Tumgik
#iyonya felsefesi
yorgunherakles · 3 years
Photo
Tumblr media
sonunda herakleitos insan sevmeyen biri oldu ve herkesten uzaklaşarak tüm vaktini dağlarda geçirdi.
diogenes laertios - ünlü filozofların yaşamları ve öğretileri
34 notes · View notes
mantikutayr · 5 years
Photo
Tumblr media
bi kaç gündür akşamları da felsefe tarihi’ni okuyordum, küçük küçük notlar alarak ilerliyordum ama böyle olmayacak.. sadece başlıklarını yazıp geçmek  olmaz, oturup özetini çıkartmak da akıl karı değil. şöyle bi şeyler yapıcam  bakalım: 
(bölümler bittikçe gelip buraya eklerim ama kuvvetle ihtimal kendi anlayacağım şekilde olur. bazen kısa kısa notlar, bazen işte ne bileyim. ‘’sadece kendime yönelik olmasın hadi.’’ deyip sizin için o bölümle alakalı videoyu başlığa bırakırım.) 
felsefe tarihi
felsefenin başlangıcı
felsefe, mö 6. yüzyılla 5.yüzyıl arasında kalan bir dönemde aynı anda dünyanın birçok yerinde başlamıştır. akdeniz’in doğusunda, güneyinde ve kuzeyinde, çin ve hindistan’da birtakım bilge adamlar, karşı karşıya kaldıkları kaotik yapı ya da düzenle hesaplaşırken, üyeleri oldukları kültürlerin yerleşik alışkanlıkları, dini inançları ve mitolojik inanışlarıyla yetinmeyerek yeni bir düzen oluşturmaya çalışırlar. düşüncenin kendilerinde belli bir soyutlaşma eğilimine girdiği bu bilge ya da filozoflar, daha derinlikli sorular sorup, daha iddialı, daha spekülatif ve ihtiraslı yanıtlar ortaya koydular. aynı kültürlere mensup olan bu bilgelerden beş tanesi öne çıkarılabilir: zerdüşt ( mö 628-551), thales ( mö 625-547), siddhartha gautama ( mö 563-545), konfüçyüs ( mö 551-479) ve lao-tzu ( mö 6.yüzyıl).
neden yunan mucizesi peki? bilgiyi pratik bir kaygı içinde olmadan, bizatihi kendisi için istemiş olmaları nedeniyle, rasyonel düşüncenin gerçek anlamda başlatıcısı oldukları söylenebilir. -theoriaya yükseliş-
birinci bölüm
sokrates öncesi doğa felsefesi (presokratik dönem)
iyonya okulu
felsefe tarihinin ilk okul veya düşünce geleneğini oluşturan iyonyalı filozoflar, thales, anaksimandros ve anaksimenes olarak sıralanır. iyonya veya miletos okul, felsefenin ilk okulu olarak çıkarken, batı anadolu kıyısındaki iyonya da antik yunan felsefesinin ilk merkezi olarak seçilmiştir.
pythagorasçılar
ilk yunan felsefesinin ikinci okulu teolojik, bilimsel ve felsefi görüşleriyle seçkinleşmiş olan pythagorasçı okul’dur. mö 6. yüzyılın ikinci yarısında güney italya’da, kroton’da pyhagoras tarafından krulmuş olan okul, ilkçağ yunan felsefesinde, iyonya’da kurulmuş olan doğu geleneği karşısında, batı geleneğini temsil eder.
herakleitos  
hem birlik hem çokluk filofu.
elea okulu - parmenides, zenon
elea okulunun kurcusu olan parmenides, yunan felsefesinin bundan sonraki seyrini baştan aşağıyı değiştirmiştir.
zenon, okulun ikinci filozofudur. yeni bir öğreti öne sürmekten ziyade, parmenides’in monizmini ustaca tasarlanmış birtakım paradoks ya da argümanlarla savunur.
plürealistler - empedokles, anaksagoras, demokritos
antik yunan felsefesinde birlik ile çokluk arasındaki ilişkinin neden meydana geldiği ve dolayısıyla ‘’neyin gerçekten varolduğu’’ problemi üzerine yoğunlaşan başka bir okul da atomcu okul’dur. leukippos ve demokritos gibi iki temsilcisi olmakla birlikte, bunlardan öne çıkan, atomcu kuramın esas itibariyle kendisine mal edildiği filozof demokritos’tur.
