sevgi... bütün tanrılar gibi, insana tümüyle sahip olmak isteyen ve insan ona yalnızca ruhunu değil ama fizik ben'ini de kurban etmedikçe dur durak bilmeyen kıyıcı bir tanrıdır.
karl marks - yabancılaşma
24 notes
·
View notes
“Çelişki yenileştiricidir.”
Georges Politzer
(Kızıl Kafalı Filozof)
Felsefenin Temel İlkeleri
Bilmek anlamak içindir.Bilgi ise bir süreçtir, sonsuz bir süreç.Değişmenin kendisi dışında mutlak olan hiçbirşey yoktur.
Bütün varoluş, yokoluş süreçleri biçimsel,fiziksel, kütleseldir ve zamana bağlıdır.Maddesel olarak yok olamaz. Yalnızca fenomenler(görüngü) maddesel olmadıkları için beyne yansıyan bir gerçekliktir o kadar.
Diyalektik felsefe bize yalnız bilgi değil, bilginin bilgisini verir.Seni, bir sürü boş bilginin peşine koşturmaz, şeyler hakkında şaşmaz, en doğru bilgiye ulaşmanın ip uçlarını verir.Zaten diyalektik felsefe materyalist bilginin bir yöntemidir.
Diyalektik yöntem,materyalizm, üretici güçler ve üretim ilişkileri emek sermaye çelişkisi ,Marksist ve materyalizm, kapitalizm, sosyalizm, sosyalizmden komünizme geçiş, devlet, ulus gibi kavramları inceleyerek bunları bir ders gibi en yalın hale getiren sağlam bir eser.
Bir kaç alıntı:
“Gül, bahçıvanın sonsuzluğuna niçin inanır?
Çünkü gül, bahçede, hiçbir zaman başka bir bahçıvan görmemiştir.”
“Eğer koşullar insanı biçimlendiriyorsa, bu koşulları insanca biçimlendirmek gerekir.”
“İnsanlık dışı bir rejime karşı savaşım verdikleri ölçüde insanlaşırlar.”
Öyleyse mutlak bilim yoktur. Her zaman daha öğrenilecek bir şey kalır. Şu halde, her bilim bir yandan bilgisizliği de içinde taşır. Ama, aynı şekilde, mutlak bilgisizlik de yoktur.
2 notes
·
View notes
SİYASET-FELSEFE
Lenin Sol komünizm
Lenin Nisan tezleri
Lenin Proleter devrim dönek kautsky
Lenin devlet ve devrim
Lenin Emperyalizm
Lenin Burjuva demokrasisi ve proleterya diktatörlüğü
Lenin Ne yapmalı
Lenin Materyalizm ve Ampiryokritisizm
Lenin Bir Adim Ileri Iki Adim Geri
Lenin Din Üzerine
Lenin Sosyalizm ve Savaş
Marx Engels
Komünist manifesto
Yahudi Sorunu
Alman İdeolojisi
Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı
Ücretli Emek ve Sermaye
Ailenin ve özel mülkiyetin kökeni
Mao Zedong
Çelişki Üzerine
Uzatmalı Savaş Üzerine
Seçme Eserler -ı-ıı-ııı
Kızıl Kitap
Josef Stalin
Diyalektik Materyalizm ve Tarihsel Materyalizm
Marksizm, Ulusal Sorun
Leninizmin İlkeleri
Anarşizmi mi Sosyalizm mi
Bolşevik parti Tarihi
Muhalefet Üzerine
Georgi Dimitrov Faşizme Karşı Birleşik Cephe
Leo huberman Sosyalizmin alfabesi
Politzer Felsefenin başlangıç ilkeleri
Politzer Felsefenin Temel İlkeleri
Nikitin Ekonomi politik
Maksim Gorki Küçük burjuva ideolojisinin eleştirisi
Kalinin Devrimci Eğitim Devrimci Ahlak
Che Guevara Ekonomi ce sosyalist ahlak
Paul lafargue Tembellik hakkı
A.Şnurov Türkiye proleteryası
John Reed Dünyayı Sarsan On Gün
Ellen Meiksins Wood Sınıftan Kaçış
İbrahim kaypakkaya Seçme eserler
Mahir çayan Bütün Yazıları
Hikmet kıvılcımlı Türkiyede kapitalizmin gelişimi
Emrah cilasun - Mustafa suphi ve yoldaşlarını kim öldürdü
Kapitalizm, Arzu ve Kölelik, Frederic Lordon
Yeryüzünün Lanetlileri - Frantz Fanon
Terry Eagleton Marx Neden Haklıydı
Jhon Zerzan Gelecekteki ilkel
Paulo Freire Ezilenlerin Pedagojisi
Kropotkin- Ekmeğin Fethi
Ivan Illich'in Okulsuz Toplum
Hüseyin Can Sovyetler ve Kürtler
A.Kollontai Komünizm ve Aile
N. kruspkaya Halk eğitimi
Platon Socratesin Savunması
TOPLUMSAL CİNSİYET
Friedrich EngelsAilenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
Clara Zetkin Kadın Sorunun Üzerine –
Clara Zetkin Lenin'in Bütün Dünya Kadınlarına Vasiyetleri
Auguste Bebel Kadın ve Sosyalizm
Alexandra Kollontai Marksizm ve Cinsel Devrim
Alexandra Kollontai Komünizm ve Aile
Alexandra Kollontai Bir çok hayat yaşadım
Sibel Özbudun Marksizm ve Kadın Emek, Aşk, Aile
Sibel Özbudun Küreselleşme , Kadın ve Yeni - Ataerki
Ricardo Coler Kadın Krallığı
Elisabeth Badinter Biri Ötekidir
Shulamith Firestone Cinselliğin Diyalektiği
Diana Gittins Aile Sorgulanıyor
Simon de beauvoir ikinci cins
Valeri solanes -Erkek doğrama cemiyeti
Judith Butler- Cinsiyet Belası
İnsan Sonrası - Rosi Braidotti |
Aşk paradoksu pascal bruckner
camila pagtlia-Cinsel Kimlikler
PSİKOLOJİ
Sigmund Freud Totem ve tabu
Sigmund Freud uygarlığın huzursuzluğu
Sigmund Freud Düşlerin Yorumu
Joel Kovel Tarih ve Tin
Michel Foucault Deliliğin Tarihi
Jean Twenge Ben nesli
Rollo May Kendini Arayan İnsan
Pascale Chapaux-Morelli İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
Erich Fromm Sevme Sanatı
Eric Fromm- Özgürlükten Kaçış
Sahip Olmak ya da Olmak, Erich Fromm
Caren Horney Çağın Nevrotik kişiliği
Ben ve Biz - Postmodern İnsanın Psikanalizi, Rainer Funk ..
