigi hicbir kurumda tahammul edilmeyip kovulmus biri olarak ali koc'un bir nevi parali kopegi oldugu "hodri meydan" kanalinda gun asiri galatasaray'a sallamaktadir. kendisinden bunu yapmamasini beklemek zaten dogru olmazdi cunku babasi hastanede yatarkan bile fatih terim aleyhine aciklamalar yapmis bir kisi olur. zaten bu kanalin tek olayi bir agizdan galatasaray dusmanligi yapip algi yonetmeye calismak.
aklını futbol ve rakip takımla bozmuş insanlar. adlarını gördüğümde kaçıyorum. bülent uslu, ahmet ercanlar, lube ayar vs. dışarda bir hayat var. salın biraz. hakan hanoğlu vardı. galatasaray bi on sene önce falan batıp kapatılıyordu. batırırlar mı üç büyükleri. izliyorsan bile izleyip geçemeyenlerden uzak duracaksın ruh hastasi bir fener holigani. emre belozoglu'nun adini gecirmedi bile.
emre belözoğlu'nu çok seven, fatih terim'den nefret eden kişi. çok acayip değil mi. fatih terim fenerbahçeli olsaydı fatih terim'i çok severdi. hatta çok çok çok severdi.
emre'ye sevgisini dile getirdiği onlarca twitlerden bazıları
yazdılarından dolayı gazateci sayılıyor, hakikaten komik bir memleketiz…
ALL ABOUT ALL MY FANS
Şike davasında karar verildi: Aziz Yıldırım beraat etti... Tape'ler imha edilecek
Futbolda şike davasında, sanık Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tüm suçlardan beraatine karar verildi. Davanın tape'leri imha edilecek
'Kumpas’ tişörtü Fenerium’larda
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerin beraat kararının açıklanmasının hemen ardından, kulüpten sürecin simgesi olarak tişört ve atkılar satışa çıkarılacağı açıklandı. Tişört ve atkılarda 3 Temmuz sürecine atıfta bulunarak ‘kumpas, 3 Temmuz 2011-9 Ekim 2015 ve game over (Oyun bitti)’ yazacağı belirtildi.
0 notes
brookstonalmanac · 6 months
Text
Events 11.3 (after 1960)
1960 – The land that would become the Great Swamp National Wildlife Refuge is established by an Act of Congress after a year-long legal battle that pitted local residents against Port Authority of New York and New Jersey officials wishing to turn the Great Swamp into a major regional airport for jet aircraft. 1961 – U Thant is unanimously appointed as the 3rd Secretary-General of the United Nations, becoming the first non-European individual to occupy the post. 1964 – Lyndon B. Johnson is elected to a full term as U.S. president, winning 61% of the vote and 44 states, while Washington D.C. residents are able to vote in a presidential election for the first time, casting the majority of their votes for Lyndon Johnson. 1967 – Vietnam War: The Battle of Dak To begins. 1969 – Vietnam War: U.S. President Richard M. Nixon addresses the nation on television and radio, asking the "silent majority" to join him in solidarity on the Vietnam War effort and to support his policies. 1973 – Mariner program: NASA launches the Mariner 10 toward Mercury. On March 29, 1974, it becomes the first space probe to reach that planet. 1975 – Syed Nazrul Islam, A. H. M. Qamaruzzaman, Tajuddin Ahmad, and Muhammad Mansur Ali, Bangladeshi politicians and Sheikh Mujibur Rahman loyalists, are murdered in the Dhaka Central Jail. 1978 – Dominica gains its independence from the United Kingdom. 1979 – Greensboro massacre: Five members of the Communist Workers Party are shot dead and seven are wounded by a group of Klansmen and neo-Nazis during a "Death to the Klan" rally in Greensboro, North Carolina, United States. 1980 – A Latin Carga Convair CV-880 crashes at Simón Bolívar International Airport in Venezuela, killing four. 1982 – The Salang Tunnel fire in Afghanistan by kills 150–2000 people. 1986 – Iran–Contra affair: The Lebanese magazine Ash-Shiraa reports that the United States has been secretly selling weapons to Iran in order to secure the release of seven American hostages held by pro-Iranian groups in Lebanon. 1986 – The Compact of Free Association becomes law, granting the Federated States of Micronesia and the Marshall Islands independence from the United States. 1988 – Sri Lankan Tamil mercenaries attempt to overthrow the Maldivian government. At President Maumoon Abdul Gayoom's request, the Indian military suppresses the rebellion within 24 hours. 1992 – Democratic Arkansas Governor Bill Clinton defeats Republican President George H. W. Bush and Independent candidate Ross Perot in the 1992 United States presidential election. 1996 – Abdullah Çatlı, the leader of the Turkish ultranationalist organization Grey Wolves, dies in the Susurluk car crash, leading to the resignation of Interior Minister Mehmet Ağar (a leader of the True Path Party). 1997 – The United States imposes economic sanctions against Sudan in response to its human rights abuses of its own citizens and its material and political assistance to Islamic extremist groups across the Middle East and East Africa. 2014 – One World Trade Center officially opens in New York City, replacing the Twin Towers after they were destroyed during the September 11 attacks. 2020 – The 2020 United States presidential election takes place between Democratic Joe Biden and Republican incumbent President Donald Trump. On November 7, Biden was declared the winner.