-iyonyalı filozofların varlığın temeline maddeyi, maddi bir ilkeyi yerleştirdikleri yerde phyhagorasçılar, varlığın arkhesi olarak formel bir ilkeyi, sayıyı öne sürmüşler; elea okulu değişmenin bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını söylerken, herakleitos değişmenin gerçek olduğunu iddia etmiştir; thales, anaksimandros ve anaksimenes gibi filozofların varlığın tek bir maddeden türedikleri yerde, empedokles ve anaksagoras gibi plüralist filozoflar varlığın temelinde bir çok madde yerleştirmişlerdir. bir gelişmeye, bir sentez için gerekli altyapıya işaret eden söz konusu çelişik süreç, bununla birlikte ortalama insanın, doğa üzerine olan felsefeye sırt çevirmesine neden olmuştur.-   
ikinci bölüm
insan üzerine felsefe
atomcu felsefenin ardından, yaklaşık mö 5. yüzyılın ortalarında, yunan’da büyük bir felsefi dönüşüm yaşanır. varlık ya da gerçeklik üzerine çıkar gütmeyen felsefi spekülasyonun ardından, felsefenin merkezine insan geçirilir; felsefi ilgi, evrenden insana dönerken kozmoloji ve ontoloji ile ilgili önemli entelektüel sorulardan insan yaşamı ve eylemiyle ilgili ivedilikle cevaplanması gereken sorulara doğru kayar. artık filozoflar dikkatlerini daha ziyade etik ve siyaset felsefesine çevirirken, felsefeye tam bir hümanizm hakim olur. üstelik sofistlerle sokrates tarafından temsil edilen insan üzerinde felsefenin belirleyici motifi, insanın bilme ve anlama isteğini karşılamak, merakını gidermek amacı dışında kalan birtakım pratik amaçlar olur. 
sofistler
4. yüzyılın ünlü tarihçisi ve derlemecisi ksenophanes’in ‘’ her isteyene para karşılığında bilgelik satanlar.’’diye tanımladığı sofistlerin en ünlü ve önemli temsilcileri arasında, protagoras, gorcias, prodikos, hippias, antiphon, thrrasymakhos ve kallikles bulunur. sofistler, felsefi bir okul oluşturmaktan ziyade, belli bir mesleğin üyesi olan, toplumsal koşulların değişmesinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan pretik işlerde yol göstericiliğe duyulan açlıktan, kendileri için bir meslek ve yaşam biçimi üretmiş olup para karşılığında ders veren gezgin öğretmenlerdi. 
sokrates
sokrates, genel olarak felsefenin, özel olarak da antik yunan felsefesinin, hiç kuşku yok ki en kilit ismidir. nitekim batı felsefesinin beşiği kabul edilen antik yunan felsefesi, bir bütün olarak onun ismiyle sınıflandırılır. gerçekten de ondan önce yaşamış ve doğa felsefesiyle uğraşmış bütün filozoflara, sokrates’ten önce gelenler anlamıda presokratikler adı verilir. bna karşın, sokrates’ten sonra gelen yunan filozofları onun doğrudan ya da dolaylı öğrencisi olma, ondan feyiz alma anlamında sokratikler olarak geçer. tarihin tanıdığı ilk ve en büyük sistemin kurucusu olan platon, sokrates’in öğrencisi; antik yunan felsefesinin son büyük filozofu olan aristotales ise platon’un öğrencisi olmuştur. 
