🌊 Şu avucumdakiler yenilir şeyler gibi geldi ama emin olamayınca ağacın dibine bırakıtm.. 😊
Sanırım bir süre sonra buraya ilgili aklımda kalanlar bu güzellikler olacak, zorlukları biran önce kafamdan atmak istiyorum. 😶🌫️ Ufak teselli olarak az kaldı diyorum kendime 😂 Ha birde şu çınar ağacı var. Allah bilir kaç yüzyıllık ağaç, nelere şahit olmuştur. Gövdesi de baya geniş dört kişi el ele sarmalasa anca sarabilir. Oyuğun içine bakınca içinde ateş yakıldığı anlaşılıyor. İnsan olan insaf eder de kaç yüzyıl4n emeği derdi o ağaç için.
ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. itirâzım var. sımsıcak bir merhaba diyecektim, başımı usulca dizine koyacaktım. dört gün, dört gece susacaktım. yağmur sönecekti, yanacaktı. sameland seferden dönecekti, duvardaki saat duracaktı, kalbim kendiliğinden duracaktı. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. itirâzım var. emperyal oteli'nde bu sonbahar, bu camların nokta nokta hüznü, bu bizim berhava olmuşluğumuz, bir nokta, bir hat kalmışlığımız, bu rezil, bu çarsamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar, öksürüklü, aksırıklı bu takvim. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. itirâzım var. sesleri liman sislerinde boğulur, gemiler yorgun ve uykuludur. sabahtır, saat beş buçuktur. sen kollarımın arasındasın, onlar gibi değilsin, sen başkasın. bu senin gözlerin gibisi yoktur, adamın rüyasına rüyasına sokulur. aklının içinde siyah bir vapur kıvranır, insaf nedir bilmez. otelin penceresinde duracaktın, şehri karanlıkta görecektin, karanlıkta yağmuru görecektin, saçların ıslanacak ıslanacaktı, kış geceleri gibi uzun uzun, tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı. istanbul'u yağmur tutacaktı. bütün bir gün iş arayacaktım, sana bir türkü getirecektim, kulaklarımız çınlayacaktı. emperyal oteli'nin resmini çektim, akşam saçaklarından damlıyordu. kapısında durmanı söylemiştim, yüzün zambaklara benziyordu, cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu, tepebaşı'ndaki küçük yahudiler, asmalımescit'teki rum kemancı, böyle rüzgarsız kalmışlığımız, bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu. gazeteler cinayeti yazıyordu, haliç'e bir avuç kan dökülmüştü. emperyal oteli'nde üç gece kaldık, fazlasına paramız yetmiyordu. gözlerin, gözlerimden gitmiyordu. dördüncü gece sokakta kaldık, karanlık bir türlü bitmiyordu, sirkeci garı'nda sabahladık. bilen, bilmeyen bizi ayıpladı. halbuki kimlere kimlere başvurmadık, hiçbiri yüzümüze bakmıyordu, hiç kimse elimizden tutmuyordu. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. kabulümsün.
