Tumgik
#kisa sozler
keskedinozorolsaydiim · 3 months
Text
hic gormedigin kadar kiloluyum artik. tirnaklarim kisa. en dibinden. gecelerim uykusuz ve sancili. gunden gune artan acilar, agrilar. sanki bicagin ucu tenimde. goz altlarim mor, kizarik ve duygusuz. bir suru insan taniyorum. hepsi gereksiz. samimi olmayan sakalar ve becerilemeyen komiklikler. kiyafetlerim uzerimde yabanci. olmak istemedigim bedende kisiligim. sanki bir kac sene oncesindeyim. ayni karamsarlik ve ayni durum. ayni sarkilar ve sozler. farkli kisiler ve kisilikler. farkli ev. farkli yasam arzulari. ve sanirim kis gunu bronzlastim balim.
0 notes
gitmelerinmevsimi · 5 years
Text
Tumblr media
"Farklı bir incelik vardı onda çünkü, kimselerin ulaşamadığı, kirlenmemiş, pırıl pırıl bir yan vardı; oturmayı bile unutup saatlerce çömeldiğine, kirpiklerini kırpmadan günlerce sustuğuna ve bakışlarından yansıyan tedirginliğe bakılırsa, kendi kendini deşmeyi biliyordu. Kendi kendini kanatmayı..."
Hasan Ali Toptaş
18 notes · View notes
yemlihan1-blog · 6 years
Text
Fıkralar; beş verip 50 kazanan SARIŞIN
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın aptal görünüşlü bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. kabul görünce oyunu anlatıyor;
– ”Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim”. Ve ilk soruyu soruyor;
–…
View On WordPress
1 note · View note
timarhanesokaklari · 3 years
Text
Çok değerli insanım galiba,
Sata sata bitiremediler.
12 notes · View notes
isimyakala-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Kısa paylaşım yapacak mikro blog sitelerine özel alan adı boşa düşüyor, 6 Uzantısı dolu. #mikroblog #microsite #kisakisa #kisa #kısa #ozlusozler #guzensozler #sozler #anlamlisozler https://www.instagram.com/p/B1W6OMegI7J/?igshid=tu7wdem4idzm
0 notes
resimliguzelsozler · 4 years
Link
8 notes · View notes
lovemormenekse · 7 years
Text
Hayat kısa, Sözler uçuyor...☁🎈
2 notes · View notes
virgulden · 5 years
Text
iyi bir insan oldugumu dusunmuyorum, iyi bir arkadas oldugumu, iyi bir evlat oldugumu anneme. iyi bir kardes oldugumu dusunmuyorum ve iyi bir kiz arkadas da olmaz muhtemelen benden. cunku olmak istedigim kisi olamiyorum hic, tum sozler havada kaliyor. tum iliskiler cikarciymis gibi geliyor bazen. annemle kac gundur konusmuyoruz, cunku onun yanindayken yine birbirimize kırılıstıgımız bi gün demistim ki cok konusuyosun, surekli konusuyosun. "sen bi git, arayacak miyim gorursun" demisti. durdu sozunde. sozunun eri kadin.
kisa bi sure sonra 21 yasimi doldurmus olacagim. elde var sıfır. elde var hic.
elde var ben. hicten de kotu.
18 notes · View notes
ehilal · 5 years
Text
Güne Not
Bazen sozler yetersiz kalir.
Bazen artik cok gec derken hayat kisa da olsa sana da guler.
Gecmis gunlerin bir telafisi olmaz, kurulan hayaller hep bosa derken olabilecegini gorursun.
Mutsuzlugun, yorgunlugun kisacik bir mola ile bolunur ve icten bir gulumseme oturur yuzune.
Bekledigin sozleri duyamasan da bir cift gozde gorursun.
Ve bazen sozler yetersiz kalir gulumsemelerse baki.
2 notes · View notes
Link
Ünlüler tarafından söylenmiş birbirinden kaliteli İngilizce sözler ve anlamlarını sizler için derledik. Bakmadan geçmemenizi öneririz. :)
1 note · View note
silatonik · 6 years
Text
Nerden nereye...
