Tumgik
#evrim teorisi
yorgunherakles · 1 year
Text
insanların "kayıp" dediği şey, evren için değişimden başka bir şey değildir.
marcus aurelius - meditations
11 notes · View notes
polemik · 2 years
Note
evrim altı üstü bir teoridir diyenler var buna ne dersin
Evrim bir teoridir evet ama bunu söyleyenler onu karalamak için böyle söylüyor ve teorinin ne olduğuna, bilimsel yöntemde nerede olduğuna dair hiçbir fikirleri yok.
Teori bilimsel yöntemin kanundan önceki son basamağıdır (aralarında her ne kadar hiyerarşik bir ilişki bulunmasa da) ve bir hipotez ancak pek çok kez sınanıp onandıktan sonra TEORİ olur. Aksi ispat edilene kadar olguyu açıklamakta kullanılır.
Mesela bunu diyen arkadaşlar aşağıdaki sorulara yanıt verebilirler mi?
Örneğin 20'lik dişlerin geç çıkıp çabuk çürümesi ile apandisin körelmesi arasındaki ilişkiyi açıklayabilirler mi? 20'lik dişler geviş getirmeye yarar tıpkı sığırlar, inekler, bizonlar gibi ve hepçil beslenmeye başladığımızdan beri selüloz sindirimini bıraktık ve apandisit köreldi. Tıpkı 20'lik dişler gibi.
Ya da örneğin kediler korkunca kabarırlar, olası düşmanı korkutmak için büyük görünmeye çalışırlar. İnsanlar? Korktuklarında "tüylerim diken diken oldu" derler. Boşuna söylenmiyor bunlar.
Örneğin memelerimiz. Kadınların memesi var da erkeklerin yok mu? Erkeklerin de var. Yeterli miktarda hormon verildiğinde kadınların klitorisi penise benzer şekilde büyür, erkeklerin de memeleri.
İnsanların kuyruk sokumu örneğin. Körelmiştir. Bazı durumlarda kuyrukla doğan bebekler görülüyor örneğin.
Ya da bazı araştırmacılar gece uykuda sıçrama sebebimizi atalarımızın ağaçta yaşamasına bağlamaktadır, uyurken aşağı düşme tehlikesine karşılık bir mekanizma olarak.
Ya da neden siyahi insanların ("zenci") penisleri uzundur? Hadi buna Allah vergisi dediler, ya Araplar? Onların da uzundur. Bunun yanıtını yalnızca evrimde bulabilirsin. Ve genelde siyahi renktedirler. Çünkü aşırı sıcak bölgelerde çok fazla güneş ışığına maruz kaldıkları için evrimsel süreçte melanin pigmenti miktarı fazlalaşmıştır. Melanin koyu rengiyle güneş ışınlarını soğurarak deri altındaki dokuların hasar görmesini engeller. Ve aşırı sıcak kuraklığı getirir. Su yoksa hijyen yoktur. Hijyen olmayışı kadınlarda vajinanın mikrop kapması kolay olduğundan yukarı çekilmesine neden olmuştur. Yukarı çekilen vajina da diyalektik etkileşim olarak erkeklerde penis boyunun uzamasına sebep olmuştur. (Seçilime bağlı olması da öne sürülüyor. Erkeklerin büyük memeli kadınları tercih etmesi, kadınların kıllı erkekleri tercih etmesi hormonların dışarı vurumu olmasının bir göstergesidir).
Yani diyeceğim o ki, evrim böylesine gündelik yaşantımızın içindedir. Hatta Bajaular, suda yaşayan bir kabiledir, suyun altında tüpsüz beş dakika boyunca avlanmak için kalabiliyorlar. Yapılan araştırmalar bu kabilelerdeki bireylerin akciğer ve dalak kapasitesinin %50 büyük olduğunu ortaya koyuyor. Yaşarken evrimleşmek budur. Atalarımız akciğerli balıklardan mirastır. 400 milyon yıl önceki atalarımız balıktı! O zamanlar karaya kaçıp nefes alabilenler daha fazla hayatta kaldılar.