POSTMODERN FELSEFE
john zerzan- Gelecekteki ilkel
Terry Eagleton Postmodernizmin Yanılsamaları
Fredric Jameson, Postmodernizm ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı
Jean Baudrillard Simülakrlar ve Simülasyon
Jean Baudrillard Tüketim Toplumu
Jean Baudrillard Kötülüğün Şeffaflığı
Jean Baudrillard baştan çıkarma üzerine
Rainer Funk Ben ve Biz Postmodern İnsanın Psikanalizi -
Zygmunt Bauman Akışkan Aşk / İnsan İlişkilerinin Kırılganlığına Dair
Zygmunt Bauman Akışkan Modernite
Yaşam Sanatı, Zygmunt Bauman
Jean François Lyotard Postmodern Durum
Michel Foucault Özne ve İktidar / Seçme Yazılar
Michel Foucault Cinselliğin Tarihi
Karakter Aşınması - Richard Sennett
Kamusal insanın Çöküşü Richart Sennet
Guy Debort- Gösteri toplumu
Byung-Chul Han-Psikopolitika
VAROLUŞÇU FELSEFE
Arthur Schopenhauer Cinsel Aşkın Metafiziği
Arthur Schopenhauer ,Hayatın Anlamı
Arthur Schopenhauer İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
Emil Michel Cioran Çürümenin Kitabı
Terry Eagleton Hayatın anlamı
Fernando Pessoa Huzursuzluğun Kitabı
Ferdinand celine gecenin sonuna yolculuk
Jean Paul Sartre Bunaltı
Cesare Pavese Yaşama Uğraşı
Franz Kafka Dönüşüm
Samuel Beckett Godot'yu Beklerken
Hermann Hesse Siddhartha
Dostoyevski Yeraltından Notlar
Dostoyevski Suç Ve ceza
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt
Nietzsche Ecce homo
Nietzsche Decal
Candide - Voltaire
Albert CamusYabancı
Jhon fante toza zor
Terry Eagleton Kötülük Üzerine Bir Deneme
ROMAN VE KLASİKLER
Maksim Gorki Ana
Maksim Gorki Benim üniversitelerim
Dimitrov Dimov Tütün
Kropotkin Ekmeğin Fethi
Jack London’ Demir ökçe
John Steinbeck Fareler ve İnsanlar
Harper Lee Bülbülü Öldürmek
Victor Hugo Sefiller
Goethe Genç Werther'in Acıları
Balzac vadideki zambak
Dostoyevski Suç ve Ceza
Dostoyevski Kumarbaz
Dostoyevski Budala
Dostoyevski Ev sahibem
Dostoyevski Yeraltından notlar
Stefan Zweig Satranç
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Irvin D. Yalom Nietzsche Ağladığında
Lev Tolstoy Anna Karenina
Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut
Amin Maalouf Doğunun Limanları
Harper Lee Bülbülü Öldürmek
George Orwel Hayvan Çiftliği
Jhon Steinbeck Fareler ve İnsanlar
Bir Çöküşün Öyküsü, Stefan Zweig
TÜRK EDEBİYATI
Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna
Sabahattin Ali Kuyucaklı yusuf
Sabahattin Ali İçimizdeki Şeytan
Ahmet Hamdi Tanpınar Huzur
Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri ayarlama enstitüsü
Yaşar kemal İnce memed
Recaizade Mahmut Ekrem Araba Sevdası
Mehmet Rauf Eylül
Peyami Safa Yanlızız
Peyami Safa Fatih-Harbiye
Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye koğuşu
Peyami Safa Bir teredüdün Romanı
Namık Kemal İntibah
Orhan Pamuk kırmızı saçlı kadın
Yusuf atılgan Aylak adam
Ahmet Ümit İstanbul Hatırası
Sodom ve Gomore, Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kiralık Konak Kadri Karaosmanoğlu
Alemdağda var bir yılan, Sait Faik Abasıyanık
Kemal Tahir- Körduman
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yaban
Distopya-Ütopya
Aldous Huxley Cesur Yeni Dünya
1984 - George Orwell
Hayvan çitfliği George Orwell
Ursula K. Le Guin Mülksüzler
Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
Din Tarih ve Antropoloji-Siyaset
Tanrı'nın Tarihi - Karen Armstrong
Ludwig Feuerbach-Hristiyanlığın Özü
Marx Engels- Ailenin ve özel mülkiyetin kökeni
Lewis Henry Morgan-Eski toplum
Wilhelm Reich- Cinsel ahlakın boy göstermesi
Freud totem ve tabu
Claude Levi – Strauss Yapısal Antropoloji
Samuel NoahbKramer Tarih Sümerlerle Başlar
Samuel noah Kramer Sümer mitolojisi
M. İlin-İnsan Nasıl İnsan Oldu
Darwin Türlerin kökeni
Turan Dursun Din bu
Dine Karşı Din - Ali Şerati
Ataların Hikayesi Richard Dawkins
Sibel özbudun -Antropoloji: Kuramlar, Kuramcilar
Lenin Din Üzerine
Karl -Marx Yahudilik Üzerine
Hayvanlardan Tanrılara - Sapiens , Yuval Noah Harari
Deccal - Friedrich Nietzsche
Ahlakın Soykütüğü- Friedrich Nietzsche
Peter Hopkirk İstanbulun Doğusunda Bitmeyen oyun
Hans Lukaks kieser- Iskalanmış Barış
İsa'nın Çarmıhtaki Yedi Sözü, İhsan Özbek
Martin Van Bruinessen Kürtlük Türklük Alevilik
Nuri Dersimi Kürdistan Tarihinde Dersim
Erdoğan Çınar Kayıp Bir Alevi efsanesi
Erdoğan Çınar Aleviliğin Kayıp Bin yılı
Ahmet Taşağıgil Gök Tengrinin Çocukları
Jena Paul Roux. Türklerin Tarihi
Tori Bir Kürt Düşüncesi Yezidilik
İrene Melikoff Uyur idik uyardılar
Hamza Aksüt Aleviler
Jenet Hamilton Aanadoluda Heretik Hareketler
Faik Bulut Dersim Raporları
Mehmet Bayrak Dersim Koçgiri
Mehmet Bayrak Alevilik Kürdoloji Türkoloji Belge.
Sean Martin Katharlar
Yalçın Küçük-Tekelistan
26 notes
·
View notes
Metafizik Nedir
Metafizik Nedir ?
Metafizik
Felsefenin bir dalı olarak bilinen metafizik, fizik bilimlerinin ilerisinde yer almaktadır. Metafizik dalı fizik ötesi sebeplerin incelemesini yapar.
Felsefenin bir dalı olan metafizik sözcüğü, fizik bilimlerinin ötesinde kalan anlamına gelmektedir.
- Genellikle inceliği kavramlar,
- varlık,
- varoluş,
- evrensel,
- özellik,
- sebep,
- zaman,
- uzay,
- ilişki ve tanrı gibi kavramlardır.
