Tumgik
#acıma duygusu
nebez · 6 months
Text
Ceset paylaşıp duranlarda acıma ve merhamet duygusu olduğunu sanmıyorum. Onların tek amacı insanları galeyana getirip fanatik zihniyetlerine daha çok taraftar toplamak. Ortadoğu'da insan sadece bir silahtır.
108 notes · View notes
kiriklarimdamezarlik · 10 months
Text
İnsanın kızmasından da kırılmasından da öte olan bir şey var ki anlatamadıkları. Nerdeyse hayatındaki herkesin kendine bir kez olsun nefretini, kırgınlığını, kızgınlığını uzun uzun dinlemiş insanların anlatamadıkları. İçinde biriktirip, yuttuklarını söyleyememesi ne acı dimi! Düşünsene sırf bu yüzden hep sen haksız görülüyorsun ama hala konuşamıyorsun. İçimde koskoca bir yılın bütünen bir ağırlığı var ve tek kelime etmek senin için kocaman bir yük. Akıtmak istediğim o kadar fazla şey var ki bir şey yokmuş gibi halimle yaklaşmaya gücüm yok. Ne iyiye ne kötüye hal bırakılmıyor. Sonra çok yanlış bir zamanda gücünün bittiğini anlıyorsun. Tüm emeklerin de ziyan oluyor zaten. İnsan kendine üzülecek hale geliyor. Aynaya bakınca acıyarak bakıyorsun kendine. Genel bir acıma duygusu değil bu durum. İçinin kararmışlığına acıyorsun. Kapkara duygularına acıyorsun. Nefretine acıyorsun. Nasıl her şey çürüyorsa bir zaman sonra duygular da çürüyor. Konuşamadığın, söylemediğin tüm kötülükler, tüm acılar içinde kalınca zamanla yok olmuyor. Zamanla çürüyor, anlamıyorsun. Sonra pat! Hastasın sen. Hastalığın da çaresi yok ondan sonra, en önemli gününü de mahvediyor, emeklerini de söndürüyor, güzelliğini de çirkinleştiriyor. Güzellemenin önemi yok duyguları, kötüyse konuşmadığın sürece kötü işte. Söylemediğin sürece çürürsün, kararır gidersin, teşhisler konulur ama sen yine tüm çirkinliklerle başbaşa kalırsın. O kadar.
40 notes · View notes
andreytarkosvky · 3 months
Text
"Bu toplumda 'biliyor olmak' mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir. Çünkü bilgi borçlandırır, 'anlamak' zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu, onların lüksüdür…''
8 notes · View notes
Text
İnsanlara karşı hissettiğim şey nefret mi, yoksa, acıma duygusu mu çözemiyorum.
7 notes · View notes
oguzatayinruhu · 5 months
Text
Tumblr media
Duyguları her zaman bir yerden ve birilerinden kopyalamış bir ruh emiciyim. Bana Pandora'nın kutusunda öfke kalmış. Sadece öfke çiçeğini büyütmekte ustayım, oysa elimle hangi çiçeği dikersem dikeyim büyür ama ben kaktüs severim. Dağınık düşünüyorum. Duygular, uzun zaman sadece kişiler, kitaplar, filmlerden duygu aşırıp cebimde taşımışım. Bütün duyguların barajı yıkılınca sele kapılmış, hepsini bi günde yaşamaya çalışmış ve boğulmuşum aslında. Ayrışa Ayrışa bugüne geldik sevgili çet, heyecan ve merak beni en çok etkileyen duygular. Sevgiye biraz daha mesafeliyim hala ve bu sevgi çok kalabalık parça parça. Yetmiyor kimseye. İlgim de dağınık. Kıskançlık ve güven en yönetemediğim konular. Haz duygusu biraz karışık onu bi yere koyamıyorum şuan ama yaşaması fevkalade, öfkeyi yönetebiliyorum ve uslubum çok düzeldi. Geriye bi tek düşündüğüm gibi davranmak yada davrandığım gibi düşünmek kaldı. Tabi olağanüstü bir inzivadan sonra tanımlayamadığım kendine acıma hali var. Yazık. Zekam bunu da çözmeye yeter sadece patronuslar bende bi karşılık bulmuyor. Ben hallederim. Hadi bakalım. Burdan güzel yazı çıkar. Ama yazdığım hayatı yaşamak istiyorum yine yeni yeniden. Beeeeeeeyleeeeer açmazımım burada biter.
