Tumgik
#derine indik
yeryuzugokyuzu · 2 years
Text
. . .
12 notes · View notes
baskaevrendeyim · 2 months
Text
Aşk kırığı mı, eskilerin ayıbı mı? Rehavetin kaybı mı? İpi kopuk kayığa mı bindik? Kıyıdan kopa kopa derine indik
22 notes · View notes
yanginakvaryum · 4 months
Text
derine indik çıktı önüme
2 notes · View notes
arzuilgaz · 1 year
Text
Bu duygularla baş etmesi çok zor.
Yaser’imizle eve gelip, sonraki gün ellerimde gözlerinin geri kaymasıyla beraber, o merdivenlerden nasıl indik, nasıl o hastaneye vardık, nasıl “oğlum ağla, yalvarırım ağla!” diye haykırdığımı unutamıyorum bir türlü.
O gözlerini asla unutamıyorum.
Sürekli elinden oyuncağı alınacak bir çocuk gibi kaygılı, tetikte ve korkarak yaşamımı sürdürüyorum.
Kendime ‘hiçbir şey yok’, ‘gayet normal’, ‘doktor da iyi olduğunu söylüyor’ telkinleriyle gündüzleri şöyle böyle geçirsemde, akşamları bir türlü geçiremiyorum.
Her şey batıyor.
Neden bu kadar çok uyudu? Neden hiç uyumadı? Neden bu ağlayışında ses tonu böyleydi? Neden önceki gibi emmedi ki? Neden böyle baktı? Neden, neden, neden…?!?!
Bu hep böyle mi gider?
Sanki her an ellerimden kayıp gidecekmiş gibi hissediyorum ve bu duygularıma hiçbir şekilde sahip çıkamıyorum.
Bu duygularla baş edemiyorum…
Azram da yoğun bakımda yatmıştı. Üstelik erken doğmuştu, prematüre bir bebekti. Evet, çok üzülmüştüm, çok yıpranmıştım… fakat cahil miydim? İlk bebek tecrübesizliği miydi? Anneliği bu kadar derin hissettiğimi hatırlamıyorum onda.
Onda her şey, daha çok bir rüya gibiydi. Boşlukta yürüyormuş gibi, el kol nereye konur bilmiyormuş gibi.
Yasin’i de yıpratıyorum bu evhamlarımla, biliyorum. Ama o bana o kadar güzel yaklaşıyor ki, onun da en nihayetinde baba olduğunu ve asla hissettirmesede aslında benim kadar korktuğunu, endişelendiğini unutuyor ve hiç ona destek çıkamıyorum. Bütün bunlara karşın benim çocukluğuma rağmen hiç olmadığı kadar yanımda, hiç sevildiğimi hissetmediğim kadar çok değerli hissediyorum. Ve beni yeni bir korku daha sarıyor böylelikle…
Sanki Yasin’den önce hiçbir şeyi tek başıma üstlenmemişim, hiçbir şeyi tek başıma yapmamışım, hiç yalnız kalmamışım gibi, onsuz ne yapacağımı düşünürken buluyorum kendimi. Sanki onsuz kolum kanadım kırık, o olmadığında yarım gibi hissediyorum. İşten gelmesini dört gözle bekliyor, yanımda olduğunda ayrı bir huzur hissediyorum.
Bütün bunlar olurken hiç hissetmeden, evlendiğimiz günden bu yana yavaş yavaş, sindire sindire birbirimizin olduğunu yaşamak da ayrı bir güzelleme. Sanki aniden olan şeylerin yapaylığından ayrı, çok daha sağlam, çok daha su geçirmez bir bağ gibi hissettiriyor oluşu öyle içimi ısıtıyor ki. Sabrın sonu selameti iliklerine kadar hissedermiş gibi bir his…
Bütün bu güzel ve çirkin duyguların aynı bünyede oluşuyla baş etmesi çok zor.
Baş edemiyorum bazen.
En çokta geceleri edemiyorum.
O havanın kararmasıyla bana geliyorlar.
Gelenlerle baş etmesi çok zor…
3 notes · View notes
tasindik · 2 years
Text
4 notes · View notes
gorunmezadam · 2 years
Text
5 notes · View notes
matchahoneyy · 3 months
Text
0 notes
jotem · 4 months
Text
9.Bölüm
Sabahleyin, odamdan ayrılmadan önce, evdeki gençlerden birini, benim evde olmayacağımı söylemesi için Ajlla'ya gönderdim.
