Tumgik
#abd başkanı aracı
teknolojihaber · 1 month
Text
Bitcoin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı
Tumblr media
Önde gelen kripto para birimi Pazartesi günü 72.000 doların üzerine çıktı. Dünyanın en değerli kripto para birimi Bitcoin, Pazartesi günü 72.000 doların üzerine çıkarak yeni bir rekora imza attı. CoinDesk verilerine göre token, tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 72.030 dolara yükselerek Kasım 2021'de belirlenen rekoru kırdı ve yıl boyunca şimdiye kadarki kazançları neredeyse 'e çıkardı. 2021'de kripto sektörünün hızla büyümesi ve amatör yatırımcıların tasarruflarını dijital paralara aktarmasıyla Bitcoin 68.790 dolara ulaştı. Analistler, son yükselişi ABD merkezli spot Bitcoin borsa yatırım fonlarına (ETF'ler) yönelik nakit girişlerinin yanı sıra Federal Rezerv'in yakında faiz oranlarını düşüreceği beklentilerine bağlıyor. DailyFX stratejisti Nick Cawley, Reuters'e yaptığı açıklamada , "Bitcoin haftaya bir yükselişle başladı ve diğer kripto para birimlerini de kendisiyle birlikte daha da yukarı sürükledi" dedi . ETF'ler, daha fazla perakende yatırımcının borsalarda işlem gören fonlar aracılığıyla dolaylı olarak Bitcoin tutmasına olanak tanıyor. Kurumsal yatırımcılar, ABD düzenleyicisinin Ocak ayında kripto ETF'lerini onaylamasının ardından piyasa değerine göre en büyük kripto para birimine artan ilgi gösterdi. Değişken kripto paranın yükselişi, değerinin 2022'de 20.000 doların altına düşmesinin ardından geldi. 2022'de sektördeki iflasların ortasında yaklaşık 1,4 trilyon dolar kripto pazarından silindi. Kısa bir süre eski ABD Başkanı Donald Trump'ın iletişim direktörü olarak görev yapan SkyBridge Capital kurucusu Anthony Scaramucci'ye göre, tokendaki son yükseliş "dijital bir varlık olarak Bitcoin için gerçekten büyük bir atılım". Finansör, bunun "genel olarak dijital mülkiyet için çok daha geniş bir hikaye" olduğunu ekledi. Geçen yılın sonlarında Standard Chartered Bank, Bitcoin'in 2024'ün sonuna kadar, hatta daha önce 100.000 dolara ulaşacağını tahmin etmişti. Yatırım şirketi ARK Invest'in CEO'su Cathie Wood daha da ileri giderek Bitcoin fiyatının 2030 yılına kadar 1 milyon doları aşacağını tahmin etti. Dünyada yalnızca iki ülke Bitcoin'i yasal ödeme aracı olarak onayladı: El Salvador ve Orta Afrika Cumhuriyeti.  Bitcoin, ABD, Kanada, İngiltere ve AB gibi birçok gelişmiş ülkede dijital bir varlık olarak kabul ediliyor; Almanya, Danimarka, Japonya, İsviçre ve İspanya, Bitcoin'in işlemlerde kullanılmasına izin veriyor. Bu arada Çin, Katar ve Suudi Arabistan da dahil olmak üzere birçok ülke Bitcoin'i yasakladı. Bir zamanlar Bitcoin madenciliğinin en popüler yerlerinden biri olan Çin, bankaların ve diğer kurumların takas ve takas gibi hizmetler sunmasını yasaklayarak 2021 yılında ülkede tüm kripto para birimi işlemlerini yasakladı ve ülkede madenciliği yasa dışı hale getirdi. Read the full article
0 notes
magazinxhaberler · 7 months
Text
ABD'nin Türk SİHA'sını düşürmesinin ardından Selçuk Bayraktar
Tumblr media
ABD'nin Türk SİHA'sını düşürmesinin ardından Selçuk Bayraktar'dan tek cümlelik paylaşım: Kuş ölür, sen uçuşu hatırla
ABD'nin Türk SİHA'sını düşürmesinin ardından Selçuk Bayraktar Suriye'de terör örgütü PKK/YPG mevzilerini vuran silahlı insansız hava aracının (SİHA) ABD tarafından düşürülmesine ilişkin TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar'dan dikkat çeken bir paylaşım geldi "KUŞ ÖLÜR, SEN UÇUŞU HATIRLA" Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşımda, İran sanatının en bilinen sanatçılarının başında Furuh Ferruhzad'ın şiirinden alıntı yaparak "Kuş ölür, sen uçuşu hatırla..." ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG mevzilerini vuran Türkiye'ye ait silahlı insansız hava aracı (SİHA) ABD güçleri tarafından düşürülmüştü. ABD'DEN AÇIKLAMA GELMİŞTİ Konuya ilişkin ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), PKK ile mücadelede Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını kabul ettiklerini, Türkiye'nin, en güçlü ve en değerli NATO müttefiklerinden biri olduğunu ve ortaklığın devam edeceği açıklamasında bulunmuştu. Pentagon Basın Sözcüsü General Patrick Ryder, günlük basın toplantısında "Bu kesinlikle üzüntü verici bir olaydır." ifadesini kullanmıştı. DIŞİŞLERİ: SURİYE'DEKİ OPERASYONUN İCRASINI ETKİLEMEDİ Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Suriye'de terörle mücadele operasyonu sırasında bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) kaybedilmesiyle ilgili, "Söz konusu hadise, devam etmekte olan operasyonun icrasını ve tespit edilen hedeflerin vurulmasını hiçbir şekilde etkilememiştir." açıklamasını yaptı   #Teknoloji Selçuk Bayraktar SİHA Teknoloji Güncel Haberler Read the full article
0 notes
mehmetkali · 10 months
Text
Navlun Fiyatları Kovid-19 Salgını Öncesi Seviyelerine Döndü
Navlun Fiyatları Kovid-19 Salgını Öncesi Seviyelerine Döndü
UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy, navlun fiyatlarının geçen yılın haziran ayına göre yüzde 78 oranında azaldığını ve 924 dolara kadar gerilediğini belirterek, navlun fiyatlarının salgın öncesi seviyelere döndüğünü söyledi. Ulusoy, Kovid-19 salgını sürecinde tedarik zincirinde yaşanan bozulmaların ardından salgın sonrasında talebin hızla artmasıyla lojistik ağın tıkandığını ve bu durumun navlun fiyatlarının yükselmesine yol açtığını ifade etti. Özellikle Çin’den ABD’ye yapılan taşımalarda, dolu konteynerlerin boşaldıktan sonra geri dönmemesi nedeniyle tedarik zincirinde büyük sıkıntılar yaşandığını belirtti.
Ulusoy, Çin, Hindistan ve Malezya gibi ülkelerin konteyner üretimine ağırlık vererek ekipman sıkıntısını aşmaya çalıştığını söyledi. Navlun fiyatlarındaki değişime değinen Ulusoy, Şanghay Konteyner Navlun Endeksi‘nin haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 78 azalarak 924 dolara düştüğünü belirtti. Salgın döneminde kalan konteynerlerin normalleşmeyle birlikte tekrar dolaşıma girdiğini ve bu sayede navlun fiyatlarının salgın öncesi seviyelere gerilediğini açıkladı.
Ulusoy, Çin’in dünya konteyner üretiminin büyük bir kısmını karşıladığını ve 2024 yılında üretimin yavaşlayacağını ifade etti. Bu durumun konteyner sayısında denge sağlanmasına yardımcı olacağını belirtti. Ayrıca, konteyner hatlarının ekonomik ömrü dolan konteynerleri hurdaya çıkartıp yeni konteynerlerle arz fazlasını dengelemeye çalışacaklarını ve akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün de navlun fiyatlarındaki düşüşü etkileyen faktörlerden biri olduğunu belirtti.