- 7 Haziran 2018 - 
Hayatimizi yoluna koyma cabamiz vardir hep... 
Deriz ki; “hayatimi bir duzene koyayim bak daha neler neler yapacagim...” 
Yok arkadasim, oyle bir dunya yok. 
Hayat oyle bir sey ki; suyun ustunde tatli tatli yuzerken bir anda sizi kocaman dalgalarina alip bogmaya basliyor fakat bogduktan sonra da yine ayni dalgalar sizi su yuzune cikarabiliyor.
Merhaba sevgili okuyan, cok uzunca bir suredir kendime dair bir seyler yazamadigimi farkettim... Ve bunun uzerine yine kenara koseye yazdigim yazilari derlemeye karar verdim. Neler oldu, neler yasadim, neler hissettim, nerdeydim ve simdi nerdeyim... Tum bunlari gorebilmek icin yazmayi cok seviyorum aslinda, bunu hep soyluyorum. Derslerimi iyi tutayim diye yirtindim bu birkac ay... Yirtinma kelimesi hafif mi kalir bilmiyorum ama gercekten her sey yetissin diye, gonul rahatligiyla kendimi paraladim diyebilirim... Uykusuz geceler, depresyon... Hatta bir donem boyle iki-uc hafta civari buhran tarzi bir sey gecirdim, depresyon diyemiyorum cunku kendimi antrenmanlara ve okula kapatamayacak kadar yogundum, mecburen onlara tutunmak zorunda kaldim ama toparlamasaydim bu durumumun sonraki seviyesi depresyon olacakti. Neden boyle oldu diye dusundugumde gordum ki; aslinda cevaplar gayet ortadaydi... Kendime vakit ayiramadim, kendimle kalamadim, kendimi hic ama hic dinleyemedim o donem... Onu yap, bunu hallet, suna kos diye diye iyice kapandim kendi icime. Birde o donem siki bir diyete girmistim, ben cok tatli tuketirdim normalde ama diyet icin tatliyi bir anda kestim dolayisiyla vucudum bekledigi kadar endorfin de alamadigindan mutsuzluga boyun egdi. Ama toparladim bir sekilde. Ne yaptim ettim, kendime zaman taniyarak normale yakin bir kivama geldim... Her sey hemen olsun istiyoruz ya genelde, iste o zaman kendimize beklenti yuklemekten baska bir sey yapmiyoruz aslinda. Ve o beklentiyi karsilayamadigimizda hayal kirikligina ugruyoruz, kendimizi basarisiz sayiyoruz. Halbuki zaten ustumuze kisa bir zaman icin yukledigimiz o beklenti olaganustu, gerceklesebilmesi icin zaman lazim... Zamana birakmak zor ama yanlis degil. Zaman taniyin kendinize, etrafiniza... Cunku zaman, durup sakinlesmenin ve mantigimiza basvurmanin en guzel yolu. 
