fotoğraf 1'e bakıp gözleri kapatıyoruz. fotoğraftaki o titrek akış arabadaymışız hissini oturtuyor. açıyoruz gözleri. fotoğraf 2'deyiz. arabanın içindeyiz. şişhane'den unkapanı köprüsüne akıyoruz. şu yerdeki beyaz çizgileri kış lastiğimiz buram buram hissediyor. tırtık tırtık. slowlardan da oğuzhan koç denk gelmiş radyoda. bu yolda hep slow şarkı denk gelir. bulutlara esir olduk.
yokluğunda yine yüz çevirdim aşka
güz geçirdim onca yaprağım sarardı soldu
sonbaharın sonunda bahar yok artık (burası saçma bence ya ne alaka)
(bir önceki dizede odağımız bozuluyor o yüzden bu dizedeki güfteyi sallıyoruz)
(biz odağımızı ararken nakarat tekrar yetişiyor neyse ki)
Korkuyorum bayım, sizi bir daha bulamamaktan çok korkuyorum. En başından beri silemediğim mesajlarla avutuyorum kendimi. Fotoğraflarınıza bakmaya kıyamıyorum. Rüyamda göreyim diye uyumaya çalıştığım geceler ağlamaklı gözlerimle son buluyor. Şimdi kalbimde bir boşluk var dolduramıyorum. Görün beni bayım, ölüyorum.
İnsanlar bencil, insanlar sadece kendini düşünür. Her kötülüğe kendi taraflarından bakıp yargılarlar. Birisi elinde sigara görür bakışlarıyla ya da sözleriyle yanlış olduğunu zorla gösterir ama düşünmez ki o sigara dumanı içimdeki yangının eseri.