İnsanlar eksiksiz ve özgür olmadıkları sürece, gece düş görmeye devam edecekler.
52 notes
·
View notes
Üstümdeki tüm kıyafetlerden eski paçavraları savurur gibi kurtuldum ve zemine sertçe vuran kaynar su damlalarının altına attım kendimi. Ellerim titriyor, dizlerim sızlıyordu. Sol elim, sağ dizim, başımın sağ tarafında müthiş bir sızı ve sol yanımda çırpınan kalbim. Bölünüyor, parçalanıyordum. Kargaların önüne atılmış leş akbabalar tarafından parçalanıyordu. Parçalarımı birleştirmesi için yine suya muhtaçtım. Ensemi yakan kaynar su tenimi ıslatıp derimin altına nüfuz ediyordu ve bunu her hücremde hissettim. Suyun şifa vermesini beklerken ellerimi saçlarıma geçirip artık dayanamayarak kendimi ıslak zemine bıraktım. Hıçkırıklarımı ellerime bastırarak ağlıyor, çıplak ve saf vücudumdaki çürükleri görüyordum. İğreniyordum. Bir savaş alanına çevrilen bedenimden, bin bıçakla deliniyormuş gibi çığlık çığlığa feryat eden beynimden, deli gibi titreyen ellerimden. En çok da kendini kaybeden düşüncelerimden. Bitmeyecek miydi? Su daha da ısındı. Yandığımı hissettim. Bir uyarı niteliğindeki bu yanmaya son vererek ayağa kalktım ve bornoza sarılıp duştan çıktım.
Çünkü iyileştirici olduğunu sandığım su beni yakıyordu. Çünkü bu bir savaştı.
Biraz daha ağladıktan sonra orta yerde uyudum.
1 note
·
View note
Ve bir gün gideceğim hiç haberin olmayacak hiç bir zaman geri dönmemek üzere terk edeceğim bu şehri ilk defa sen hiç umrumda olmayacaksın.
1 note
·
View note
Oğuz Atay'ın çok sevdiğim bir paragrafı vardır "Beni bir gün unutacaksan,bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özelikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybetirme boşuna."
151 notes
·
View notes
Dışarıdan bakınca sular durgun gibi ama içimde kaç cephede savaştığımı bi ben biliyorum.
427 notes
·
View notes