Peki sonra... Sonra sakatlandim. Belimde keskin bir aciyla baslayan agrilarimin acidan gozlerimi yasartan kasilmalara donusmesi sadece iki hafta surdu. Stres kirigi adi verilen bir illet var bilmem biliyor musunuz, sporcularin kariyerini cok ciddi bir sekilde etkileyen, hatta cogunu sonlandiran bir sakatlik... Stres kirigindan suphelendiler benim icin de ve bu supheyle bir hafta antrenman yaptim fakat MR sonucum stres kirigi degil, sinirlere yakin bir kas sikismasi oldugunu gosterdi. Dolayisiyla yaptigim ters bir hareket veya sert bir inis, benim canimi yanmasina ve hareketimi kisitlamaya fazlasiyla yetiyordu. En az iki hafta istirahat dediler, yarismaya sadece bir hafta kala... Dogru duzgun antrenman yapamiyordum, bir antrenmanim 30 dakikayi gecemiyordu ve jump atamiyordum... En onemli elementlerim ortada yoktu fakat ben yarisacaktim... Ismim yarismaci listesine verilene kadar da emin degildim yarismaktan aslinda ama adim oraya gittiginde geri adim atmali miyim diye dusunmeye basladim bu defa... Cok dusundum bunu. Pes etmeyi asla sevmeyen ve kabullenemeyen bir karakterim var, inatci bir insanim ve zaman zaman bunun ben bile onune gecemiyorum. Inadim tuttu, ‘kotu olsa ne olabilir ki’ dedim kendime, benim adim belli, bu spordaki seviyem ve kalitem belli o yuzden ne degisebilir ki diyerek kendimi ikna ettim yarismaya ve gercekten bunu denemek istedigime karar verdim. Sonucta bu sakatlik her an her yerde yasanabilirdi ve ben bu tecrubeyi de gormek istedigime karar verdim, puan veya derece gozetmezsizin... Cok canim yandi. Hem fiziksel hem mental olarak kendimi cok zorladim. Hazir olmadigini, seni neyin bekledigini bile bile o piste cikmak oyle kolay bir sey degil, kendini ne kadar hazirlarsan hazirla, elde ettigin sonuc seni yine de etkiliyor. Ikinci gun, isinma suresi bittiginde tam da performans oncesi koridorun ortasinda acidan aglarken, orda olmamin tum sorumlulugunu kendime yukledim bir anda, kendimi sucladim. “Biraz guclu ol�� dediler bana, o gitmiyor mesela aklimdan cunku zaten orda patenlerim ayagimda duruyor olabilmem bile guclu oldugumun buyuk bir ornegiydi. Kutay Abi, buz pistine giden kapiyi acmama izin vermedi... “Bu sekilde gidemezsin, hemen simdi vazgecebilirsin, asla mecbur degilsin ama bu sekilde cikamazsin. Bu kapiyi actiktan sonra, her seyi unutup artik tamamen burda olmak zorundasin.” dedi bana. Kelimesi kelimesine bunu dedi diyebilirim. Bazi anlar vardir hayatinizda, gercekten sinandiginizi hissettiginiz... Iste bu da o anlardan biriydi, geri adim atma sansim vardi, ama atmadim. Goz yaslarimi sildim, derin iki nefes aldim ve o kapiyi actim... Pisman miyim diye sorarsaniz, tum olasiliklara ragmen yine olsa yine ayni karari verirdim. Elimden geleni fazlasiyla yaptim, bundan suphem yok. Performansi bitirdigimde hem acidan hem de bitirebilmis olmanin verdigi gururdan belki, hangisi tam bilmiyorum, tum o duygu yogunlugum bir anda aglama krizine donustu, tutamadim kendimi. Guclu durma zamani sona ermisti cunku, artik vucudum kendini birakabilirdi, benim de daha fazla gucum yoktu zaten kendimi tutmaya... Iki gun boyunca gordugum, duydugum tum o cirkin tavirlar, asagilik sozler icimde birikip durmustu ve her sey bitince ansizin patlayiverdi gozlerimden hepsi. Boyle zor zamanlar gecirdiginde insanlarin gercek yuzlerini goruyorsun, benim hayatimda bu durum hic sekmedi ne yazik ki... Eskiden gelen bir aliskanlik, ben insan icinde aglamaktan cok utanirim mesela, bu yuzden baktim goz yaslarim durmuyor, soyunma odasina kapadim kendimi ama cikmam da gerekiyordu belli bir zamandan sonra, dolayisiyla insanlarin gozleri onunde aglamaya devam ettim. Durduramadim kendimi, ne yaptiysam olmadi, bende biraktim en sonunda, olacak olan olsun ne yapabilirim ya ben artik diyerek... Surekli kacmaya calisirken yakalanmam can sikiciydi ama bazi gozlerde oyle guzel destekler yakaladim ki, bana kendimi biraz olsun iyi hissettirdi...  Fakat diger yandan da cok deger verdigim insanlarin bana tepeden tepeden nasil baktiklarini gordum. Ya dusunsenize, arkadasiniz saniyorsunuz insanlari, her seferinde yasananlari alttan aliyorsunuz fakat onlar sizin basarisizliginizdan kendilerine prim yapabiliyor, yapmiyorlarsa bile bunun aksini de gostermiyorlar size. Tum bunlarin agirligi bir anda ustume oyle bir coktu ki, gucum de istegim de kalmadi hicbiriyle konusmaya... Ne yarismada ne de yarismadan sonra. 