Gün günde içerisine farklı kavramlar girmiştir ve bu sebeple metafizik anlamak zorlaşmıştır. Metafizik nedir sorusunun kısa cevabı ise; fizik ötesi bulunan sebeplerin ve bilginin nedenini, ilkelerini araştıran bir felsefe alanıdır. Zorlaşmasının ana sebeplerinden bir tanesi de içerisine sonradan kavramların yanı sıra, içerisinde bulunan din felsefesi, algı felsefesi, dil felsefesi, aklın felsefesi ve bilim felsefesi gibi konuların da kendi içerisinde ki alt başlıklarının incelenmesinden dolayıdır. İçerisinde buna benzer birçok farklı konu barındırmaktadır ama kısa olarak varlıksal sorunları adı altında hepsini toplayabiliriz.
Metafizik İlkeleri
İlkesi olarak, kendi içerisinde birçok farklı şekilde ayrılmaktadır. Mendel’in belirtmesine göre durağanlık ve bunun zıttı olan diyalektiktir. Bu kavram ise her şey değiştiğini savunan bir kavramdır. Ayrıca bu kavram Hegel’in tanımında da metafizik ilkeleri oluşturmada öngörülmüştür.
Özdeşlik İlkesi
Oluşan varlıklar, kendi oluşmuş boyutlandırılmasın
dadır ve değiştirilemezler. Üç farklı varlık vardır ve buna göre üç boyut vardır. Biz insanlar ise sadece kendi boyutlarımıza göre durabiliriz. Başka boyutlara girme imkanımız yok ve başka boyutları görme durumumu yoktur.
Aşılmaz Sınıflandırma İlkesi
Farklıların birbirinden farklı olduğunu savunan ilkesidir.
Zıtların Karşıtlığı İlkesi
Birbirinden farklı boyutların aynı yapıya göre boyut değiştirmesi ilkesi
Metafizik Kelime Kaynağı Nedir
Çok eski bir yunan filozofu olan Aristoteles seri kitaplarının adına fizik ismini vermiştir. Bazı kitap gruplarına Aristoteles’in fizik serisinden sonra kendileri yorumlayarak kaleme almışlardır. Bu yüzden de uzman kişiler bu grup kitaplara fizik ile ilgili kitaplardan sonra gelmiş kitap ismini vermektedirler. Metafizik kelime kaynağı bu şekilde gelmiştir.
Metafiziğin Problemleri
Öncelikle metafizik problemleri nedenine inmeden önce, duyu organlarımızın algılayamadığını ve deney dünyasına taştığı varsayılmış özüne ve anlamına göre bilgi dalına verilen isim metafizik terimidir. Metafiziğin temel problemleri de;
Ontolojik: Varlıkları inceleyen bir problemdir. 2 düşünce ile yanıtlanabilir genellikle varlığın ne olduğunu ve amacının ne olduğunu düşünür. Materyalizm ve idealizm olarak 2 farklı şekilde düşünce yanıtı vardı bunlar varlık maddedir, varlık ideadır, ruhsal olandır tanımları ile çevrilir
Kozmolojik: Evren yapısına göre incelemektedir. Yani bu problemin altında evren nasıl olmuştur gibi düşünceler mevcuttur ve içerisinde;
Teleolojik: Evrede bulunan tüm nesne ve olayların belli bir amaca göre geldiği görüşüdür. Mekanistik görüşe karşı bulunmaktadır.
Mekanistik: Evrede bulunan her şey nedensellik ilkesi üzerine gelme görüşüne sahiptir.
Teolojik: Bütün oluşumlar var oluşlar evrende bulunan tanrıya bağlanmaktadır ve her şeyin tanrıdan geldiğine inanılan görüştür.
Ruhun Varlığı İle İlgili
Genellikle ruh ile ilgili düşünceler benimsenmiş ve cevaplar aranmıştır. Ruh nedir, neye benzer, zarar görür mü, görülebilir mi, ölür mü veya ölümsüz mü gibi düşünceler sahip bir problemdir. Bu soruların cevabını araştıran bir kavramdır. Bu problem ise metafiziğin ilk günden bu güne içerisinde bulunan bir kavramdır daha sonradan eklenmiş bir kavram değildir.
Metafizik, bu kavram için ilk ve orta çağ sıralarında tanrıya bağlanmış bir çözüm bulunmuştur. Tanrının ruha ölümsüzlük verdiği ve tanrının gücü ile hareket ettiği düşünülmüştür. Zaman geçtikçe tartışma konusu olmuş ve aranan çözümler arasındadır.
İlerleyen zamanlarda ise, yeniçağ dönemine geçildiğinde Kant, Bertrand Russel, Auguste Comte gibi ünlü filozoflar metafizik olayına karşı çıkmıştır. Bunun sebebi olarak da duyu yolu ile hiçbir belge edinememesi ve beynin fikir yürütemeyeceği ispatlayamayacağını savunarak boş bir çaba olduğunu açıklanmışlardır. Fakat Bergson ve Hegel gibi diğer filozoflar ise karşı çıkmışlar ve bu soruların cevabının mutlaka bulunması gerektiğine ve kaçınılmaz sorun olduğunu savunmuşlardır.
Metafizik genellikle akıl veya sezgiye dayanarak yürütülen ve bu metodu izleyen bir yöntemdir. Bilim konularının açıklama yapamadığı kader vb. gibi kavramları farklı yönden düşünerek yıllarca cevap arayan ve birçok farklı görüş sunulup bunlara inanlar ile ilerlemiştir.
19. ve 20.yy içerisinde metafizik anlamı yıkılmaya çalışılsa da her hangi bir sonuç alınamamış ve bu neden metafizik adını korumuş günümüze kadar gelmiştir.
Metafizik görüşlerini örnekler ve ispatlar ile anlatacak olursak; Tsunami oluşmasının mekanistlere göre fayların kırılmaları veya su altındaki patlamaların olması sonucunda oluşmasını savunmaktadır.
Teleojik görüşe baktığımız da ise denizde dev dalgaların oluşma sebebi erek ve bu erek tsunami olayına yol vermektedir görüşünü savunurlar.
Teolojik görüşü ise de tanrının yaptığı bir olaydır ve sadece tanrının dilemesi ile oluşabilecek bir durum görüşünü savunmaktadır.
