“Bazıları babasının elini öpüp bayramlaşmaktan aciz, yapmayın arkadaşlar gün gelir bir bayram akşamı mezarına hangi tohumu ekeceğinizi araştırırsınız benim gibi..”
İnandırıcılığı yok artık gözümde. Keşke her şey böyle tükenmeseydi. Ben aynı olduğum gibi kalsaydım. İşte değişimin bir parçası da böyle buruk. O eksikliği duymadan duramıyorsun.
Karena cinta berawal dari saat kita menerima kebaikan seseorang. Dan cinta itu akan bertahan saat kita menerima hal-hal buruk dari diri seseorang tersebut..
Neden kimse için yeterli olamıyorum. Neden herkes daha fazlasını istiyor. Beni böyle olduğum gibi neden kabul edemiyorlar. Ben herkes için çabalarken neden kimse benim için çabalama zahmetine girmiyor. Neden, neden hayatımın her dakikasında değersiz hissetmeme izin veriyorlar. Neden verdiğim sevginin çeyreğini bile alamıyorum. Neden kendimi bulunduğum hiçbir yere ait hissedemiyorum. Sanki bu tabloyu önceden çizmişler benide sonradan öylesine tablonun bir köşesine karalamışlar gibi. Sanki hayat benim ama bu hayatın seyirciside benim. Benim dışımda herkes hayatımın başrolünde bense figüran bile değilim. Ne yapmalıyım kim olmalıyım hangi maskeyi takıp hangi sahnede hangi rolü oynamalıyım? Ne hissetmeliyim ne düşünmeliyim bilmiyorum kendimi kaybettim istesemde bulamıyorum. Yoruldum nefes alacak gücü bile zar zor buluyorum…
Seni, sen giderken gelen yağmurlara emanet ettim.O çok sevdiğin kır çiçeklerine, vazgeçerek sonbahardan seni taze ilk baharlara emanet ettim. Seni çıkmaz sokaklardan uzun yollara, karanlıktan aydınlığa emanet ettim. Derinlerden bulutlara, siyahlardan beyazlara emanet ettim. Tüm yazgıları silip ellerimle, seni başka bir kadere emanet ettim. Seni kendimden sakınıp, bir başka kalbe emanet ettim. Seni bir felaketten esirgeyip, bir umuda emanet ettim...'
Sesungguhnya yang menyakitkan itu bukan kalimat-kalimat meremehkan dari orang lain,
Tapi kamu yang memvalidasi keburukanmu dari apa yang orang lain sampaikan.
Sampai sini baru sadar bahwa bangkit itu bukan tentang merapikan posisimu dihadapan orang lain, cukup membuktikan pada diri sendiri sang pemilik usaha dan doa bahwa semuanya bisa dan biasa.
Ada yang pandai menanam kemudian merawat kebaikan. Ada juga yang senantiasa menyiangi benih-benih keburukan. Dan alangkah beruntung apabila dapat melakukan keduanya beriringan.
Yalnız büyüdüm ben ya da büyümek zorunda kaldım. Kendi kendimi büyüttüm, düştüm dizlerim kanadı belki biri gelir diye ağladım gelen giden olmadı bende sildim göz yaşlarımı düştüğüm yerden kendi kendime kalktım.
Okan Buruk'tan sakatlık açıklaması! ''Nelsson ile ilgili maçtan sonraki doktorumuzla konuştuk''Galatasaray
Trendyol Süper Lig’in 25. haftasında Galatasaray, sahasında Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, şunları söyledi: “Bugünkü maçın başlangıcı, Galatasaray takımımız ve taraftarlarımız için çok uygun bir başlangıç oldu. İlk yarının sonuna kadar coşkuyla oynadık. Önde uyguladığımız baskı, topa sahip olma, rakip…