Alti hafta hic buza cikmadim. Iyilesme suresi icin zaten bu gerekiyordu fakat buna ek olarak, ben buza cikabilecek gucu bulamadim kendimde bir sure. Bunu hesaba katmamistim... Antrenman yapma istegim yok oldu. Kamp icin bir aylik Amerika planim vardi, nerdeyse her sey hazirdi fakat bu durumda Kutay Abi ile birlikte burda kalip guclenmem, antrenmanlara baslamam ve fizik tedavi surecini tamamlamam gerektigine karar verdik ve planlar degisti...
Henuz buza bile cikmamistim sonucta... Peki bunun alternatifi ne olabilir derken, buz disi calismaya basladim once, biraz daha guclenir ve sakatlik doneminde aldigim kilolari verirsem buza cikma istegim, buna bagli olarak ozguvenim artar diye dusunuyordum, nitekim aynen oyle de oldu... Alti haftanin sonunda, yani iki hafta once buza tekrar ciktim. Henuz biraz yavasim haliyle ama dogru bir planlama ve calismayla asilamayacak bir sey olmadigina inaniyorum. 
Tum bunlar gerceklesirken, hayatimin en cilgin deneyimini de anlatmadan gecemeyecegim... Buza cikma istegimi yeni yeni geri kazanirken, bir klip teklifi almam bana evrenin bir kiyagi oldu diyebilirim. Paten kulubumuzun velilerinden birinin araciligi ile Edis’in menejerinden aldigim telefon, bir anda butun tempomu degistirdi... Dolu dolu gecen finallerim ve juri haftasi, birbirine girmis gece - gunduz ve her seye gore kendini ayarlamaya calisan ben... Aldigim telefondan bir hafta sonra, en son finalimin bitmesiyle birlikte cekimler icin Kutay Abi ile solugu Istanbul’da aldik. Klip cekimi icin buz pistine gittigimde Edis ile tanistim. Pek unlu tanimiyorum ama egonun ne demek oldugunu biliyorum ve Edis icin kesinlikle ego savasi vermeyen, cok sevecen, dusunceli ve oldukca karizmatik biri diyebilirim. Genc yasinda sohreti yakalamis biri sonucta, ben acaba sorun yasar miyiz, ters bir sey olur mu diye dusunurken tum bunlarin aksine o kadar rahat ve eglenceli bir akis yakaladik ki tum ekiple, o yorucu tempoda bile keyif aldigimi sonuna kadar hissettim. 2011′deki reklam filmi cekiminden de deneyimlemistim gece cekimini zaten, bu defa cok daha uzun, yorucu ve zordu elbette ama ortamimiz o kadar tikirinda ve profesyoneldi ki asla zorlanmadim isimi yaparken ve sevdigim isi yaparken eglendim, bundan daha guzel ne olabilir... Cekimlerden bes gun sonra yani gectigimiz hafta klip yayinlanmaya basladi. Izleyemedim ben en basta, cok heyecanlandim. Izledikten sonra da sukrettim boyle iyi ve profesyonel bir isin icinde olabildigim icin... Cok guzel donutler aldim, halen aliyorum da. Umarim basarili bir is olur ve hakettigi ilgiyi gorur, en buyuk dilegim bu. Ilk birkac gun youtube ve instagram yorumlarini okudum, guzel yorumlarla beraber oldukca sert elestirilerde var bana karsi elbette ama okurken eglendigimi de soylemeden gecemeyecegim. Edis gibi bir yildizin cok buyuk bir hayran kitlesi varken, hepsinin beni alkislayacak hali yoktu elbette... :) Cogu insan bu klipte yer almami sansli olusuma yormus, ama tabii nerden bilsinler sansimla degil de, kendi kariyerim sayesinde klipte yer aldigimi ve bu kariyeri elde edebilmek icin ne kadar caba ve zaman verdigimi... Bilinmesine de gerek yok, ben biliyorum ya o bana yeter. Yasadigim en unutulmaz deneyimlerden biriydi, eli degen herkese tesekkuru borc bilirim... 