5 notes · View notes
beyelra · 9 months
Text
Canım yanıyor. Alışık olmadığım bir şekilde tutuşuyor tüm anılarım. İçimi kemiren bazı şeyleri kelimelere sığdırmaya çabalıyorum. Durup bakıyorum yarısı boş, nemli kağıda. Flu görüyorum harfleri. Aniden elimin tersiyle iteliyorum yaşları, netlik geliyor usuldan. Göz ucuyla bakıyorum, ne anlatabilmişim çığlıklarımı, ne de gücüm yetmiş kaçmaya. Acınası halimi görüyorum kül tablasında. Kirli bir gülümseme kaplıyor çehremi. Acıma duygusu yerini tiksinmeye bırakıyor. Gözyaşlarım söndürmeye yetmiyor yüreğimdeki yangını. Birlikte saymayı bitiremediğimiz yıldızlara baka baka yokluğuna emanet ediyorum kendimi. Sar beni sevgisizliğinle sevdiğim...
#04.08.2023
10 notes · View notes
bedrierdem · 9 months
Text
***Acımak, iki yanı keskin bıçak gibidir. Kullanmayı bilmeyen, elini, özellikle de kalbini ondan uzak tutmalıdır. Tıpkı morfin gibi, acıma duygusu da hasta için başlangıçta bir nimet, bir ilaç, bir devadır ama, dozunu ayarlamayı ve azaltmayı bilmediğimiz zaman, öldürücü bir zehir olabilir.!***
Stefan ZWEİG
Tumblr media
12 notes · View notes
nsfwprens · 2 months
Text
Bir, iki, üç, dört ve beş.
Dumanın yükselişini izledi. Kulağı şiddetle çınlarken gözlerini kapattı. Çınlamayı dinledi. Başında toplanan keskin acıyı sakince hissetti...
Bir, üç, dört ve sekiz.
Gözlerini açıp kırık, isli pencereden gün doğumuna baktı.
Bir, iki ve yedi.
Sigarasını dudakları arasına alıp derin bir nefes çekti. Ve bıraktı. Dumanı dağılırken izledi. Bunu tekrarladı, tekrarladı ve tekrarladı...
Bir, iki ve üç.
Sağındaki paketten çilekleri aldı. Söndürdüğü sigaranın izmaritini pakete attı. Çileklerden birini ağzına atıp hızlıca çiğnedi ve yuttu. Ardından diğerini aldı eline. Yavaşça ısırdı bu sefer. Sakince çiğnedi, hissetti...
Bir ve beş.
Sola çevirdi başını. Meftunu olduğu gözlere baktı. Elinde kalan çilekleri uzatıp gülümsedi. "İster misin?" Ela bakışlar elini buldu. Ela gözlerde acıma duygusu yoğunlaştı. Prens'te ellerine baktı. Avucunda iki çilek tutan titrek ellerine. Utançla başını önüne eğdi.
Bir, beş, yedi ve sekiz.
"Prens!" Dizlerini kendine çekti. Elinden düşen çilekler yerde yuvarlandı. Kollarını dizlerinin etrafına sardı. "Seni affediyorum." Kollarını çözüp hızla yerden kalktı. Ela gözlere baktı. Gözleri doldu. Tutamadı...bir damla acı firar etti. Ela gözlü yaklaştı. Elini kaldırdı ve Prens'in yanağına koydu.
Dört...
Ela gözlü bulanıklaşıp kaybolurken Prens dizlerinin üstüne düştü. Ellerini yere koyup dengesini sağladı. Dizlerinin üstünde doğruldu. Belindeki silahı aldı. Başına dayadı.
Dokuz.
Çığlıkları soğuk kasım havasını delerken tetiği çekti. Keskin bir silah sesi... Bir kurdun acı uluyuşu... Ve kapıdan nefes nefse giren sevgilisi...