                                                navlun fiyatları gemi navlun fiyatları 2022 40’lık konteyner navlun fiyatları çin türkiye navlun fiyatları 2022 konteyner navlun fiyatları kuru yük gemisi navlun fiyatları güncel navlun fiyatları konteyner navlun fiyatları 2022 çin navlun fiyatları çin navlun fiyatları 2022 gemi navlun fiyatları navlun fiyatı al nakliye fiyatları ankara nakliye fiyatları antalya nakliye fiyatları armut nakliye fiyatları adana nakliye fiyatları aksaray nakliye fiyatları adiyaman navlun fiyatları neden arttı nakliye asansörü fiyatları nakliye aracı fiyatları almanya navlun fiyatları amerika navlun fiyatları abd navlun fiyatları arkas navlun fiyatları azerbaycan navlun fiyatları suudi arabistan navlun fiyatları güney afrika navlun fiyatları nakliye fiyatları bursa nakliye fiyatlari balikesir nakliye fiyatları bartın nakliye battaniyesi fiyatları nakliye belgesi fiyatları nakliye birim fiyatları bulgaristan navlun fiyatları belçika navlun fiyatları nakliye fiyatları corlu nakliye fiyatları canakkale nakliyat fiyatları cigli çinden navlun fiyatları çin navlun fiyatları 2023 çin navlun fiyatları nezaman düşer çin türkiye navlun fiyatları 2023 navlun fiyatları düşüyor navlun fiyatları düştü mü navlun fiyatları düşer mi nakliye fiyatları denizli navlun fiyatları son dakika navlun fiyatları neden düşüyor navlun fiyatı ne demek deniz navlun fiyatları dünya navlun fiyatları denizyolu navlun fiyatları dökme yük navlun fiyatları dhl navlun fiyatları dubai navlun fiyatları navlun fiyatları endeksi nakliye fiyatları ekşi nakliye fiyatları evden eve nakliye fiyatlari esenyurt nakliye fiyatları eskişehir endonezya navlun fiyatları navlun fiyat farkı faturası nakliye fiyatları forum fransa navlun fiyatları türkiye fransa navlun fiyatları navlun fiyatları grafiği navlun fiyatları güncel nakliye fiyatlari gaziantep nakliye fiyatları gumushane nakliye gemisi fiyatları nakliye gemi fiyatları gemi navlun fiyatları 2023 gemi navlun fiyatları 2021 gürcistan navlun fiyatları uluslararası gemi navlun fiyatları navlun fiyatı navlun fiyatı hesaplama nakliye fiyatları hesaplama nakliye fiyatları hesaplama 2022 navlun fiyatları nasıl hesaplanır nakliye hamal fiyatları hindistan navlun fiyatları havayolu navlun fiyatları hollanda navlun fiyatları nakliye fiyatları ısparta ırak navlun fiyatları navlun fiyatları investing nakliye fiyatları istanbul nakliye fiyatları izmir ingiltere navlun fiyatları italya navlun fiyatları israil navlun fiyatları ispanya navlun fiyatları italya türkiye navlun fiyatları çin istanbul navlun fiyatları navlun fiyatları 2022 nakliye fiyatları konya nakliye fiyatlari kayseri nakliye fiyatları kadıköy nakliye fiyatları kagithane nakliye fiyatlari kirikkale navlun fiyatları ne kadar nakliye konteyner fiyatları nakliye km fiyatları 2022 nakliye km fiyatları nakliye kamyonet fiyatları karayolu navlun fiyatları karadeniz navlun fiyatları kazakistan navlun fiyatları kömür navlun fiyatları konteyner navlun fiyatları 2023 kıbrıs navlun fiyatları iata navlun fiyat listesi nakliye fiyatlari manisa nakliye fiyatlari mersin nakliye fiyatlari malatya nakliye fiyatlari manavgat navlun fiyatları düşüyor mu mısır navlun fiyatları msc navlun fiyatları navlun fiyatları nedir navlun fiyatları neden yükseldi nakliye fiyatları ne kadar nakliye fiyatları neye göre belirlenir nakliye fiyatları nasıl hesaplanır ortalama navlun fiyatları özbekistan navlun fiyatları nakliye plaka fiyatları polonya navlun fiyatları petrol navlun fiyatları rusya navlun fiyatları romanya navlun fiyatları nakliye fiyatları sahibinden nakliye fiyatları sanliurfa nakliye fiyatları sinop nakliye fiyatları şehirler arası nakliye fiyatları şehir içi nakliye şirketi fiyatları navlun fiyatı nedir nakliye fiyatları tır nakliye taşıma fiyatları nakliye ton fiyatları tır navlun fiyatları tanker navlun fiyatları türkiye navlun fiyatları tcdd navlun fiyatları transport navlun fiyatları türkiye amerika navlun fiyatları türkiye almanya navlun fiyatları türkiye bulgaristan navlun fiyatları türkiye kanada navlun fiyatları nakliye uçağı fiyatları uluslararası navlun fiyatları ukrayna navlun fiyatları uzakdoğu navlun fiyatları uçak navlun fiyatları navlun ücretleri navlun ücreti navlun ücreti nedir navlun fiyat navlun fiyatları yarı yarıya düştü nakliye fiyatları yalova nakliye yük fiyatları yurtdışı navlun fiyatları yurtiçi navlun fiyatları yunanistan navlun fiyatları yıllara göre navlun fiyatları navlun fiyatları 2023 nakliye fiyatları 2022 nakliye fiyatları 2023 nakliye fiyatları 2022 hesaplama 2022 navlun fiyatları 20 lik konteyner navlun fiyatları 2023 navlun fiyatları 2020 navlun fiyatları
The post Navlun Fiyatları Kovid-19 Salgını Öncesi Seviyelerine Döndü first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/navlun-fiyatlari-kovid-19-salgini-oncesi-seviyelerine-dondu/
0 notes
airdropturkiye · 11 months
Text
SEC'den Binance ve Changpeng Zhao'ya Dava!
Tumblr media
ABD Menkul Kıymeyler ve Borsa Komisyonu (SEC), menkul kıymet yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Changpeng Zhao ve Binance'e dava açtı. SEC'in federal mahkemeye sunduğu dosyaya göre Binance Holdings Ltd. ve şirketin CEO'su Changpeng Zhao, ABD yasalarını ihlal etti. Binance'in içinde bulunduğu regülatör kıskacı her geçen gün daralıyor. Açılan davada SEC, Binance'in kayıt dışı borsalar işlettiğini, yanlış beyanlarda bulunduğunu ve kayıtsız menkul kıymet satışı gerçekleştirerek yatırımcı koruma kurallarını ihlal ettiğini kaydetti.  SEC Başkanı Gary Gensler, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "CZ ve Binance kuruluşlarının kapsamlı bir aldatma, çıkar çatışması, şeffaf olmama ve planlı bir biçimde kanundan kaçtığını iddia ediyoruz. Halk, zor elde edilen varlıklarından herhangi birini bu yasa dışı platformlara yatırmaktan kaçınmalıdır." Geçtiğimiz mart ayında da CFTC, Binance'in türev yasalarını ihlal ettiğini iddia ederek dava açmıştı. CZ, o dönem yaptığı açıklamada bu davanın bir hayal kırıklığı olduğunu ve regülatörlerle uyumlu bir biçimde çalışmaya istekli olduklarını kaydetmişti.
Tumblr media
Resmi Binance Blog’undan SEC’e Meydan Okuyan Bir Bildiri Yayınlandı
SEC, Binance’i ve kurucusu ve CEO’su Changpeng Zhao’yu kayıtsız borsalar, aracı kurumlar ve takas kurumları işleterek ABD menkul kıymetler yasalarını ihlal etmekle; kayıtsız menkul kıymetler teklif etmek ve satmakla; ve müşteri fonlarını Zhao’nun sahip olduğu üçüncü taraf bir kuruluşa karıştırmak ve yönlendirmekle suçlamıştı. Binance yaptığı açıklamada, SEC’in bir uzlaşmaya varmak için “verimli” görüşmeler yapmak yerine bir dava açmayı tercih etmesinden dolayı “hayal kırıklığına uğradığını” söyledi. Binance, SEC’in soruşturmalarıyla “aktif olarak işbirliği yaptığını” ve sorularını yanıtlamak ve endişelerini gidermek için “çok çalıştığını” belirtti. Binance ayrıca SEC’in iddialarını “ciddiye aldığını” ifade etti, ancak bunların bir yaptırım eyleminin konusu olması gerektiğini reddetti. Binance, “platformunu güçlü bir şekilde savunmayı” amaçladığını belirterek SEC’i kripto sektörüne açıklık ve rehberlik sağlamayı “yanlış yönlendirme ve bilinçli olarak reddetmesi” nedeniyle eleştirdi. Şirket, SEC’in, diğer ABD makamları üzerinde yargı yetkisi iddia etmiş olsa bile, belirli tokenleri ve hizmetleri menkul kıymet olarak etiketleyerek kripto pazar yapısını “tek taraflı olarak tanımlamaya” çalıştığını savundu. Binance, bu yaklaşımın inovasyonu ve tüketicinin korunmasını teşvik eden “etkili bir düzenleyici çerçeve” için “ileriye dönük en iyi yol olmadığını” belirtti. Binance ayrıca SEC’in eylemlerinin Amerika’nın finansal yenilik ve liderlik için küresel bir merkez olma rolünü baltaladığını ve Binance’in ABD’nin düzenleyicilerin arasındaki çekişmenin ortasında kalan “kolay bir hedef” olduğunu söyledi. SEC’in amacının yatırımcıları korumak değil, “manşetlere çıkmak” gibi göründüğünü açıkladı. Binance, müşterilerine Binance.com ve Binance.US’deki varlıklarının “güvende ve emniyette” olduğu ve SEC’in eylemi için “sıfır gerekçe” olduğu konusunda güvence verdi. Binance, ABD’deki ve dünyanın dört bir yanındaki düzenleyiciler ve politika yapıcılarla işbirliği yapmaya devam edeceğini ve kripto teknolojisini “yanlış yönlendirilmiş davalardan” korumak için endüstri ortaklarıyla birlikte çalışacağını bildirdi. Güncel Airdroplar ile ilgili sorularınızı yorumlar üzerinden bizlere iletebilir, daha fazla Airdrop fırsatları için “Güncel Airdroplar” sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Read the full article
0 notes
ozel-buro · 1 year
Text
UZAY BİLİMİ DOSYASI /// Prof. Dr. Celalettin YAVUZ : TÜRKİYE'NİN UZAY PROJESİ "HAYAL Mİ, GEREKLİ MİDİR ????"