Klibin hemen arkasindan Almanya’dan gelen bir arkadasimla beraber Kapadokya’ya gittik... O, sadece bir hafta icin Turkiye’ye gelmisti ve iki gununu zaten benimle birlikte klip cekiminde yemistik dolayisiyla Kapadokya seyahati ikimiz icin de cok zevkli ve rahatlatici oldu. Seyahat etmeyi cok seviyorum ve gittigim her yer benim icin ayri guzel fakat Kapadokya’nin benim icin anlami ayriydi. Ben daha once de gitmistim Kapadokya’ya fakat farkettim ki balon tecrubem disinda gittigim turistik yerler hakkinda asla hicbir sey hatirlamiyorum... Birkac yil oldu ben gideli elbette ama aklim pek gezmede degildi tabii onun da etkisi vardir diye tahmin ediyorum... :) Birde bu gidisimizde butun planlamayi ben kendim yaptim dolayisiyla hem rota cizmek hem de arastirmak zorunda oldugumdan cok daha fazla sey deneyimleme sansim oldu. Kapadokya, cok guzel bir yer... Bu defa hava sartlari nedeniyle balona binemedik ama onun disinda iki gun icinde Kapadokya’da yapilabilecek her seyi yaptik diyebilirim (euro 5.3 oldugundan balona binememem bana kazanc olarak geri dondu biraz mutluyum)... Comlek yaptik, sac muzesine gittik, atv turu ile vadileri gezdik, acik hava muzesi, asiklar vadisi derken heeer seyi yaptik ve cok mutlu dondum Kapadokya’dan. Tabii Ankara’ya dondugumde klip arti Kapadokya bunyeme fazla geldiginden coktum yorgunluktan ama degdi... Kafami toparlamam, anilarima yenilerini katmam, kendimi tazelemem, anilarimi yenilemem icin boyle bir seye ihtiyacim vardi ve bana bu seyahat tekrar yasadigimi, bana ‘ben’ oldugumu hissettirdi...
Iste, beni de dalgalar once bogarcasina suyun dibine cekti, sonra da yukselterek su yuzune ulastirdilar, gun yuzune ciktim diyelim... Hayat diyoruz, hayatin nerden vurup nerden verecegini asla bilemiyoruz. Tahmin etmeye calismak yerine yasamak, en mantiklisi... 
Yasadiklarimdan ders cikarmaya devam...
Ogrenmeye devam...
Deneyimlemeye, anlamaya, empati kurmaya devam...
Iyilesmeye devam... Hayata devam.
Yarinimiz belli degilken, bugunu daha anlamli yapmakmis hayata devam etmek. Ben de buna ugrasiyorum iste. Hata yapmaya, hatalari erken yapip dogrusunu erkenden bulmaya calisiyorum. Artik kimseye, hicbir seye gec kalmak istemiyorum, cunku birine soyleyebileceginiz en aci seylerden biri, “sen bana gec kaldin”.
