yeni yıla evde girmek istemedim. iş arkadaşlarımla saat 9 gibi bi pub’a gidip oturduk. yan tarafımızda tatlı mı tatlı yaşlı bi çift vardı ama biz gençlere taş çıkarırlar. belli ki origami (kağıt katlama sanatı) ilgileri vardı ve birbirlerine adisyon fişlerinden bi şeyler yapıp veriyolardı. kadın adama gemi yaptı verdi. adam da bi şey yaptı ama çözemedim. dedim ki kendi kendime; “şu çiftlere kağıttan gül yapıp vereyim.” çok da güzel yaparım. neyse yaptım adama verdim. dedim eşine verebilirsin. hâliyle çok mutlu oldular. o an adam elini cebine attı. dedim ne oluyo. yaptığı origami şeysini cüzdanına koymuş, çıkarttı ve bana uzattı. sistematik bi şeydi, dedi ki alttan çek. bir çektim bi de ne göreyim 🤦🏻♂️🤦🏻♂️🤦🏻♂️ gülmekten yerlere yattım. arkadaşa dedim tut şunu paylaşıcam anı olmalı. yeni yıla gülme krizinden yerlere yatarak girdik. umarım bütün yıl böyle geçer.
sonrasında eve geldim, düşündüm ve dedim ki.
hayat gibi; sen gül uzatır verirsin, o sana bilmem ne verir.
Merhaba sanal dostilerim, seksen milyon yıl sonra yine yine yeniden söylenmeye ve birine anlatsam derdini s*kim diyecekleri derdimi yazmaya geldim buraya. Zaten tumblr başka ne için kullanılıyor ki skfkskvkss birtakım muhteşem blogları ayrı tutuyorum ama onlar dışında hepimiz öyle günlük gibi kullanıyoruz, bu da sorun değil bence bu arada zaten ben de aynısını yapıyorum.
Neyse derdim şudur elimden gelen bir şey yokturdkfskcx
Diplomalı bir psikologum ama oturup klinik psikolojiye hiç ilgim olmadı neredeyse, ben hep işin cognition tarafına çekiliyordum ama o akademik tarafta da fırsatlar o kadar açık değil her neyse bu hiç kimsenin umrunda olmayan bambaşka bir derdim, güncel derdime atlayayım. Şu ana kadar hiç para kazanmış olmasam da ilk mesleğim öğretmenlikti, mesela onuncu sınıfta mı ne beş yıl boyunca barajı aşamayan uzak akrabamızın benden büyük kızlarına ders vermiştim ve o sene kız iki senelik de olsa bir bölüm tutturmuştu, çok sevinmiştim o zaman ama öğretmenlik benim için tutku boyutunda değil o kadar da. Şu son sene içinde de ingilizce öğretiyorum insanlara sürekli yani bu noktaya nasıl geldim onu anlayamadım ilk kuzenime ders vermiştim bir ay kadar sonra deprem olunca okula gelmedi o yüzden de aynı şehirde değildik devam etmedi. Ama devam edebilseydik motivasyonu artacaktı ve sevecekti bence tam çünkü ben hiç anlamam diyen çocuk dikkatini çok da dağıtmadan, dağıtsa da kendi kendine tekrar toplar ve derse döner hâle gelmişti :/ sözde ben de emeğimin karşılığını alacaktım ama üç hafta dolduğu için alamadım yandı... Üç hafta ama günde dört saat hafta içi her gün filan diye hesap edince aslında bir miktar elime para geçerdi neyse.
Şimdi de babamın iş arkadaşının kızlarına veriyorum ders üç kız kardeşe, ve yine para meselesini bir türlü netleştirmedik yani parasız tipler değiller, anne baba mühendis memur, kızlarla çalışmak da güzel ama sanki tüm bu olay babamın beni kontrol altında tutma çabası gibi geliyor (bence gibisi fazla, ben yüzde doksan dokuz eminim böyle olduğuna, yani o yüzde birlik kısım da şey benim iyiliğimi düşündüğü kısım ama yüzde bir kadar bir düşünce kafasının geri kalanı nasıl herkesi ve her şeyi kontrol edip sonsuza kadar uzvu gibi davranmaya devam edebilir onun hesabını yapıyor.)
Kızları da sevdim aslında anneleri de tatlı bir kadın. Ama keşke babam aracılığıyla tanışmasaydık diyorum.
Bir de emin olamıyorum babama sorup durdum kaç kez ben bu işten ne kazanacağım diye, hep kaçak göçek cevap verdi. Kızların babası teklif etmiş babama senin kız ders verir mi diye, ama ne kadar ödeyecekler saat başı ona dair zerre bilgi yok. Babam sadece şey diyor onlar emeğinin karşılığını verir merak etme... Şu şartlar altında bir tek kardeşime ders anlatmaktan para almam ondan gerisine taksimetre gibi açarım yani niye merak etmiyorum ki zaman harcıyorum en temelde ders hazırlıyorum, etkinlik hazırlıyorum, eve geliyorum ödev kontrolü, gidiyorum gırtlak patlat tekrar vs.
Babam da kendince utanıyor mu napıyor bilmiyorum. Ama yarın kızların annelerine sorasım var kibarca, çünkü ben böyle belirsizlik içinde mesai harcamak istemiyorum yani ne kadar teklif edecekler bilmek istiyorum az veya çok oturup orta yol bulunur yani bence, ama bayağı vaktimi alıyor bu dersler, sabah çok erken saatte uyanıyorum yani çok erken demeyeyim de alıştığım saate göre erken diyeyim.
Neyse buraya kadar okuyan varsa ona sanal dostilikte sanal madalya takıyor ve önerisini bekliyorum, paragöz değilim sadece belirsizlik içinde yaşamak istemiyor ve emeğimin karşılığını almak istiyorum.... Bunda da utanılacak bir şey yok bence ama babam öyle hissetirmiyor sanki ne kadar kazanacağımı sormak hırsızlıkla, görgüsüzlükle eş değer bir şeymiş gibi davranıyor. Ben kendim açayım diyorum o yüzden ama bu para mevzusunu karşımdakini kırmadan veya iletişimde bir garipliğe yol açmadan nasıl yaparım tam bilmiyorum, çünkü bu konuda neredeyse hiç deneyimim yok...
Yağmur yağıyor çok şükür. Aklıma yağmuru ilk kez gören kız çocuğu geldi o an. Çinli mi Koreli miydi bilmiyorum ama vardı öyle bir video. Ve sonra düşündüm ki: Dünya temiz kalpliler için efsane bir yer. Bizim gözümüzde sıradanlaşan her şey onlar için birer mucize niteliğinde...🌧️☔🌂🌈
Şu hayatta ennnnn ama en çok istediğim şey tarikatlarda milletin dini duygularını sömürüp paralarını çorlayan insanların acılar içinde kıvranarak adil bir şekilde yargılanması ve ceza alması. Aşk ve sevgiden bile çok bunu diliyorum, öyle bi illallah ettim. Halbuki benim en çok değer verdiğim şeylerin başında gelir aşk ve sevgi ama en tepede değillermiş demek ki