Tumgik
#günahkâr
ilmiyyat1453 · 10 months
Text
Tumblr media Tumblr media
📌
Mahrem; nikahı bize haram olan, yanlarına dış kıyafet dediğimiz ferace yâhut çarşaf-ı şerîfsiz çıkabileceğimiz, muhabbet edebileceğimiz, aynı ortamda birlikte oturabileceğimiz, birlikte yemek yiyebileceğimiz, hiçbir sûrette evlenemeyeceğimiz kişilerdir.
Namahrem ise; nikahı bize helal olan, yanlarına ferace yâhut çarşaf-ı şerîfsiz çıkamayacağımız, aynı ortamda birlikte oturamayacağımız, muhabbet edemeyeceğimiz, birlikte yemek yiyemeyeceğimiz, evlenebileceğimiz kişilerdir.
Kaynak: Kur'ân-ı Kerîm, Nûr, 31 - Nisâ, 23
Allah'ın hükmünü kabul etmemekten Allah'a sığınalım. Nefsimize ağır gelip uygulamamak başka bir şey, bu devirde bu ne yobazlık minvalde bir zihniyete sâhib olmak ise bambaşka bir şey. İlkinde kişi haram işlediğinden dolayı günahkâr olur, diğerinde Allah'ın âyetini inkar ettiği için kâfir.
Şöyle bir durup düşünelim: 1400 sene önce inen hükümlerin el ân geçerli olmadığını veya olmayacağını Allah hâşâ bildiremez miydi? Âhir zamanda yaşıyoruz diye, Allah'ın âyetleri mi değişti? Bilmediğimiz hükümler mi geldi? Allah aynı Allah, Kur'ân aynı Kur'ân?
Bundan sebep âhir zaman ümmetinin az bir ameline çok müjde var diye buyrulmuştur.
16 notes · View notes
birkadehyalnizliga · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Dudakların sevgilim...Ölüm gibi soğuk,günahlarımız kadar sıcaktı.
6 notes · View notes
teneres · 2 years
Text
Cabir (radıyallahu anh)'dan şöyle rivayet edilmiştir;
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: "Ne fasık ne de mücahir (günahı açıktan işleyen) kimse için söylenen gıybet sayılmaz. Mücahir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuştur." [Rezin ilavesidir. Buhari'de ikinci kısım mevcuttur. Edeb, 60]
Müslim, Zühd 52, (2990)
Açıklama :
1- Rezîn merhumun ilavesi olan bu rivayetin kaynağı bulunmamıştır. Ancak hadisin ikinci kısmı yani "...mücahir olan dışında bütün ümmetin affa mazhar olacağını" beyan eden cümle Müslim ve Buhârî'de gelmiştir.
2- Mücâhir, günahını açığa vuran, Allah'ın örttüğü günahını söyleyerek açan kimsedir. Sadedinde olduğumuz rivayetin Buhârî'deki varyasyonu mücâhereyi açıklar: "Mücâhere (günahı aleni işlemek)den biri şudur: "Kişi gece (haram) bir amelde bulunur, sonra sabah olur, Allah onu örtmüştür (kimse bilmez) ama o der ki: "Ey filan bu gece ben şunu şunu yaptım." Bazan da (gündüz günah işlemiştir) akşam olur, Rabbi onu örtmüştür, (kimse bilmez) ertesi sabah, kendi lehine Allah'ın örtmüş olduğunu açar."