Daha maymunu kabul ettiremedik gerçi, balığı bitkiyi nasıl kabul edecekler :))
Sevgiyle.
Not: İnsan yaşamının 1940'larda ortalama 45 yıl olduğunu unutmayın, bugün 80'lere dayandıysa bunda temiz suyun önemi yadsınamaz.
11 notes · View notes
cilginfizikcilervbi · 27 days
Text
Genetik Parazitimiz Neden Kuyruksuz Olduğumuzu Açıklıyor
Genetik Parazitimiz Neden Kuyruksuz Olduğumuzu Açıklıyor Yeni bir çalışma, şempanzeler ve insanlar da dahil olmak üzere maymunların kuyruğunun olmadığını, çünkü genetik bir parazitin, grup yaklaşık 25 milyon yıl önce diğer primatlardan ayrıldığında kuyruk gelişimi için önemli olan bir geni değiştirdiğini öne sürüyor. GRANT FAİNT/THE IMAGE BANK/GETTY IMAGES Genetik bir parazit insanların ve diğer…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 4 months
Text
Öner Ünalan – Darwin Ne Yaptı? (2023)
Darwin adı, organik evrim teorisinde silinmez bir damgadır. Bu teori, yeryüzünde yaşayan ve eskiden yaşayıp tükenmiş türlerin nasıl ortaya çıktıklarını aydınlatma çabasının ürünüdür. Darwin’e varıncaya kadar yaşambilim, dağınık bilgiler toplamından başka bir şey değildi. Darwin teorisiyle bu dağınık bilgileri toparladı. Yaşambilim, Darwin’le birlikte ve ondan sonra materyalist ve diyalektik bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
konrad-adelberg · 2 years
Text
"Evrimin muhafazakâr olduğu kabul görmüş bir biyolojik gerçektir. Bir şey evrilirken, doğanın çoktan ürettiği bir şeyin üstüne inşa edilmelidir. Yeni özellikler eklenebilir, eski özellikler birtakım değişikliklerden geçebilir ama çoğu şey aynı kalır. Yarasaların kanatlarının, insanların ellerinin ve balinaların yüzgeçlerinin iskelet biçimleri açısından şaşırtıcı benzerlikler taşıması bu yüzdendir. Hatta aynı kemik sayısına sahiptirler. Evrim, temel fizyolojinin köşe taşlarını uzun zaman önce döşemiştir."
-Hayat İçin 12 Kural, Jordan B. Peterson, syf.56
1 note · View note
hudaicakmak · 2 years
Text
Tumblr media
KLASİK EVRİM - SENTETİK EVRİM
Darwin’in klasik evrimi diğer nesillere aktarılmayan fenotip mutasyonları temel aldığı için çürüdü, geçerliliği kalmadı. Yerine genetik faydalı mutasyonları temel alan “sentetik teori” getirildi. Fakat pek çok evrim taraftarı bunu dahi bilmiyor.
Getirildi ama en küçük bilimsel değerliliği olmayan fenotip mutasyonları temel aldıkları için çürümüş, kokuşmuş, geçerliliği kalmamış bu nedenle doğruca bilimin çöplüğüne boylaması gereken iddialar hala evrime kanıt diye gösteriliyor ve insanlar aldatılıyor.
Günümüzde geçerli olan sentetik teoriye göre evrim kanıtları “faydalı ve genetik” mutasyonları temel almalı, gen havuzlarına eklemeler yapıp zenginleştirmeli, diğer nesillere aktarılıp biriktirilmeli, her türe özel olan gen havuzları ana şablonunu bir başka türe doğru değiştirip yeniden örgütlenmeli diğer ifade ile türlerden türlere geçişe neden olmalıdır.
