Tumgik
#elem
kasimpasali-omer · 3 months
Text
İnsan, en hüzünlü anında ruhuyla konuşur...
30 notes · View notes
mono-rabbit · 3 months
Text
Tumblr media
someone pls save these gay uncles from babysitting the creature
14 notes · View notes
mynarco · 5 months
Text
Tumblr media
LA CHIMERAAAAAAA
19 notes · View notes
csekofanni · 1 year
Text
Engem a szerelem, mint elem tölt
Mégis, ha csalódnom kell
Bennem egy világ összedől.
63 notes · View notes
discord-area · 5 months
Text
Tumblr media
it is elem's birthday!!!!!!!!! she is surrounded with her friends
9 notes · View notes
ventzoneproject · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
| | Angel Code | |
.
[Capítulo 0]
.
.
.
OMG FINALMENTE EL COMIC QUIEE
Asi es gente¡ ya empecé el comic de Angel Code, proyecto que llevo pensando desde 2021 que luego de tanto tiempo y paginas descartadas al fin empece con el comic¡, les dejo con estas 2 paginas para dar introducción a este mismo, espero les guste y me apoyen ya que es un proyecto el cual le tengo mucho cariño y tratare de hacer lo mejor posible 💛🌻
Tumblr media
23 notes · View notes
yakazakalb · 10 months
Text
Tumblr media
Men lem yete'ellem lem yete'allem
(Elem çekmeyen ilimlenemez 🌿)
12 notes · View notes
audiofanficpod · 1 year
Text
AFP S3E7: Dope Ass Recs
Instead of taking an additional week off let us give you a few fic recs and some podfic to go along with them.
Tumblr media Tumblr media
Show by Rachel Howard - trigger warning
Ikea Is temporary by @dashakay
This Is Love by @starwalker42
Tumblr media
Sweater Weather by @astridncs
DIY by @frangipanidownunder
Thursday at 5:33 p.m. by @lotsoforangesoutside
Tumblr media
Home and Heart by elem
blackberry by audries
Revelation by @rahleeyah
27 notes · View notes
siyahruz · 2 years
Text
Yıllar sonra tekrar denk gelmişken iki kelam edeyim.
"Bir insanı hayatının merkezine koymak şu dünyadaki en kötü sonuçları getiren en güzel hissiyattır."
Bu yüzden sevin ve acıdan sürünün arkadaşlar.
Tumblr media
-Siyah
19 notes · View notes
aklievvel · 2 years
Text
Bu geçmeler ne oluyor bu geçmeler?Bu geçip gitmeler ne demek oluyor?
.
.
.
7 notes · View notes
seslimeram · 8 months
Text
Çürük Meseli
Tumblr media
Şüphesiz ki bir çürüme sathı mahallinde debelenip duruyor ülke. Neredeyse çorak, kuraklık sınırlarında bir hakikati yaşayan ülkede, hiçbir türlü yüz çevrilmeyecek kadar en kestirmeden afaki bir cürüm hattı bina ediliyor. Gündelik insan hakları mefhumunun artık aleni bir biçimde zehir edildiği, yerle yeksan olunduğu bir -ülke- gerçeğe dönüştürülüyor. Cürümler cürümleri kovalarken gündelik yaşam idesi, hayatta kalma gibi basit hallerin bir biçimde imkansıza koşulduğu güncellik var ediliyor. Ekonomik çökertmenin binbir türlü haline rehine bilinen bir yurttaşlık hakikat kılınıyor. El üstünde tutulan, üçer beşer maaşı bir kerede indirebilen, üstüne yıpranma parasından, emeklilik gibi bir hakkı elde ettiğinde ortaya serilen astronomik tazminat ve maaşlara uzanan bir primitif yağmacılık karşısında o sıradanın gündelik rızkı talan ediliyor. Bütün bu hanedanlık sürebilsin diye. Hazretleri, baş efendinin bir oyun, tezgah diye bildirdiği enflasyondan, piyasalardaki yıkıcılığa, her an her şeye çıkagelen zamansız zamlardan, sürekli yoksullaşan halktan bihaber kılınmış o zümreler, saray sultası, sünepe tipleri, kan emicileri, sermayenin menteşeleri, kullanışlı tuzlukları, insan demeye şahit lazım paraya tapar tipleri ve bir dolu şark kurnazı varken ol sıradanı kim fark edecektir ki?