ben hiç böylesini görmemiştim.. vurdun kanıma girdin itirazım var. sımsıcak bir merhaba diyecektim. başımı usulca dizine koyacaktım. dört gün dört gece susacaktım. yağmur sönecekti yanacaktı. sameland seferden dönecekti. duvardaki saat duracaktı. kalbim kendiliğinden duracaktı. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun kanıma girdin itirazım var. emperyal otelinde bu sonbahar. bu camların nokta nokta hüznü. bu bizim berheva olmuşluğumuz. bir nokta bir hat kalmışlığımız. bu rezil bu çarşamba günü. intihar etmiş kötümser yapraklar. öksürüklü aksırıklı bu takvim. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun kanıma girdin itirazım var. sesleri liman sislerinde boğulur. gemiler yorgun ve uykuludur. sabahtır saat beş buçuktur. sen kollarımın arasındasın. onlar gibi değilsin sen başkasın. bu senin gözlerin gibisi yoktur. adamın rüyasına rüyasına sokulur. aklının içinde siyah bir vapur. kıvranır insaf nedir bilmez. otelin penceresinde duracaktın. şehri karanlıkta görecektin. karanlıkta yağmuru görecektin. saçların ıslanacak ıslanacaktı. kış geceleri gibi uzun uzun. tek damla gözyaşı dökmeksizin. maria dolores ağlayacaktı. istanbul’u yağmur tutacaktı. bütün bir gün iş arayacaktım. sana bir türkü getirecektim. kulaklarımız çınlayacaktı. emperyal oteli’nin resmini çektim. akşam saçaklarından damlıyordu. kapısında durmanı söylemiştim. yüzün zambaklara benziyordu. cumhuriyet bahçesi’nde insanlar geziyordu. tepebaşı’ndaki küçük yahudiler. asmalımesçit’teki rum kemancı. böyle rüzgarsız kalmışlığımız. bu bizim çektiğimiz sancı. el ele tutuşmuş geziyordu. gazeteler cinayeti yazıyordu. haliç’e bir avuç kan dökülmüştü. emperyal oteli’nde üç gece kaldık. fazlasına paramız yetmiyordu. gözlerin gözlerimden gitmiyordu. dördüncü gece sokakta kaldık. karanlık bir türlü bitmiyordu. sirkeci garı’nda sabahladık. bilen bilmeyen bizi ayıpladı. halbuki kimlere kimlere başvurmadık. hiçbiri yüzümüze bakmıyordu. hiç kimse elimizden tutmuyordu. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun. kanıma girdin. kabulümsün.
ne kadar ders videoları birikmiş diye bi bakim dedim toplam 18 saati görünce prizden pcnin fişini çektim yere fırlattım.. şovum bitince paşa paşa masaya geçip prize fişi takıcağımı biliyorum da bu 18 saat ne ya üç gün yoktum sadece el insaf
Allah bizi utandırmasın.. Diye dua ede ede sonunda duaları kabul oldu. Allah utanma duygularını ellerinden aldı....
El insaf...
El Hak...
#Repost @sozcucomtr
——
İmamoğlu’na saldıran AKP’li eski vekilin yeni görüntüleri ortaya çıktı
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üzerine yürüyen AKP eski Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu’nun olay anına ait yeni görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde yakınları enkaz altında bulunan 2 depremzedenin İmamoğlu’na sarıldığı ve dert yandığı sırada AKP’li Reyhanlıoğlu’nun araya girerek, “Şov yapmayın, İstanbul’a gidin” diyerek çıkıştığı görülüyor.
Cihatçılara destek sağlayan, El Kaide ile bağlantısı olan, yöneticisinin birinin açık giyinenleri fahişe ilan ettiği, 1997'de İstanbul bürosuna düzenlenen bir polis operasyonunda silahlar, patlayıcılar, bomba yapma talimatları ve “cihat bayrağı” ele geçirilen, 1999'da El-Kaide üyesi Ahmed Ressam'ın Los Angeles Uluslararası Havalimanı'na bombalı saldırı girişiminde bulunmasında rol oynadığı iddia edilen, 2016'da, Suriye'deki IŞİD ve diğer cihatçı gruplara silah ve malzeme temin ettiği Rusya tarafından iddia edilen bir örgüt.
Kim bu örgüt? İHH.
Yapın bağışlarınızı aferin, insanları da teşvik edin. Edin ki tarikatlar güçlensin, cihatçılar, kafa kesen örgütler güçlensin.
Sonra ararsınız nerde bu tarikatlar diye. Bak kardeşim tarikat önünde, arkanda, sensin tarikat.
Polemik yapmayayım dedim ama tak etti şurama. Biraz gözünüzü açın, el insaf.
