" İyi insanlar kırıldıkları zaman sevmeyi bırakmazlar, göstermeyi bırakırlar. "
40 notes
·
View notes
"Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur."
13 notes
·
View notes
Başlıyoruz 📖
7 notes
·
View notes
"Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş yine oradadır ve oradan bir daha çıkmaz."
16 notes
·
View notes
Ne diyordu Halikarnas Balıkçısı;
“Bu yaşamak değil, u z u n ölüm...”
https://youtu.be/hgMSnuQYlkU 🎶🚬🍷✨
7 notes
·
View notes
“İnsan bir mevsimde bir ağacın muayyen bir dalında bir yemiş buluyor. Yiyor ve hoşuna gidiyor. Bir-iki mevsim sonra yine aynı dalda aynı yemişi arıyor, ya yemiş o dalda bulunmuyor ya da bulunursa hoşa gitmiyor. Belki de yemişi arayan değişmiş bulunuyor.”
Halikarnas Balıkçısı
31 notes
·
View notes
"Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur."
15 notes
·
View notes
Gökova Aşıklar Yolu’nun Hikayesi..
Gökova Aşıklar Yolu, Muğla’nın eşsiz güzelliklerinden biridir. Eski Marmaris yolunun okaliptüslerle kaplı yolu, zamanla Aşıklar Yolu olarak anılmaya başlamıştır. Bu yol, sadece bir geçit değil, aynı zamanda bir hikayenin de taşıyıcısıdır…
“1930’lu yıllarda bataklık olan bölgede fazlaca sivrisinek bulunması sebebiyle önüne geçilemeyen bir sıtma salgını ortaya çıkmış. Köylüleri canından bezdiren salgın, birçok can kaybına neden olmuştur. Özellikle 8 kız çocuğundan 4’ü bu salgın sebebiyle hayatını kaybeden muhtarın son çocuğu erkek doğunca, muhtar oğlunun şerefine köy halkına bu bataklığı kurutup sıtma salgınına bir son vereceğine dair söz vermiş.
Suyu seven ve bataklıkları kurutmasıyla bilinen okaliptüs ağacı ekilmesine karar verilmiş. Valilikle konuşulmuş konuşulmasına lakin ağacı bulmak öyle kolay değilmiş. En sonunda yörede yaşayan bir yazarın araya girmesiyle Avustralya’dan yüzlerce okaliptüs fidanı getirtilmiş. Fidanlar 3 kilometre boyunca tüm ovaya cetvelle çizilmiş gibi, arada ince uzun bir yol varmışçasına dikilmiş. Ağaçlar büyüdükçe bataklık, sivrisinekler ve sıtma yok olmuş.”
“Hikâyenin kahramanları olarak okuduğumuz ve okaliptüs fidanlarının getirtilmesinde rol oynayan yazar, Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. Muhtarın oğlu ise Halikarnas Balıkçısı’nın manevi oğlu Prof. Dr. Şadan Gökovalı’dır.”
4 notes
·
View notes
bir daha dönmemek üzere
gitmek zorundayım
trene yetişmeliyim
maviliklere doğru tek yönlü bir biletim var
yalnızlar kasabasını ziyaret etmeliyim
kırık kalpler otelinde gecelemeliyim
benim gibi bir ahmak hiç oraya gitmedi
gözyaşlarım sel oldu aktı
tek yöne bir bilet
maviliklere doğru tek yönlü bir biletim var
16 notes
·
View notes
Yokuş başına geldiğinde bodrumu göreceksin
5 notes
·
View notes
‘‘ Sevginin ne güçlü şey olduğunu sevmekle anlamıştım. ’’
...
Halikarnas Balıkçısı
9 notes
·
View notes
Ne diyordu Halikarnas Balıkçısı ;
"İyi insanlar kırıldıkları zaman sevmeyi bırakmazlar,göstermeyi bırakırlar."
Seni sevmeyi bırakamıyorum, bu benim kendime olan eziyetim değil mi? Senin gibi biri uğruna kendimi feda etmem bu da benim aptallığım değil mi?
4 notes
·
View notes
Halikarnas Balıkçısı
Her sürgün bir ceza mıdır? Destansı bir tutsak yolculuk hikayesi “Mavi Sürgün”.Menekşe akşamlarının şairane eşliğinde…
Siyasi bir sürgün yazarın yaşamı.İstiklâl Mahkemesi tarafından yargılanıp Bodruma sürgün edilişini anlatıyor kitap.Pembe sabahları, mavi öğlenleri ve bolca Ege…
Bir yazarın kelimelerinden daha çok hayata bakış açısı ve ne anlatmak istediğini okumak daha çok ilgimi çeker.Süslü kelimeler ve ağdalı bir anlatımdan ziyade okuduğum kitabı hissetmek ve yazarın duygusunu anlamaya çalışmak daha çok heyecan veriyor bana.
Halikarnas Balıkçısı nam-ı diğer “Cevat Ş
akir KABAAĞAÇLI”.Usta yazar ile tanışmak bu kitaba nasip oldu.aslında otobiyografik bir anlatım diyebilirim çünkü yazar kendi ağzından anlatıyor yaşadığı sürgün sürecini.Masmavi betimlemeler, pırıl pırıl parlayan kelimelerle örülü bir edebiyat şöleni belki de.
Farklı coğrafyaları merak edenler, Ege’nin masmavi denizini, gökyüzünü okumak isteyenler kitabı okuyabilirler.Usta yazar olmanın ön koşulu da yaşadığı ve anlamlandırdığı hayatı bize yansıtabilmek değil midir zaten.Belki de usta yazarı okurken yaşadığı hayatı, sevdiği coğrafyayı bizim de sevmemiz belki de bunu gösteriyor.
Yakın süreçte Halikarnas Balıkçısının diğer kitaplarını da okumak istiyorum ve okuyunca mutlaka düşünce ve duygularımı da sizlerle paylaşmak isterim.
-Orada bir “aşk olsun!” aslında bir hayret nidası değildir; “bana verdiğin acı, sevgiye dönsün” anlamına gelir.-
0 notes
Mavi Sürgün, Karanlıkta Gökkuşakları S.30
…
Derler ya, arkadaşı seçmezden önce, dikkatli, tedbirli davranmalıymış, arkadaşlık yavaş yavaş geliştirilecek bir bitkiymiş. Ağır ağır büyüyen meşe ağacı mı yetiştiriyoruz yahu ? Gönül akınca paldır küldür akar, turp sulayan arklardan yürüyormuş gibi seyrek ve idareli akmayı kabul etmez. Hem şu kısa ömürde, acaba iyi mi ediyorum, fena mı açılıyorum diye düşünecek vakit mi var? Hani ya mevsim kurakmış da, adam soğan fidanının yanına dikilip, soğana ''Görüp göreceğin su bundan ibarettir!' diyerek, soğanı ayıp bir tarzda sulamış. Dünya felek de arkadaşı öyle verir.
Arkadaşı verdi miydi de, a canım bunun burası iyi ama şurası kusurlu diye düşünmemeli. Felek, Praksitel'in yonttuğu bir heykel gibi kusursuz yaratık yapmaz. Elbette kusurlu bir tarafı olacaktır. Ben bu kadar verdim, karşılık olarak şu kadar erdemi isterim denmez. Dünya bakkal dükkanı mı ?
…
Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün
1 note
·
View note
iyi insanlar kırıldıkları zaman sevmeyi bırakmazlar , göstermeyi bırakırlar...
0 notes