üçüncü bölüm 
sistematik felsefe
helenistik felsefenin üçüncü ve son bölümü, platon ve aristoteles gibi iki büyük filozofun felsefelerinden oluşan sistematik dönemdir. 
platon
aristoteles
dördüncü bölüm 
helenistik felsefe
siyasi anlamda kent devletinin sona erdiği mö 322 yılıyla helenistik çağın son büyük imparatorluğunun roma’nın bir parçası olduğu mö 30 yılıarasındaki dönemin felsefesinden meydana gelen helenistik felsefeyle roma’nın egemenliği altında yaklaşık olarak ms 5 yüzyıla kadar süren roma felsefesinden meydana gelir. bu dönem aynı zamanda klasik kuramların vuku bulan çok temel sosyal ve politik değişimlere bağlı olarak büyük bir dönüşüme uğradığı dönemdir. 
epikürosçuluk, stoacılık, septizim,  yeni-platonculuk
ortaçağ felsefesi 
yaklaşık yirmi altı yüzyıllık oldukça uzun bir döneme tekabül eden felsefe tarihinin antik felsefe ile modern felsefe arasında kalan yaklaşık bin yıllık dönemde, felsefeye tarihsel bir sınıflama kaygısıyla yaklaşan hemen herkes tarafından  ortaçağ felsefesi adı verilmektedir. ortaçağ felsefesinin başlangıcındaz aziz agustinus buunur. bunun nedeni aziz agustinus’un, bütün bir ortaçağ felsefesi veya en azından hıristiyan düşüncesi için bir model oluşturması, ortaçağ felsefesinin gündemini, programını belirlemiş olmasıdır. ondan hemen önce gelen apolojistler ise yunan felsefesine karşı açtıkları savaş sayesinde ortaçağ felsefesinin zminini büyük ölçüde oluşturan antik yunan felsefesini öğrenip hıristiyan felsefesine mal etme imkanı bulmuştur. ortaçağ felsefesi 14. yüzyılın sonlarında, avrupa uygarlığının rönesans çağında, modern diye nitelenen yeni bir dünya görüşü ve felsefe anlayışının zuhuruyla birlikte sona erer.   
beşinci bölüm
patristik felsefe
ortaçağ felsefesi, batı’da hıristiyan ortaçağ felsefesi olarak, () ms. 2.ve 3. yüzyıldan 8. yüzyıla kadar olan patristik felsefeyle, (2) 8. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar süren skolastik felsefeden meydana gelir.  hıristiyan ortaçağ felsefesiyle esas anlaşılan şey, bunlardan skolastik felsefe ve felsefenin özellikle 12. ve 14. yüzyıllar arasındaki parlak dönemi olmakla birlikte, söz konusu altın çağın büyük entelektüel yapısının temelinde, skolastik felsefeyi önemli ölçüde şekillendiren, onun felsefeyle olan ilişkisini belirleyen patristik felsefenin olduğunu unutmamak gerekir. 
clement, origenes, aziz ugustinus,boethius
altıncı bölüm
islam felsefesi
ortaçağ felsefesinin bir diğer önemli ve özgün felsefe geleneği islam felsefesidir. islam felsefesi, batı’nın patristik felsefenin ardından ağır bir ‘’karanlık çağ’a girdiği sırada kültür tarihinde özellikle bilginin sadece korunmasına değil fakat yeni katkılara zenginleşmesine önemli katkılarda bulunmuş; bu anlamda, antik felsefe 12. yüzyıl sonrası skolastik hıristiyan felsefesi arasında köprü görevi yerine getirmiş bir felsefe geleneği olarak ortaya çıkmıştır. islam felsefesine müslümanlar dışında da katkıda bulunanlar olduğu ve islam felsefesi sadece arap dilinde ifade edilmediği için islam felsefesi çok genel bir biçimde, bir bütün olarak islam kültüründen doğmuş olan felsefe geleneği diye tanımlanabilir. 
doğu’da: kindi, razi, farabi, ibn sina ve gazali
batı’da: ibn bacce, ibn tufeyl ve ibn rüşt 
tasavvufi felsefe ve aydınlanma felsefesi: sühreverdi ve ibn arabi 
yedinci bölüm 
skolastik felsefe 
hıristiyan ortaçağ felsefesinin, patristik dönemden sonraki ikinci ve birinciye kıyasla, çok daha önemli olan dönemi, skolastik dönem ve felsefesidir. bu felfese tarihsel açıdan 8. yüzyılla 13. yüzyıl arasında kalan dönemin felsefesi olarak tanımlanır. skolastisizm: ‘’okullu’’, ‘’okula ait olan’’  
inanç ve bilgiyi, bilimi, özellikle de aristoteles’in bilimsel dizgesini kiliseyle uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan ortaçağ felsefesi.