Sentetik teorinin temeli olan bu öngörü şu yönlerden geçersizdir.
a)-Genetik mutasyonların büyük bölümü eşeyli üreme sırasında yok olur. Türler var oldukları ilk anlardaki yapılarına dönerler. Bilimde buna “ıraya dönüş” deniyor.
c)-Genetik mutasyonların tümü az ya da çok zararlıdır. Her hangi bir nedenle diğer nesillere aktarılır ise gen hastalıklarına neden olurlar.
d)-Hastalıklar evrim değil tersinimdir.
e)- Türler arası yalıtım vardır. Türlerden türlere geçiş imkansızdır.
2 notes · View notes
insanze-24 · 8 months
Text
Tumblr media
Bıkmadan usanmadan yıllardır hergün bu soruyu sorarlar ama bikez olsun şu konuyu bi araştıralım neymiş şu evrim demezler yazık!
Şunu bilin ki adı evrim teorisi olsa da teori değil gerçektir. Tüm dünyanın kabul ettiği, hergün yeni kanıtlarla desteklenen bir doğa yasasıdır evrim. Ne kadar dogmatik din varsa hepsi bir araya gelse bu gerçeği değiştiremez. Evet evrim bir gerçektir ve şempanzeler % 98,77 lik benzerlikle bizim en yakın akrabalarımızdır, kuzenlerimizdir aynı ortak atadan geliyoruz, adem den geldiğimiz ise tamamen masaldır.
26 notes · View notes
sensussinyor · 6 months
Text
Politik ve sistemsel söylenme içeriyor aşağıdaki yazı.
Babaannem TRT1 izlerken trtnin kamu spotu gibi insanları protestoya davet ettiğini gördüm. Saraçhanede lgbti karşıtı slogan atmak için toplanacaklarmış. Açıklama da şu; lgbti propagandası yüzünden gençler ve çocuklar "ailelerine rağmen" daha fazla eğilim gösteriyormuş. Takım tutar gibi sapkinca lgbti "üyesi" oluyormuş. Ama bakın en komik yeri geliyor, bu yüzden ileride 23 Nisan, 19 Mayıs kutlanacak çocuk ve gençler kalmayacakmış AHSJDKDJSJSJSKDJLEJDLSNSKSNSK
Aile yapısını bozuyorya artık heteroseksüel ilişkiler tükenecek ve insan neslinin Türkiye sınırlarında sonuna gelinecek, böyle yorumladım ama ne düşündükleri biraz karışık olabiliyor yalnızca politik mantığı olduğu için. Mesela şey de olabilir lgbti ise kültürel ve milli değerleri de otomatik olarak siliniyor veya yozlaşıyor. Hayır bunu savunanlar da ülkesindeki genç nüfusu nasıl yönetecegini, nasıl yatırıma çevireceğini bilemediği(?!), beceremedigi(?) için hala beyin göçü veren, ekonomik kriz yaşayan, üretimde geri kalmış hatta yine bu nedenle gençleri oyalama tasarımları geliştiren akıl. Ya sana bol bol hetero çocuk genç fırlatsak ne olur SHKSSNSK
Küresel bir cinsiyetsizleşme veya cinsel yönelimde farklı bulunan tercihlerin normallestirilmesine dair propaganda olduğu doğru. Bu durum küçük çocukların ve ergenlik dönemindeki gençlerin etkilenebilecegi bir durum, bu da doğru. Cinsiyetini ve cinselliğini keşif döneminde, karışık hormonal ve zihinsel bir süreçte ilerideki hayatını ciddi şekilde etkileyecek uçlardan daha izole olmalı veya bilinçlenme adımları profesyonel olmalı. Fakat kimseyi sonsuza dek bir cinsel yönelime propaganda ile zorlayamazsiniz veya manipüle ederek elde edebileceginiz bir sonuç değil, çünkü bu zaten sosyalizasyonla edinilen, sonradan aktarılan bir tercih veya kültürleme ürünü değil. Biz bunu anlayamıyoruz, yönetmeyi beceremiyoruz ya da işimize gelmiyor zorla istediğimiz tipolojide ürünler olacaksiniz anlamına geliyor karşıt propaganda. Toplum her halükarda egemen güçlerin standart yakaladığı ürünleridir, farkında olduğunuzu sandığınız tercihler, beğeniler zart zurt ne varsa bir düzeyde kontrol ve yönlendirme gücü barındırıyor (küresel ve bölgesel düzeyde). Ancak artık insanların cinsel yönelimlerini de bir salsalar ya. Cinsel yönelim etkeninden bağımsızca, kamusal alanlarda erotik yakınlaşmayı, dozu kaçan koklaşmalari uzun öpücükleri uygunsuz buluyorum (hem çocuklar için hem de yersiz olması nedeniyle saygısızca, bardaysaniz afiyet olsun)
Mecliste, yandaşlarda vs 50-60 yaşındaki dayıların görüntüleri, haberleri zaman zaman gündem oluyorken bunun bir dayatma meselesi olmadığı ihtimali hiç akliniza gelmez mi? 60 yaşındaki adam cinselliğini kesfetmeye Netflix izlerken karar vererek homoseksuel olmamıştır değil mi veya grup fantezisini küresel yönlendirmeler ile kesfetmemistir umarım ndkxj He bir de kırsal kesimlerde dönen olaylar var gündüz kuşağında hiç eksik kalmayan. Şimdi bunları görmezden geleceksek çok ilginç bir mevzu var.