3- Hadis, işlenen günahların setrini emretmektedir. Yani her ne kadar yasak da olsa, günahtan kaçınmak mümkün olmayabilir. Öyleyse mü'min şu veya bu şekilde, bilerek veya bilmeyerek bir günah işleyecek olsa, ona düşen, tevbe etmek ve bu günahını kimseye söylememektir. Rasulullah, günahını sıkılmadan herkese söylenen veya herkesin gözü önünde çekinmeden günah işleyen kimselerin İlahî aftan istifade edemeyeceklerini haber veriyor. İslâm aleyhine yapılan sistemli ve ısrarlı organize propogandalar sonucu, dinin yasakladığı haramları işlemek bir marifet, bir ilericilikmiş havası hakim olunca, kendini bilmeyen sefih ve beyinsiz takım, içki, kumar, zina, rüşvet, aldatma, kaytarma gibi pek çok çirkefliklerini, bir marifet işlemişcesine herkesin yanında anlatır veya alenen işler. Bu durum, cemiyette "kötülüğe kötü demek, günahı günah bilmek" marifetini de yok edeceği, hatta pek çok zayıf kimselere teşvik olacağı için çok kötü bir gelişmedir, pek ciddi içtimâî bir marazdır. Bu dereceye ulaşan kötülükten dönüş de zor olur. Nehy-i ani'lmünker de yapılamaz. Onun için Rasulullah kötülüğü aleni yapan veya gizli yapsa bile ilan eden kimselerin durumlarının ciddiyetini duyurmak için "onların affedilmeyeceklerini" söylemiştir. Bir parça Allah ve âhiret inancı olana, bu tehdid-i nebevi çok şey söyler.
İbn Battâ el-Ukberi der ki:
"Günahı açıktan yapmada Allah ve Rasulünün ve sâlih mü'minlerin haklarını hafif görme vardır. Ayrıca bunda mücâhirlerin bir nevi inadı yatar. Örtmede ise istihfaftan selamet vardır. Çünkü günah, sahibini alçaltır. Keza örtmede -eğer haddi gerektiren bir günahsa- hadd cezasından kurtuluş; taziri gerektiriyorsa ta'zir cezasından kurtuluş vardır. Allah'ın hakkına tam riayet edildiği takdirde, Ekremu'l-Ekremîn olan ve rahmeti gazabını aşan Rabb Teâlâ onu dünyada örttüğü için ahirette de rüsvay etmez. Günahını açığa vuran, bütün bunlardan mahrum kalır."
İmam Nevevî'nin zikrettiğine göre "fıskını veya bid'atini açıktan yapan kimsenin aleni olan günahları ile gıybeti câizdir; aleni olmayan günahları sebebiyle gıybeti câiz değildir.
6 notes · View notes
nebez · 2 months
Text
Belki yarın hırsız olacak paranızı çalıp malınızı gasp edecek, siz ona helal haramdan bahsedeceksiniz,
Allah'ın merhametinden bahsedeceksiniz, size “ben aç iken Allah'ın merhameti yokmuydu da siz bana merhamet etmediniz” deyince ne diyeceksiniz?
Kader mi? 
Alın yazısı mı? 
Alın yazımda hırsızlık, gasp varmış derse ne diyeceksiniz?
Yok olamaz mı diyeceksiniz?
Git be hoca nasihate değil aç karnımızı doyurmaya ihtiyacımız var! Cevabını verince iflah olmaz bir günahkâr göreceksiniz…
Tumblr media
99 notes · View notes
femmelunee · 4 months
Text
Bayım!
Gittiniz,
Şüphe bile etmeden ,
Ardınızdaki enkazı görmeden,
Gözyaşlarıma aldırmadan,
Biraz olsun düşünmeden,
Terkettiniz beni .
İşte şimdi cehennemdir,
Yokluğunuzdan da beter,
İliklerimde kimsesizlik sızlıyor,
Neden Bayım?
Neden sevemediniz beni ,
Hiç mi hoşnut edemedim sizi,
Şimdi karanlık her yer ,
Yolumu bulamıyorum da değil,
Yolum dahi yok,
Kesiliyor nefeslerim,
Kendimi izahata mecalim dahi yok.
Korkarim ki sonu isyan olsun,
Günahkâr bedenim sızlıyor şimdi,
Tir tir titriyor ellerim,
Yokluğunuzdan da soğuk şimdi,
Yutkunamiyorum Bayım,
Kabullenemiyor yüreğim,
İşte büsbütün tükendiğim yerdeyim.