Kendimi affettim, simdi de kendime iyi davranmaya calisiyorum. ‘Sen onu haketmezsin’ degil, ‘o seni haketmek icin ne yapti’ sorusunu soruyorum kendimi sucladigimda. Cunku artik biliyorum ki, kendimi kabul etmem beni iyilestirdi. Hatalar, yanlislar yine benim fakat hepsi beni ben yapti, kabullendim kendimi. Mesela, gecenlerde benimle ilgili birinin ‘cok asiri biri’ diye bir yorum yaptigini ogrendim... Evet, oyleyim. Oyleydim yani... Bu karakterimden olabilir, baskin bir insanim bu yuzden de olabilir veya yasadiklarim sebebiyle de olmus olabilir. Ben de bu durumdan rahatsizdim kendimde o yuzden garipsemedim, duzeltmeye calisiyorum onu diyebildim cunkdeniyorum gercekten. Fakat diger yandan da farkindayim ki, beni ben yapan seylerden biri de bazi konularda bir miktar asiri olmam. Ornegin; asiri biri olmasaydim, buz ustundeki artistik yonum ve kendimi gosterme seklim bu kadar guclu olmayacakti, pasif ve sonuk kalacaktim... Evet, torpulemem gereken bir ozelligim asiri olmam, ama bu kendimden vazgecmem anlamina gelmiyor. Ben kendimi sevmeyi ogreniyorum, kendimi sevdirmeyi degil...
Bu yeni tanistigim kadin, sabahlari aynada gordugum insan cok farkli. Daha ne istedigini bilen, daha kendinden emin. Isler istedigi gibi gitmese de, pisman olmak icin degil, keske dememek icin yuruyen biri. 
Bir enkazin altindan cikabilip, o kadina donusuyor olmak cok guzel...
En yakin yaziya kadar, sevgiyle kalin.
4 notes · View notes
bildiriohaber · 3 years
Link
Hayata dokunan, boşluğa doğru akıp giden zamanı 10 saniyeliğine de olsa güzelleştiren etkileyici ve anlamlı kısa özlü sözleri sizler için derledik...
0 notes
yemlihan1-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır. Bakarara suresinin bir ayetinde Allah (cc) şöyle buyurur; Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
1 note · View note
kuaza · 3 years
Link
0 notes
telojicom · 3 years
Link
0 notes
cool-thisismystory · 3 years
Photo
Tumblr media
En son 17 Mayis’ta kalmisiz. Ben bu satirlari yazarken tarih 7 Kasim 2020, Cumartesi’yi gosteriyor. Koskoca 5 ay gecmis uzerinden ve benim hayatim geri dondurulemez sekilde degismis. Nasil mi?
O hasretle yollari gozlenen sevgiliyle kavusuldu. Hatta birden cok kez. 😊 Suanda da yine sevgiliye ve aileye kavusmak niyetiyle Turkiye’ye gitmek uzere Heathrow havalimanindan bu satirlari yaziyorum.
Gectigimiz 5 ayin her bir gununu satir satir yazmak zor olur elbet. Ancak unutamadim ve gelecekte de bu yazilara donup baktigimda hic unutmak istemedigim anlari not edecegim.
Havaalaninda ilk kavusma:
17 Temmuz 2020 Cuma gunu, Sabiha Gokcen havalimaninda ilk kez gordum onu. Belki uzerinden seneler gecse belki de hayatimin ileriki donemlerinde o olmasa bile o gun, o ani asla unutamam. Aylarca bir telefon ekrani uzerinden gordugun, senin en yakinin olan, en ozel sirlarini bilen ve hatta en yakin arkadasin olan ama asla dokunamadigin, kokusunu icine cekemedigin biriyle goz goe geldigin ilk an. O an ilk hatirladigim, onca kalabaligin icinde ellerinde cicekle bekleyen uzun boylu yakisikli ancak yuzundeki maskeden tam secemedigim bir adam. Oyle bir heyecan basti ki beni, titrememe dakikalarca engel olamadim. Oyle bir sarildik ki birbirimize sanki ayri gecirilen gunlerin, anlarin acisini cikarircasina. Oyle guzeldi ki bu kadar yakin hissettigin birinin ilk kez sicakligini da hissedebilmek. Sonrasi ise bambaska bir hikaye. Sevistik saatlerce, gunlerce. Oyle guzel anlastik ki biz birbirimizle, sanki senelerdir baskalarinda aradigim suret hep sendin, bu dunyaya geldigimden beri ozlemini cektigim sendin sevgilim.