Biraz daha geçmişe gidelim, bu insanlar Evrim teorisi gibi dev bir teoriyi müfredattan çocukların aklı karışıyor diye çıkarmadı mı? Çocuklara siz mi anlatamiyorsunuz, (olurya çoğu öğretmenin kendisi bile yanlış biliyor çok denk geldim, öğretmenlerimiz bile cahil kalmış veya anlama zorluğu yaşıyor lol) yoksa çocukların sorgulayıp kendi inanç ve görüşlerini oluşturan bireyler olmasını mı istemiyorsunuz?
Bu ülkede düşünen, sorgulayan, kaderini yönetmek isteyen, hak arayan insana tahammül yok. En büyük düşman düşünen insandır. Oysa İslam ne güzel alet ediliyor, üstelik bu dinde öğrenmemenin, okumamanin, atalarının yanlışını körü körüne devam ettirmenin kötülüğünden bahsedilmesine rağmen.
Çelişkilerle doluyuz. Biz homo sapien sapiens olamamışız ki kardeşim maks homo erectus aşaması bu.
12 notes · View notes
felsefebilim · 2 years
Text
Öjenik Kavramı ve İnsanın Doğası
İnsanlar zihinleri boş, belirli özelliklere vakıf olmadan doğup bilgilerini hayatları boyunca deneyimleyerek mi kazanırlar yoksa belirli özellikler ve genlerin etkisiyle sahip olunmuş deneyimlerle mi doğar?
Tumblr media
Var olduğumuzda sahip olduğumuz niteliklerimiz, tarih boyunca birçok çağda tartışılan, farklı bilim adamları ve filozoflar tarafından farklı teoriler sunulan bir konudur. Bu konu hakkındaki başlıca karşıt görüşlere değinip bu kapsamda ortaya çıkan öjenik kavramını tanımlamak istiyorum.
Bu konuda çalışma yapmış ve görüşlerini belirtmiş akla ilk gelen filozoflardan birisi; ampirizmin kurucusu olarak görülen J. Locke’dur. Bildiğiniz gibi tabula-rasa kavramını ortaya atmıştır. Ona göre insan zihni boş bir levhadır yani tabula rasadır. Locke, edindiğim her şeyi akıl yoluyla deneyimlerle elde ettiğimizi savunur. Locke’un bu teorisi, yaşadığı dönemde ilk günah, kralların doğuştan soylu ve hak sahibi olması gibi dönemin kabul edilen inanışlarına büyük darbe vurmuştur...
Peki bu konuda evrimi araştıran ünlü bilim insanı Darwin ne düşünürdü? 
Darwin bilindiği gibi evrim teorisini oluşturmuştu. Sonraki dönemlerde babasının teorileri üzerine çalışan oğlu Leonard; J.Locke’un görüşlerinin tam tersi olan bir düşünceyi ileri sürdü. 