Kırılmış bir kadın
111 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 7 months
Text
Yüreğimin adını sen koyduğumdan beri
Ne zoruma gidiyor biliyor musun
Tümünü yazıp da aşkına
Bir şiirini okuyamadım sana
Öyle avuçların elimde
Gözlerinin dibine düşe düşe
Acıyan bir yürek açlığında
Sıcak ekmeği koklar gibi
Dualarla bir annenin
Yaralı yavrusunu yoklar gibi
Korkarak sevdim seni
Öyle mum alevinde keman eşliğinde degil
Kan kırmızı güllerin keşliginde
Dolunay düşmüş ULU DAĞIN en kuytu
Köşesinde düş başında
Sana şiir okumak vardı şimdi
Madem seni okuyamadım
Yırtılmalı kalbimdeki sayfalar
İntikam gibi yağmalı yağmur üstümüze
Yasaklanan gözlerinin önünde
Susuşların sözleri üstünde
Yüreğimin kapısını aralayıp
Şehrin zirvesinde, tam üstünde
Biraz ürkek, biraz korkak
Sarılmalıydım sana o anda
Gözlerim bıçak gibi girmeli gözlerine
Sırılsıklam, ıpıslak,
Ateş gibi sımsıcak
Yağmurlar yazmalıydı üstümüze
Seni sevmek nasıl bir şey bir ben bilirim
Benden sonrada
Sevilecek yerin kalmaz eminim
Kasıp kavuran
Canımın kıymetinde
Yanaklarını avcuma gömüp
Sana şiirler okumak vardı
Uludagın en tepesinde
Gözlerinden kalbine dogru bir yol vardı
Adı sevda olan
Boynundan ayaklarına
Çekip almak vardı seni
Vedalaşamadıgım bir aşkın
Kayboluyorum hergün girdabında
Günahkâr bir kadının
Kara yazılmış kaderinde
Kaybolup gidiyorum seni düşündükçe
Sana okuyamadıgım şiirler biriktiriyorum
Kitap aralarında
Daha sorma bana seviyor musun diye
Bilmiyorum ki
Seviyor muyum ölüyormuyum
Öyle işte 🥰😔
Tumblr media
161 notes · View notes
birumutsuzunnefesi · 3 days
Text
Geçmiş bir kara delik , her şeyi içine çeken , geleceği yok eden. Bir günahkâr var kara deliğin içinde , yanında günahı. Günahkârlar günahlarını omuzlarında taşır her daim. O da omzunda taşıyor ancak omzunda taşıdığının farkında değil, göz göze gelmiyor , görmüyor onu. Görse , kıyamet kopacak farkında değil. Her günahkârın bir kurbanı vardır ; ya kendisidir ya da seçtiği bahtsız kişi. Günahkâr, kendi eli ile çizdiği resmin sonunda ölecek , günah ise ömrünün sonuna dek işkence çekecek . Bende bir bahtsızım , kaderimde günahkârın işkencesi var biliyorum . Her masum birilerinin günahının bedelini öder.
46 notes · View notes
dizimdedinlen · 2 months
Text
En günahkâr duamsın benim.
35 notes · View notes
sa-lvatore · 8 days
Text
Biliyorum beni parmağında oynattın, biliyorum günahkâr olmadan günah işlemek istiyorsun.
17 notes · View notes
demircizademehmet · 4 months
Text
Tumblr media
bugün Sabah 20,03 den Otogaz alıdıktan sonra pekte yatışacabileceğimi zannetmiyorum.
Allah biz asi, Nankör ve günahkâr kullarına bakıp gadabı ile muamele eder de, üzerimizde bereketini ziyadeştirmezse halimiz harap...