0 notes
morkedisblog · 9 months
Text
İyi partili hatipoğlu mu hakimoğlu mu"Chp bize köstek oldu Akp ve Mhp destekleyelim"demiş valla bir defa siz Merâl hanımın peşinden giderseniz daha çok kötek yersiniz ben de 2018 seçimlerinde sığırlık yapıp oy verdim kadın tıpkı Bahçeli gibi devlet ajanı mehmet ağar ve çiller ailesinin derin devletin emireri ve Erdoğan ailesinin kripto destekçisi aynen sinan oğan gibi ülkücülerden uzak duracaksın Akşenerin oğlunun şaşkın damat ve 5'li çeteyle ilgisi yok mu sanıyorsunuz ispatlayamam ama bu ülkede onlara çalışmayan tek ben varım(para teklif etmiyorlar ki geri çevirmem bu akılsız halk için değmez😴)İyi parti ve Akşener Chp'ye çelme taktı şimdi de İmamoğlu ve karısını Chp başkanlığına ikna edip Chp bitirme planını uyguluyor Kılıçdaroğlunun yerinde olsam istifa edip giderim çünkü İmamoğlulu yerel seçim tam hezimet olacak Kılıçdaroğlulu seçim de kaybedilecek sadat/mit artık rus mu ingiliz mi usa mı kimden destek alıyorsa hangi şehirden hangi adayı 100'de kaç oyla kazandıracağını ayarladı bile Chp 3 ana şehir alırsa göbek atsın ben Türkiye seçimlerinin dürüst olduğuna inanmıyorum hıhıhı doğru okudunuz gönderin polisi jandarmayı böyle düşünen milyonlarca kişi var hepimizi mi tutuklayacaksınız ucube sarayı hapishane yapın da bir işe yarasın arap görgüsüzlüğü rus abartısı özentili yapıdan kurtulup, estetikten anlayan yabancılara rezil olmaya son veririz hiç değilse Dilek hanım kaşını kaldırıyor ya heyyy yerel seçimlerde kocası parti başkanı belediye adayı mı olur farketmez kaşı havada yapışıp kalacak Merâl hanıma aldandı😆Hırslı kadın"babam Ekremle evliliğime karşı çıkmıştı"diyor olsun kendisi yağlı kapıyı kaçırmadı yoksa kırmızı burunlu şaşı çocuğa kim bakar neeee?Ben herkesin ne mal olduğunu biliyorum ki hadi bizim millet heidi gibidir herkes bunları parlatıyor bu sistemi değiştirmek için bir piyona ihtiyaç var deyip yıkama yağlama yaparım inanmayın lan burda övdüğüm ölü veya diri insanların çoğuna gerçek hayatımda selâm bile vermem aaaaa benim geçmişim asil mavi kanlıyım tevazum var ama o kadar da salak değilim😉
instagram
0 notes
ozel-buro · 11 months
Text
JİTEM DOSYASI : JİTEM nedir ???? Jitem davasında ne oldu ????
JİTEM nedir ???? Jitem davasında ne oldu ???? Mehmet Ağar ve Korkut Eken gibi isimlerin yer aldığı Jitem davasında sonuca varıldı. Bu çerçevede ‘JİTEM nedir?’ veya Jitem ‘davasında ne oldu?’ gibi sorular meraklı kullanıcılar tarafından araştırılmaya başlandı. Peki JİTEM nedir? Jitem davasında ne oldu? İşte detaylar… Jitem davasında karar çıkması üzerine başta Mehmet Ağar olmak üzere tüm sanıklar…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Sedat Peker 'faili meçhul cinayetleri' döktü: Mehmet Ağar seninle hesaplaşacağız
Sedat Peker ‘faili meçhul cinayetleri’ döktü: Mehmet Ağar seninle hesaplaşacağız
Sedat Peker ‘faili meçhul cinayetleri’ döktü: Mehmet Ağar seninle hesaplaşacağız… Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Azerbaycan medyasına Sedat Peker’in gündeme getirdiği Mübariz Mansimov’la ilgili açıklama yapmasının ardından Peker’den zehir zemberek yanıt geldi. Peker, basın danışmanı Emre Olur’un Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda “faili meçhul cinayetler” üzerinden Mehmet Ağar’a…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yenihabergazetesi · 1 year
Text
İçişleri ve Adalet Eski Bakanı Mehmet Ağar Vali Aziz Yıldırım’ı Makamında Ziyaret Etti
İçişleri ve Adalet Eski Bakanı Mehmet Ağar Vali Aziz Yıldırım’ı Makamında Ziyaret Etti