Darwin, doğal seçilim yoluyla evrilme vardır ve canlılar birçok atalarının özelliklerini taşıyarak doğarlar demişti. Bu görüşün etkisiyle, bu durumu toplumsal yaşantıya ve insanların doğuşuna bağlayan oğlu, bazı canlıların genetik bozukluklar ve sonraki nesillere ileteceği davranışlar, hastalıklar, tecrübeler nedeniyle ürememesi gerektiği düşüncesini belirtti. Çünkü bu durum gelecek nesiller için tehdit oluştururdu. Hatta daha da ileri giderek gerizekalıların kısırlaştırılması gerektiğini bile öne sürdü. 
İşte bu görüşün temelindeki kavram, yunanca bir kavram olan öjenik’tir. 1875 yılında İngiliz bir bilim insanı tarafından ortaya atılan öjenik kavramı, türkçe iyi doğum anlamına gelir ve genetiğin doğanın iyi ya da kötü olmasındaki etkisini anlatır. Öjenik görüşe sahip olan kişilere göre, doğa (yeni genetik) etkisi doğduktan sonra oluşan deneyimlere dayanan çevre etkisinden fazladır ve bireyleri şekillendiren de o’dur.
Bilin bakalım bu öjenik görüşler en çok hangi milleti etkiledi? 
Almanya’da, bu görüşleri benimseyen ve toplumsal yaşama uyarlamak için hazırlıklar yapan bir kesim oluştu. Sonrasında iktidara gelen bu kesim yani Naziler, bu görüşleri hayata geçirdi. Şizofreni, zeka geriliği gibi hastalıkları bulunan insanları kısırlaştırdı, bu da yetmedi ilerleyen dönemlerde hepimizin bildiği ölüm kamplarını oluşturdu.
Günümüzdeki Çalışmalar
Nazilerin tutumu ve Yahudilerin yaşadıkları tüm dünyada evrensel bir travma yaratmıştır. Tehlikenin farkına varan ülkeler ve aydınlar, Nazi yenilgisi sonrasında çok sorgulamadan da olsa birçok toplum boş levha/tabula rasa görüşüne geri dönmüş; onu savunmaya başlamıştır.
Günümüzde ise birçok bilim insanı tarafından her iki görüş de birbirinden ayrılamaz olarak kabul görüyor. Genler ve çevre etkisi etkileşim içinde ve varlığın oluşum, nitelik kazanma sürecinde etkin rol oynuyor.
22 notes · View notes
adam-slx · 8 months
Text
cinsel içerikli yazı (muhtemelen aklınıza hangisi değil ki diye geldi, muhtemelen haklısınız) okuma süresi yaklaşık 3 dakika
aeon.co da "13 Things that don't make sense" ile alakalı bir makaleye denk geldim, seksin evrim açısından nasıl bir çelişki olduğuyla ilgili bir paragraf vardı. "şöyle bir durum var: eğer bir canlı, kendi genlerinin devamı için ürüyorsa, neden bunun için (kendi türünde de olsa) başka birine ihtiyaç duyuyor? eşeyli üremede, anne ve baba çocuğun gen havuzunun bir kısmına etki etmek için, diğer kısmından vazgeçiyorlar."
günümüzdeki canlıları ele aldığımızda, bunun cevabı kolay: demek ki zamanında eşeyli (sikişerek) üreme yoluyla oluşan canlılar, diğerlerinden daha iyi adapte oldular ve bu sayede bugünkü canlı türlerinin büyük kısmı böyle. (bu kalıp canlılarla ilgili tüm soruları cevaplayabilir, dikkat ederseniz.) ancak nasıl ve hangi şartlarda soruları hala muallakta. makaleden hatırladığım kadarıyla, yapılan deneyler laboratuvar ortamında sikişerek üremenin daha iyi nesiller ürettiğiyle ilgili net bir sonuç vermemiş.
bence böyle sorular, renkli kitaplara hayvan fotoğrafı basmaktan daha anlamlı bir "evrim teorisi" eleştirisi oluyor ancak bu bilimsel teoriyi insan maymundan gelmiş mertebesinden öte öğrenmek zor geldiği için olacak, pek rating almıyor.