Bütünüyle kesintisiz bir çürümeye cürümlerle rehin edilirken halk hayatın hakikatinden kim ne zaman bahis açabilecektir misal? Su kaldırmayacak bir çürüme sathı mahalli her anlamda dönüştürürken, daha geçen aldığınız ürünün bir sonraki hafta zamlandığı bir yer, bir uzamda neyin garantisi kalmıştır, yaşayabilmek için. Tekdüze sıradan bir hafta yeterli gelebilecek bir mutfak alışverişinin birkaç bin liraya tekabül ettiği bir düzlemde, bir maaş artı bir maaş kadar yükselmiş kiralar mesela ne zaman dert edilebilecektir sahiden? Kimin nasıl altından kalktığı ya da kalkamadığı şiddet dozu günbegün yükseltilen kavgalar, artık bir normale dönüştürülmüş silahlı çatışmalardan, evlere saldırılara, sokaktaki gasplara bir biçimde normatif yerle bir edilirken kim fark edecektir ki sıradanı? Misal en basitinden bir gereksinim kılınmış olagelen cep telefonunun, vakti zamanında bir cinayet sonrasında ele alınmış imei kaydını bugün bir vergilendirme / çöreklenme / haraç kapısına çevirmiş o aklın eylediği, öğrencilere kıyağımız olsun, 25.000 liraya telefon var saçmalığının her nasıl yerli üretim, vasat bile olmayacak kadar berbat ötesi bir teknolojik tahayyül olduğu daha henüz taslakken sökün eder. Böyle afaki bir biçimde çürüten, eksilten, yoksullaştıran ve yoksun bırakan bir zihni tezahürün karşısında hayatın ederi, anlamı her ne olacaktır ki sahiden?
İsmail Arı'nın Birgün Gazetesindeki haberidir: “Ekonomik kriz her geçen gün derinleşirken iktidar sadece “Sabredin” demekle yetiniyor. Her geçen gün yoksullaşan, kirasını ödemeyen yurttaşlar ise sesini duyurmaya çalışıyor.
Dün sabah saatlerinde (21 Ağustos) de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın merkez binasının kapısına giden bir yurttaş, geçinemediğini belirterek isyan etti. BirGün’ün edindiği bilgilere göre 45-50 yaşlarındaki yurttaş, “Açım, geçinemiyorum, kiramı ödeyemiyorum. Ne yapayım, kendimi mi öldüreyim?” dedi.
Bakanlıkta görevli polisler “geçinemiyorum” diyen yurttaşı gözaltına alındı. Polisin darbederek ters kelepçe ile gözaltına aldığı yurttaşın akıbeti ise bilinmiyor.
Bakanlığın Görevi Yoksulluktan Kurtarmak
Öte yandan yurttaşın geçinemediği için kapısına gittiği Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın görevlerinden biri de “Aşırı yoksulluk sınırının altında kalanların sosyal yardım sistemine dâhil edilerek aşırı yoksulluktan kurtulmalarını sağlamak” olarak açıklanıyor.”
Sistematik bir yıkım halinin ortasında dönüp dolaşıp aynı / ayrı gayrı olmayan yıkımlara çıkıyor koca menzil. Yüzüncü yılında bir cumhuriyet olduğu zikredilirken, cumhurun her ne hallere rehin edildiği mesel olunmasın isteniyor. Açlık suskunlukla karşılanırken, konu ya da mesel her ne olursa olsun tek bir kerede “geçinememek” mesel edilmesin isteniyor. O Ankara’da çıkagelen tahayyül, bütünüyle memleket sathı mahallinde varılan eşiğin de korkunçluğunu imgeliyor. Sermayeye göz kırpıp, baş efendinin gazabından kurtulabildiği kadarıyla var edilen politik faiz arttırımı yanında gündelik olan yaşamsallık taşıya gelen tüm katma değer ihtiva eden ürünlere zamlara, dolaylı vergilere ve bankalardan elde edilmeye çalışılan nakit avanslara kadar pek çok şey yüksek faizlere rehin edilirken sahiden geçinememek dert edilmesin istenir. Bundan ala cehennem, bu kadar afaki karanlık bir zemin söz konusu edilebilir mi? Yoksunluğun, yoksullukla birlikte bir istikamet, doğrudan bir edim / tavır kılındığı yerde, sessizce var edilen isyanları kim, her nasıl fark edecektir sahiden?