Prof. Dr. Celalettin YAVUZ : TÜRKİYE’NİN UZAY PROJESİ “HAYAL Mİ, GEREKLİ MİDİR ????” 23 Haziran 2021 TÜRKİYE’NİN UZAY PROJESİ “HAYAL Mİ, GEREKLİ MİDİR?” Prof. Dr. Celalettin Yavuz, (İstanbul Ayvansaray Üniversitesi İİSB Fakültesi Dekanı ve Güvenlik Bilimleri Yüksek Lisans ABD Başkanı), Şubat 2021 ABD’nin uzay bilimleri birimi NASA, çok yakın bir geçmişte (23 Şubat 2021) Mars’a uzay aracı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aydinrehberi · 1 year
Text
Soğuk Savaş döneminde büyük güçler arası rekabetin tetiklediği uzay yarışında başlarda varlığı hissedilmeyen Çin, bu yüzyılda hız verdiği çabalarıyla rekabeti yeni ufuklara taşıyarak lider olmayı hedefliyor.Çin, son 20 yılda ürettiği uydu, roket, mekik, keşif araçları ve diğer donanımlar ile kendine yeterli uzay programı geliştirme konusunda ciddi mesafe kaydetti. İnsanlı uzay seferlerindeki atılımlarıyla, bu alanda ABD ve Rusya’nın yanında üçüncü güç olarak konumunu pekiştirdi.Ülke, bu yıl Dünya yörüngesinde kurduğu uzay istasyonuna iki laboratuvar modülü ekleyerek ana iskeletin montajını tamamladı. Ayrıca istasyona iki kargo seferi ve bir insanlı sefer düzenledi. İkinci insanlı seferin ise gelecek ay gerçekleştirilmesi planlanıyor.Bu yıl neredeyse her hafta uydu fırlatan Çin, yörüngedeki altyapısını sürekli geliştiriyor. Uzaktan algılama özellikli yer ve okyanus gözlem uyduları, iletişim ve istihbarat amaçlı uydular dışında, ABD'nin Küresel Konumlama Sistemi’ne (GPS) rakip ve alternatif BeiDou konumlama sistemi için de uydu ağı kuruyor.Ay ve Mars’ta halen aktif durumdaki keşif araçlarıyla uzay araştırmalarını sürdüren Çin, Venüs, Jüpiter ve Asteroid Kuşağı’na keşif görevleri planlıyor.Optik ve X-ışını teleskoplarının yanında dünyanın en büyük radyo teleskobu FAST’i geliştiren ülke, yer ve uzay teleskopları ile uzay araştırmaları alanında kapasitesini arttırıyor.Ağır taşıcıyı ve yeniden kullanılabilir özellikteki iki yeni nesil roket motorlarının ateşleme testlerini yapan Çin, fırlatma ve taşıma araçları geliştirme konusunda da ciddi ilerleme kaydetti.Ay keşif görevi2019’da “Çang’ı 4” robotik aracını Ay’ın karanlık yüzüne indiren Çin, bunu başarabilen ilk ülke oldu. Ay’ın yüzeyinden örnek toplaması planlanan “Çang’ı 5” aracını da 2021’de uzaya fırlattı.Çin, Ay’daki keşif faaliyetini gelecek yıllarda yeni görevlerle sürdürecek. Bu kapsamda 2024’te kaya ve toprak örnekleri toplamak üzere Çang’ı 6, 2026’da Ay’ın güney kutbunda keşif yapmak üzere Çang’ı 7 ve 2027’de doğal kaynak kapasitesini ve kullanılabilirliğini doğrulamak ve Ay yüzeyindeki uzay üssü inşası için testler yapmak üzere Çang’ı 8 görevleri planlanıyor.Çin mitolojisindeki Ay tanrıçasının adını taşıyan keşif görevleri, ülkenin uzay yarışındaki iddiasını ortaya koyuyor. Ülke, 2030’larda Ay’a insanlı seferler düzenleyerek ABD’nin Ay keşif görevi Artemis’e rakip olmayı hedefliyor.ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Yunan Ay tanrıçası “Artemis”in adı verilen keşif görevi kapsamında 2024’e kadar Ay’a insanlı seferler düzenlemeyi amaçlıyor. 2028’e kadar sürmesi planlanan seferlerin ardından Ay yörüngesinde uzay istasyonu kurulması ve burayı basamak yaparak Mars’a insanlı seferler düzenlenmesi hedefleniyor.Mars keşif göreviÖte yandan Çin, uydu ve gezginci robottan oluşan Mars keşif görevi “Tienvın-1″i Kızıl Gezegen’e yolladı.Çin’in tek başına yürüttüğü ilk Mars keşif görevinde kullanılacak araçlar, 23 Temmuz 2020’de fırlatıldı. Keşif araçları, 202 gün süren yolculuğun ardından 10 Şubat 2021’de gezegenin yörüngesine ulaşırken, Mars uydusu faaliyete başladı.14 Mayıs 2021’de robotik gezgin araç Curong, Kızıl Gezegen’in yüzeyine indi. Böylece Çin, ABD’nin ardından Mars yüzeyinde keşif faaliyeti yürütmeyi başaran ikinci ülke oldu.Çince “göklerdeki hakikati aramak” anlamına gelen “Tienvın” misyonu, adını milattan önce (MÖ) 4. yüzyılda yaşayan Çinli şair Qu Yuan’ın dizelerinden alıyor. Gezgin robot ise Çin mitolojisinde ateş ve savaş tanrısının adını taşıyor.Çin, 2011’de Rusya işbirliğinde Mars’a uydu yollamaya teşebbüs etmiş ancak uydu, Dünya yörüngesine ulaşamadan atmosferde yanarak tahrip olmuştu.İnsanlı uzay seferleriÇin, ilk kez 1967’de, Devlet Başkanı Mao Zıdong ve Başbakan Cou Enlay döneminde insanlı uzay yolculuğu yapma kararı aldı.ABD’nin “Gemini” mekiğinden kopya edilerek 1970’lerde yapılan Şuguang uzay aracı başarısız oldu. Ülke ardından Rusya’nın Soyuz mekiğini örnek alan Şıncou mekiğini geliştirerek yıllar sonra hedefine ulaşabildi.Şıncou-1 mekiği ile 1999’da ilk insansız test uçuşu yapıldı.
Çinli taykonot Yang Livey, 15 Ekim 2003’te “Şıncou-5” mekiğiyle uzayda 21 saat uçarak ülkesinin ilk insanlı uzay seferini gerçekleştirdi.2008’de “Şıncou-7” seferinde ilk uzay yürüyüşü yapıldı, 2012’de “Şıncou-9” seferinde taykonotlar, Çin’in o dönemdeki uzay istasyonu prototipi Tiengong-1’e kenetlenmeyi başardı.Yeni kurulan uzay istasyonuna ise 2021’de iki, bu yıl ise bir insanlı sefer düzenlendi, gelecek ay yeni bir seferin yapılması planlanıyor.Çin, bugün ABD ve Rusya dışında insanlı uzay yolculuğu yapabilme kapasitesine ve tecrübesine sahip tek ülke konumunda bulunuyor.Uzay istasyonuÇin, ABD’nin uzay araştırmaları alanında işbirliğini yasaklaması ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) programına katılımını engellemesi nedeniyle kendi uzay istasyonunu kurmak için çalışmalar yürütüyor.Bir çekirdek modül, iki laboratuvar modülü ve bir uzay teleskobundan oluşması planlanan Tiengong (gök sarayı) istasyonu tamamlandığında, Rusya’nın artık faal olmayan Mir Uzay İstasyonu ile yaklaşık aynı boyutlarda olacak.İstasyonun ana parçası “Tienhı” (göksel uyum) adı verilen çekirdek modül 29 Nisan 2021’de, ilk laboratuvar modülü “Vıntien” (gökleri aramak) 24 Temmuz’da, ikinci laboratuvar modülü Mıngtien (gökleri düşlemek) ise 31 Ekim’de fırlatıldı.Çekirdek modüle laboratuvar modüllerinin eklenmesiyle istasyonun “T” biçimli ana iskeleti tamamlandı. Ana iskelet kurulduktan sonra “Şüntien” (gökleri dolaşmak) adı verilen uzay teleskobunun, ayrı bir modül olarak istasyona eklenmesi planlanıyor.Montajının 2022 sonunda tamamlanması hedeflenen istasyonda halen üç kişilik taykonot ekibi dönüşümlü görev yapıyor.Uydu altyapısıÇin, son yirmi yılda uydu teknolojisi alanındaki atılımlarına da hız verdi. Ülke, ChinSat ve Congşing iletişim uyduları, Gaofın, Yaogan ve Şiyan yer gözlem ve Hay Yang okyanus gözlem uyduları, Kuafu Güneş gözlem uydusu, BeiDou küresel konumlama uyduları ve Şingyün internet uyduları gibi çok sayıda uydudan oluşan ağlarla altyapısını güçlendirdi.Statista’nın verilerine göre, 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla Dünya yörüngesinde 4 bin 852 aktif uydu yer alıyor. Çin, 499 uyduyla, 2 bin 944 uyduya sahip ABD’nin ardından en fazla uydusu olan ikinci ülke konumunda bulunuyor.Çin hükümeti, askeri alanda ABD’nin küresel konumlama sistemi GPS’e bağımlılığını azaltmak üzere BeiDou Uydu Konumlama Sistemi’ni (BDS) geliştirmeye başladı.BeiDou uydu ağı için ilk uydu 2000’de fırlatıldı. Dört uydudan oluşan “BDS-1” ağının ardından 20 uydudan oluşan “BDS-2” ve 35 uyduluk “BDS-3” ağlarıyla geliştirilen ve desteklenen sistemde aktif halde 42 uydu bulunuyor. Gelecek yıl BDS-3 ağını desteklemek için 3 ila 5 uydunun daha fırlatılması, 2035’de kadar ise “BDS-4” adı verilen yeni nesil uydu ağının sisteme eklenmesi hedefliyor.Çin, BDS’nin küresel ölçekte GPS’e alternatif olarak kullanımını teşvik ediyor. Bu yılın ilk yarısında Çin’de üretilen akıllı telefonların yüzde 98’inde, BDS sistemini kullanan harita ve konum hizmetleri bulunuyordu. Ulaştırmadan, e-ticarete ve paket servis hizmetlerine kadar birçok ticari uygulama alanına sahip teknoloji yaklaşık 470 milyar yuanlık (64,5 milyar dolar) bir pazar oluşturuyor.Uzay araçları, fırlatma sistemleriÇin, tüm bu projeler için fırlatma ve taşıma araç ve donanımlarını yıllar içinde aşamalı şekilde geliştirdi.Ana fırlatıcı işlevi gören Long March (Uzun Yürüyüş) roketleri hem ağır yükleri hem de daha hafif unsurları uzaya taşımakta kullanılıyor.İlk kez ülkenin ilk yerli uydusu Donfanghong 1’i 1970’de uzaya fırlatan Long March 1 roketinden bugüne dek 18 nesil üretildi. Halen Long March 2C’den Long March 11’e kadar aşamalı roketler, farklı fırlatış görevlerini yerine getiriyor.Öte yandan personel mekiği Şıncou (kutsal gemi) ve kargo mekiği Tiencou (gök gemisi) da Çin uzay programının ana taşıyıcı unsurlarını oluşturuyor. (AA) Uydu,Uzay,Çin,Ülke,Abd,Çin,202,Modül,Mars,Keşif,Uzay İstasyonu,Bds,Ağı,Adı,Alan,Mekiği,Görev,Gök,Ardından,Seferi,Rusya,2021’De,Roket,İnsanlı Uzay,Laboratuvar,Konumlama,Araçları,Sistemi ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Teknoloji sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2022/teknoloji/cin-uzay-yarisinda-gaza-basti-7475869/ https://rehberaydin.com/cin-uzay-yarisinda-gaza-basti/
0 notes
kppcomofficial · 2 years
Text
Kripto Piyasası Tekrar Bir Düşüş Yaşayabilir, Uzman Analist Nedenini Açıklıyor!