3 notes · View notes
ruhumvirane · 1 year
Text
Olur da bir gün bir mesaj gelirse telefonunuza yabancı bir numaradan, '' Napıyorsun ? Konuşmamız lazım çok kötüyüm, sana ihtiyacım var'' gibisinden, o an içiniz de ki aşk ve merhamet duygularını içinizden silin atın. O mesajı okurken de hiç duygulanmayın. O mesaja da sakın cevap vermeyin, çünkü siz numaranın kime ait olduğunu merak ederken ikinci bir mesajı atacak. O ikinci mesaj geldiğin de anlayacaksınız, tilki kürkçü dükkanına dönmeye çalışıyor. Hani hayatımızı mahvedip giden var ya; gündüzlerinizi geceye çeviren, hayatı bize zehir eden, hani mesaj attığınız da ''Yeter artık rahat bırak beni'' diyen kişiliksizler var ya; bir gün size dönmek istediğinde ona karşı acıma duygusu değil de, nefret etme duygusu besleyin. Unutma ki; sen ona mesaj atıyorsun diye, hattını değişti. Sen onu deli gibi özlerken, o başkalarını mutlu etti. Şimdi sakın ola, ben ona kıyamam deme. O sana dönmeye çalışacak, senin yokluğunu fark ettiği zaman, aradığı mutluluğu bulamadığı zaman deli gibi isteyecek seni. Sakın onun masumluğuna inanma, yalvarsa bile. Ben artık çok değiştim, istersen baştan deneyelim dediği zaman ona ''Beni bıraktığın zaman mutluluğu kimde aradıysan ona git'' Diyeceksiniz. Sakın onlara bir şans daha vermeyin. Biliyorum, belki de çoğunuz bu yazdıklarımı onlar dönünce onlara karşı yapmayacaksınız. Şimdi size ne desem boş. Çünkü seviyorsunuz, istiyorsunuz, özlüyorsunuz. Belki de çoğunuz, onlar size döndükleri zaman ikinci bir şansı vereceksiniz, eminim. Belki her şey düzelir diyeceksiniz, onları yine kollarınızı açacaksınız. Ama şunu unutmayın; Kimse sizi sevdiği için dönmez. Maymunlar bir dalı tutmadan, diğer dalı asla bırakmazlar. Diyeceğim o ki; onlar döndüğün de, sakın onlara tutunacak bir dal olmayın."🍷🙏🏻 . . .
13 notes · View notes
mlkay1453 · 7 months
Text
Doğru zamanla değişebileceğini düşündüğün şeyler hakkında değişmesini bekliyorsun. sonra tamam diyorsun bu sefer oldu diyorsun. sonra en çok değişimler can acıtıyor; inanmayıs, yalancılık, acıma duygusu, en çokta beklenen terk edilis. terk ediyor seni. sessizce çıkıp gidiyor, her şey boşa gidiyor. yavas yavaş senden süzülüp sana geliyor. sonra bingo sen eski sen gibi kalıyorsun. her zaman onların gözünde...
3 notes · View notes
zelisblog · 8 months
Text
yaşanması zor olan hayatların içindeydik hepimiz,kalbimizin acısını en derinlerde hissederek büyüyen ufak çoçuklardık. bize hiç acınmamıştı hep kötü bakılmıştı ve şimdi bizden acıma duygusu bekliyorlar sencede adil mi?
3 notes · View notes
denizdengelenbirceset · 9 months
Text
Olur da bir gün bir mesaj gelirse telefonunuza yabancı bir
numaradan, "Napıyorsun ? Konuşmamız lazım çok kötüyüm, sana ihtiyacım var" gibisinden, o an içiniz de ki aşk ve merhamet duygularını içinizden silin atın. O mesajı okurken de hiç duygulanmayın.
O mesaja da sakın cevap vermeyin, çünkü siz numaranın kime ait
olduğunu merak ederken ikinci bir mesajı atacak. O ikinci mesaj geldiğin de anlayacaksınız, tilki kürkçü dükkanına
dönmeye çalışıyor.
Hani hayatımızı mahvedip giden var ya, gündüzlerinizi geceye çeviren, hayatı bize zehir eden, hani mesaj attığınız da
"Yeter artık rahat bırak beni" diyen kişiliksizler var ya; bir gün size dönmek istediğinde ona karşı acıma duygusu değil de, nefret etme duygusu besleyin. Unutma ki; sen ona mesaj atıyorsun diye, hattını değişti.
Sen onu deli gibi özlerken, o başkalarını mutlu etti. Şimdi sakın ola, ben ona kıyamam deme.
