Tumgik
#kimsenin hiç kimsesi
dolunay66 · 3 months
Text
Eyy, benim iyimser hallerim,
Çabuk aldanislarim,
Hep inanışlarım
Alttan alışlarım.
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyecekleri kafama takislarım,
Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım
Herkesi, insan yerine koyuşlarım
Hepinize elveda...
Artık ben kimsenin,
Hiç kimsesi olmayacağım...
Nazım Hikmet..
Tumblr media
59 notes · View notes
kanveyalan · 10 months
Text
yok hiç kimsenin hiç kimsesi.
#*
23 notes · View notes
Text
“kimsesi yok, hiç kimsenin.”
46 notes · View notes
huznefza · 4 months
Text
Ey benim iyimser hâllerim,
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttan alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyecekleri kafama takışlarım,
Yoktan yere akıp giden gözyaşlarım,
Herkesi insan yerine koyuşlarım,
Hepinize elveda artık ben kimsenin hiç kimsesi olmayacağım...
5 notes · View notes
barissigaralari · 3 months
Text

Ve sonra ne oluyor biliyor musun, tahammülsüzleşiyorsun. İnsanlara, etrafa, herkese ve her şeye hatta kendine bile tahmmülsüzleşiyorsun. Öyle garip şeyler hissediyorsun, öyle karışıyor ki için sen bile anlamıyorsun. Yalnızca sevgiyi hissedemiyorsun. Yoldan geçerken yeni açmış çiçekleri bile öpüp koklayan sen, şimdi yanına gelen yavru bir kediye boş boş bakıyorsun. Sevilmek istiyor, üşüyor, belki korkuyor. Başını dizine saklamak istiyor ama sen ona öylece bakıyorsun. Kendini görüyorsun o yavruda belli, itiyorsun yavaşça, git diyorsun. Git miniğim ben seni saklayamam, ben seni koruyamam. Gitmiyor. Sevmek istiyorsun ama yapamıyorsun. Kalkıp gidiyorsun sonra, üzülmemek için bakmıyorsun arkana. Birkaç adım atıp duruyorsun, içinden bir ses dur diyor. Dur gitme, tam o sırada ayaklarının yanında bir gölge görüyorsun yine. Yanında işte, itmene hatta gitmene rağmen yanında. Anlamlandıramıyorsun o an boş boş bakıyorsun sen de, sen ona o sana. Bir şeye mi ihtiyacı var diyorsun, annesini mi arıyor diye etrafa bakıyorsun. Oysa yalnızca sevilmek mi istiyor diye düşünemiyorsun, tekrar bakıyorsun etrafına kimsesi yok kimsen yok. Kabulleniyorsun artık sen de, oturuyorsun yanına bir sigara yakıyorsun önce. Senin izin vermeni bekler gibi bakıyor yüzüne, yavaş yavaş dumanı üflerken gel diyorsun. Hadi gel bakalım. Az önce inatla ısrarla peşinden gelen o değilmiş gibi, yavaşça ve ürkekçe o adımı atıp oturuyor kucağına. Kalbindeki boşluğu daha iyi fark ediyorsun o an. Üstünü örtmeye, kapatmaya çalıştığın her bir yaranın acısını hissediyorsun. Bi o yavru bi sen, tek başınasınız. Saatler geçiyor, kucağında uyuyor. Yavaş yavaş sokak lambaları yanmaya başlıyor, hava kararıyor üşüyorsun tek. Kimse yanına gelip üstünü örtmüyor, bunu neden beklediğini de anlamıyorsun zaten. Yavaş yavaş titremeye başladığında minik kedinin de aslında titrediğini fark ediyorsun, sarılıyorsun ona birkaç saat önce git ben seni koruyamam dememişcesine. Gözünden akan bir damla yaşı fark ediyorsun, direnmiyorsun bu sefer silmiyorsun onu. Kendini korumak veya zorlamak istemiyorsun, senin ağlaman üzülmen umrunda değil ki onun kimsenin olmadığı gibi. Tek yapman gereken başını okşamak, telefonu sessize almak. Ulaşmasınlar sana ulaşamasınlar, bir kedinin bile yaptığını