Kripto piyasası son 24 saat içinde biraz güç gösterdi. Bitcoin fiyatı son 24 saatte %2,57 artarken, Ethereum da son 24 saatte %1,8 arttı.  XRP düşüşünü kırdı ve bir günde %5 arttı. Bir günde %8 artan Dogecoin (DOGE), kripto piyasasında bir başka büyük kazanan oldu.  Ancak uzmanlar, rallinin uzun sürmeyebileceğine inanıyor. Eight Global CEO'su ve kripto analisti Michael van de Poppe, ABD dolarının bir ralli için hazır olduğuna inanıyor. Sonuç olarak, piyasa hafif bir düzeltme görebilir.  ABD işsizlik verileri de Cuma günü açıklanacak. Michael Poppe, verilerin kötü olabileceğine ve piyasa üzerinde kötü bir etkisi olabileceğine inanıyor.  Piyasa Neden Mücadele Ediyor? Bugünkü ralliye rağmen, kripto piyasası hala düşüş eğilimi gösteriyor. Federal Rezerv, küresel durgunluk korkularına rağmen şahinliğini koruyor. Birleşmiş Milletler, küresel ekonomilerden agresif duruşlarından dönmelerini istedi. Ancak, Amerikan merkez bankasının buna uyması pek olası görünmüyor.  Atlanta Fed başkanı Raphael Bostic Çarşamba günü önemli bir konuşma yapacakken Fed'in duruşu netleşecek. Chicago'dan Charles Evans ve Cleveland'dan Loretta Mester Perşembe günü konuşacaklar.  Petrol fiyatları, zaten elverişsiz olan makroekonomik ortamda ek belirsizlik yaratacaktır. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, fiyatları yükseltmek için 2020'den bu yana en büyük arz kesintisini düşünüyor. OPEC+, kararı resmileştirmek için Çarşamba günü toplanacak.  Fed Neye Karar Verecek? Kripto pazarı, daha geniş genel pazarla hala güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu nedenle, makroekonomik koşullar fiyat hareketini yine de belirleyecektir.  CME Fed Watch aracı, bir sonraki Fed toplantısında hala 75 baz puanlık bir artış bekliyor. Kripto Para Borsası Binance’de hesap açmak için tıklayın! Tüm gelişmeleri anlık almak ister misiniz? >>> Hemen Telegram, Instagram, Twitter hesaplarımızı takip ederek bildirimleri açın, gelişmelerden ilk siz haberdar olun! Not: Bu sitede yazılan makale içerikleri tamamen yorum ve analize dayalıdır. Hiç bir şekilde yatırım tavsiyesi değildir. Read the full article
0 notes
kriptohaber · 2 years
Text
Ethereum Düştü, Bitcoin 20.000 Dolarda Mücadele Ediyor
Ağustos ayının sonlarına doğru yaklaşırken Bitcoin, değerinin %6'sından fazlasını kaybetti. Lider kripto para birimi şu anda 20.000 doların biraz üzerinde işlem görüyor. Piyasanın tekrar 1 trilyon doların altına inmesi yatırımcılar üzerinde adeta deprem etkisi yarattı. Piyasa değeri açısından en değerli kripto para birimi olan BTC’nin hakimiyeti ,6 seviyelerine geriledi. En değerli altcoin olan Ethereum’un fiyatı ise son 24 saatte değer kaybetti. ETH pozisyonlarından tam 135 milyon dolar silindi. Kripto endüstrisi genel olarak, Federal Rezerv (FED) Başkanı Jerome Powell'ın ABD ekonomisine ilişkin açıklamasından bu yana %6,8 düştü.
300 Milyon Doları Aşan Tasfiye! Ethereum %6'nın Üzerinde Düştü
Kripto para pazarı, son 24 saat içinde değerinin %6,8'ini kaybetti ve altcoinler adeta kırmızıya boyandı. Güncel verilere göre yaklaşık 300 milyon doların üzerinde pozisyon tasfiye edildi.
Tumblr media
Ethereum Düştü, Bitcoin 20.000 Dolarda Mücadele Ediyor Bitcoin'in fiyatı son 24 saat içinde değerinin %6,6'sını kaybetti ve bu zaman diliminde 20.042 dolara kadar düştü. BTC, son 7 gün içerisinde ise değerinin yaklaşık %4'ünden oldu. Popüler token şu anda tüm zamanların en yüksek seviyesinden (ATH) daha düşük bir seviyede işlem görüyor. Coinglass verilerine göre son 24 saatteki toplam Bitcoin tasfiyesi 83 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Bu arada, Bitcoin'in piyasa değeri de bu yılın başında kaydedilen yaklaşık 900 milyar dolardan şu anki 387 milyar dolarlık rakama geriledi.
Ethereum 24 Saat İçinde 'den Fazla Düşürdü
Ethereum, değeri .7 düşerek haftalardır ilk kez 1.500 doların altına geriledi. Bitcoin’de sular durulmasa da pek çok yatırımcı Ethereum’dan ümitliydi. Ancak beklenen olmadı.
Tumblr media
Ethereum 24 Saat İçinde 'den Fazla Düşürdü Gerçekleşen bu keskin düşüş, son haftalarda birleşme beklentisinden elde edilen kazanımların piyasadan silindiği anlamına geliyor. Son yedi gün içinde Ethereum değerinin %7'sinden fazlasını kaybetti ve ATH'sinden (Tüm zamanların en yüksek seviyesi) neredeyse uzakta işlem görüyor. Ek olarak aktarılan bilgilere göre Ethereum'da 135 milyon doların üzerinde pozisyon tasfiye edildi.
Düşüşteki Altcoinler
Diğer büyük kripto para birimleri de birkaç trader’ın milyonlarca kaybetmesiyle keskin düşüşler yaşadı. Ripple destekli XRP %5,6 düşerek 2,66 milyon doları tasfiye etti. En popüler altcoinlerden biri olan Solana ise %9,9 düşerek 6,81 milyon doları tasfiye etti. Ek olarak, Ethereum Classic değerinde meydana gelen .5'lik düşüş, 16 milyon doların üzerinde tasfiyeye yol açtı. Son 24 saatteki toplam kripto tasfiyesi şu anda 317 milyon dolar civarında bulunuyor. Bunun dışında, kripto piyasası, yaklaşık 70 milyar dolar endüstrisinden silindiği için piyasa değerinin yaklaşık 980 milyar dolara düştüğünü gördü.
Federal Rezerv Bağlantısı
Uzmanlara göre gerçekleşen son piyasa düşüşü, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell'ın ABD ekonomisinin daha fazla acıya hazırlanması gerektiğine ilişkin açıklamalarına bağlanabilir. Başkan Powell'a göre, federal banka ekonomiye daha sıkı politikalar getirerek yükselen enflasyonu kontrol altına almaya kararlı. Bazı piyasa analistleri bunu, yetkililerin Eylül ayındaki toplantısında faiz oranını yeniden artırabilecekleri şeklinde yorumladı.
Bitcoin Fiyat Performansı
Kripto para birimlerinin atası olarak kabul edilen Bitcoin, faaliyete geçtiği günden beri en düşük seviyesini 2013 yılının Temmuz ayında 65,53 dolar ile gördü. 2013 yılının ardından en büyük atılımını 15-20.000 dolar ile 2018 senesinde gerçekleştirdi. O dönemde BTC madenciliği girişimleri arttı ve sayısız kripto borsası hizmete açıldı. Endüstri bilinirliğini her geçen gün artırmaya başladı. BTC, tüm zamanların en yüksek seviyesini 2021 senesinde 68,789 dolar ile yakaladı. Bu ani yükselişten sonra özellikle kurumsal yatırımcıların gözleri Bitcoin'e çevrildi. Lider token, küresel çapta popüler bir ödeme aracı haline geldi. BTC şu anda %0,96 düşüşle 20,000 dolardan işlem görüyor. Piyasadaki düşüş dalgası devam ederken token'daki gerileme devam ediyor.
