DOGU ve BATI
bkmkitap.com/hata-neredeydi-448941
Eşitsizlik kademeli şekilde katlanarak ortaya çıktı. On sekizinci yüzyılın sonlarına gelindiğinde, İstanbul’daki saatçiler on yedinci yüzyılın başlarındaki Avrupa’da yapılan türde duvar ve cep saatleri ancak üretebiliyorlardı. Diğer birçok konuda olduğu gibi bunda da hızla ilerleyen Batı’ya ayak uyduramadılar.
KÖK&TÜREV NEDENLER aksiyom-teorem ikilisine benzer.
TEK KÖK neden SAPLANTISI DİN, PATRİMONYALİZM, ULEMA-DEVLET SİMBİYOSİSİ... MATBAA 300 yıl GECİKTİ denir SAAT teknolojisinde de 200 YIL GERİDEYMİŞİZ 18.yy sonunda Doğunun Saat Teknolojisi 17.yy başı Batı seviyesinde.
Yeni kurumlar tek başına ve diğer gelişmelerden bağımsız olarak ortaya çıkmaz. Herhangi bir yeniliğin uygulanabilirliği daha geniş bir kurumsal temele bağlı olduğundan, yenilikler sonuçta kümeler, yani “kurumsal bileşimler” biçiminde gelişir.
Yollar Ayrılırken, 164
When a society shows vitality it does so at all levels, not only the economic, and it succeeds better than other societies which seemingly have the same amounts of resources at their disposal. It is not by chance that, when Italian merchants greatly contributed to European Economic development, Dante was writing the Divine Comedy, Giotto was introducing innovations in painting, ans St. Francis was starting his religious movement. In the seventeenth century, when the Low Countries became the prime movers in international trade while producing great entreprneurs and merchants such as De Geer or the Tripps, they also produced jurists like Grotius, experimentalists such as Huyghens and Leeuwenhock, and painters such as Rembrand…In order to understand what happened in certain societies, it is necessary to understand an atmosphere of collective enthusiasm, of exaltation and cooperation.
When one admires certain exquisite Works of art by humble craftsmen of the past, knowing how inadequate the economic incentives were, one can not but conclude that intangible and nonmeasurable factors, such as the creative urge, love of one’s work, pride in one’s own ability and self-respect, where they exist, make miracles possible; and that the absence of these factors depresses production both quantitatively and qualitatively.
BEFORE THE INDUSTRIAL REVOLUTION, Carlo M. Cipolla
Socially they were divided among those who fought and hunted, those who prayed and learned, and those who worked... Those who worked were the great majority and were considered the LOWEST group of all.
As far as we can see the URBAN population GREW much more than the rest. People left the country because they thought that in the towns there were better opportunities for economic and SOCIAL advancement and this belief made them INTOLERANT of the slow mobility of the RURAL world.
'Stadluft machts FREI' was said in GERMANY: 'the air of the town makes one a freeman'. Clocks and Culture, Cipolla Dil hemen ÇÜRÜĞE gidiyor. OSMANLI PATRİMONYAL düzeninde ÖZGÜRLÜK ZAYIFTI. liberaller (ezbere de olsa)İNNOVASYON ve YARATICILIKTA ÖZGÜRLÜĞÜ HAYATİ bulurlar.
Clocks and Culture 1300-1700 Carlo M. Cipolla
Denilebilir ki Osmanlı, kendinden önce gelip geçen devletlerin eninde sonunda yıkılmasına neden olan sosyal ve iktisadi değişmeleri, ne büyümeye ne de küçülmeye imkan vermeyecek değişmez bir sisteme bağlamış ve bunu ifade etmek üzere de kendi kendine “Devlet-i aliyye-i ebediyyül-devam” ünvanını vermiştir.
Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Sayfa 338
Hangi maldan, ne miktarda ihracat yapılacağı, her seferinde özel bir izinle belirlenir, ayrica yüksek bir gümrük vergisi alınırdi. Buna karşılık ithalatın, hiç bir tahdide tutulmadan serbestçe yapılmasına müsaade edilirdi.