yapamadılar. O git demene rağmen kalırken, onlar kal demene rağmen gittiler. Garip bir şekilde ayrılık vaktinin geldiğini hissediyorsun sonra, o uyuyor hâlâ hiçbir şeyden haberi yok. Uyandırmamaya çalışarak kucağından kaldırıp kenara koyuyorsun, uyanmıyor bu sefer. Bomboş hissediyorsun kendini, bir şey hissedemediğinden değil ne hissedeceğini bilmediğinden. Gidiyorsun sonra ev denen o yere, aklınla kalbini orda bırakıp. Saatler geçmiyor ama sabah oluyor, bir anda kendini sokakta buluyorsun. Onu arıyorsun, ihtiyacın olduğundan değil işte görmek istiyorsun onu. İyi mi, gece üşüdü mü? Bunları düşünüyorsun ama bulamıyorsun. Gitmiştir diyorsun, geziniyordur geri gelir. Bi umut yine içinde, bekliyorsun öyle. Günler geçiyor, geçtikçe umudun azalıyor. İlk günden belliydi aslında onun da seni bırakıp gittiği, bir daha gelmeyeceği, onu bulamayacağın. Neyin umuduna neden kapıldın ki sen? O an kendini sevdirmek istemesi seni hep seveceğinin garantisi miydi? Gözünden yaş akmasına izin verdiği için mi güvendin ona? Geldi ve gitti. Aylar geçti sense hâlâ aynı yerde, aynı karmakarışık hislerle onun gelmesini bekliyorsun. Büyüme ihtimalini aklına dahi getirmeden o mu diye gördüğün her yavru kedinin gözlerine bakıyorsun. Belki keşke onu hiç kucağıma almasaydım, belki de keşke hiç gitmesine izin vermeseydim diyorsun. Her gördüğü insana kendini sevdirme derdi olan o yavru için kendi sevginden şüphe ediyorsun ve onu gördüğün o köşeye her gidişinde de onu hatırlayıp onu arıyorsun.
5 notes · View notes
miiniikkus · 3 months
Text
Ey benim iyimser hâllerim,
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttan alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyecekleri kafama takışlarım,
Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım,
Herkesi insan yerine koyuşlarım,
Hepinize elveda.
Artık ben kimsenin,
Hiç kimsesi olmayacağım..
4 notes · View notes
ottoman-empire · 2 years
Text
Tumblr media
Kimsesiz hiç kimse yok her kimsenin var kimsesi
Kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi
Avni (Fatih Sultan Mehmet)
Hat: Mehmed Özçay
33 notes · View notes
marcelinesw0rld · 1 year
Text
Ey benim iyimser hallerim,
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttan alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyeceklere kafa takışlarım,
Yoktan yere akıp giden gözyaşlarım,
Hepinize Elveda... Artık ben kimsenin, hiç kimsesi olmayacağım.
Tumblr media
9 notes · View notes
akinci · 2 years
Text
Tumblr media
Ey, benim iyimser hallerim !
Çabuk aldanışlarım …
Hep inanışlarım …
Alttan alışlarım …
Hatayı hep kendimde buluşlarım …
Değmeyecekleri kafama takışlarım …
Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım …
Herkesi, insan yerine koyuşlarım …
Hepinize Elveda !
Artık ben kimsenin,
Hiç Kimsesi Olmayacağım !…”
Uğur GÖKBULUT
24 notes · View notes
siyahadam34 · 1 year
Text
Seven insan ; kendini güvende hissettiği yere ait, sürekli huzursuz hissettiği yerlerin misafiridir. Kendini yalnız ve çaresiz hissettiği anda; bana artık müsade, demekten asla kaçınmaz. Evi gibi hissettiği yüreğin her şeyi, yüreğini doyurmayan kimsenin de hiç kimsesi olmaz.
3 notes · View notes
efekanyucel · 1 year
Text
Yoktu hiç kimsenin, hiç kimsesi.