Metafizik Neyi İnceler
Genel olarak açıklayacak olursak, birçok farklı kavramları incelemiş olan metafizik farklı birçok görüşü de bünyesinde barındırmaktadır. Zaman ilerledikçe, birçok farklı kavramı inceleyen metafizik kavramı daha sonradan içerisinde daha farklı kavramların katılması ile zor bir konu haline gelmiştir. Bu konular dil, din ve ırk gibi birçok farklı şeyi de içermektedir. Son zamanlarda genellikle insanların bakış açılarına göre görüşlerini ele almaktadır. Bulunan görüşlere göre incelenen olayları ele almaya yaramaktadır. Eski yıllardan beri birçok konuyu metafizik adı altında işlenmiş olsa da, çoğuna net bir cevap bulunamamıştır. Metafiziğin içerisinde bulunan birçok farklı kavram ve görüş olduğundan dolayı insanlar tam olarak neyi işlediğini anlamakta zorlanabilir ve tam bir tanıma ulaşamayabilirler.
Metafizik Kavramları
Birçok farklı felsefe konusunda işlenmektedir. Bunlar bilim, algı, din, dil ve aklın felsefesi diye ayrılmaktadır. Bunların adı altında ise;
- Varlık
- Varoluş
- Evrensel
- Özellik
- Sebep
- Zaman
- Uzay
- İlişki
- Tanrı
Vb. Gibi kavramlar işlenmektedir. Her biri için 3 farklı görüş bulunmaktadır. Bu görüşlere göre her biri farklı şekilde ele alınarak yorumlanır ve bu yüzden net bir karar verilemez. Genellikle en zıt dış 2 görüş ise; mekanist ve Teleojik görüşleridir. Kısaca her şeyi nedensellik adı altında işlemektedir.
Metafizik Örnekleri
Birçok farklı düşünürlere göre metafizik her birinde farklı bir anlama gelmektedir. İçerisinde işlenen kavramların durumlarına göre metafizik örnekleri farklı adlandırılmaktadır. Bunlara en iyi örneklerden bir tanesini de Aquinalı St. Thomas yani beş yol ile ün kazanmış yaratan, yaratılmış olan ile ele almış ve farklı bir açıdan metafizik konularını incelemiştir.
Benzer konu olan Meditasyon Çeşitleri konusuna göz atabilirsiniz.
Read the full article
0 notes
vikipedya'ya göre 12 eylül darbesinden sonra yasaklanan ilk kitap.
9 notes
·
View notes
Marx’ın da dediği gibi “Sosyalist toplumu doğurtmak için bir ebe gerekir.” İşte devrimin zorunluluğu burdan gelir.
Georges Politzer
(Felsefenin Temel İlkeleri)
338 notes
·
View notes
sosyalizm ve komünizm arasındaki fark nedir?
Georges Politzer, Felsefenin Temel İlkeleri kitabında şöyle diyor, "Sosyalizmin ilkesi "herkesten yeteneğine göre, herkese emeğine göre" ilkesidir. Ama komünizmin ilkesi, "herkesten yeteneğine göre, herkese gereksinmesine göre".
15 notes
·
View notes
#ÖğretmenimErdost *
#27Şubat2020 *
#SonerYalçın *
Sadece benim değil; kaç kuşağın yetişmesinde büyük katkısı oldu..
Ortaokuldaydım. Elimde “Felsefenin Temel İlkeleri” kitabı var; Georges
Politzer'ın yazdığı…
İkinci kitabım, “Sosyalizmin Alfabesi” oldu; Leo Huberman'ın yazdığı…
Sonra arkası geldi…
Hepsini yayınlayan Sol Yayınları idi..
Hepsinin arkasındaki isim, yayınevini 1965 yılında kuran Muzaffer İlhan
Erdost idi...
Sosyalizmin editörü...
Denizlerin, Mahirlerin, 68 Kuşağı'nın “Kitapçı Muzaffer Abisi...”
Büyük uyanışın öğretmeni...
Kaç nesli “eşitlik, özgürlük, adalet” gibi evrensel değerlerle buluşturan
kılavuz...
Aydınlanma tarihimizin hümanist neferi...
Ülkemizin yüz akı bir aydın; her daim emperyalist kuşatmaya direnen yoldaş...
Kendini ülkesine feda eden devrimci; halkını koşulsuz seven adanmış
sımsıcak yürek...
Cumhuriyet'in, laikliğin, demokratikleşmenin ve kuşkusuz Atatürk'ün yılmaz savunucusu...
Ulusal demokratik devrim idealinin yorulmaz emekçisi...
Dava adamı; sürek avlarına, gözaltılara, işkencelere, hapislere rağmen
zorbalığa boyun eğmedi. Zamana yenilmedi...
Yaşamın tüm fırtınalarına rağmen hep insan kaldı...
Muzaffer İlhan Erdost…
Bir bilge...
.
KİTABIN BEDELİ:
Bizim sol tarihimiz, düşünce zorbalarına kurban verdiğimiz devrimcilerin
tarihidir...
Muzaffer Erdost, adına “İlhan” ismini ekledi yıllar sonra...
2 Kasım 1980...
Muzaffer Erdost gözaltına alındı. Emniyette kâğıt gösterildi; “Delil
bulunmadığı takdirde derin uygulama yapılsın.!” Derin uygulama, “ağır
işkence yapın” demek...
Üç dört gün ağabeyi bırakılmayınca İlhan Erdost, Emniyet'e geldi. Onu da gözaltına aldılar...
Gerekçe aynıydı; “Basımevinde çok sayıda yasak sol yayın bulundurmak.!”
Yalandı, hepsi yasaldı...
Tutuklandılar. Ankara Mamak 1 No'lu Cezaevine götürüleceklerdi…
Odada kayıtlarını yaptılar, saçlarını kestiler, fotoğraflarını çektiler. Ve
birden…
Ellerindeki sopalarla odaya giren askerler iki kardeşi dövmeye başladı.
İşkence yol boyunca da sürecekti…
Zaten askerlerden biri telefon etmişti; “C Blok'a gidecek iki tutuklu var, büyük cemse gönder.!” Bunun anlamı yolda dayağın sürecek olmasıydı…
Bu kadar işkencenin sebebini astsubay açıkladı: “İçerisi sizin
zehirlediklerinizle dolu...”
Coplanıp tekmelenerek cemseye bindirildiler. Araç içinde iki asker Muzaffer Erdost'u, iki askeri İlhan Erdost'u dövmeyi sürdürdü…
İlhan Erdost yüzükoyun düştü; “kalk” diye tekmelediler. Kaldırıp dövdüler...
Bazen aracı durdurup iki kardeşi aşağı indirdiler. Hazır ola geçirip yürüttüler...
İlhan Erdost, “Küçük kızımı uyandırmadan geldim, bizi dövdürmeyin komutan” dedi astsubaya. Dinlemediler. İşkence yeniden başladı…
İlhan Erdost yine yüzükoyun kapaklandı. Yine kaldırdılar. Yine hazır ola
geçirdiler. İşkence hiç bitmedi. Dövülerek koğuştan içeri atıldılar...
İlhan Erdost “Midem bulanıyor kusacağım” diye doğruca pencereye doğru giderken yığılıp kaldı. Biri, “şekerli su getirin” diye bağırdı.