Ethereum Fiyat Performansı
2022 senesi için Ethereum'dan beklentiler oldukça yüksekti. Pek çok kripto para analisti en değerli altcoin olan ETH'nin bu yıl içerisinde 20.000 doları göreceğini iddia etmişti. Fakat beklenen olmadı. ETH, tüm zamanların en yüksek seviyesini 2021 yılının kasım ayında 4,891 dolar ile yakaladı. 5.000 dolara ramak kala geri çekilmeler başladı. Ethereum, gelmiş geçmiş en düşük seviyesini ise 2015 senesinde 0,42 dolar ile gördü. Piyasa değeri açısından en değerli altcoin olarak kayıtlara geçen Etheruem (ETH) güncel verilere göre 1,474,70 dolardan kendisine alıcı buluyor. Token, %1,47 düşüşle güne devam ediyor. ETH'nin 1,500 dolarlık kritik seviyenin altına düşmesi yatırımcıları hayal kırıklığına uğrattı. Ancak pek çok yorumcu hala 2022'nin 4.Çeyreğinde atılım yapabileceğini düşünüyor. Read the full article
0 notes
sdkhaber · 2 years
Text
Tayvan askerleri, Çin drone'nunu taş atıp düşürmeye çalıştı
Tayvan askerleri, Çin drone’nunu taş atıp düşürmeye çalıştı
Yeni eklenen Tayvan askerleri, Çin drone’nunu taş atıp düşürmeye çalıştı son dakika haberini aşağıda okuyabilirsin. Çin, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin 2-3 Ağustos’ta Tayvan’ı ziyaret etmesinin ardından bölgede askeri hareketliliğini artırdı. Tayvan’ın kontrolündeki Kinmen Adası’na insansız hava aracı gönderildi. Tayvan askerleri üstlerinde uçan bir drone olduğunu görünce önce…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kokchapress · 2 years
Text
No Knowledge of Al-Zawahiri Stay in Kabul: IEA
No Knowledge of Al-Zawahiri Stay in Kabul: IEA
Afganistan İslam Emirliği yaptığı açıklamada, Hicri 2 Muharrem 1444’te Kabil’deki bir konutta insansız hava aracı saldırıları düzenlendiğini ve ardından iki gün sonra ABD Başkanı Joe Biden’in El Kaide lideri Ayman el-Zawahiri’nin öldürüldüğünü iddia ettiğini söyledi. , Hedeflenen Açıklamada, İslam Emirliği’nin El Zevahiri’nin Afganistan’a girdiği veya Kabil’de kaldığı hakkında hiçbir bilgisinin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bcapnews · 2 years
Text
ABD ve Taliban Mübadelesi Al-Zawahiri'nin Öldürülmesinden Sonra Suçladı
ABD ve Taliban Mübadelesi Al-Zawahiri’nin Öldürülmesinden Sonra Suçladı
ABD Başkanı Joe Biden, El Kaide lideri Ayman el-Zawahiri’nin 30 Temmuz’da Kabil’in merkezinde bir ABD insansız hava aracı saldırısında öldürüldüğünü açıklamasından saatler önce, Taliban Washington’u Doha Anlaşması olarak bilinen Şubat 2020 ABD-Taliban anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Taliban 1 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, “Bu tür eylemler son 20 yılın başarısız deneyimlerinin tekrarıdır ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
legitairdropcrypto · 2 years
Text
Küresel piyasalarda kırmızı mumların hakim olduğu bir haftayı daha geride bıraktık. Haftalık bazda Dow Jones %2,90, S&P500 %3,05 ve Nasdaq %3,82 değer kaybetti.
Riskli varlıklarda aşağı yönlü hareketlilikler görülürken, güvenli liman olarak görülen altında bir miktar yükseliş yaşandı. Dolar endeksinin zirve seviyelerden dönüş yapmasıyla birlikte yükselen Ons altın, nisanda Fed’in 50 baz puan faiz artırmasıyla düşüş trendine girmişti.
Geçtiğimiz haftanın gündem maddeleri içerisinde FED Başkanı Jerome Powell’ın konuşması, Rusya’dan gelen kripto para açıklamaları, Bank of America’nın küresel ekonomideki resesyon* endişelerine ilişkin söylemleri ve Finlandiya ile İsveç’in NATO başvuruları dikkat çekti.
FED Başkanı Jerome Powell, enflasyon düşene kadar para politikasını sıkılaştırmaya devam edeceklerini; enflasyonun düştüğüne dair net ve ikna edici kanıtlar görmemeleri halinde daha agresif hareket etmeyi düşüneceklerini ifade etti. Açıklama sonrasında piyasalardaki hareketlilik, Powell’ın geçmişteki söylemleri şahin** algılansa da bu son açıklamanın piyasalar tarafından pek de şahin algılanmadığını gösteriyor.
Rusya tarafından para sistemine yönelik önemli açıklamalar gelmeye devam ediyor. Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, katıldığı bir etkinlikte kripto paraların ülkede ödeme aracı olarak yasallaşabileceğini söyledi. Daha önce de Rusya’dan rublenin altın karşılığına bağlanması ve ruble ile petrol ihracıyla ilgili açıklamalar gelmişti. Manturov’un bu son açıklaması, kafalardaki soru işaretlerini artırdı.
Bank of America’nın aylık fon yöneticileri anketi, resesyon endişesinin enflasyon ve savaş korkularının da önüne geçtiğini gösterdi. “Mega Cap” olarak anılan dev teknoloji şirketlerinin hisse fiyatlarının yıl başından beri ortalama %28 gerilemiş olması, FED’in izlediği para politikası stratejisiyle enflasyonun gerisinde kalmaya devam etmesi, dünya ekonomisinin giderek yavaşlaması ve tedarik zincirindeki aksaklıkların sürmesi gelecek günlerde bu endişelerin artmasına neden olabilir.
Kripto para piyasasında ise Bitcoin (BTC) öncülüğünde düşüşlerin yaşandığı bir hafta oldu. BTC/USD paritesinde art arda haftalık kırmızı mum kapanışları devam ederken, parite geçtiğimiz haftayı %3,29 düşüşle kapattı. Ethereum (ETH) tarafında da düşüş sürdü. ETH/USD paritesinde %4,76 düşüş yaşandı. BTC/TRY paritesinde ise düşüş %2,17 ile sınırlı kaldı. TRY karşılığındaki düşüşün sınırlı kalmasında, orta vadeli görünümde USD/TRY paritesinin hareketliliği etkili olmaya devam ediyor.
Bu yazının yazıldığı sırada kripto para piyasasının toplam değeri 1,27 trilyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Piyasa içerisindeki Bitcoin (BTC) hakimiyeti %44.5, Ethereum (ETH) hakimiyeti ise %19 seviyesinde bulunuyor. Geçen haftanın verilerine göre borsalara 280,7 milyon dolarlık BTC girerken, borsalardan 952,9 milyon dolarlık Ethereum çıktı.
Bu hafta açıklanacak FED toplantı tutanakları, yatırımcıların ABD hisse senedi piyasalarındaki beklentileri için önemli olabilir. Aynı zamanda perakende kazanç raporları ile İngiltere ve Euro Bölgesi, PMI (Satın alma yöneticileri endeksi) verileri bu hafta takip edilecek önemli veriler arasında.
Herkese bol kazançlı bir hafta dileriz.
*Resesyon, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurt içi hasılanın iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarak da adlandırılabilir.
**Şahin duruş kavramı, kabaca, finans piyasalarında sıkı para politikalarını savunanlar için kullanılır.
Kaydol Sende Kazan:
0 notes
mehmetkali · 2 years
Text
ABD, neden yıllar sonra tekrar Ay’a gitmek istiyor? https://ift.tt/KkjXbiU
ABD, neden yıllar sonra tekrar Ay’a gitmek istiyor?
Tumblr media
ABD, neden yıllar sonra tekrar Ay’a gitmek istiyor?
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yıllar sonra Artemis programıyla Ay’a yeniden gitmeyi planlıyor. Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) Kızıl Gezegen’e yolculuktan önce Ay’a yeniden gidilmesi gerektiğini vurguluyor. Peki ama neden? İşte detaylar…
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John F Kennedy 12 Eylül 1962’de ilerleyen yıllarda insanoğlunun Ay’a gideceğine dair planları kamuoyuna duyurmuştu. Soğuk Savaş’ın en şiddetli döneminde, Sovyetler Birliği’nin Dünya yörüngesine ilk insanlı uydu fırlatmasının ardından ABD’nin uzayda üstünlüğünü gösterecek büyük bir zafere ihtiyaç duyuyordu. Kennedy Rice Üniversitesi’nde 40 bin kişiye hitap ettiği konuşmada “Biz Ay’a gitmeyi seçtik, çünkü bu zorluk bizim kabul etmeye hazır olduğumuz, ertelemeyi istemediğimiz ve kazanmaya niyetlendiğimiz bir zorluk” ifadelerini kullanmıştı. ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), son Apollo görevinden elli yıl sonra Artemis programı ile şimdiye kadarki ‘en güçlü roketini’ test etmeye hazırlanıyor. Amaç, 1972’deki Ay görevinden bu yana ilk kez insanları Ay’a geri döndürmek ve bir Mars misyonuna zemin hazırlamak.
ABD, yıllar sonra Artemis programıyla Ay’a yeniden gitmeyi planlıyor. Peki yapılmış bir şeyi neden yeniden tekrar etmek istiyor? Ay’a inen uzay aracı Apollo 11’in astronotlarından Michael Collins ve Mars Topluluğu kurucularından Robert Zubrin, yeniden Ay’a gidilmesi kararını eleştiriyor ve ABD’nin doğrudan Mars’a gitmesi gerektiğini savunuyor. Ancak Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) Kızıl Gezegen’e yolculuktan önce Ay’ı yeniden zapt edilmesi gerektiğini vurguluyor. İşte nedenleri:
UZUN UZAY GÖREVLERİ
NASA Apollo 11’in birkaç günlük görevine kıyasla, haftalarca sürecek görevler için Ay’da sürdürülebilir şekilde insan bulundurabilmek istiyor. Amaç: Mars’a çok yıllı gidiş dönüş yolculuklarına nasıl hazırlanılacağını daha iyi anlamak. Derin uzayda radyasyon çok daha yoğun ve insan sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) bulunduğu alçak yörünge Dünya’nın manyetik alanı sayesinde kısmen radyasyondan korunuyor, ama Ay da durum farklı. Artemis’in ilk görevinde radyasyonun canlı organizmalar üzerindeki etkisini çalışmak ve radyasyona karşı koruyucu yeleklerin etkinliğini değerlendirecek birçok deney planlandı.