O sana dönmeye çalışacak, senin yokluğunu fark ettiği zaman, aradığı mutluluğu bulamadığı zaman deli gibi isteyecek seni. Sakın onun masumluğuna inanma, yalvarsa bile. Ben artık çok değiştim, istersen baştan deneyelim dediği zaman ona
"Beni bıraktığın zaman mutluluğu kimde aradıysan ona siktir git"
Bak bu kelimeyi dediğiniz zaman, direk ağlama moduna geçer onlar.
Hatta hatta daha ağır konuş ki, ağlamaktan konuşamayacak hale gelsin.
Sen onun yokluğun da ölmüşsün; o senin yokluğun da ağlamış çok
mu?
Bir de utanmadan şöyle derler bakın "Acımasız olma bu kadar" o an
onun yüzüne tüküresin gelir. Sanki her şeyi biz yapmışız da..
Sakın onlara bir şans daha vermeyin. Biliyorum, belki de çoğunuz bu yazdıklarımı onlar dönünce onlara
karşı yapmayacaksınız.
Şimdi size ne desem boş. Çünkü seviyorsunuz, istiyorsunuz, özlüyorsunuz.
Belki de çoğunuz, onlar size döndükleri zaman ikinci bir şansı
vereceksiniz, eminim.
Belki her şey düzelir diyeceksiniz, onları yine kollarınızı açacaksınız.
Ama şunu unutmayın;
Kimse sizi sevdiči icin dönmez
Maymunlar bir dalı tutmadan, diğer dalı asla bırakmazlar.
Diyeceğim o ki; onlar döndüğün de, sakın onlara tutunacak bir dal
olmayın."
4 notes · View notes
korayaker · 11 months
Text
youtube
Nietzsche modern dünyanın en popüler yazarlarından biridir. Bir put kırıcı olan Nietzsche pop kültüre kurban edilmiş ve kendisi bir puta dönüştürülmüştür. Gerçkte Nietzschenin üst insan ereği anlaşılsaydı bir nefret objesine dönüştürdü çünkü o tinden ve tanrısalıktan doğan bütün insanı öznelliklerin yok edlmesini savuyordu. Din aile gelenek ahlak aşk sevgi özgecilik acıma duygusu vs. hepsinin bir yanılsama ve yozlaşma oldğunu savunuyordu. Bu yüzden insanın aşılması gereken bir varlık oldğunu düşünüyordu.
Nietzschenin üst insan ereğini şimdilerde homo deus-tanrı insan kitabı ile Harari gerçekleştirmek istiyor. Oda tıpkı Nietzsche gibi çok fazla okunuyor ancak çok az insan tarafından anlaşılıyor. Oda tıpkı Nietzsche gibi insanın aşılması gerekilen bir varlık oldğunu düşünüyor. Kusurlu ve hastalık üreten bir biyolojik yazgıya ve sürekli çatışmalar üreten ilkel bir cinsel ve ekonomik sisteme sahip kusurlu insanın ojeni ile aşılması gerektiğini düşünüyor Klaus Schwab muridi Harari aslında modern insanın bir böcekten farklı olmaıdğını düşünüyor. Bu yüzden geleceğin insanın tüm evrimsl dezavantajlarından ve kusurlarından arındırılmış katolog ojenik insanlardan oluşması gerektiğini savunıyor.
Nietzsche aykırı insanlara güveniyordu ve onların günün birinde bir halka dönüşeceğini düşünüyordu Harari ise genetikçilere transhümnaistlere, ojenik bilimcilere güveniyor ve gününde birince Tanrı insanı yaratacağına inanıyor. Bu yeni matriste siz böceklere yani ikel insanlara yer yok.
Koray Aker
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
“İnsan kendinin dışında kaldığı beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıkları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.”
17 notes · View notes
moonloveee · 1 year
Text
Yüreğinde biteni aklına bir daha asla kabul ettiremezsin  acı gerçeklerle her yüzleştiğin yerde sol tarafına yapışan o sızıyı hissettikçe pişman olacaksın.Her şeyle yüzleşmen bittiği zaman yüreğimin hakkı ile karşı karşıya geleceksin.   Yakıp yıktığın her hayalimde vicdanın sızıladıkça pişman olacaksın.Kendine dahi acıma duygusu olmayan zavallı bir insansın aslında,ama bir gün o yalanlardan uyanacak ve acı gerçeklerle yüzleşeceksin ve yüzleştikçe de pişman olacaksın olacaksın,olacaksın da işte…
2 notes · View notes