Muzaffer Erdost'u ranzaya yatırdılar, nefes nefeseydi…
Biraz sonra İlhan Erdost'u, göğsü soyulmuş olarak iki kişinin kollarında
ağabeyinin yanına getirdiler. Göz göze geldi iki kardeş. O anda İlhan Erdost, dizinin üzerine çömeldi ve yere yığıldı…
“İlhan… İlhan…” diye bağırdı ağabeyi…
Ölmüştü kardeşi…
Sol'un tarihi kanla yazılmıştır...
Kitabın bedeliydi bu can…
.
MEZAR BAŞINDA:
22 Şubat 2020
Karşıyaka Mezarlığı...
Muzaffer İlhan Erdost rahatsızdı. Ama her daim yanında olan avukatı
rahmetli Halit Çelenk'in eşi Şekibe Çelenk'in cenazesine gitmemezlik
yapamazdı...
Saat 18.30. Mezarın başında konuşma yaptı:
-“ Başkomutan, tarih yazılmaz, yapılır, der. Yaptığımız şanlı tarihimiz vardı, kirli bir tarihimiz de oldu. Kanlı Pazar gibi, kanlı 1 Mayıs gibi, 12 Mart, 12 Eylül gibi. Bizim yaptığımız bir tarih değil, bize yaptırılan tarihti bu. Giz içinde bir tarihti ya da binlerce giz'in tarihiydi...
Bu gizli tarihin karşısında, karşı cephede, gecenin yıldızından şafak
vaktinin ağartısıyla aydınlanan bir başka tarih de vardı: Emeğin ve
emekçilerin tarihi...
Namluların üstüne çevrildiği bu yabanıl cangılda, kalem tutmuş, kitap
çatmış, tırpan sallamış, çekiç vurmuş olanların, insanı, kanın karanlığından insanın aydınlığına çıkaracak olan sosyalizmin cephesi vardı…”
Muzaffer İlhan Erdost…
Önceki gün sonsuzluğa yürüdü...
Tarihimizin en soluklu devrimcilerinden biriydi...
Tek kirliliğe bulaşmamış hayatı, hepimize örnekti...
48 notes
·
View notes
Merhaba mükemmel bi profiliniz var. Felsefeye ilgimi artırdınız. Sizden ricam kitap önerirmisiniz
Öncelikle geç bir cevap olduğu icin kusuruma bakmayın. Pek yoğun günler geçiyor haliyle. Buna benzer bir soru gelmisti. Ona eklemeler yaparak listeyi uzatıyoruz; buyrun...
Bunlara birkaçta kitap daha eklemek istiyorum. Henry Thoreau- Yalnızlık, Hegel- Akıl dediğimiz şey, Erasmus- Deliliğe övgü, Voltaire-Cahil Filozof, Paul-Kleinman- Felsefe 101, alta resmini ekledigim biçimde shopenhaurun tum eserleri var, ancak aforizmalari bu eserin içinde değil bu diger aforizma kitaplarına hiç benzemiyor, j.j rousseu dillerin kökeni, terry eagloton-kotuluk uzerine bir deneme, Komünist Manifesto– Karl Marx-Friedrich Engel, İnsan ve Değerleri– İonna Kuçuradi, Felsefenin Temel İlkeleri– Georges Politzer, Katil Nietzsche-Asker Kant-Hamza celaleddin, ona ait yine Nietzschenin alti günü, ali demirsoy- ölümün icadı, hegel- tinin görüngübilimi, retrotopya- zygmunt bauman, faydasizligin faydasi:manifesto, akıl çağı- thomas paine, faslul makal- ibni rüşd, felsefo propedotik- necati demir
Bunlar ve daha önce ki anonime yazdığım kitaplar benim elimde olan kitaplar... Keşfettikçe böyle sorular geldikçe cevaplar revize edilecektir bu şekilde olduğu gibi.
6 notes
·
View notes
3 Kitap Kritiği Üzerine Bir Kitap Kritiği ya da Felsefe Üzerine Felsefe
Ahmet Soysal’ın Üç Temellendirme: Aristoteles, Descartes, Kant başlıklı kitabının giriş bölümündeki cümleleri ilk okuduğumda, bir süredir Batılı Felsefe aleminde yerleşmekte olan bir tavrın Türk Felsefe alemindeki bir yankısıyla nihayet karşılaştığımı düşündüm: “Bir süredir felsefenin her çeşit bilgiyi temellendirme iddiasının çöktüğü an’ı aşmış bulunuyoruz. Bunun birçok nedeni var: -Önde geleni, belirleyici olanı: Felsefe, oluşma durumundaki bilgilerin büyük çeşitliliğini denetleme ve birleştirme olanağına sahip değil. O, böylece, koyacağı ilkelere göre onlara yönler dayatma olanağından yoksun. -Bir başka, ikincil neden: Felsefe -Grek kökenli olduğundan dolayı batılı olarak-, artık kendini, şeylerin (oluş’un, dünyanın, öznelliğin vs.) diğer düşünce geleneklerine göre (Çin, Hint vs.) tek ya da sahici düşünen yaklaşımı olarak ortaya koyamaz.
Felsefenin yazgısını belirlemiş kökensel kararları (Grek kararlarını) söz konusu edip yeni bir başlangıç ya da bir öte kurmaya girişmek (Heidegger, Derrida, Levinas) ne kadar ilginç olsa da boş görünmektedir. Yeni bir başlangıcın ilk koşulunun tam da bilgilerin bu denetimi ve birleştirilmesi olması gerekmektedir ki bu, bundan böyle, olanaklı değildir. Böylelikle, hakiki’nin, doğru’nun ve güzel’in bir tasarımından yola çıkarak, varolanın bir düzenlenişi için ilkeler koymak bugün olanaksızdır. Bir öte ise, ancak, tarih üzerine bitimsiz bir yapısökücü bakış ile yaratıcı düşünce için verimli olduğu (edebiyat, sanat) ya da varolma ve eylem için anlamlı olduğu (etik, politika) değerlendirilen dışsal alanların arayışı arasında bir git gel oluşturabilir.”