"Ama tam bu saatte buluşacaktık" diye şaşkınlık ve kızgınlıkla bağırdı genç kadın.
Çocuk da, kendisine önceden öğrettiğim gibi:
"Chamalú dedi ki, bugün yapacak işi olmadığı için, kıra çıkacak, akşam da geç dönecek" diye sürdürdü sözünü.
"Beni unutmuş olamaz," diye karşı çıktı Ajlla. "En az bir haftadır hep aynı saatte geliyordum."
"Benim diyebileceğim bu kadar," diye soğukça üsteledi genç çocuk ayrılırken. "Eğer bütün gün beklemek istiyorsanız, bekleyin, ama bahçede değil."
Ajlla kımıldamadan kalakaldı, yalnızca hızlı ve kırık soluğu duyuluyordu. Gözleri yere çakılı kalırken kendi kendine düşünüyordu, "Chamalú davranışı karşısında benim neler hissedeceğime hiç aldırmadan çekip gitti. Bencillik bu..."
Böylece düşünceleri beyninde dönüp duruyordu, karmakarışık, durdurulamaz, denetlenemez. Her zaman oturduğu yerin kenarına ilişti, kollarını kavuşturup sessiz kaldı, yakın bir duvarda antika bir saat zamanın nasıl yavaş geçtiğini bildiriyordu.
Birkaç saat sonra odaya girdim, neredeyse hiç yüzüne bakmadan ona dedim ki, "Burada kalmakla doğru yaptın, ama öfkelenerek içindeki uyumu yitirmekle de yanlış yaptın. Neden caydın yüreğini dinlemekten? Hayır, Ajlla, en değişik durumlarda bile dengeni korumazsan, fazla ilerleyemezsin. Mizah duygusu budalalığın ve hastalığın ilacıdır; mizah duygusu aydınlanmayı sağlayan güvencedir; mizah duygusu Gezgin'in hac yolculuğunda önemli bir adımdır. Mizah duygusu olmadan nereye varabiliriz ki? Nasıl oluyor da bunca dersten sonra sen hala karmaşıklaştırmaktasın hayatını? Her zaman anımsaman gereken büyük bir gerçek var, Ajlla: hayattaki tek ciddi şey mizahtır.
Mizah duygusunu yitirince, yenilmezliğin bundan zarar görür. Yenilmezliğin çatlayınca ise, tümüyle dirençsiz kalırsın. Mizahı yalnızca mizah olarak anımsayabilmelisin. Yoksa uçar gider mizah duygusu, sen de göklere yükselmek şöyle dursun, yerlerde acıklı acıklı sürünmeye dönersin yeniden.
Sonsuzluk, Ajlla, dolu dolu deneyimlenen bir andan başka birşey değildir. Uçsuz bucaksızlık Gezginin yüreğine yakışandır. Mizah duygusuna bağlı kaldıkça biz, bizim uyumsal titreşimimiz durmaksızın genişleyecektir. Biz hiçbir şey yapmıyor olsak da, yalnızca varlığımız değerli bir katkı olacaktır.
Bilge bir adam düşünmeye başlayınca, aptallaşır. Bir Gezgin öfkelenirse o artık uçamaz olur, sürünür sefilce. Aç yüreğini, Ajlla, başla oynamaya bu oyunu. Asla, hiçbir durumda, hiçbir yerde yitirme içindeki gülmece duygusunu. Nereye gidebiliriz mizah olmadan? Harikalarla dolu olan Pachamama'nın parçası olduğumuza nasıl olur da teşekkür içinde olmayız; kutsal İntij İnti'den geldiğimizi nasıl unutabiliriz? Ajlla, sevgi tohumları ek ki, sevinç toplayasın. Biz mutlu olduğumuz zaman, türküler çığırır hücrelerimiz, derin bir barış doldurur bedenimizi. Yüreğimizin gözüyle görürüz ki, uçmak değildir kuşların yaptığı, dansetmektir oynamaktır havada."
"Ajlla," diye devam ettim , "bizler yeni Pachacuty'nin yerli halkı tıpkı yağmur taneleri gibiyizdir. Verebileceğimiz örnekle, göstereceğimiz nezakete, çağdaş insana bütün sorunun bir akma sorunu olduğunu, akmanın ise JanaJpacha'ya giden yolu bulmamız olduğunu anımsatmak için indik bu dünyaya. Bu biçim değiştirme bizim titreşimimizi yükselterek, evrimimiz için gerekli olan nitel değişimi sağlar bize.