Daha da ötesi, ISS’ye sıklıkla yeniden ikmal yapılabilirken, neredeyse bin kat daha uzaktaki Ay’a yolculuklarda bu daha da karmaşık hale gelecek. NASA, her şeyi yanlarında götürmekten ve maliyeti azaltmaktan kaçınmak için Ay’ın yüzeyindeki kaynakların nasıl kullanılacağını öğrenmek istiyor. Özellikle Ay’ın güney kutbunda var olduğu doğrulanan buz halindeki su, hidrojen ve oksijen atomlarına ayrılarak roket yakıtı haline dönüştürülebilir.
YENİ TEÇHİZATIN DENENMESİ
NASA ayrıca Mars’ta evirilmeye devam edecek teknolojilerin pilot çalışmalarını Ay’da başlatmak istiyor. İlk deneme uzay yürüyüşleri için kullanılan uzay giysileri üzerine. En erken 2025’te Ay’a inecek ilk insanlı görev için giysiler Axiom Space adlı şirket tarafından tasarlanıyor. Diğer ihtiyaçlar ise astronotların hareket edebilmesi hem de hem basınçlı hem de basınçsız araçlar ve yaşamsal ortam. Son olarak, sürdürülebilir enerji kaynağına erişim amacıyla NASA taşınabilir nükleer ayrıştırma sistemleri geliştirmek için çalışıyor. Ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi yalnızca birkaç gün ötedeki Ay’da, birkaç ay ötedeki Mars’tan daha kolay olacak.
ARA DURAK OLUŞTURMAK
Artemis programının en büyük ayaklarından biri Ay’ın çevresinde bir uzay istasyonu inşa etmek. Gateway adı verilen bu istasyonun Mars’a yolculuk için ara bir durak olarak hizmet vermesi planlanıyor. AFP haber ajansında konuşan Gateway programı sorumlusu Sean Fuller gerekli bütün ekipmanın, mürettebatın uzun yolculuğun başlamasından önce birkaç fırlatışta gönderilebileceğini söyledi. Fuller “Bu biraz, yol çıkmadan önce gerekli her şeyi almak için benzin istasyonunda durarak yola devam etmeye benziyor” diye açıkladı.
ÇİN’E KARŞI LİDERLİĞİ KORUMAK
ABD’nin Ay’a yerleşme çalışmalarına öncelik vermesini bir diğer sebebi de 2030’da taykonotlarını Ay’a göndermeyi planlayan Çin’den önce davranmak. Çin, Rusya’nın bir zamanlar gurur duyduğu uzay programını yitirmesinin ardından günümüzde ABD’nin en büyük rakibi oldu. NASA Başkanı Billl Nelson geçtiğimiz günlerde verdiği bir mülakatta “Çin’in aniden oraya gidip ‘Burası bize ait bir bölge’ demesini istemiyoruz” sözleriyle durumu açıklamıştı.
BİLİM ADINA
Apollo görevleri Dünya’ya yaklaşık 4 bin kilogram ay taşı getirdi. Yeni örneklerin göksel nesneler ve onların oluşumuyla ilgili bilgileri derinleştirmesi umuluyor. AFP’ye konuşan Jessica Meir “Apollo görevlerinde topladığımız örnekler güneş sistemimize olan bakışımızı değiştirdi. Bence Artemis programından da bunu bekleyebiliriz” dedi. Meir, tıpkı Apollo döneminde olduğu gibi bilimsel ve teknoloji alanında ileri buluşlar beklentisi içinde. ( airlinehaber)
Tumblr media
ABD, neden yıllar sonra tekrar Ay’a gitmek istiyor?
Tumblr media
from 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/gt07IHR via IFTTT
0 notes
se-a-ser · 2 years
Text
Bilimsel Gaflar
Etoloji
Çocukluğumuzdan itibaren aptal hayvanların düşünebildiği inancından daha fazla alıştırıldığımız bir ikinci önyargı bulmak imkansız.
René Descartes - Fransız matematikçi ve filozof.
Hayvanlar alet yapamazlar, düşünemezler. Onların duyguları, karakterleri yoktur; sadece içgüdüleriyle hareket ederler. Düşünmek yalnızca insana has özelliktir. Bunun tersini düşünmek katiyen yanlıştır.
(Geçmişte her kesim tarafından yaygın olarak kabul edilen insanmerkezci düşünce)
İcat
Artık yeni hiçbir şey yok . İcat edilebilecek her şey icat edildi.
Charles Duell - Amerikan Patent Dairesi Başkanı, 1899
Telefon
“Çok güzel bir buluşa benziyor ama Tanrı aşkına bunu kim, niye kullanmak istesin ki?”
Rutherford B. Hayes - ABD Başkanı. 1876 yılında ilk telefonu gördükten sonra yaptığı yorum.
"Biraz eğitimli herkes sesin kablolar aracılığıyla bir yerden bir diğer yere aktarılamayacağını bilir. Ve ola ki aktarılsa bile, böyle bir çabanın pratik bir değeri olmayacaktır."
(1865, Boston Post gazetesi editörü)
"Telefon denen bu icadın kullanışlı ve ciddi bir iletişim aracı haline gelebilmesi için birçok olumsuz yönü bulunmaktadır. Bu alet, yapısı gereği bizim için değersizdir."
(1878, Western Union firması)
Nükleer enerji
“Çevreciler boşuna endişeleniyorlar. Bir nükleer enerji istasyonunun bir yıllık atığını, masanızın çekmecesinde bile saklayabilirsiniz.”
Ronald Reagan - 1980. ABD eski başkanı
Otomobil
Geçtiğimiz bir yıl içinde otomobilin yapısını değiştirecek herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini göz önüne alırsak, bu buluşun da gelişme ve evrimini tamamladığı sonucuna varabiliriz.
2 Ocak 1909 - Scientific American dergisi
Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.
Henry Ford’un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün geleceği konusunda ekspertiz veren bir banka müdürü 1903
Bu mücadeleden atın galip çıkacağına inanıyorum. Otomobil sadece gelip geçici bir heves olacaktır.
Alman İmparatoru II. Wilhelm 1905 yılında
Sigara
“İnsanların büyük bir çoğunluğu için sigara içmek son derece yararlı ve sağlık açısından faydalı bir şeydir.”
Doktor Ian G.Macdonald - 18 Kasım 1963. Los Angeles’li uzman cerrah
Televizyon
“Hepiniz saçmalıyorsunuz. Tanrı aşkına, bir aktörün ya da aktrisin konuşmalarını duymayı kim ister ki?..”
Henry M. Warner - 1927. Sessiz sinema döneminin film yapımcılarından.
Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.
Daryik F. Zanuck Twentieth Century Fox'un başkanı 1944
Radyo
"Radyo’nun geleceği yok!"
Lord Kelvin (1898, İskoçyalı bilim insanı)
Bilgisayar
“İnsanların evlerinde bilgisayar bulunması da ne demek. Bence hiç kimsenin evine bilgisayar sokmak için herhangi bir geçerli nedeni olamaz.”
DEC şirketi baskanı Ken Olson’un 1977’deki bir açıklamasından
"Dünya piyasalarında bilgisayarlardan en fazla 5 tanesine yer olduğunu düşünüyorum."
(1943, IBM Başkanı Thomas J. Watson)
"Bilgisayarlar gelecekte 1,5 ton ağırlığında olacak."
Popular Mechanics Dergisi (1949)
Uçak
“Uçaklar son derece ilginç oyuncaklar. Ama askeri açıdan beş para etmezler.”
(Mareşal Ferdinand Foch - 1911. Fransız askeri stratejisti ve 1. Dünya Savaşının Fransız komutanlarından)
"Bir makina hiçbir zaman New York'tan Paris'e uçamayacaktır."
(1906, Uçağın mucidi Orville Wright)
"Bilinen cisimlerin hiçbir kombinasyonu, bilinen makinaların hiçbir formu, bilinen kuvvetlerin hiçbir formu, bir araya getirilerek insanı hava içerisinde uzun mesafelerde pratik olarak uçurabilecek bir makina oluşturamayacaktır."
(1800'lerin sonu, ABD Deniz Kuvvetleri Gözlemevi başkanı, astronom Simon Newcomb)
Astronomi
"Dünya Evren'in merkezindedir ve tüm gök cisimleri onun etrafında dönmektedir. Kopernik'in sözleri, şeytanın sözleridir ve yalandır."
(1500'ler, Kopernik yasalarını ortaya koyduğunda, dindar ve insanmerkezci kitle)
"Jüpiter'in uyduları görünmezdir, dolayısıyla Dünya üzerinde bir etkisi olamaz, dolayısıyla varlıkları da gereksizdir ve dolayısıyla, aslında yokturlar."
(1500'lerin sonu, Galileo'nun Jüpiter'in uydularını keşfi üzerine dönemin Aristotalesçi insanları)
"Dünya düzdür ve belirli sınırları vardır. Bilim adamları ne derse desin, bu sınırlar vardır ve aşılmamalıdır."
(1600'lü yıllar, Hristiyan Kilisesi)‎
"Ay'a ulaşmayla ilgili fanteziler kurmaya gerek yok, çünkü Dünya'nın çekim kuvvetini aşmanın bir yolu bulunmuyor."
(1932, Chicago Üniversitesi astronomu Dr. Forest Ray Moulton)
"Bize vaat edilmiş ve verilmiş sınırların dışına çıkıp, uzaya gitmek, haddimizi aşmaktır ve büyük felaketlerle cezalandırılmamızı beraberinde getirecektir."
(1960'lar, Yuri Gagarin'in uzaya çıkarılmasından önce, Hristiyan Kilisesi)
Bilim
"Bu bilim denen şeyden bıktım artık... Geçtiğimiz birkaç senede elde ettiklerimiz için milyonlar harcadık ve artık durdurulmasının vakti geldi."
(1861, Smithsonian Enstitüsü'nün kaynaklarının kesilmesiyle ilgili olarak, Pensilvanya Eyalet Senatörü Simon Cameron)
‎"Artık bilimin bulabileceği bir şey kalmadı, bilim, bu noktada tıkandı. Bulabileceğimiz her şeyi bulduk ve bize artık gerek yok."