eşeyli üreme evrimsel açıdan bence çok acıklı bir olay. eş bulmak için harcanan enerjiyi, dökülen dili, ayırılan zamanı ve alınan hediyeleri düşünün. (ben erkek tarafıyım, evet.) sonra, ola ola çocuğun %50'si benim genlerimi taşımış oluyor. oturup herkes mitoz bölünerek (sikişmeyerek) ürese güzel güzel, böyle işlerle uğraşmasak olma mıydı? enerjimizi daha yararlı işlerde harcamış ve evliliğin getirdiği sosyal saçmalıkları hiç yaşamamış olmaz mıydık?
işte bu sorunun doyurucu bir cevabı bildiğim kadarıyla yok. makalede birkaç tanesine yer veriyor ancak cevapların, canlı bireylerinin kendilerinden daha üst bir düzen (tür) için yaşamaları gibi bir sonuç çıkıyor. mitoz bölünsek şahsım adına daha güzel olurdu, ancak insan türü açısından evlenip çoluk çocuğa karışmak daha güzel oluyor yani.
bence tür seçilimi pek kabul gören bir düşünce değil, çünkü canlı bireylerin sırf kendi basit menfaatlerini değil, türlerinin akıbetini de düşündükleri gibi bir sonuç çıkıyor ve bu da evrimin temelindeki doğal seçilimle uyumlu değil. doğal seçilim bireyler mertebesinde işleyen bir mekanizma, bireyler sadece kendilerini düşünüyor ve güçlü bireyler türü yaşatmış oluyor. ancak bireyler türü düşünür deyince, bunun nasıl olabileceğini de söylemek lazım ve o daha da göte kazık bir mesele (evet kendime kazık arıyorum) onun için buradan çıkış görünmüyor. en azından bildiğim kadarıyla yok.
makaleyi okurken sex as overfitting protection? diye bir not almışım. bu yukarıdakileri de giriş niyetine yazdım. aklıma gelen bir fikir var: eşeysiz üreme, bireylerin birbirinin (mutasyonlar hariç) tam bir kopyasını çıkarması demek. Bu da çevre şartlarına daha sıkı bağlı bireyler oluşmasına sebep oluyor. belli bir ortamda gelişmiş canlı türü, o ortama azami ölçüde adapte olduğu için, ortam değiştiğinde ayakta kalması daha zor oluyor.
ben biyolog değilim, ancak (sizde ne derler?) makine öğrenimi (machine learning) bilirim. bir model, öğrenme verisine (training data) sıkı sıkıya bağlıysa, test verisinde çakar. matematik kitabındaki bütün sonuçları ezberleyip, sınavda çıkan soruları çözemeyen öğrenciler gibi.
benim bildiğim üzere DNA bir program. bu programı çevre şartlarına azami derecede uygun hale getirirseniz, şartlar değiştiğinde programın çalışması zorlaşır. eşeyli üremenin, DNA'daki programı test edip, öncekinden daha genel ve çevre şartlarına daha iyi adapte olan bir model oluşturduğuna inanıyorum. okuduğum kadarıyla bunu test eden bir deney gerçekleşmiş değil. biyolog olsaydım yapardım. biyolog olmasam da bilgisayar modelleriyle deneyebilirim gerçi ama alan değiştirmek için uygun bir vakitte değilim. buna ek olarak, anne ve babadan gelen genlerin rastgele değil, belli kriterlere bağlı olarak çocuğa geçtiğine inanıyorum. bu kriterleri bilmiyorum ve böyle hiçbir araştırma okumadım. buradaki mekanizmayı çözen, evrimin mutasyonlarının nasıl daha iyi bireyler ürettiğini de açıklamış olur, çünkü doğal seleksiyon işin ikinci adımını açıklıyor sadece. mümkün bütün mutasyonlardan çok az bir kısmı daha iyi bireyler oluşturduğu halde, nasıl oluyor da türler gelişiyor sorusuna da bir cevap olabilir bu. aynı zamanda bireylerin nasıl olup da tür seçilimi yapabildiğini de açıklayabilir. burada hala çok bilinmeyen var.