İçişleri ve Adalet eski Bakanı Mehmet Ağar, Vali Aziz Yıldırım’ı makamında ziyaret etti. Vali Yıldırım, eski Bakan Ağar’ı Valilik binası önünde karşıladı. Ardından Valilik Makamı’na geçen eski Bakan Ağar ve Vali Yıldırım bir süre sohbet etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Yıldırım, eski Bakan Ağar’a ziyaretleri dolayısı ile teşekkür etti. Ardından Valilik Şeref Defteri’ni…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yenikibris · 2 months
Text
Kutlu Adalı cinayeti: Kıbrıs’ta bir Beyaz Toros - Gözde Bedeloğlu
Türkiye’nin arkası yarın tadında Sedat Peker videoları izlediği günlerin birinde Peker, 1996’da Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’yı öldürmek için, “derin devletimizin başı” diye hitap ettiği Mehmet Ağar ve eski Özel Harekatçı Korkut Eken’in kendisinden yardım istediğini ve bunun için kardeşi Atilla Peker’i görevlendirdiğini iddia etmişti. Atilla Peker, kendi isteğiyle başsavcılığa sunduğu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
elazigsurmanset · 4 months
Text
Hastanemizde İlk Kez Çocuk Hastaya Timektomi Ameliyatı Uygulandı
Tumblr media
Hastanemize Myastenia gravis (MG) tanısı ile başvuran hastaya başarılı bir şekilde “timektomi ameliyatı” uygulandı. Timus bezi anormalliklerine bağlı şikâyetleri olan 16 yaşındaki bayan hastamıza yapılan ameliyattan sonra hastamızın şikâyetlerinde belirgin bir şekilde azalma tespit edildi. Yapılan timektomi ameliyatlarının hastalığın tedavisi ve klinik seyrine katkı sağladığını ifade eden hastanemiz Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mehmet Ağar, “Myastenia gravis (MG) anormal nöromusküler iletimin neden olduğu otoimmün bir hastalıktır. MG’li hastalarda görülen timus bezi anormallikleri; -15 olguda timoma, olguda ise lenfoid folliküler hiperplazi şeklindedir. Yaptığımız ameliyatlarla buna bağlı semptomları ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Gelişen teknolojiler ve yeni cerrahi teknikler ile yapılan timektomi ameliyatları daha az komlikasyonlu ve daha konforlu hale gelmiştir. “dedi.
Tumblr media
Opr. Dr. Ağar sözlerini şöyle sürdürdü; “Son yıllarda göğüs cerrahi alanında sık kullanılmaya başlanan VATS (video destekli torakoskopik cerrahi) ile daha küçük kesilerden bu ameliyatları yapabilmekteyiz. Biz de hastanemizde bu yöntemi tek kesiden UNI-VATS (uniportal video destekli torakoskopik cerrahi) ile yaparak bu gelişime  dahil oluyoruz. İlimizde erişkin hastalara yaptığımız bu vakalara yakın zamanda 16 yaşında bir çocuk hastamızı da ekleyerek bir ilke imza atmış olduk. Hastamız ameliyat sonrası iki gün takip edilerek şifa ile taburcu edilmiştir. Bu başarılı ameliyatın gerçekleştirilmesinde büyük destekleri olan Anestezi Uzmanımız Uzm. Dr. Gülay GÜL ve anestezi ekibine, Çocuk Nöroloji Uzmanımız Doç.Dr. Serkan Kırık Bey’e ve hastane yönetimine teşekkür ediyorum. ” Hastanın spesifik durumu sebebiyle anestezi uygulamasının son derece hassas olduğunu vurgulayan Hastanemiz Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uzm. Dr. Gülay GÜL , “16 yaşında miyastenia gravis tanısı olan bayan hasta timektomi açısından göğüs cerrahisi kliniğince tarafımıza danışıldı. Ameliyat öncesi çocuk nörolojisi ile beraber değerlendirilen hasta, ameliyat sırasında uygulanacak anestezi yöntemi açısından değerlendirildi. Anestezisi özellikli olan hasta için ameliyathanede uygun hazırlıklar yapılarak ameliyata hazır hale getirildi. Ameliyat sonrası hastamız sorunsuz bir şekilde servise gönderildi.” şeklinde konuştu. Read the full article
0 notes
mahmutaltinoz · 1 year
Text
Eserleri
Darbe Tutanakları-1[1] Süleyman Demirel (2012)
Darbe Tutanakları-2[2] İsmail Hakkı Karadayı, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt (2013)
Darbe Tutanakları-3[3] Recep Tayyip Erdoğan, Tansu Çiller, Deniz Baykal, Recai Kutan, Mehmet Ağar (2013)
Küf[4] (2020)
Toz[5] (2022)
0 notes
almanyalilar · 1 year
Text
0 notes