Kaç söz verildi bu sokaklarda, tutulmayan.
Bilsen bırak önünden geçmeyi,
Dönüp bakmazdın bile.
5 notes · View notes
gulamagulmeyenden · 1 year
Text
Ey benim iyimser hallerim,
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttan alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyecekleri kafama takışım,
Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım,
Herkesi insan yerine koyuşlarım,
Hepinize elveda,
Artık ben kimsenin,
Hiç kimsesi olmayacağım.
#keşfet #kimse
2 notes · View notes
The Hamptons | 21.00
let me set the scene two lovers ripped right at the seams they woke up from the perfect dream and then the darkness came
Aslında, her şey yolunda gidiyordu. Kadın uzun zamandır mutlu olduğunu hissetmemesine rağmen, bugün o günlerden biri değildi. Üstüne giydiği uzun kabarık gelinlik, elindeki bir buket kırmızı gül aynada ki yansımasında kendisini en çok gösteren şeylerdi. Ne yapmıştı? Çok mu yükseğe uçmuştu? Kendisinden başka suçlayarak kimsesi yoktu. Melekleri kendisine yardım etmesi için çağırmıştı, ama kimse çağrılarına yanıt vermedi. Yakın arkadaşlarından biri mutlu tezahüratlarıyla odaya girdiğinde, gözleri ona kaydı. Fotoğrafçıları arkasından girmiş ve her anı kaydetmeye yeminliymişçesine fotoğraflarını çekiyordu. Diğer arkadaşları kısa süre geçmeden peşine dizildi, durdukları her yerde ona gülümseyip tebrik eden kişiler, yanında kimse olmadan serilen uzun halıdan nedimeleri tek tek geçerken kalabalığı bastırmaya yetmemişti. Carmilla, tabiri caiz ise, yapabileceğinden daha kötü biriyle birlikteydi. Aslında gelecekteki eşi kötü biri değildi, ama o değildi, ve hiç kimse o olmamıştı. Güneş kadını çok yakın uçtuğu için yakmıştı. Bütün nedimeleri, uzun halıdan kilisenin sahnesine ilerledikten sonra kadında arkalarından yürüdü. İçerisi tıpkı istediği gibi dekore edilmişti, her yerde kırmızı ve beyaz güller, geniş yere eşlik ediyordu. Eşi, kadını gelinlikle görüce göz yaşlarına hakim olamadan ağlamış, kadının bu manzara karşısında gözleri dolmuştu. Hiçbir şey gerçek hissettirmiyordu. İyi bir hayatı olacağını biliyordu, ama üstüne büyük bir hüzün çökmüştü. Din adamı, önce isimlerini daha sonra da birbirlerine yeminlerini sormuştu. Seremoni bir genç kızın hayallerini kuracağı gibiydi, her şey doğru gitmişti, herkes mutluydu. "İtirazı olan ya şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar sussun." dedi papaz, kimsenin itirazı olmazdı ama prosedür böyleydi. Geniş kilisede çıt yoktu. @petersigmundsaintville
10 notes · View notes
06chrome06 · 1 year
Text
Tumblr media
Ey, benim iyimser hallerim !
Çabuk aldanışlarım …
Hep inanışlarım …
Alttan alışlarım …
Hatayı hep kendimde buluşlarım …
Değmeyecekleri kafama takışlarım …
Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım …
Herkesi, insan yerine koyuşlarım …
Hepinize Elveda !
Artık ben kimsenin,
Hiç Kimsesi Olmayacağım !…”
Uğur GÖKBULUT
4 notes · View notes
cennetinbahcesi · 1 year
Text
Bildiğim bir gerçek var ki sahte olan her duygu ve davranış aslından uzaklaştırır kendini
~~Uğur Gökbulut~~
~~Artık kimsenin hiç kimsesi olmayacağım ~~
Tumblr media
2 notes · View notes
16likhis · 2 years
Text
Hepinize elveda artık ben kimsenin "hiç kimsesi olmayacağım"
2 notes · View notes