bazen yok olmak ister insan aslında bunu istemek kaçmak yöntemidir aslında yok olunca acıların gideceğini herşeyin son olucağını düşünürsün ama savaşırsan hayata karşı güçlüsün demektir ve unutma hayata karşı güçlü olanlar her zaman kazanır...
Budizm nedir sorusu sıklıkla araştırılmaktadır. Dünya üzerinde milyonlarca takipçisi olan bir felsefi ve dini öğretidir. Budizm'in temel amacı, insanların acı çekmesini azaltmak ve mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olmaktır. Budizm'in öğretileri arasında reenkarnasyon, karma yasası ve Nirvana kavramları yer almaktadır. Bu inanç sistemi, doğru düşünce, doğru söz ve doğru eylemler gibi etik değerleri de vurgular. Bu bölümde Budizm nedir ve ne öğretir gibi anahtar kelimeler üzerinde odaklanarak bu felsefi öğretinin temel prensiplerini anlamaya çalışacağız. Budizm, dünya genelinde milyonlarca takipçisi olan bir felsefi ve dini öğretidir. Budizm'in temel amacı, insanların acı ve ızdıraptan kurtulmasına yardımcı olmaktır. Bu öğreti, doğru düşünce, doğru davranış ve doğru meditasyon yoluyla insanların iç huzurunu bulmasına odaklanır. Budizm ne öğretir sorusu ise daha detaylı bir cevap gerektirir. Bu öğreti, insanların kendilerini ve çevrelerindeki her şeyi anlamlandırmasına yardımcı olur. Budistler, yaşamın acılıklarından kaçınmak için sekiz adet yol izlerler: doğru inanç, doğru niyet, doğru konuşma, doğru davranış, doğru iş yapma, doğru çaba sarf etme, doğru dikkat ve son olarak da doğru meditasyon. Budizm ayrıca reenkarnasyona inanır ve bu nedenle insanların acılardan kurtulması için birden fazla hayatta kalmalarının gerektiğine inanılır. Bu nedenle budistlerin hedefi Nirvana'ya ulaşarak sonsuz mutluluğu elde etmek için yeniden hayata gelmemektir. Bu gibi konularda doğru bir şekilde bilgi sahibi olmak isterseniz eğer web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
En büyük acı olmayacağını bile bile hayal kurmak. Evet belki olmayacak, belki imkansız bilmiyorum ama çok iyi biliyorum ki gerçek dünyadaki acılardan iyidir...
Gözlerimin arkasına ta uzaklardan gelen yağmur bulutları oturdu, kalbimin sokakları çöplüktü acılardan, kör bir kedi gibi sessizliğe sokuldum; tenhalıkta hiçbir şeyin eziyet etmeyeceği umuduyla, fakat fevkalade bir yoksulluktu, basbas bağıran tenimdeki çaresizlik, kendi cinayetimin failiydi hislerim, duvarlar üstüme yıkıldı, kaçtım, kovaladım, bulundum. Kaç delinin depremi oldu içimdeki titreyiş! Öyle çıplak, olduğu gibi yaşattım aşkı, hikayelerim var sanıyordum, başkalarınınmış. Rüzgarın şarkısı, kuşların kanatlarındaki kıpırtılar, yüzüme dokunup tanıyan damlalar, sabah, akşamın telvesi, gecenin kanayan yaralarıma kahkahalarla gülmesi, hepsi elem, keder içinmiş, bedbaht, tükenmiş hâlime bile zaman, bedel biçilmiş. Hiçbir şeye dokunamadım, bütün parçalarım birbirinden kopuktu, yanıkların kucağında, kendimi kendimden çaldım, ne kaldı benden geriye, bilmiyorum, fakat bu bir soygundu.
sakitləşə bilmirəm, özümə gələ, nəfəs ala bilmirəm. gəlib oturur ürəyimə bir ağrı, nə savaşa bilirəm, nə ağrısına dözə bilirəm. beynimdəki səslər də susmur, mən ağladıqca, acı çəkdikcə, daha da şiddətlənir. mən nə edəcəyimi bilməz hala düşüb, otağın küncünə qıvrılarkən mənə baxıb gülürlər sanki. yoruluram, gücsüzəm, üstəsindən gələ bilmirəm heç nəyin. bacarmıram heç nəyi, zibil edirəm hər şeyi. sonra oturub niyə deyə sorğulayıram, nəyisə sorğulamaqdan da bezdim. özümdən də, düşüncələrdən də, unutmaq istədiyim bütün acılardan yoruldum. bu divarın dili olsa nə çox şey danışar, divar belə danışar, ama mən içimə atıb ağlamağı bilirəm elə. danışıb, içimi tökməyi belə bacarmıram. hisslərimdən də qaçıram. nəylə üzləşməyi bacardım ki guya, nəyi bacardım ki, onu da bacarım
Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?”