Kitabın devamını bu tonda beklediğimden ilk anda çok takılmadığım ancak kitabı böyle bir yazıya konu edinince artık bahsedilmesi gereken önemli bir gösterge olarak gördüğüm için bahsetmeden geçemeyeceğim bir husus olarak Felsefe’nin küçük harfle yazılmasından başlayalım. Ahmet Soysal tarafından, Felsefe’nin her çeşit bilgiyi temellendirme iddiasının çöküşünün ikincil nedeni olarak, Felsefe’nin Grek kökenli oluşu nedeniyle diğer düşünce gelenekleri karşısında tek ya da sahici düşünen yaklaşım olarak ortaya konulamayacağının iddia edildiğini görüyoruz. O halde neden Felsefe değilde “felsefe”? Madem Batılı düşüncenin özel adıdır burada bahsettiğimiz kavram, neden bir özel isim olarak büyük harfle yazılmasında, hala diğer düşünce geleneklerini de ifade etmek için kullanılabilecek bir genel isim olarak kalsın? Ahmet Soysal Felsefe’nin artık kendini “tek ve sahici olarak ortaya koyamayacağı”nı ayan beyan ortaya koyuyor ancak buna uygun davranmıyor. Sanki söylediklerine kendisi de inanmıyor gibi ya da belki Batılı Felsefecilerden mülhem bu yeni moda Felsefi tavrı henüz içselleştirememiş gibi.
(Diyelim ki) Bu inanmazlık hali bence bu kitabın bizzat kendisi olarak ortaya çıkmış zaten. Çünkü örneğin Heidegger’in Felsefe’yi yeniden kurma girişiminin ne kadar boş göründüğünden bahsediyor ama Felsefe’nin kurucu düşünürlerine dair bir inceleme yazmaktan geri durmuyor. Burada mantıksal bir tutarsızlık yok mu sizce de?
Peki kitabın girişine Felsefe’nin çöküşünü tuğla gibi bir tespit olarak koyduktan sonra bu başlıkta bir kitabı bu tuğlanın altında ezilmekten ne kurtarabilir: Felsefe üzerine Felsefe yapmak.
Kitabın giriş bölümü, bu anlamda çelişik ifadeler barındırsa da, yine de bir Felsefe üzerine Felsefe çabası olarak okunabiliyor. Ancak kitabın sonraki bölümlerini büyük bir heyecanla didik didik ettiğimde gördüm ki maalesef 3 Filozofun 3 kitabının kritiğinden başka bir şey yoktu.
Aslında yine giriş bölümünde bunun böyle olacağının işaretini de veriyor yazar: “Oysa felsefeyi tamamıyla bırakmak ya da onu özgül akademik araştırmaların alanına kapatmak söz konusu olamaz. Batılı özünde felsefeyi görelileştirip, diğer düşünce geleneklerine açılma an’ı gelmiştir -bunların farklarıyla zenginleşecek bir toplu bakış oluşturmak için. Bu toplu bakış, şüphesiz, temellendirme eksikliğini telafi edemeyecektir ama felsefi olarak düşünme olgusu üzerine daha genel ya da daha nüanslandırılmış bir görüş elde edilmesini sağlayacaktır. Eğer felsefi düşünce temellendirme iddiasını kaybediyorsa, bu onun ölmüş olduğu anlamına gelmez. Böyle bir görelileştirici toplu bakış, düşünceye bağlanan bu daha mütevazi yeni yaşama ancak hizmet edebilir.”
Ahmet Soysal neredeyse Felsefe’yi sırf Felsefe olduğu için yaşatmak istiyor: Felsefe çöktü, bilgilerin oluşumunu ve denetlenmesini yapacak durumda değil, Batı Hegemonyasını tek ve sahici düşünce yaklaşımı olarak destekleme fonksiyonunu kaybetti ama yine de “bu onun ölmüş olduğu anlamına gelmez”. Umutsuz bir suni teneffüs çabası mı bu? Hem, bu paragrafa göre kitabın devamında [Çin, Hint vs. (vs. den biri İslam olabilir mi acaba?)] “Felsefelerinden” bolca atıflar bulmamız gerekiyor. Var mı? Yok. Ya acıyor ya da sinekten yağ çıkarmaya çalışıyor. Sanırım ikincisi.
Lazım olduğu her seferinde hatırlamakta zorlandığım bir alıntıyı buraya yazarak sabitlemiş olurum umarım; hem belki birilerinin de işine yarar: Arrival (Geliş) filminde “Önsöz olarak yazdığınız türden birşey” der Dr. Banks ve “Temel bilgilerle gözlerini kamaştırmak” diye tanımlamaya devam eder, kendi kitabının etkileyici girişini. Özellikle akademik tarzda yazılan birçok eserde hayal kırıklığı yaşamama sebep olmuş bu tarzın özlü bir ifadesi olması açısından gayet yerinde bir açıklama olarak bulurum bu tiradı. Gerçi bu tanıma daha çok Fukuyama’nın Tarihin Sonu isimli eserin girişi uygun gelir bana. Bu kitapta yapılan şey ise daha çok, kendi düşünce geleneği ile bağını koparmamaya çalışan ve giderek ağırlığı artan yeni muhafazakar okura şirin gelecek ve yazara güncel Batılı Felsefi bir yaklaşımdan haber veren olma hoşluğunu yaşatacak havalı bir girişle eski ekol üzerine yazıların hala alıcısı varken pazarlanması taktiği gibi geldi bana.
Benzer bir girişe sahip olup ama elden geldiğince bunu somutlaştırabilen bir kitap olarak İletişim Yayınları’ndan çıkan ve aslı Fransızca olan 3 ciltlik Felsefe Tarihi’ni önerebilirim. O kitapların girişi bu kitabın girişini fazlasıyla andırıyor zaten. Üstelik girişin hakkını verir bir şekilde Hint, Çin, Hıristiyan, İslam ve Yahudi düşüncesini gerçekten de hakkıyla ele almışlar.
Kitabımıza dönelim. Gerçi Felsefe üzerine Felsefe olarak gördüğüm kısmı bitirmiş olduğum için başka söylenecek pek bir şey de kalmadı zaten. Kitabın kalanı Aristoteles’in Metafizik, Descartes’in İnsansal Bilginin İlkeleri ve Kant’ın Salt Aklın eleştirisinin bazı bölümleri üzerine bir açıklamadan ibaret.
Konu Felsefe üzerine Felsefe iken, son olarak kendimden bir not ekleyeyim: Felsefe çökmüşken, ölmüşken veya ne diyorsanız artık, Kant, Descartes veya Aristo’ya dönerek kurtarılamaz. Felsefe, Sokrates’in “Kendini Tanı” öğüdüne rağmen kısmen Platon, tamamen Aristo öncülüğünde “Evreni Tanı”mayı seçerek bugünlere kadar uzanan yolunu seçmiştir. Dolayısıyla öldüyse eğer bu yol üzerinde ölmüştür. Yani söylenebilecek bir sözü kalmamıştır. Felsefe için çıkış, ilk yol ayrımına kadar dönüp “Kendini Tanı” yoluna girmekte yatar. Vesselam
Fatih Özdemir
2 notes
·
View notes
özeleştiri yapmayı kabul etmemek, onurunu korumak değildir: ilerleme olanaklarını bozmak, kendini gerilemeye mahkum etmek, kendi özvarlığını aşağılamak demektir.
georges politzer - felsefenin temel ilkeleri
26 notes
·
View notes
"Felsefe daima doğa üzerine konuşmakla başlar" ifadesi, felsefenin kökenlerine ve temel ilgi alanlarına dikkat çekmektedir. Bu ifadeye farklı yorumlar getirilebilir:
Doğa Felsefesi: Antik dönemde filozoflar, felsefeyi doğanın temel yapısını ve ilkelerini anlamak için kullanmışlardır. Doğa felsefesi, evrenin nasıl işlediğini, doğanın temel özelliklerini ve insanın yerini anlamaya odaklanır. Bu yorumda, "doğa" kavramı, doğal dünyayı ve onunla ilgili fenomenleri ifade eder.