Bu işlemse mizahsız olmaz, Ajlla! Eğer sen sarsılmadan ve uyum içinde tepki veremezsen, Gezgin başarılı olamaz. Durumların en kötüsünde bile, içindeki iyilik duygusunu saklamalısın; ancak o zaman belli bir bilinç düzeyinde hareket edebilirsin; ancak o zaman selinin askıdaki yolculuğu kalıcı olur...Kendi içindeki yolculuğun.
Eğer hiçbir şey rastlantısal değilse, niçin yakınmak? Niçin kızmak, eğer hiçbir şey nedensiz olmuyorsa? Herşey derstir. Öyleyse, şükran duyarak öğren, herşeyi doğallıkla kabul ederek. Tek gereksinimin sağlıklı olmandır. Gerisi kendiliğinden gelir.
Yaşamımızda bir anlam olmayınca, tepkilerimiz saldırganlaşır, denetimsizleşir, hiçbir şey bize dokunmasa bile. Durmadan haklılık ararız, ya da başkalarını suçlarız. Ama şamanlık yolumuz olduğunda, herşey harika ve mizah dolu oluverir.
"Bizim yabanıl yaratılış destanımıza göre, İntij İnti bize şöyle dedi: 'Eğlenmek için gidiniz dünyaya, çünkü eğlenirken öğreneceksiniz , öğrenerek büyüyecek, büyüyerek de evrimin kutsal amacını yerine getireceksiniz.' Neden değiştirmeyelim mizahçılarla hastanelerdeki doktorları? Neden her haftasonu mizah grupları kurmayalım? Neden hergün bir gülme anı olmasın yaşamımızda, nerede olursak olalım? Neden sonsuzlaştırmayalım bu anı, neden yaşamımızı kesintisiz bir kutsal mizah etkinliği yapmayalım?
"Ajlla, bize kendi kendine gülme yeteneği verilmiştir, öyleyse gülebiliriz pekala kendimize...gülümseyivermek işler istediğimiz gibi olunca, özellikle de işler istediğimiz gibi olmayınca. Siz bir şeyi tüm içtenliğinizle yaparak zevk alırsanız çabanızdan, ne iyi! Sonunda kazandığınızın önemi yok. Önemli olan bu işten ne öğrendiğinizdir.
"Kendi kendimize gülme yeteneği verilmiştir bize, özellikle de yaptığımız hatalara gülelim diye. İşte bu sağlıklı sevinç duygusu öğrenme için gerekli aydınlığı saklamamızı sağlar; bir başka deyişle büyüme olgusunun işlemesini.
"Ajlla," dedim, kucaklayarak onu, "yüreğin gülümsüyorsa eğer, ne olursa olsun kararmayacaktır yüzün. Sen ışık olacaksın gece geldiğinde. Ve de en kötü anlarda mizah duygusu varsa, biçimlenmeye başlayacaktır Gezgin; bu demek ki kesindir sevinmek, çünkü her eylem bir sevinme olayıdır aslında."
Neşe içinde vedalaştık. Ağaçsa biliyordu zaten mizah olmasa neler geleceğini başımıza.
1 note · View note
aysekadinfasulyesi · 5 months
Text
1 note · View note
d-62 · 5 months
Note
Derine indik -Adamlar.
