"Aynı gemideydik. Birine ne kadar çok değer verirsen güverte o kadar büyük olur. Ne kadar büyük olursa gemi, o kadar geç fark edersin sızıntıyı. Su bir gün ayaklarınıza dolaşır ve artık gemiyi kurtarmak için geç kalmışsınızdır. Gemi batar. Her şeyle birlikte. Bazen boğulmazsın ama akıntıyla sürüklenirsin. Farklı kıyılara vurursunuz. Ama o gemi batar. En kötüsü bu sanırım. Ölümden bile daha kötü olan şey, bir daha asla o gemiye binemeyeceğinizi bilmek.” Batan gemiden kurtardığın birkaç tahta parçasına tutunur biriniz, diğeri artık orada bile değilken. Tekrar tekrar suyun içine dalıp daha fazlasını kurtarmaya çalışırsın. Yeniden inşa edebilirim diye düşünürsün. Belki de gemiyi kaybetti diye düşünürsün. Gemiyi ona götürmeyi bile düşünürsün. Geminin gittiğini, onun gittiğini, bittiğini artık düşünemezsin. Sonra denizi seversin, gemi artık onun içindedir. Sonra deniz olur en yakın arkadaşın. Gemi battı değil, gemi denize karıştı sanırsın.
"Doruk Ilgaz," dedi. "Senin batan gemin."
Doruk Ilgaz, benim denizim.
28 notes
·
View notes
"Ben seni affediyorum Yargıcı, bak senin de sonun bu olacak."
58 notes
·
View notes
Güçlü olmak istemiyordum. Güçlü biri olduğunuz zaman insanlar ilk önce sizden vazgeçiyorlardı. Güçlü olduğunuz zaman canınızı yakmaktan çekinmiyorlardı. Canınız yanmaz diye düşünüyorlardı ancak güçlü olmanın, yalnızca başa çıkmak olduğunu ben çok iyi biliyordum.
26 notes
·
View notes
"Yalnız hissetmek" ve "yalnız olmak" arasında büyük fark vardır biri huzur verir biri ölesiye can yakar...
105 notes
·
View notes
"Güçlü olmak istemiyordum. Güçlü biri olduğunuz zaman insanlar ilk önce sizden vazgeçiyorlardı. Güçlü olduğunuz zaman canınızı yakmaktan çekinmiyorlardı. Canınız yanmaz diye düşünüyorlardı ancak güçlü olmanın yalnızca başa çıkmak olduğunu ben çok iyi biliyordum"
30 notes
·
View notes
“Güçlü biri olmak istemiyordum. Güçlü biri olduğunuz zaman insanlar ilk önce sizden vazgeçiyorlardı. Güçlü olduğunuz zaman canınızı yakmaktan çekinmiyorlardı. Canınız yanmaz diye düşünüyorlardı ancak güçlü olmanın, yalnızca başa çıkmak olduğunu ben çok iyi biliyordum.”
12 notes
·
View notes
11 notes
·
View notes
10 notes
·
View notes
"Ruh hastası!"
"Sadece senin ruhunun."
11 notes
·
View notes
Güçlü olmak istemiyordum. Güçlü biri olduğunuz zaman insanlar ilk önce sizden vazgeçiyorlardı. Güçlü olduğunuz zaman canınızı yakmaktan çekinmiyorlardı. Canınız yanmaz diye düşünüyorlardı ancak güçlü olmanın, yalnızca başa çıkmak olduğunu ben çok iyi biliyordum.
18 notes
·
View notes
"Ölümle yaşam arasında bir çekim bu. Cennetle cehennem arasında bir çığlık. Dans et, Aşeka."
17 notes
·
View notes
"Fetih Yargıcı."
28 notes
·
View notes
“Herkes, hep benim sana yaptıklarım yüzünden berbat bir insan olduğumu düşündü. Herkes, hep senin acı çektiğini söyledi. Ben her şeyi, herkesi, her ihtimali düşünen biriyim. İyi bir insan olmak zorundayım. İyi bir Avcı olmak zorundayım. İyi bir ağabey, iyi bir oğul, iyi bir sevgili, iyi bir dost, iyi bir eğitmen… Ve bunların hepsini bir şekilde başardım. Bu benim hayatımdı ve en iyisini yaptım. Bir de sen vardın. Herkesin, her şeyin ortasındaki tek başına, sen. Birinin senin içindeki çocuğu da büyütmesi gerekiyordu. Maya’yı koru. Maya’ya öğret. Maya’ya abilik et. Kimse seni sevebileceğimi düşünmedi!”
9 notes
·
View notes
Fetih Yargıcı'nın iki dudağını arasından dökülen o kelime "ma petite" canım kumralım...
9 notes
·
View notes
Aşeka aşk anlamına gelir. Aşeka, bir ağacı saran, beslenmesini ağaçtan sağlayan ve zamanla ağacın kurumasına sebep olarak onu öldüren sarmaşığın adıdır.
8 notes
·
View notes