Evrensel Gazetesi’nden aktaralım: “Marmara Üniversitesi yönetimi, yemekhane ücretlerine yaptığı yüzde 200 zammın ardından yurt ücretlerini de bin 500 liraya yükseltti. Üniversite yönetimi geçtiğimiz hafta yaptığı zamları yemekhane önüne astığı duyurular ve öğrencilere gönderdiği mail ile duyurdu. Evrensel'e konuşan Marmara Üniversitesi öğrencileri ise zamlara tepkili.
İktisat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Hilal “KYK bursu alıyorum. Eğitim masraflarımı burs ve part time işlerden kazandığımla karşılıyorum. Dışarıda yemek pahalı olduğu için okul ya da yurtta yemek yiyordum. Ancak şimdi okul yemeğine de zam geldi. Bu şekilde geçinmemin imkanı yok. Mecbur çalıştığım gün sayısı artacak. Bu şartlar altında okula hiç öncelik veremeyeceğim” diye anlattı. Hilal merkezi bütçeden üniversite yönetimine aktarılan bütçenin nerelere harcandığını da öğrenmek istiyor.
"Cebimize Girenden Fazlasını İstiyorlar"
Ara sıra günlük işlerde çalışarak geçimini sürdürdüğünü anlatan İletişim Fakültesi Öğrencisi Eren ise “Yemek işini çoğunlukla yurt ve okulda hallediyorum ki cebimde çay içmeye param kalsın. Anlaşılan bu zamlardan sonra çaya da para kalmayacak. Çoğu arkadaşımın durumu da benimki gibi. Ayın ikinci yarısı cebimizde para kalmıyordu. Üzerine şimdi bir de okul yurduna zam geldi. KYK kredisi bin 250 lira; yurt ücretini bin 500 lira yaptılar. Gelen gideni karşılamıyor” dedi. Şu an ciddi belirsizlikler yaşadığını söyleyen Eren, “Okulu dondurabilirim, ya da part time işler de bulabilirim” ikileminde.
"Tepkilerle Kararı Geri Çektirmeliyiz"
İktisat fakültesi öğrencilerinden İlayda, “Çok fazla ekonomik problem yaşıyoruz. Okula gitmek ve okulda vakit geçirmek hayli maliyetli. Marmara en yüksek ödeneği alan okullardan biri. Bu nedenle bizden yemek başına 15 lira almasına gerek yok. Günde 2 öğün yemek yiyen bir öğrencinin KYK kredisinin yarısından fazlasını yemeğe gidecek. Yol, hijyen malzemeleri, kıyafet gibi başka giderlerimiz de var. Bir tişört 250 liradan başlıyor” ifadelerini kullandı.
Bu zamlar karşısında öğrencilerin nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini sorduğumuzda ise İlayda, “Biz bu zamlara hemen tepki göstermezsek cebimizden tüm paramızın yemeğe gitmesine alışacağız. Hemen tepki göstermeli ve üniversite yönetimine bu kararı geri çektirmeliyiz” dedi.”