5 notes · View notes
acid-gramma · 2 years
Note
Hakan akdoğanın evrim teorisi out akıllı tasarım in diye videosu varmış izledin mi nej arkiwkrşwmdşqöe
super biri ln o... matrixte oldugumuza ve ust boyutlarca yonetildigimize, cogu insanin bot olduguna, cekim yasasina ve uzayli uygarliklsrla surekli iletisim icinde oldugumuza dost ve dusman uzaylilara fln emin manyak herif
20 notes · View notes
dustyorbits · 1 year
Text
"Asla unutmayın: Sizin bilim veya evrenle ilgili bir şeyi anlamıyor olmanız, o şeyin gerçek olmadığı anlamına gelmez. Olsa olsa, sizin o konu hakkında bilgisiz olduğunuz anlamına gelir. Dolayısıyla eğer ki daha en temel bilimsel terminolojiyle ilgili bilgilerden yoksunken, Evrim Teorisi, Kuantum Teorisi, Büyük Patlama Teorisi, vb. devasa kapsamlılık ve detaydaki bilimsel teorileri küçümsemeye çalıştığınızda, bilimi değil, kendi entelektüel varlığınızı ayaklar altına almış oluyorsunuz."
6 notes · View notes
polemik · 2 years
Text
Biz, aydınlanma ile gericiliğin kavgasını Ortaçağdaki engizisyon mahkemelerinden, Bruno’ların yakılmasından, Darwin’i tehdit edenlerden biliyoruz. Bugün sermaye sınıfı iktidarını korumak için sırtını aynı dinci gericiliğe yaslıyor. İşte bu yüzden gericiliğin insanlığın aydınlanmacı birikimi ile kavgası, evrim karşıtlığı üzerinden bugün hâlâ devam ediyor. Çünkü evrim demek; insana, doğaya, tüm canlılığa tarihsel bir anlayışla bakmak demek, böyle gelmiş ama böyle gitmez, koşullar değişirse değişim, dönüşüm gerçekleşir demek!
6 notes · View notes
Text
Evrim Teorisi ve Tarihi Nedir?
Evrim Teorisi ve Tarihi Nedir?
Evrim Teorisi ve Tarihi Nedir? 19. yüzyılın ortalarına kadar tanrının insanı kendi sureti ile yarattığı kabul görülüyordu hatta birçok batılı bilim insanları da bu görüşü onaylıyordu. Tanırının diğer canlı türlerini kendi tasarladığı düşünülüyordu ta ki Charles Darwin ortaya çıkana kadar. Charles Darwin’den önce gelen süreçte birçok bilim insanı da, canlıların evriminden bahsetmişti ama bunları…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 1 year
Text
Neil Shubin – Canlılığın Tarihi (2023)
Yaşam ortaya çıktıktan sonra, bütün gezegen milyarlarca yıl boyunca mikrobiyal bir hayvanat bahçesi olarak varlığını sürdürdü. Önemli keşiflere imza atmış paleontolog Neil Shubin, yaşamın deneme yanılma, şans ve kaçınılmazlık, yön değişimleri, devrimler ve icatlarla dolu uzun, tuhaf ve harikulade yolculuğunu anlatıyor. Tüylerin hayvanlara uçmada, akciğerler ve bacakların da karada yaşamalarında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bihiwip · 9 months
Note
evrim teorisi hakkında ne düşünüyorsun mesela
evrim teorisi ben düşününce değişmiyor ???
şaka bi yana evrim bir canlının hayatta kalmak için genetik materyalini değiştirmesi ve bunu sonraki nesillere aktarmasıdır, dolayısıyla bunun olduğunu etrafımızda görebiliriz (mesela en popüler örneği covid virüsüdür) yani sonuç olarak da benim hakkında ne düşündüğüm evrim teorisini var etmediği gibi yok da etmez
2 notes · View notes