Charles Duell (1899, Amerikan Patent Bürosu Başkanı)
"İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için bir neden yok."
Kenneth Olsen (Digital Equipment Corp. Bilgilsayar Şirketi Başkanı - 1977)
İnternet
"İnternet 1996 yılında tamamiyle çökecektir."
(1900'lerin sonları, internetin mucitlerinden Robert Metcalfe)
Fizyoloji
"Louis Pasteur'ün hastalık yapan organizmalar teorisi saçma bir kurgudan ibaret."
(1872, mikroplarla ilgili olarak, Fizyoloji Profesörü Pierre Pachet)
"Karın, göğüs ve beyin, bilge ve insancıl hiçbir cerrahın ulaşamayacağı şekilde, sonsuza kadar kapalı kalacaktır."
(1873, ameliyatlarla ilgili olarak, Kraliçe Victoria'nın cerrahı Sir John Eric Ericson)
Alternatif Akım
"Yüksek gerilimli ve alternatif akım kullanan sistemlerin yaygınlaşmasının ne bilimsel olarak, ne de piyasa açısından imkanı yoktur. Tüm bu sistemler [alternatif akım], sırf bakır tel ve emlak piyasasına darbe vurmak için uygulanmaktadır. (...) Benim şahsi isteğim, alternatif akımın kullanılmasının tamamen yasaklanmasıdır. Alternatif akım gereksizdir ve tehlikelidir. Dolayısıyla yaşama ve mala zarar verecek bu sistemlerin piyasaya sürülmesi arkasında bir neden göremiyorum."
(1889, Thomas Edison)
Fizik
"Atomların parçalanmasından elde edilecek bir enerji kaynağının var olabileceğini uman biri, hayal dünyasında geziniyor demektir."
(1933, Nükleer Santraller ile ilgili olarak, Ernest Rutherford)
"X Işını taramaları bir aldatmacadır!"
(1900, Lord Kelvin)
Denizaltı
"Denizaltıların savaşta ne işe yarayabileceğini anlayamadım. Olsa olsa mürettebatın boğularak ölmesine neden olabilir."
H.G. Wells (Yazar - 1901)
Einstein'nın Teorileri Hakkında
"Einstein'ın güya teorileri olan bu şeyler, basitçe liberal, demokratik saçmalıklarla pislenmiş zihin uydurmalarıdır ve hiçbir Alman bilim insanı tarafından hiçbir şekilde kabul edilemez."
(1940, Dr. Walter Gross)
Mikroçip
"Güzel fakat ne işe yarayacak?"
(IBM'den bir mühendisin bugün tüm elektronik cihazların beyni konumundaki 'mikroçip' için yorumu, 1968)
18 notes · View notes
menemennpastirma · 3 years
Photo
Tumblr media
Görüyorsunuz değil mi? Twitter, ABD başkanı Trump'ın 88 milyon takipçisi olan hesabını, Şiddete çağırıyor bahanesiye tamamen SİLİYOR, Ama Gezi olaylarında 600 aracı, 309 binayı ataşe verip sokakları savaş alanına çeviren Gezicilerin açtığı #direngezi etiketini 20 gün boyunca TT listesinin başına koyup dünya gündemine oturtuyor. Yine Halkı sokaklara çağırıp 53 kişinin ölümüne neden olan Demirtaş'a ve Suriye'de PKK/YPG'li Terörist Mazlum Abdi'ye Mavi tik veriyor. İKİ YÜZLÜ SAHTEKARLAR... İşlerine gelmeyince Demokrasi, özgürlük falan filan, hepsi yalan...
(Kaynak: https://www.facebook.com/gokhan.kahraman.144/posts/3433268656782438)
#sözler #anlamlısözler #güzelsözler #manalısözler #özlüsözler #alıntı #alıntılar #alıntıdır #alıntısözler
1 note · View note
mehmetrefikyucel · 4 years
Text
ÖLÜMCÜL DENEYLER VE İNSAN KOBAYLAR...
ÖLÜMCÜL DENEYLER VE İNSAN KOBAYLAR...
ABD'nin 34. başkanı General Dwight D. Eisenhower 'ın Nazi savaş suçlularına çalışmalarını Amerika'da devam etmeleri karşılığında dokunulmazlık verdiği biliniyor. Almanların sayısız insan hayatı ve hayal bile edilemeyecek işkenceler karşılığında elde ettikleri bilgileri edinmek isteyen Eisenhower, Nazi toplama kamplarında gerçekleştirilen araştırmalardan "yararlanılması" emrini vermişti. Daça toplama kampında Yahudiler üzerinde gerçekleştirdiği korkunç deneylerle tanınan Dr Hubertus Strughold ve onun gibi 34 Nazi "bilim adamı" uzay tıbbı çalışmalarına Amerikan topraklarında devam edebilmeleri için Teksas, San Antonio'daki Randolph Hava Kuvvetleri Üssü'ne getirildi. Ataç Projesi kapsamında toplam 3 bin kadar Nazi savaş suçlusuna ABD ve Kanada topraklarında çalışma izni verildiği tahmin ediliyor. Tarihçiler ve bilim adamları, CIA tarafından Amerikan vatandaşları üzerinde gerçekleştirilen deneylerin çoğunun Nazi ölüm kamplarında yapılan insanlık dışı deneylerin bir devamı olduğunu ortaya koymuşlardır. Mart 1945'te Nazi Osenberg Listesi müttefiklerin eline geçecek ve ABD’deki Araştırma Geliştirme Enstitüsü Başkanı Binbaşı Robert Staver, başta roket uzmanı Wernher von Braun olmak üzere listedeki tüm isimlerle görüşmek ve istihbarat sağlamak için talimat verecektir. İlk başta sadece bilim adamlarını sorguya çekmek olan amaç daha sonra değişikliğe uğrayarak Almanya’nın dışına çıkarmaya dönüşmüştür. Birçok Nazi bilim adamı Peenemünde’deki Araştırma Merkezinde V-2 roketiyle ilgili görevlidir. Harekatın ilk ismi değiştirilerek Paperclip olacak ve Alman bilim adamları Sovyetler Birliğinin eline geçmeden kaçırılacaktır. Roket ve nükleer fizik alanlarının yanı sıra kimyagerler, doktorlar ve silah uzmanları da Almanya dışına çıkartılacaktır. Aileleriyle beraber kendilerine uygun çalışma ortamı ve dolgun bir ücret teklif edilen 127 bilim adamı Eylül 1945'te teklifi kabul edecektir, en önemli bilim adamları arasında; Wernher von Braun, Erich W. Neubert, Theodor A. Poppel, August Schulze, Eberhard Rees, Wilhelm Jungert ve Walter Schwidetzky bulunmaktadır. İzleyen aylarda da gelişler devam edecektir. 1950’de ise bilim adamlarının ABD’de bulunma durumlarına göre yasal oturma izinleri kesinleştirilecektir. 86 havacılık ve uzay mühendisi – uzmanı, ele geçirilen Nazi uçak ve ekipmanının olduğu Wright Hava Üssüne gelerek çalışmaya başlar. Elektronik haberleşmeyle ilgili olarak ise fizik alanından Georg Goubau, Gunter Guttwein, Georg Hass, Horst Kedesdy ve Kurt Levovec; kimyacı Profesör Rudolf Brill ve doktorlar Ernst Baars ve Eberhard Both; jeofizikçi Dr. Helmut Weickmann; teknik optik uzmanı Dr. Gerhard Schwesinger; ve elektronik mühendisleri Dr. Eduard Gerber, Richard Guenther ve Hans Ziegler ekibe katılacaktır. Sentetik petrol üretim uzmanı 7 kişi de Louisiana’daki Fischer-Tropsch fabrikasında değerlendirilecektir. 1990 yılına gelindiğinde toplamda 1.600 bilim adamı Almanya'dan çıkarılmış, diğer devletler tarafından kullanılmaya başlamış durumdaydı. ABD'de yayınlanan "Operation Paperclip: The Secret Intelligence Program that Brought Nazi Scientists to America (Ataç Operasyonu: Nazi Bilim Adamlarını Amerika'ya Getiren Gizli İstihbarat Programı" adlı kitap, ABD Genelkurmay Başkanlığının 1945'ten sonra bin 600'den fazla Alman bilim adamını nasıl ülkeye getirdiğini belgeleriyle anlatıyor.   Gazeteci Annie Jacobsen tarafından yazılan kitap, Ataç Operasyonu çerçevesinde 21 Nazi bilim adamının ABD'nin Soğuk Savaş dönemindeki etkinliklerinde nasıl bir rol oynadıklarını betimliyor.   Jacobson'a göre bilim adamlarından bazıları Nazilerin lideri Adolf Hitler'e sarin gazı ve hıyarcıklı vebanın kitle imha silahlarına dönüştürülmesi için yardımcı olmuş ve savaş suçlarından yargılanmış.   Kitapta ABD'nin kendi kimyasal ve biyolojik silahlarını üretmek, havacılık ve uzay tıbbı alanında ilerleme sağlamak için "Üçüncü Reich'ın" beyin gücünü kullanmak üzere "Ataç Operasyonu" düzenlediği savunuluyor.   Nazi bilim adamlarını işe alan, onlara ABD'de çok gizli hükümet projelerinde çalışmaları karşılığında dokunulmazlık ve yeni kimlikler veren ABD Dış işleri Bakanlığı, Ordu İstihbarat ve CIA, 1945 tarihinde ''Program F'' ‘i  ABD Atom Enerjisi Komisyonu aracılığıyla başlattı. Bu program, atom bombası üretimindeki en önemli kimyasal maddelerden biri olan 'florid' in insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştıran en geniş kapsamlı çalışmaydı. Araştırma sırasında floridin insanoğlunun bildiği en zehirli kimyasallardan biri olduğu ve merkezi sinir sistemi üzerinde büyük hasara yol açtığı anlaşıldı; ancak elde edilen bilgilerin büyük bölümü atom bombalarının yapımının engelleneceği korkusuyla ulusal güvenlik adına gizli tutuldu.