Birlikte ilk tatilimizi bile yaptik. Kalkan’da bir dagin tepesinde 10 gunlugune kiraladigimiz evimizdeki en unutulmaz anlar, gece havuzun kenarindaki sezlonglarda yildizlari seyretmekti seninle. Hic bitmesini istedigim tek anlar onlardi, sanki sen ve ben sonsuz bir anin icindeki sonsuzluktuk. Peki Bozcaada’da gun batimini izledigimiz gune ne demeli? Ben galiba senle en cok gokyuzunu izlemeyi seviyorum. Senle sonsuzlugu paylasmayi seviyorum ben en cok.  Yildizlarin altinda dans etmistik birlikte tatli yaz esinsitiyle. Ben o gunu de hic unutmak istemiyorum ve senle boyle biriktirecegimiz bir suru daha aniyi dusluyorum. Onca kaosa ragmen hayatimin en guzel yazlarindan biriydi seninle gecirdigim. Daha nicelerine olsun!
Havaalaninda ayriliklar:
Bu iliskiye dair diger unutmak istemedigim seylerden biri de yasadigimiz bu kisa zorunlu ayriliklar. Nasil unutabilirim? Gitmek zorunda kalmalar, geride birakmalar. Her zaman sukrediyorum sahip oldugumuz bu ask icin. Yasadigim en guzel ve olgun ask, sevgi icin ama oyle zor anlar ki benim icin. Ben 1 gun ayri kalsak delicesine ozlerken seni,belki haftalari aylari bulan ayriliklar.Her gidisimde icimden birsey kopuyor sanki, kalbimde kocaman bosluk duygusu. Konusulan vaatler, verilen sozler kurulan hayaller var biliyorum ve seni beklerken dayanmaya calisiyorum sevgilim. Bu yasadigim sevgi bana daha cok sabretmeyi ogretiyor, olgunlastirirken. Bazen o kadar kiyisina geliyorum ki vazgecmelerin, sen olmasan senin o bizi ayakta tutan guclu durusun olmasa imkansizdi bu noktaya kadar gelebilmeler. Senin gucun sayesinde biz ayaktayiz. En karanlik gunumde benim inancim umudum oluyorsun. Peki birseyi hem bu kadar isterken hem de bu kadar icine girmekten korkmak? Bu celiskilerim beni olduruyor esasen, akista kalmaya calismak ne zor bazen. Bildigim tek birsey varsa, oncekiler gibi bu guzel askin sonu ben olmayacagim, sirf korkuyorum diye giden, sabote eden ben olmayacagim. Gucumun son damlasina kadar seninim ve seninleyim.
Is - Guc:
Beni engelleyen birsey var sanki icimde. Icimde oyle bir potansiyel var ki disari gosteremedigim; sanki cikamiyorum bir fanusun icinden. Sanki derinlerde bir yerde beni engelleyen birseyler var anlayamiyorum. Oysa ne hayallerin ne mucadelelerin sonunda geldim ben bu noktaya. Bu tatminsizlik, bu sabirsizlik ne peki simdi? Hemen hersey olsun istiyorum. Icimde surekli yetemiyorum hissi, zaman sanki bosuna akip gidiyor. Oysa bu bir yanilsama biliyorum. Calistigim yerde basarilarina duruslarina oyle ozendigim kadinlar var ki, birgun gercekten onlar gibi olmak istiyorum. Icim gidiyor onlara bakinca. Bende birgun onlar gibi olabilecek miyim? Hayatimin boyunca kimseyi kiskanma gibi bir durumum olmadi ama muthis ozeniyorum bazilarina. Ileride isini bilen, layigiyla yapan, gerekirse alaninda konusmaci ve basari hikayesi dilden dile dolanan cok guclu bir kadin olmak istiyorum. Suan dogru bir firsatin icimde degilmisim gibi geliyor, ne buyuk yanilsama oysaki.
Kadrolu olmak en buyuk hayalimken suan calistigim yerde bu fikir de beni cezbetmemeye basladi. Uzerimdeki bu uyusukluk gitsin istiyorum. Hayat lutfen bana, tamamlandigimi hissettigim hayat firsatini getir en hayirli ve dogru yoldan.
0 notes