İnsan Doğası: Felsefe, insan doğasını, bilincini, ahlaki değerleri ve insanın yerini anlamaya da odaklanır. İnsan doğası üzerine düşünmek, felsefenin merkezine yerleşir. Bu yorumda, "doğa" kavramı, insan doğasını ifade eder.
Evrenin Temel İlkeleri: Felsefe, evrenin temel ilkelerini anlamaya yönelik çabaları da içerir. Bu yorumda, "doğa" kavramı, evrenin temel yapısını ve işleyişini ifade eder.
Özetlemek gerekirse, "Felsefe daima doğa üzerine konuşmakla başlar" ifadesi, felsefenin doğayı, insan doğasını veya evrenin temel ilkelerini anlamaya yönelik bir çaba olduğunu ifade eder. Felsefe, bu konular üzerine düşünerek insanın anlama ve bilgi edinme çabalarını sürdürür.
8 notes
·
View notes
SİYASET
Lenin Sol komünizm
Lenin Nisan tezleri
Lenin Proleter devrim dönek kuattscki
Lenin devlet ve devrim
Lenin Emperyalizm
Lenin Burjuva demokrasisi ve proleterya diktatörlüğü
Lenin Ne yapmalı
Lenin Materyalizm ve Ampiryokritisizm
Lenin Bir Adim Ileri Iki Adim Geri
Lenin Din Üzerine
Lenin Ssosyalizm ve Savaş
Marx Engels
Komünist manifesto
Yahudi Sorunu
Alman İdeolojisi
Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı
Ücretli Emek ve Sermaye
Ailenin ve özel mülkiyetin kökeni
Konut Sorunu
Mao Zedong
Çelişki Üzerine
Uzatmalı Savaş Üzerine
Seçme Eserler -ı-ıı-ııı
Kızıl Kitap
Josef Stalin
Diyalektik Materyalizm ve Tarihsel Materyalizm
Marksizm, Ulusal Sorun
Leninizmin İlkeleri
Anarşizmi mi Sosyalizm mi
Bolşevik parti Tarihi
Muhalefet Üzerine
Georgi Dimitrov Faşizme Karşı Birleşik Cephe
Leo huberman Sosyalizmin alfabesi
Politzer Felsefenin başlangıç ilkeleri
Politzer Felsefenin Temel İlkeleri
Nikitin Ekonomi politik
Maksim Gorki Küçük burjuva ideolojisinin eleştirisi
Kalinin Devrimci Eğitim Devrimci Ahlak
Che Guevara Ekonomi ce sosyalist ahlak
Paul lafargue Tembellik hakkı
A.Şnurov Türkiye proleteryası
John Reed Dünyayı Sarsan On Gün
Ellen Meiksins Wood Sınıftan Kaçış
İbrahim kaypakkaya Seçme eserler
Mahir çayan Bütün Yazıları
Hikmet kıvılcımlı Türkiyede kapitalizmin gelişimi
Emrah cilasun - Mustafa suphi ve yoldaşlarını kim öldürdü
Kapitalizm, Arzu ve Kölelik, Frederic Lordon
Yeryüzünün Lanetlileri - Frantz Fanon
Terry Eagleton Marx Neden Haklıydı
Jhon Zerzan Gelecekteki ilkel
Paulo Freire Ezilenlerin Pedagojisi
Kropotkin- Ekmeğin Fethi
Ivan Illich'in Okulsuz Toplum
Hüseyin Can Sosvyetler ve Kürtler
A.Kollontai Komünizm ve Aile
N. kruspkaya Halk eğitimi
Platon Socratesin Savunması
Arthur Schopenhauer- Eristik Diyalektik
TOPLUMSAL CİNSİYET
Friedrich EngelsAilenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
Clara Zetkin Kadın Sorunun Üzerine –
Clara Zetkin Lenin'in Bütün Dünya Kadınlarına Vasiyetleri
Auguste Bebel Kadın ve Sosyalizm
Alexandra Kollontai Marksizm ve Cinsel Devrim
Alexandra Kollontai Komünizm ve Aile
Alexandra Kollontai Bir çok hayat yaşadım
Sibel Özbudun Marksizm ve Kadın Emek, Aşk, Aile
Sibel Özbudun Küreselleşme , Kadın ve Yeni - Ataerki
Ricardo Coler Kadın Krallığı
Elisabeth Badinter Biri Ötekidir
Shulamith Firestone Cinselliğin Diyalektiği
Diana Gittins Aile Sorgulanıyor
Simon de beauvoir ikinci cins
Valeri solanes -Erkek doğrama cemiyeti
Judith Butler- Cinsiyet Belası
PSİKOLOJİ
Sigmund Freud Totem ve tabu
Sigmund Freud uygarlığın huzursuzluğu
Sigmund Freud Düşlerin Yorumu
Joel Kovel Tarih ve Tin
Michel Foucault Deliliğin Tarihi
Jean Twenge Ben nesli
Rollo May Kendini Arayan İnsan
Pascale Chapaux-Morelli İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
Erich Fromm Sevme Sanatı
Eric Fromm- Özgürlükten Kaçış
Caren Horney Çağın Nevrotik kişiliği
POSTMODERN FELSEFE
john zerzan- Gelecekteki ilkel
Terry Eagleton Postmodernizmin Yanılsamaları
Fredric Jameson, Postmodernizm ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı
Jean Baudrillard Simülakrlar ve Simülasyon
Jean Baudrillard Tüketim Toplumu
Jean Baudrillard Kötülüğün Şeffaflığı
Jean Baudrillard baştan çıkarma üzerine
Jean Baudrillard Neden herşey hala yok olup gitmedi
Rainer Funk Ben ve Biz Postmodern İnsanın Psikanalizi -
Zygmunt Bauman Akışkan Aşk / İnsan İlişkilerinin Kırılganlığına Dair
Zygmunt Bauman Akışkan Modernite
Jean François Lyotard Postmodern Durum
Michel Foucault Özne ve İktidar / Seçme Yazılar
Michel Foucault Cinselliğin Tarihi
Karakter Aşınması - Richard Sennett
Kamusal insanın Çöküşü Richart Sennet
Guy Debort- Gösteri toplumu
VAROLUŞÇU FELSEFE
Arthur Schopenhauer Cinsel Aşkın Metafiziği
Arthur Schopenhauer ,Hayatın Anlamı
Arthur Schopenhauer İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
Emil Michel Cioran Çürümenin Kitabı
Terry Eagleton Hayatın anlamı
Fernando Pessoa Huzursuzluğun Kitabı
Ferdinand celine gecenin sonuna yolculuk