Kimyasal silahların konuşulduğu dönemde kendi gaz maskelerinin dayanma gücünü ve silahların etkisini ölçmeye çalışan Amerikan hükümeti 60.000’den fazla kişiyi denek olarak kullandı. Farklı derilerin ve genlerin tepkilerini de ölçebilmek adına başka ırklardan insanlar da bu deneye dahil edildi. Gaz odalarına doldurulan insanlar koruyucu giysilerin dayanıklılığını ölçmek adına kimyasal saldırılara maruz kalıyordu. Söylentilere göre bir gruba koruyucu elbise dahi verilmedi.
1943 yılında ABD Donanması kendi denizcilerini hardal gazına maruz bıraktı. Resmi olarak, Donanma, Birinci Dünya Savaşında çok korkunç olduğu kanıtlanmış olan bu ölümcül gaza karşı yeni kıyafetlerin ve gaz maskelerinin etkinliğini test ediyordu. Deneylerin en kötüsü Washington’daki Deniz Araştırma Laboratuvarında meydana geldi. 17 ve 18 yaşındaki erkek çocuklara, sekiz haftalık acemi eğitim kampından sonra, savaşı kısaltmaya yardımcı olacak bir deneye katılmak isteyip istemedikleri soruldu. Çocuklar, Araştırma Laboratuarına ulaştıklarında, deneyin hardal gazı olduğunu öğrendiler. Neredeyse tümü dış ve iç yanıklara maruz kaldı. Deniz Kuvvetleri tarafından bu durum göz ardı edildi ve hatta bazı durumlarda bu katılımcılar, Casusluk Yasası ile tehdit edildi. 1991’de, nihayet Kongre’den önce raporların gizliliği kaldırılarak ve alındı.
1946 yılında Savaş gazilerine hizmet veren hastanelerdeki hastalar, tıbbi deneylerde kobay olarak kullanıldı. Kuşkuları ortadan kaldırmak için ne zaman böyle bir hastanede gerçekleştirilen bir çalışmayla ilgili rapor hazırlansa, ''deney'' sözcüğü yerine ''araştırma'' ya da ''inceleme'' sözcüklerinin kullanılması emredildi. 1947 ABD Atom Enerjisi Komisyonu, insan deneklere damardan radyoaktif maddelerin verileceği deneylere başlayacağını bildiren gizli bir belge yayımladı. CIA, Amerikan istihbaratı tarafından silah (zihin kontrol, beyin yıkama aracı) olarak kullanılabilmesi için LSD araştırmalarına başladı. Hem sivil hem asker denekler haber verilerek ya da verilmeyerek bu deneylerde kullanıldı. 1950  yılında Savunma Bakanlığı, nükleer silahların çöllerde denenmesi ve bombanın etki alanı içinde kalan insanların sağlık problemlerinin ve ölüm oranlarının gözlenmesi için planlar yapmaya başladı. Amerikan kentlerinin bir biyolojik saldırı durumunda ne ölçüde zarar göreceğini belirlemek için ABD donanmasına bağlı gemiler San Francisco kentine bakteriden oluşan bir bulut püskürttü. Çok sayıda insan zatürree benzeri belirtiler göstererek hastalandı. 1951 yılında Savunma Bakanlığı hastalığa neden olan bakteri ve virüslerin kullanıldığı açık hava deneyleri başlattı. 1969 yılına kadar süren bu deneylerde geniş kitlelerin bu bakterilere maruz kaldığından kuşkulanılıyor. 1953 yılında ABD ordusu, kimyasal maddeleri dağıtmak konusunda ne kadar etkin olduklarını belirlemek amacıyla Fort Wayne, Minneapolis, Winnipeg, St Louis ve Leesburg, Virginia'da çinko kadmiyum sülfür gazıyla yüklü bulutlar saldı. Ordu, Donanma ve CIA'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği deneylerde New York ve San Francisco'da yaşayan on binlerce kişi solunum yoluyla bulaşan mikroplara maruz bırakıldı. CIA, MKULTRA projesini başlattı. Resmi olarak 11 yıl süren bu araştırma programı, zihin kontrolünde kullanılabilecek ilaçların ve biyolojik silahların üretimi ve denenmesi için tasarlanmıştı. 1956 yılında Amerikan ordusu, sıtma mikrobu taşıyan sivrisinekleri Georgia'nın Savannah ve Florida'nın Avon Park bölgelerine bıraktı. Her deneyin ardından kendilerini kamu sağlığı görevlileri olarak tanıtan ordu ajanları mikrobun kurbanlar üzerindeki etkilerini inceledi. 1965 yılında Philadelphia'daki Holmesburg Eyalet Ceza evindeki tutuklulara, ABD'nin Vietnam Savaşında bitki örtüsünü ve ormanları yok etmekte kullandığı yüksek oranda zehire sahip Portakal Gazının kimyasal bileşeni olan dioksin verildi. Tutukluların daha sonra kanser taramasından geçirilmeleri, Portakal Gazının başından beri kanserojen bir madde olduğundan kuşkulanıldığını gösterdi. 1966 yılında CIA, yine MKULTRA'nın devamı olan Proje MKOFTEN'ı başlattı. Bu, belli kimyasalların insanlar ve hayvanlar üzerindeki zehirleyici etkilerini araştıran bir projeydi. ABD ordusu tarafından New York kenti metrosuna Bacillus subtilis mikrobu verildi. Ordu bilim adamlarının bakteriyle dolu ampulleri havalandırma ızgaralarına atmaları sonucu bir milyonun üzerinde insan bu zehirli havayı soludu. 1969 yılında Savunma Bakanlığından Dr. Robert MacMahon , 5-10 yıl içerisinde, ''insanın bağışıklık sistemine saldıran ve hiçbir ilaçla tedavi edilemeyen sentetik bir virüs geliştirmek için'' Amerikan Kongresinden 10 milyon dolar ödenek talep etti. Ödeneğin sağlanmasının ardından CIA gözlemi altında yürütülen proje, ordunun çok gizli biyolojik silah tesisi olarak bilinen Fort Detrick'teki Gizli Operasyonlar Bölümünde başlatıldı. Burada, AIDS benzeri virüsleri ayrıştırmak için moleküler biyoloji teknikleri kullanıldığı yolunda spekülasyonlar giderek arttı. ABD, DNA'larındaki genetik değişiklikler ve varyasyonlar nedeniyle hassas olan belli etnik grupları hedef almak ve yok etmek amacıyla tasarlanmış ''etnik silahları'' geliştirme çalışmalarını yoğunlaştırdı 1975 yılında Fort Detrick'deki Biyolojik Silah Merkezinin virüs bölümüne Fredrick Kanser Araştırma Tesisleri adı verilerek Ulusal Kanser Enstitüsü'nün (NCI) denetimine verildi. ABD Donanmasının burada kansere neden olan virüsleri geliştirmek amacıyla özel bir virüs kanser programı başlattığı tahmin ediliyor. Bilim adamları burada, aynı zamanda, hiçbir bağışıklığın bulunmadığı bir virüs ayrıştırdılar. Bu virüse sonradan HTLV (İnsan T- hücresi Lösemi Virüsü) adı verildi. 1977 yılında Senato'da yapılan oturumlarda 239 yerleşim bölgesinin 1949-1969 yılları arasında biyolojik maddelerle zehirlendiği doğrulandı. San Francisco, başkent Washington, Key West, Panama Kenti, Minneapolis ve St. Louis bu bölgelerden sadece birkaçı. 1978 yılında Salgın Önleme Merkezi (CDC) tarafından gerçekleştirilen deneysel Hepatit B aşılama çalışmaları New York, Los Angeles ve San Francisco kentlerinde başladı. Araştırma denekleri bulmak için verilen ilanlarda özellikle çok eşli eşcinsel erkekler arandığı vurgulandı. 1981 yılında İlk AIDS vakalarının New York, Los Angeles ve San Francisco'daki eşcinsel erkekler arasından çıktığı doğrulandı. Bu olayların ortaya çıkması AIDS'in Hepatit B aşısı yoluyla bulaştığı yönünde spekülasyonların da yayılmasına neden oldu. Ulusal Bilimler Akademisi Tutanakları'na göre HIV ve VISNA virüsleri, HTLV ile neredeyse aynıydı (ufak bir kısım hariç yüksek oranda benzerlik taşıyordu). Bu bilgi, HTLV ve VISNA virüslerinin, doğada hiçbir bağışıklığı bulunmayan yeni bir virüs ayrıştırmak amacıyla birleştirilmiş olabileceği spekülasyonlarını doğurdu. 1994 yılında Houston'daki MD Anderson Kanser Merkezinden Dr. Garth Nicholson, ''gen izleme'' adı verilen bir teknikle, Çöl Fırtınası Operasyonundan dönen askerlerin birçoğunda, biyolojik silah yapımında kullanılan bir mikrop olan mycoplasma incognitus'un değiştirilmiş bir cinsini keşfetti. Moleküler yapısının % 40'ına HIV protein tabakası katılmış olması mikrobun insan yapımı olduğunu göstermektedir. Senatör John D. Rockefeller , Savunma Bakanlığının en az 50 yıldır yüz binlerce askeri personeli deneylerde kobay olarak kullandığını ve bilinçli olarak tehlikeli maddelere maruz bıraktığını açıklayan bir rapor yayımladı. Bu maddelerin arasında, hardal gazı, sinir gazı, radyasyon ve Körfez Savaşı sırasında kullanılan kimyasallar bulunuyor. 1996 yılında Savunma Bakanlığı, Çöl Fırtınası'na katılan askerlerin kimyasal maddelere maruz kaldığını kabul etti.
ALINTIDIR…
2 notes · View notes