Dengenin korunmasında yalnız tüketimin değil, üretimin de kontrol altında tutulması gerekiyordu. Çünkü emek ve kapital gibi üretim faktörlerinin kıt olduğu ve miktarların kolayca arttırılmadigi bir ekonomide, belirli bir mal veya hizmetin üretimini arttırmak için gerekli olan ilave emek ve kapitali, diğer alanlardan çekip o mal veya hizmeti üreten sektöre kaydırmakla mümkündü.
Bu nedenle uzun deneyim ve uyarlamalarla oluşmuş olan üretim ve istihdam yapısının değişmeden kalmasına özen gösterilirdi. Esnaf örgütlerinin işçi ve dükkan sayısının dondurulmasi, ziraatte işletme büyüklüğünün belli düzeyde tutulması ve zirai işletmeyi bırakarak şehirlere göç etmenin yasaklanması, hep bu dengeyi sürdürebilme motifi ile uygulamaya konmuş düzenlemelerdi.
Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Sayfa 234
İslami ortaklık hukukunun klasik biçimine büründüğü 100 yılı dolaylarında, Batı korporasyon konusunda eşgüdümsüz (merkez zayıf, KG) bir tarzda denemeler yapmayı sürdürmekteydi.
“Güçlü devletler yeniden sahneye çıkana kadar, korporasyonlar günlük yaşamın dokusunda sıkı biçimde kök saldı.
“Sonuç olarak, Avrupa’da korporasyonun evrimi Batı Roma İmparatorluğu’nun çökmesinin ardından merkezi otoritenin zayıflamasına bağlıydı.”
Yollar Ayrılırken, sayfa 135
Yeniliklerin başka yeniliklere yol açmasıyla, yönetim kalıpları ve iş teknikleri adım adım evrim gösterdi. Acaba Ortadoğu’da benzer yenilik zincirlerinin önünü ne tıkamış olabilir? (Güçlü merkez elbette, zayıf toplumun sesi çıkmıyor, duyulmuyor, etkisi olmuyor, KG)
“Kümeleşmeyi bir tehdit sayan yöneticiler tek kuruculu ve değişmez bir hizmete dönük bir kurumu (vakıf, KG), örgütlü bir topluluğun özyönetimine dayalı korporasyona yeğ tutmuş olmalıdır”Orta çağ Avrupa’sındaki devlet adamlarının aksine onların özerk birimlerin meşrulaşmasının önüne geçme gücü vardı. (Kısır döngü, merkezi devlet, özerk birimleri engelliyor, merkezilik güçlenerek devam ediyor, KG)
Yollar Ayrılırken, sayfa 146
Undoubtedly POPULATION growth was not rapid. there was MUCH LAND available for the expansion of the AGRICULTURAL "frontier" and there were developments in TECHNOLOGY. There was expansion both in trade and manufacturing.
Clocks and Culture, Cipolla
Ortaçağın yeni çift sürme yöntemi, tarımsal VERİMDE önemli artışlara neden oldu. 11. ve 13. YY arasında ortalama verim BİRE 2.5'tan 4'e çıkmıştır. 18. YY'daki tarım devrimine dek, tarımsal verim açısından 13.-14. YY ulaşılmış düzey pek AŞILAMAMIŞTIR.
Ortaçağda Endüstri Devrimi
A)AVRUPA
1. ÜRETİM İMKANLARI EĞRİSİ (Verimli Toprak BOL)
2. Tarımsal verim yüksek
3. FEODAL düzende ÖZGÜRLÜK ve KENTLERE MOBİLİTE YÜKSEK B)OSMANLI
1. FETİH
1.1 Maliyet yüksek
1.2 YEREL AHALİDE kalıyor
2. ?