Jean Paul Sartre Bunaltı
Cesare Pavese Yaşama Uğraşı
Franz Kafka Dönüşüm
Samuel Beckett Godot'yu Beklerken
Hermann Hesse Siddhartha
Dostoyevski Yeraltından Notlar
Dostoyevski Suç Ve ceza
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt
Nietzsche Ecce homo
Nietzsche Decal
Candide - Voltaire
Albert CamusYabancı
Jhon fante toza zor
Terry Eagleton Kötülük Üzerine Bir Deneme
ROMAN VE KLASİKLER
Maksim Gorki Ana
Maksim Gorki Benim üniversitelerim
Dimitır Dimov Tütün
Kropotkin Ekmeğin Fethi
Jack London’ Demir ökçe
John Steinbeck Fareler ve İnsanlar
Harper Lee Bülbülü Öldürmek
Victor Hugo Sefiller
Goethe Genç Werther'in Acıları
Balzac vadideki zambak
Dostoyevski Suç ve Ceza
Dostoyevski Kumarbaz
Dostoyevski Budala
Dostoyevski Ev sahibem
Dostoyevski Yeraltından notlar
Stefan Zweig Satranç
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Irvin D. Yalom Nietzsche Ağladığında
Lev Tolstoy Anna Karenina
Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut
Amin Maalouf Doğunun Limanları
Harper Lee Bülbülü Öldürmek
George Orwel Hayvan Çiftliği
Jhon Steinbeck Fareler ve İnsanlar
Türk Edebiyatı
Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna
Sabahattin Ali Kuyucaklı yusuf
Sabahattin Ali İçimizdeki Şeytan
Ahmet Hamdi Tanpınar Huzur
Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri ayarlama enstitüsü
Yaşar kemal İnce memed
Recaizade Mahmut Ekrem Araba Sevdası
Mehmet Rauf Eylül
Peyami Safa Yanlızız
Peyami Safa Fatih-Harbiye
Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye koğuşu
Peyami Safa Bir teredüdün Romanı
Namık Kemal İntibah
Orhan Pamuk Orhan pamuk kırmızı saçlı kadın
Yusuf atılgan Aylak adam
Ahmet Ümit İstanbul Hatırası
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kiralık Konak
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yaban
Distopya-Ütopya
Aldous Huxley Cesur Yeni Dünya
1984 - George Orwell
Ursula K. Le Guin Mülksüzler
Damızlık Kızın Öyküsü
Din Tarih ve Antropoloji
Tanrı'nın Tarihi - Karen Armstrong
Ludwig Feuerbach-Hristiyanlığın Özü
Marx Engels- Ailenin ve özel mülkiyetin kökeni
Lewis Henry Morgan-Eski toplum
Wilhelm Reich- Cinsel ahlakın boy göstermesi
Freud totem ve tabu
Claude Levi – Strauss Yapısal Antropoloji
Samuel NoahbKramer Tarih Sümerlerle Başlar
Samuel noah Kramer Sümer mitolojisi
M. İlin-İnsan Nasıl İnsan Oldu
Darwin Türlerin kökeni
Turan Dursun Din bu
Dine Karşı Din - Ali Şerati
Ataların Hikayesi Richard Dawkins
Sibel özbudun -Antropoloji: Kuramlar, Kuramcilar
Lenin Din Üzerine
Karl -Marx Yahudilik Üzerine
Hayvanlardan Tanrılara - Sapiens , Yuval Noah Harari
Deccal - Friedrich Nietzsche
Ahlakın Soykütüğü- Friedrich Nietzsche
Peter Hopkirk İstanbulun Doğusunda Bitmeyen oyun
Hans Lukaks kieser- Iskalanmış Barış
Martin Van Bruinessen Kürtlük Türklük Alevilik
Nuri Dersimi Kürdistan Tarihinde Dersim
Erdoğan Çınar Kayıp Bir Alevi efsanesi
Erdoğan Çınar Aleviliğin Kayıp Bin yılı
Ahmet Taşağıgil Gök Tengrinin Çocukları
Jena Paul Roux. Türklerin Tarihi
Tori Bir Kürt Düşüncesi Yezidilik
İrene Melikoff Uyur idik uyardılar
Hamza Aksüt Aleviler
Jean Hamilton Aanadoluda Heretik Hareketler
Faik Bulut Dersim Raporları
Mehmet Bayrak Dersim Koçgiri
Mehmet Bayrak Alevilik Kürdoloji Türkoloji Belge.
Hakkı Naşit Uluğ Dersim Medeniyete Açılıyor
4 notes
·
View notes
-Georges Politzer( Kızıl kafalı filozof)
Felsefenin Temel ilkeleri
Syf. 19/20
7 notes
·
View notes
önümde anne kız iki kişi oturuyo annesi cep kuranı almış onu okuyo kızı felsefenin temel ilkeleri harika bi ailesiniz tanımak isterim
4 notes
·
View notes
"Eğer, gerçekten de, proletarya, marksist felsefeye bağlanıyorsa, bu felsefeyi kendine malediyorsa ve onu zenginleştiriyorsa, bu, proletaryanın, toplumu -kurbanı olduğu toplumudeğiştirme savaşımının, ona bu toplumu anlamak ve onu bilimsel olarak incelemek görevini yüklemesindendir.
Burjuvazi, ayrıcalıklı sınıfının çıkarlarını savunurken, emek-gücünün sömürüsü üzerine kurulmuş bulunan egemenliğini unutturmaya çalışır. Kapitalist sömürü gerçeğini bile reddeder, günkü gerçeği kabul etmek, kendi sömürücü sınıf çıkarlarına aykırı olurdu. Sınıf çıkarları yüzünden, burjuvazi, gittikçe gerçeğe sırt çevirir.
Proletaryanın durumu tamamen başkadır. Boyunduruktan kurtulmayı isteyen sömürülen sınıfın çıkarı dünyaya doğrudan bakmaktır. Sömürücü sınıfın, sömürüyü sürdürmek için yalana gereksinmesi vardır; devrimci sınıfın ise sömürüden kurtulmak için gerçeğe gereksinmesi vardır. Devrimci görevini iyi yürütebilmek için, doğru bir dünya görüşüne gereksinmesi vardır.
Dünyaya doğrudan bakmak materyalizmdir."
George Politzer, Felsefenin Temel İlkeleri
9 notes
·
View notes