19 notes · View notes
diyarbendedir · 8 months
Text
şimdi sizinle okuduğum ve çok hoşuma giden bir yazıyı paylaşacağım;
hazreti ömer efendimiz bir gün medine mahallelerinden birini dolaşırken bir delikanlı ile karşılaşır. delikanlı elbisesinin altında içki şişesi taşımaktadır. hazreti ömer efendimiz "delikanlı, elbisenin altında ne var?" diye sorar. delikanlı az kalsın içki diye cevap verecekti ki o anda içinden şöyle dua etti "Allah'ım beni ömer'in karşısına rezil etme, lütfen etme, ayıbımı gözünden sakla, bundan sonra bir daha içki içmeyeceğim." arkasından "elbisemin altında taşıdığım sirke şişesidir." diye cevap verir. buraya bi' antrparantez açmak istiyorum; hazreti ömer heybetini bir kez daha yüreklerimizin ritmindeki hızla hissettik mi? peki bu heybeti nereden geliyor dersiniz? evvvet, doğru cevap! hazreti ömer efendimizin yüreğinde öyle bir Allah korkusu mevcut idi ki, sirayeti hep bu minval üzreydi. delikanlının bu sözü üzerine hazreti ömer efendimiz "göreyim" der. delikanlı elbisesini kaldırır, hazreti ömer efendimiz bakar, gerçekten içki, sirke olmuştur. demek ki; içki sirkeye dönüşmüştür. kul, korkusu ile tövbe ettiği için samimiyetinden dolayı Allah onun içkisini sirkeye değiştireceğini görüyoruz. böyle olunca kötülüğe batmış bir günahkâr dönülmez bir tövbe ederek işlediği kötülüklerden vazgeçecek olsa mevlâ teâlâ hazretlerimiz onun günah içkisini ibadet sirkesine dönüştürecektir. bir daha dönmemek üzre edilecek istiğfar pek mühim dostlarım, kendimizi böylesine muazzam bir kapıdan esirgemeyelim.
38 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 2 years
Text
"Günahkârın elindeki bir nimete gıpta etme. Zira onun peşinde, onu iştiyakla isteyen ve bekleyen biri var: O da cehennem."
Ebû Hureyre (radıyallâhu anh)
46 notes · View notes
mcanylm34 · 1 year
Text
Ya Râb
Yâ ilahel alemin bizi düşürme dara
“İsteyen yok mu diyen” bağışla yüzüm kara
Tevfik ve hidâyet ver rahmeti bol Allah’ım
Çaresizler çâresi hâşa sensiz ne çâre
Yerin göğün sahibi senden başka kimim var
Gazabından kahrından bizi uzak eyle yâr
Biz mahlûkuz sen Mâlik şefkati bol Allah’ım
Sen Erhamerrahimin biz çaresiz günahkâr
Sen her şeye kadirsin ümmeti Kerbeladan
Koru Allah’ım bizi kazadan her beladan
Hâlik’im sığınağım himmeti bol Allah’ım
Bizi mahcup eyleme sensin bizi yaratan
Gününüz güzel olsun sevgili dostlar
Tumblr media
78 notes · View notes
saliha-biri · 1 year
Text
Tumblr media
Kim Rabbine günahkâr hâliyle varırsa..bilsin ki... Cehennem onu beklemektedir...
Orada ne ölür ne de düzgün yaşar.... (Tâ-ha 20/74)
55 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 7 months
Text
Yüreğimin adını sen koyduğumdan beri
Ne zoruma gidiyor biliyor musun
Tümünü yazıp da aşkına
Bir şiirini okuyamadım sana
Öyle avuçların elimde
Gözlerinin dibine düşe düşe
Acıyan bir yürek açlığında
Sıcak ekmeği koklar gibi
Dualarla bir annenin
Yaralı yavrusunu yoklar gibi
Korkarak sevdim seni
Öyle mum alevinde keman eşliğinde degil
Kan kırmızı güllerin keşliginde
Dolunay düşmüş ULU DAĞIN en kuytu
Köşesinde düş başında
Sana şiir okumak vardı şimdi
Madem seni okuyamadım
Yırtılmalı kalbimdeki sayfalar
İntikam gibi yağmalı yağmur üstümüze
Yasaklanan gözlerinin önünde
Susuşların sözleri üstünde
Yüreğimin kapısını aralayıp
Şehrin zirvesinde, tam üstünde
Biraz ürkek, biraz korkak
Sarılmalıydım sana o anda
Gözlerim bıçak gibi girmeli gözlerine
Sırılsıklam, ıpıslak,
Ateş gibi sımsıcak
Yağmurlar yazmalıydı üstümüze
Seni sevmek nasıl bir şey bir ben bilirim
Benden sonrada
Sevilecek yerin kalmaz eminim
Kasıp kavuran
Canımın kıymetinde
Yanaklarını avcuma gömüp
Sana şiirler okumak vardı
Uludagın en tepesinde
Gözlerinden kalbine dogru bir yol vardı
Adı sevda olan
Boynundan ayaklarına
Çekip almak vardı seni
Vedalaşamadıgım bir aşkın
Kayboluyorum hergün girdabında
Günahkâr bir kadının
Kara yazılmış kaderinde
Kaybolup gidiyorum seni düşündükçe
Sana okuyamadıgım şiirler biriktiriyorum
Kitap aralarında
Daha sorma bana seviyor musun diye
Bilmiyorum ki
Seviyor muyum ölüyormuyum
Öyle işte 🥰😔
Tumblr media
32 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 23 days
Text
Mûsâ aleyhisselâm zamanında şiddetli bir kuraklık ve kıtlık oldu. İnsanlar, Hz. Mûsâ’ya gelip dua etmesini istediler.