3. PATRİMONYAL BASKI ortamında DÜŞÜK MOBİLİTE
C) Batıda EMEK: KIT&ÖZGÜR
Ortaçağda, metalurjideki yüksek düzeye erişilmesinde en büyük payın, su gücünü endüstrinin hizmetine koşmayı başaran mühendislere ait olması gerekir. Su gücü, tıpkı çırpıcılık ve diğer Ortaçağ endüstrilerinde olduğu gibi metal araç-gereçler üretiminde DE devrim yaratmıştır.
Orta Çağda Endüstri Devrimi
Başka bir yaygın yanılgı, bir uygarlığın gerilemesi gibi büyük çaplı sosyal olguların mutlaka büyük çaplı nedenlere dayandığı anlayışıdır.
“Her halükarda, başlangıçtaki ufak bir ayrımın doğurduğu bir tepki zinciri, sonuç olarak çok büyük bir etki yaratabilir.
Ortadoğu tarihi zamanla önem kazanan küçük farklılıklarının birçok örneğini sunar.”
Yollar Ayrılırken, sayfa 51
“Bu uzun dönemde Batı Avrupa’nın ticari altyapısı tedrici, ama kümülatif olarak çok önemli değişimlerden geçti. Uzun bir gelişmeler dizisi kommenda’yı zengin çeşitlilikte ortaklık biçimlerine dönüştürdü”.
Yollar Ayrılırken, sayfa 98
Yani farklı biçimlerde toplanabilen ve yeniden bir araya getirilebilen birbirinden ayrı belli sayıdaki birimle kültürel unsurların herhangi bir bileşimi değerlendirildiğinde elde edilen icat ve keşiflerin yeni bileşim ve sayılarının mevcut tabanda matematiksel bir fonksiyonu olur. Var olan taban ne kadar büyük olursa gerçekleşmesi beklenen yeni bilimsel ve teknolojik yeniliklerin sayısı da o kadar artar.
Modern Bilimin Doğuşu ve Yükselişi, sayfa 208-209
Timur Kuran'ın vurguladığı küçük ayrımların KÜMÜLATİF süreci ve Avrupa:
1. EMEK KENTLERDE artıyor.
2. Mühendislik, Teknoloji kullanımı, sanayi üretimi ARTIYOR.
3. UCUZ üretim avantajıyla İHRACAT ve TİCARET artıyor.
4. Kentlerdeki İSTİHDAM artıyor.
5. Acemoğlu'nun OLUMLU DÖNGÜSÜ
14.yy, başlarında Floransa'da İtalyan TÜCCARLAR iş hayatına yeni, uygulanabilir yöntemler getiriyordu. Gezginler, din adamları ve tüccarlara kolaylık olarak yurt dışında bozdurulabilen ödeme çekleri, devredilemez ya da ciro edilemez poliçeler ve çift yazımlı defter tutma gibi.
Bir olasılıkla, Batı AVRUPA sürekli devinim konusuna İSLAM dünyası aracılığıyla girmiştir, ama bir farkla: Avrupa MAKİNELEŞMEYE olan ilgisi nedeniyle, sürekli devinimi bir enerji kaynağı olarak kullanmak için ÇABA gösterecektir.
Ortaçağda Endüstri Devrimi
VII. Bölüm
Mekanik SAAT: Kilit Makine
Ortaçağ insanı makinelere öylesine düşkündü ki, bir makine gibi algıladığı evrenin çarklarını meleklerin döndürdüğüne inanıyordu.
Ortaçağda Endüstri Devrimi
Neden MAKİNELERE DÜŞKÜNDÜ? Ticaret&Üretim ihtiyacı/talep)+Kişisel DEĞER DUYGUSU ve SAYGINLIK(arz)
The guilds played a more important role in giving their members a feeling of political IMPORTANCE, a socio-political BARGAINING power and social STATUS that as individuals they most certainly did NOT enjoy in the FEUDAL WORLD.
Clocks and Culture, Cipolla
Osmanlı MERKEZİ devinde loncalar bu güce sahip değil.