Teşekkürler güzelmiş
1 note · View note
tomdanjerrysine · 10 months
Text
22.05.2023
Merhaba biriciğim bugün sabah uyandığımda telefonu elime aldığım ilk anda senin fotoğrafını gördüm ve o an seni çok ama çok özlediğimi fark ettim. Fotoğrafın çok güzeldi gerçekten. En az senin kadar fotoğrafı çektiğin yerde haritaydı, umarım en kısa sürede seninle orada kavuşuruz:)
Bugüne özel şarkımız ise “ Pinhâni - Dünyadan Uzak”
Hikayeyi başından beri hep bu cümlelerle bitirmek istemiştim. Aslına bakarsan eğer bu çok zor görünüyordu. Nerden bilebilirdim ki yaşamın sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşeceğini. Her sabah uyanmamda büyük sebeplerim vardı burada. Sonunun ne olduğunu bilmeden bu yolda yürüdüm. Bu yol ki güzelliklerin, sevginin, özgürlüğün, yaşamın ve sonsuz bir maviliğin buluştuğu bir yoldu. Fakat ben nereye varacağımı bir türlü kestiremiyordum. Ellerin derin bir maviydi, gözlerinde yaşam ile ölüm arasında muhteşem bir çizgi vardı. Ya yaşatacak ya öldürecek. Nereden toparlayacağımı bilmiyorum, mucizelere inanıyorum. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığı o en güzel anlara inanıyorum, maviye inanıyorum, gülüşüne, güldüğün zaman aşağı doğru süzülen gözlerine, neşelenen kirpiklerine inanıyorum. Sevgine inanıyorum, hiçbir zaman inancımı kaybetmeden sana doğru gelen yollara inanıyorum, adının geçtiği senin nefes alıp verdiğin kalbime inanıyorum. İnanmak için bir sebep aramama da gerek yok, sana olan heyecanım, masumiyetim kalbimde başka işler yapabildiğine inandırıyor beni. Yüreğim, umutlarım, gözlerim ilk görüşte tanıdı ve sahiplendi seni. Sanırım bugünde azıcık çok konuştum:) Evet şimdi de güzel hikayemizin devamına geçelim. 02.08.2020 O beklenen büyük gün gelmişti. Kilometreler azalmıştı artık neredeyse aramızda hiç mesafe yok denebilecek kadar azalmıştı. Samsun’a,huzura,hayallerime,sana en çok sana gelmiştim. 18 yıllık hayatımın en özel anlarıydı o zaman, ne yorgunluk ne mutsuzluk ne de huzursuzluk vardı hayatımda. Senin sayende tamamen heyecanlı, mutlu ve gerçekten huzur doluydum. Arabadan indiğimiz ilk an heyecanla sana yazmıştım biz indik diye sonra kalacağım yere eşyalarımı bırakmak için geçmiştik Gizemle belli bir süre orada dinlenip sonra sana doğru yola çıktık. Kilometreler artık metreye dönüşmüştü. Rüya gibiydi ama gerçekti, senin yaşadığın sokaklardaydım ve seninle birbirimizi arıyorduk her köşe başından dönerken kalbimin ritmi daha bi yükseliyordu seni görcem diye. Ve sonunda karşımdaydın aramızda yüz metre bile yoktu heyecanımı yansıtmamak için ne kadar çaba sarf etmiştim o gün sana yaklaştıkça Allahım umarım domatese dönmemiştir yüzüm diye ne çok dua etmiştim o zaman:) sonunda yan yanaydık. Sadece merhabalaşıp sokağın ortasında bekledik, Gizemle siz sarıldığınız an benim şu zamana kadar bu dünya da en çok kıskandığım şeydi, o anın hayalini o kadar çok kurmuştum ki bilemezsin ama cesaret edemedim o gün sadece durabildim karşında, azıcık sohbet ettikten sonra siz gizemle size geçtiniz ben ise hocamın yanına döndüm, oraya gidene kadarda içimden kendime saydırdım insan bir sarılır bir güzel güzel güler, gülüşünü izler diye ama olmamıştı yine de mutluluğum yok olmamıştı çünkü seni görmüş sesini canlı canlı dinlemiştim o an için bana az da olsa yetmişti. Şimdilik hikayemizi burada bitireyim çünkü henüz önümüzde kocaman bir hafta var:)
Yarın Görüşürüz <3
TAKVİMİN EN GÜZEL GÜNÜNE SON “8”
1 note · View note
kutsalcekirgee · 11 months
Note
Şarkı tarzın çok iyiymiş :) Bir de ben öneri bırakayım Adamlar - derine indik de hoş.
Teşekkür ederiim o şarkı da beğendiğim parçaları arasında :) Madem adamlardan ilerliyoruz iki şarkı daha önereyim (daha taze bunlar)
Adamlar - Dal & Döndürüyor
0 notes
mysticmedine · 1 year
Text
0 notes
emirrsafaroglu · 1 year
Text
Kıyıdan Kopa Kopa Derine İndik .
0 notes
notsorrybehappy · 1 year
Text
1 note · View note
gunebak · 2 years
Text
kıyıdan kopa kopa derine indik
1 note · View note