hazırlık dönemi / jhon scotus egiguena 
erken skolastik / aziz anselmus - petrus abelarmus 
yüksek skolastik / aziz bonaventura - aquinali thomas - roger bacon - jhon duns scotus 
gerileme dönemi / ockhamlı william 
sekizinci bölüm 
rönesans felsefesi
rönesans felsefesi bir geçit döneminin, yani avrpa uygarlığının yaklaşık bin yıl süren ortaçağ ile yeniçağ arasındaki dönemin felsefesidir. tarihsel olarak 1400 ile 1600 yılları arasında kalan dönemi ifade eder. işte bu dönemde geliştirilen ve ortaçağ ile modern yeniçağ felsefesi arasında bir tür köprü görevi üslenen felsefeye rönesans felsefesi adı verilmektedir. bu felsefenin bir geçiş dönemi felsefesi olmasının en temel nedeni, onun hem ortaçağ felsefesiyle süreklilik arz etmesi hem de felsefede bir ‘’ yeniden doğuşu’’ temsil etmesidir. 
11 notes · View notes
sizekitap · 6 years
Text
İzonomi ve Felsefenin Kökenleri
İzonomi ve Felsefenin Kökenleri Kojin Karatani Metis Yayınları
Antik Yunan’ın en önemli merkezlerinden biri olan Atina genellikle felsefenin ve demokrasinin beşiği olarak görülür. Karatani ise bu yaygın görüşü sorgulayarak yeni bir çıkış noktası işaret ediyor: İyonya. Karatani’ye göre Atina’daki sistem günümüz demokrasisinin öncülü olmakla birlikte, aslında İyonya’daki daha eşitlikçi bir sistemin yani izonominin “yozlaşmış” biçimiydi. Atina’daki demokrasi sınıf ayrılıklarını ve köleliği engellemezken, insanların hareket özgürlüğüne sahip olduğu İyonya’daki izonomi gerçek bir ekonomik ve siyasi eşitlik sunuyordu.
Durum buysa, İyonya’daki bu eşitlikçi sistemin yansımalarını erken dönem Yunan filozoflarının düşüncelerinde de görmeyi bekleriz. Nitekim Karatani, Pythagoras’tan Herakleitos’a, Parmenides’ten Sokrates’e birçok filozofa bu ışıkta bakarak onların İyonya doğa felsefesi ve etiğiyle olan bağlarını inceliyor. “İyonya ruhuna” sahip olan filozoflarla bu ruhtan kopmuş olanların düşünce biçimlerini kıyaslıyor.
Peki bütün bunlar günümüz dünyasında neden önemli? Karatani her şeyden önce, günümüzde demokrasinin karşı karşıya olduğu ciddi sorunları aşabilmek için bunların Antik Yunan’daki prototiplerine bakmak gerektiğini vurguluyor ve bizi reel demokrasinin potansiyel tehlikelerine karşı uyarıyor: “Tiranlık ile demokrasi birbirinden göründüğü kadar farklı değildir.” Bu anlamda Karatani, felsefe tarihine ve antikçağa dair klişeleri yıkmanın yanı sıra okuru kendi çağımıza da farklı bir eleştirel perspektiften bakmaya davet ediyor.
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
devamı burada => https://is.gd/9ogl4h
0 notes
yorgunherakles · 4 years
Quote
marks bir yana duyumcu ve mekanik materyalist olan demokritos'u, diğer yanaysa teleolojik ve rasyonalist olan aristoteles'i koyuyordu. daha sonra ikisinin arasına raslantısal atomsal sapmayı ileri süren bir materyalist olan epikuros'u yerleştiriyordu.
kojin karatani - transkritik
4 notes · View notes
yorgunherakles · 4 years
Quote
daha hayatı bilmeden, insan nasıl ölümü bilmeye çalışır.
kojin karatani - izonomi ve felsefenin kökenleri
29 notes · View notes
yorgunherakles · 4 years
Quote
iyonya doğa felsefesinin, tanrıları referans almadan dünyayı açıklamaya çalışması anlamında, bir din eleştirisi olarak başladığı yeterince açıktır.
kojin karatani - izonomi ve felsefenin kökenleri
9 notes · View notes