14.yy'da Avrupa'nın büyük kentlerindeki SAATLER, çağdaş Batının biçimlenişinde önemli ROL oynamıştır. Kiliselerde olsun, kent meydanlarında olsun saatler gece gündüz hep eşit zaman aralıklarıyla çalışıyordu. Bu, aydınlanma, ticaret ve sanayi alanlarındaki ilerlemelere katkı sağladı.
Mekanik saatlerin Batı'da yaygınlaşmasının baş etkeni Avrupa'lı TÜCCARLARIN, bankerlerin zaman konusunda sergiledikleri gerçekçi, akılcı yaklaşımdır. Doğunun, Batı'nın saat dizgesini benimsemekte gecikmeleri ekonomik ve endüstriyel gelişmelerini olumsuz etkilemiştir.
YİNE DÖNGÜSELLİK. Avrupa'da 1. Kıt emek, özgür feodal ortam, saygınlık ihtiyacı KENTLERE göçe, zanaatin gelişmesine ve saygınlık sağlamasına, ihracatın artmasına, burjuvazinin gelişmesine, onun da daha çok ürün ve makine talep etmesine neden oluyor. Zaman kültürü gelişiyor.
miyop gözlüğü 1280'lerde İtalya'da bulunmuştu
2. Eyeglasses: And yet the invention of spectatles more than DOUBLED the WORKING LIFE of SKILLED CRAFTSMEN, especially those who did fine jobs: scribes (crucial before the invention of printing) and readers, instrument and tool makers
Wealth and Poverty Of Nations, David Landes
Muslims were concerned to know the time, if only for religious reasons, and they loved to build highly animated WATER clocks... Muslim clockmakers had little trouble with cloudy skies or freezing temperatures, hence they had little incentive to invent a new technology of time
The clock did not create an interest in time measurement; the interest in time measurement led to the invention of the clock. Islam calls for five daily prayers... Moreover, in Islam as in Judaism the times of prayer are BANDS rather than POINTS. Christians differ from both.
Why was PUNCTUALITY so IMPORTANT? One reason was that lateness-"God forbid"-might make it necessary to abridge an office, in particular matins: "Let great care be taken that this shall not happen". Another,I think was that simultaneity was thought to enhance the potency of prayer
The new cities and towns had their TEMPORAL servitudes. Squeezed by their walls, they had to know and order TIME in order to organize collective activity and ration space. They set a time to wake, go to work, open the market, close the market, leave work and to put out fires.
Seen ontologically and functionally, these timekeeping began as automated BELLS. Monastries were bee-hives of varied activity, the largest productive enterprise of medieval Europe... They lived and worked to bells. The big bells tolled the canonical hours and the major changes. And the little bells tinkled insistently throughout the offices and meals, calling the participitants to attention and signaling the start of a new prayer ceremony, or activity. Revolution In Time, Landes New sources of demand: Numerous courts and rapidly growing urban centers...
In textile industry the definition of working time was crucial to the PROFITABILITY of enterprise and prosperity of the commune. The textile industry was the first to engage in large-scale production for EXPORT, and hence engage a DISPERSED WORK FORCE.
Revolution In Time, David Landes
4. As early as the first decades of the 14th century Europeans began to use cannon in warfare. Bronze is technically much easier to cast and all over Europe there were craftsmen well acquainted with the process because of the early and widespread demand for church bells.
Guns, Sails, Empires, Cipolla
Bu da zincirleme sonuçlara bir örnek. Feodal Kilise ve kıt emek üretimde makine kullanımına, zaman kültürüne, ve Hristiyan ibadet özelliklerile birlikte noktasal zamana ihtiiyaç doğuruyor, yine feodal düzende yeşeren kentlere kaçan köylüler zanatkar olup saygınlık kazanıyor, artan zanaatkar tabanı nedeniyle zanaat gelişiyor, saat ihtiyacı(taleple) birlikte saat üretimi ve “yüksek” teknoloji gelişiyor. Başlangıçta kiliselerin talep ettiği büyük saatler ve çan üretiminde kullanılan bronz alaşımüretim bilgisi yine ihracat ve ticaret sayesinde gelişen denizcilik ve gemilerde kullanılan topların yapımına aktarılıyor.