Bu ülkede Kürt sorunu diye bi sey elbet var cunku bu ülkenin yüzde sekiz onunu oluştursn azınlık onlar ve tabiki de temsil edilme hakları var. Eger chp hdp ile olmasaydi emin ol hicbirimiz salak değiliz burda ülke daha iyi halde mi olacaktı ayrıca geçmişte erdoganin bi yerlerini yirtarak Kürtlerden nasıl oy istediğini biliyoruz. Herkes çıkıp diyor şehitlerimizin kanı yerde kalmasın peki neden kanları akıyor? Fakat binlerce şehit verdiğimiz 20 yıllık dönem tamamen akpnin eseri
bir unsurun var olması o unsuru tek başına sorun haline getirmez. sorun ve kürt kelimesinin yanyana gelmesinin tetikleyicisi zaten bahsettiğiniz chp. sen kürtleri yok sayarsan onların da yok sayılmamak için yanaştıkları bazı kıyılar bazılarına tarihlerini kimliklerini unutturur, birilerinin güdümüne sokar. aldıkları destekle toprağı bölmek üzere hak iddia ederler. silahla terörle türkiye'ye düşman dış unsurlardan da destek alarak var olmaya devam ederler. sonraaa nüfusları kalabalık diye oy potansiyeli olarak görürsün, yanaşırsın. elini uzatırsın dağ kreasyonundan bir takım elbiseyi sırtına geçirmiş bir el. tutarım ama birtakım şartlarım var der. söyle sen yeter ki iste dersin. tarihini kimliğini unutmayanları ise toprakta tüm vatandaşlar gibi bir vatandaş olarak güzelce yaşamak ister. bu takım elbiseli dağlının zulmünden kurtuldukları an görünürler. bir sorun olarak değil bu vatanın bütünlüğünü isteyen bir unsur olarak. varlık alanlarını terörle meşrulaştırma gibi bir gayeleri olmaz. çünkü varlıkları meşrudur zaten. temsil edilme hakkından bahsettim zaten ben. söylediğim şeyi ben buna muhalefet etmişim gibi söylemenizi kınıyorum.
tarihte chp ve kürtler yazıp biraz youtube'ta takılsanız chp kürt meselesini çözen en tatlış yapıdır hayalinden biraz uzaklaşırsınız. fatih altaylı, murat bardakçı, ilber ortaylı'nın olduğu dersimli bir yayın var. murat bardakçı aman başıma bela yanlış bir şey çıkmasın ağzımdan diye acayip tıkanık bir üslupla cevap veriyor sorulara. yorumlara bi baktım da genelde rahatsızlık bu yönde. gizlenen bir şeylerden bahsediyor insanların çoğu. ilber hoca susuyor diyenler olmuş. tebrik eden de var. kürtlerin başına gelenleri alkışlayanlar da var filan. neyse bunların umrunuzda olduğunu sanmıyorum. kısaca sorun haline getiren de chp, o sorunla kol kola giren de chp. biraz insaf.
tayyip hâlâ kürt vatandaşlarımızdan oy istiyor. bu yırtınma bitmiş değil. neden yırtınmasın. yırtınmak chp'nin tekelinde mi?
akp eseri mi? yuh be. pkk kaç yılında faaliyete başlamış türkiye'de bi bakarsınız en azından. aşağıda yazdığım ciltlerce yazıda sadece tık 1 yazan linke tıkladığınızda terörist elebaşlarından birinin kimden illallah ettiğini görebilirsiniz. hakikaten pes. ben sizin bu hayali dünyanızla baş edemem. yazmayın lütfen daha fazla. pess.
Yaşadığım yere taşındığım zamandan bu yana karşı dairem hep boştu. Ev sahibi ihtiyacı olmadığı için kiraya vermiyor. Ama şu son zamanlarda akıl almaz yükselen kira artışlarından mütevellit ev sahibi eve bir ful tadilat yaptırdı. Kiraya verdi. Yeni komşularım Rus bir aile. Akşam yemekli misafirliğe aldım. sohbet ederken. Kira ücretlerine geldi laf, aman Allah’ım 20.000 tl kira ücreti. Tamam kardeşim turist gelsin para kazanalım diyorum da… bu ne el insaf… bu kadar fahiş bir ücreti aklım vicdanım almıyor. Oturduğunuz yerde öyle sıradan düz düm düz bir yer. İnsanlar anlamsız bir savaşın içinde olmak istememişler ve buralara gelmişler. Kalsam direk savaş bölgesine gönderileceğim diyor. İman, ahlak ve vicdan bir arada olmadığı sürece toplum olarak kurtuluşa eremeyeceğiz. Allah muhafaza…