Mûsâ (a.s.), İsrâîloğullarının tamamını topladı, hep beraber bir sahrâya çıktılar. O vakit sayıları yetmiş bin yahut daha fazla idi. Hz. Mûsâ, “Yâ Rabbi! Bize yağmur yağdır, rahmetini üzerimize yay. Aramızdaki süt emen çocuklar, otlayan hayvanlar, beli bükülmüş ihtiyarlar hürmetine bize merhamet eyle!” diye dua etti. Lâkin yağmur yağmadı.
Mûsâ (a.s.) tekrar şöyle niyâz eyledi: “Yâ Rabbi! Eğer indindeki derecem azaldı ise, âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselâm hürmetine bize yağmur ihsân eyle.” Mûsâ aleyhisselâm’ın bu duası üzerine Allâhü Teâlâ şöyle vahyetti: “Senin derecen, benim indimde hiç eksilmez. Sen, mümtâz kullarımdansın. Lâkin aranızda kırk yıldır devamlı bana isyan eden bir kul vardır. İnsanlara seslen, o kimse aranızdan uzaklaşsın. Zira, yağmurdan onun sebebiyle mahrum olmaktasınız.” Bunun üzerine Hazret-i Mûsâ kalktı ve “Ey kırk senedir Allâhü Teâlâ’ya isyan eden âsî kul! Aramızdan çık, zira senin yüzünden yağmurdan mahrum kaldık.” buyurdu. O günahkâr, sağa sola baktı. Kimsenin ayrılmadığını görünce, seslenilen kişinin kendisi olduğunu anladı. İşlediği günahlardan pişman bir hâlde boynunu büküp, şöyle niyâz etti: “Yâ Rabbi! Sana kırk yıl isyan ettim, bana mühlet verdin. Şimdi tevbe ediyorum. İtaatkâr olarak sana yöneldim. Beni kabul eyle!” Sözlerini henüz bitirmişti ki semâda bir bulut göründü ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Mûsâ aleyhisselâm bunun sebebini Cenâb-ı Hak’tan suâl edince, “Ey Mûsâ! Sizden yağmuru kesmeme sebep olan aynı kişi vesilesiyle size yağmur ihsan ettim.” buyuruldu. Hazret-i Mûsâ: “Yâ Rabbi! O tevbekâr kulu bana gösteriver!” dedi. Allâhü Teâlâ şöyle vahyetti: “Ey Mûsâ! O kul, bana isyan ederken onu rezil etmemiştim. Şimdi bana itaat ederken mi onu rezil edeyim?”
Rabbim affedicisin affı seversin bizleri af eyle .Bizlere ölmeden önce tövbeyi öldükten sonra cennetiyle cemalini nasıp eyle .Ümmeti Muhammedi selamete çıkar Allahim 🤲
..
..
#İslam
#dua
#kuran
#namaz
#tövbe
14 notes · View notes