Kilisenin en büyük topraklara sahip FEODAL olması, manastırların üreticiliği, emek kıtlığı, Hristiyanlıkta noktasal zamanın önemi, feodal çöldeki özgür kentler, ZANAATIN saygınlık ihtiyacını karşılaması, kent, endüstri, ticaret ve kapitalizmin gelişmesi, hepsi birbirini besliyor.
From 11th century to the end of 15th, European technology moved ahead in almost every field-in agriculture as well as in the building industry, in navigation and shipbuilding, textile industry, metallurgy, carpentry, accounting, finance, transportation, production of energy and in warfare.
“Klasik İslam hukuku, hukukun bağımsız bir kaynağı olarak insan aklını sıkı bir şekilde sınırlamak ve bertaraf etmek için çabalarken, Avrupa ve Batı hukuku çoğunlukla tam tersi bir yolda ilerlemiştir.”
Modern Bilimin Doğuşu ve Yükselişi, sayfa156
Bir ipucu, İslam öncesinde Arabistan toplumunun iç yapısında yatar. İslam’ın doğuşu sırasında Arap yarımadasının sakinleri gerçek ya da kurmaca kan bağlarıyla kenetlenen kabilelere bölünmüştü. Birey diğer kabile mensuplarını desteklemek ve onların eylemlerinde sorumluluk üstlenmek durumundaydı. Bu sistem sonu gelmez kavgaları kışkırtmaktaydı. Dahası, kabileler arasında savunma amacıyla kurulan ittifaklar özünde istikrasızdı; rutin bir çatışma şiddetin tırmanmasını ve yeni ittifaklara dönük bir kapışmayı tetikliyebiliyordu. Oluşan güvensizlik, herkezi kapsayıcı dayanışma bağlarıyla halkları birleştirecek bir ideolojiye zemin hazırladı.
İslam soydan çok dine dayalı topluluk bağlarını geliştirirerek bu geniş gereksinime yanıt verdi. “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve parçalanıp bölünmeyin” der Kur’an.
Yollar Ayrılırken, 137-138
“Kısacası Arap-İslam uygarlığında sıradan kişilere yönelik güçlü bir güvensizlik söz konusuydu ve Altın Çağdan sonra basılı materyalin elde edilmesini önlemek için çok çaba harcandı.”
Modern Bilimin Doğuşu ve Yükselişi, sayfa 314
“Ortaya çıkan somut bir sonuç, Kahire'deki büyük el-Ezher Üniversitesinde felsefenin müfredattan çıkarılması olmuştu. Yasak on dokuzuncu yüzyılın sonlarında modernliğin ulaşmasına kadar devam etmişti.”
Modern Bilimin Doğuşu ve Yükselişi, S. 168
“Kısacası,hukuku sistemli ve tutarlı bir bilgi bütünü haline getirme ve böylece müminlerin doğru yoldan sapmalarını engelleme peşindeki ilk dönem İslam hukuk düşüncesindeki rasyonelleştirici güçler, bağımsız bir hukuk kaynağı olarak aklın rolünü bertaraf etmeyi başarmıştı.”
Modern Bilimin Doğuşu ve Yükselişi
Özetle, geri kalmada birçok FAKTÖR var ama Arap dünyası kabile kültüründen doğan sıradan insana güvensizliğin akılcılık yerine vahyin(EZBERİ) dine yedirilmesi ve oradan yayılması ve içselleştirilmesi, Mehmet Genç'in altını çizdiği KADİM ve EBEDİ DEVLET anlayışı ve bunun için başvurulan yollar ve bunları yapacak MERKEZİ DEVLET en büyük belirleyici görünüyor. Bu zincirdekiler az çok onun TÜREV sonuçları.
0 notes