Dümdüz, yalın bir fasit döngüye rehin ediliyor yaşamsal tüm haklar. Eğitimleri için kafa yorması gereken insanları daha en başta sınava tabi tutan bir zihniyetin, bir de maddiyatı öne sürerek kuruduğu tuzaklarla hayat iyice içinden çıkılmaz kılınıyor. Gündelik tek bir porsiyon yemeğin aşağı yukarı altmış ile doksan lira sınırlarına demirlediği bir bolluk ve bereket memleketinde, ellerine geçen üç kuruşla hayatta kalmaya çalışan milyonlarcası gibi, eğitim gören üniversiteli gençler de deneye tabi tutulur. Beslenme ve barınmanın en büyük / kalıcı ve nitelikli sorunları beraberinde getirdiği zaten tanıklıklarından, sadece ol Marmara Üniversitesinden değil genel anlamda tüm okullardan bariz kılınır. Zamlarla bir ve beraberce hayatta var olma isteminin de önüne setler bina edilir. İmkansızlıkların da birer imkan diye pazarlanabildiği bir zeminde, emeğin sömürüsü bir kere daha buradan da karşımıza çıkartılır. Kesintisiz bir girdap halinde, öğrenim dönemi boyunca öğrencilerin birer meta kılındığı, kasaya katkıları kadar, katabildikleriyle bir seviye yakalanan yerde hiçbir gelecek tahayyülüne yer var mıdır? Her şey bodoslamadan bunca kötürüm bir karanlığa rehin edilirken, ötesi var mıdır?
Su kaldırmayacak bir çürüme sathı mahallinde debelenip duruyor ülke. Dönüp dolaşıyor, konu, mesel, vaka her neyse yeniden ve yeniden bir örnek ve benzeş tahayyüllerle birlikte bir çürüme hakikate dönüştürülüyor. Ekonomik girdap, rakamları üç aşağı beş yukarı diye anons edince düzelen bir mefhum değil artık. Gündelik yaşam pratiklerini imkansız kılıp, aralıksız bir vergi / ödenek / harç / haraca bağlayan bir zihniyetin, yönetim katının elinde tıpkı demokrasi, tıpkı adalet gibi yaşamsal hakların gasp edilmesi de söz konusu ediliyor. Bir kereliğine değil, aralıksız bir biçimde her gün ama her gün yeniden kurgulanmış olanı türeterek, çoğaltarak bir çürüme aksettiriliyor. Tümden ve doğrudan hayat edimi yerle bir ediliyor. Duraksamak nedir bilmeden, madun siyasetin aktörleri, eline kan oturmuş tüm o sermayenin neferleri, medya şaklabanları, sokak şakşakçısı tiplemeler ve daha nicesiyle bir katran karanlığında çürüme hakikate dönüştürülüyor. Laf olsun diye değil artık anbean nitelikli bir kötülüğün esareti altında, zulüm var ediliyor. Aralıksız kılınmış olanın refakatinde hayat öyle eksik, böyle yarım kalmış dert edilmesin isteniyor. Kendine dahi yetemeyen bir devletin, düzenlemeler, iyileştirmeler, mücadeleler diye sayıklayıp durduğu şey bütün bu bezirganlık hal, çürüten toplam değil toplumun un ufak edilmesidir artık. Görünen köy kılavuz istemez. Eksiksiz bir çürümeye rehin edilmiş olagelen yerde hayat tamamen teferruat kılınandır. Bütünüyle toplumsal bir dönüşümün değil tastamam bir teslimiyetin vaaz olunduğu bir zeminde çürümenin içinde yolunu, yönünü kaybediyor bir ülke. Bir yurttan çok mezbahaya, öğütücüye, dönüşen yerde, hikaye her şeyi anlatıyor. Yaşıyoruz, tanığıyız.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Moe ZOYARI – Bloomberg
0 notes
mono-rabbit · 7 months
Text
i took these screenshots from the pop'n music stream it is in bad quality ik but please view them
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
can't believe it's been roughly around 4 years since we actually got any new pop'n character.....it's been so long 🥹 ....
welcome to the pop'n family, elem!!!!!!
5 notes · View notes
mynarco · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Fucking finally a new Pop'n character
This is Elem they are a labmade chimera and the Nyamimi daughter and very chaotic and I love them
Tumblr media
20 notes · View notes
kimtanghal · 10 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Date with Luna & Momshie 🥰
0 notes
discord-area · 7 months
Text
Tumblr media
so uh...how about that new pop'n character?
6 notes · View notes
lunamothghost · 1 year
Text
Speak your Language Day ok ali šta da pišem nemam šta reć lmao
1 note · View note