Tumgik
#abd başkanı açıklaması
kriptokritik · 24 days
Text
Solana'nın Meme Coin'ine gösterilen ilgi büyüyor: Piyasa değeri 250 milyon doları aştı!
Tumblr media
Kripto para piyasasında, Solana tabanlı meme coin'lerine olan ilgi giderek artıyor. Son zamanlarda, Bitcoin'in yükselişiyle birlikte meme coin'ler piyasada önemli bir yer edindi. Ancak son günlerde Solana tabanlı meme coin'ler öne çıktı. Özellikle, ABD başkanlarının mizahi içeriklerine dayalı meme coin'ler dikkat çekiyor. Bu akımlardan biri olan Solana'nın meme coin'lerinden biri olan "Jeo Boden (BODEN)" son 24 saatte 'lük bir artışla piyasa değerini 250 milyon doların üzerine çıkararak yeniden gündeme oturdu.
Solana Meme Coin'inde Son Durum
Solana'nın meme coin'leri, özellikle ABD Başkanı Joe Biden'ın parodisini içeren içeriklerle dikkat çekiyor. Bu tür meme coin'lerin piyasa değerindeki artışlar, kripto para topluluğunda büyük bir konuşma konusu haline geldi. Jeo Boden'in 250 milyon dolarlık piyasa değerine ulaşması, Solana tabanlı meme coin'lerinin potansiyelini gözler önüne seriyor. Geliştiricilerin Uyarılarına Rağmen İlgi Artıyor Solana tabanlı meme coin'lerinin geliştiricileri, bu tür projelerin spekülatif olduğunu ve yatırımcıları uyarıyor. Ancak bu uyarılara rağmen, bu yıl sadece 27 ön satışta 122,5 milyon doların üzerinde para toplandı. Bu durum, meme coin'lerin hızla dikkat çekme ve büyük yatırımlar çekme yeteneğini gösteriyor. Kripto Eğitim Firmasından Açıklama Singapurlu kripto eğitim firması Gryphsis Academy, meme coin'lerin sosyal medyadaki viral paylaşımlar sayesinde hızla ilgi çektiğine dikkat çekiyor. Özellikle, bu tür coin'lerin ilgi çekici tweet'ler veya Reddit gönderileriyle hızla yayılabildiği ve geniş kitlelere ulaşabildiği belirtiliyor. Solana Kurucusunun Açıklaması Solana'nın kurucu ortağı Anatoly Yakovenko, Solana tabanlı meme coin'lerinin hızla büyümesine dikkat çekti ve bu tür projelerin sürdürülmemesi gerektiğini vurguladı. Yakovenko'nun bu açıklaması, kripto para dünyasında meme coin'lerin geleceği hakkında tartışmaları yeniden alevlendirdi. Solana'nın meme coin'lerinde yaşanan bu hızlı büyüme ve yatırımcı ilgisi, kripto para piyasasının dinamiklerini gözler önüne seriyor. Ancak bu tür projelerin spekülatif doğası ve riskleri, yatırımcıların dikkatli olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Önemli uyarı: Bu içerik yatırım tavsiyesi değildir ve yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Read the full article
0 notes
umutbagdadioglu-blog · 2 months
Text
Texas Sınır Olayı ve ABD-Texas İlişkileri
Texas Sınır Olayı ve ABD-Texas İlişkileri
Teksas,Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde,Meksika Körfezi kıyısında bulunan bir eyalettir.Dünya da ve ABD ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.Texas sınırı,Amerika Birleşik Devletleri'nin en karmaşık ve tartışmalı siyasi konularından biridir.Sorun,Meksika'dan ABD'ye yasadışı göçün artması,uyuşturucu kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı gibi birçok faktörden kaynaklanmaktadır.
ABD Anayasa Mahkemesi,Teksas Valisi Gregg Abbott'ın Meksika sınırına dikenli ve jiletli teller kurmasını iptal etti.Bu teller,ABD'nin güney sınırından gelen mültecileri durdurmak amacıyla kurulmuştu.Vali Abbott,federal sınır görevlilerinin telleri kaldırsa bile Teksas'ın dikenli telleri koymaya devam edeceğini belirtti. Abbott'un bu açıklaması,Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı çıkış olarak yorumlandı.ABD'deki 25 eyalet,ortak bir bildiri yayımlayarak Abbott'a destek verdi.Toplam 50 eyaletten yarısının,yani 25 eyaletin,federal hükümete karşı böyle bir bildiriye imza atması,ülkede siyasi çalkantılara yol açabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor.Bu 25 eyaletin tamamı Cumhuriyetçi Parti'ye yakın olan eyaletlerdir.Cumhuriyetçi Parti, göçmen politikalarında daha katı ve sınırları korumaya yönelik bir tutum sergiliyor.Bu eyaletler,ABD Başkanı Joe Biden'ın Demokrat Parti'nin göçmen politikalarını uygulamak istemesine karşı çıkıyor.Bu durum,ABD'nin iç siyasi dengelerini etkileyebilir ve federal hükümet ile eyaletler arasındaki ilişkileri daha da gerilimli hale getirebilir.Gelecek günlerde bu konuda yaşanacak gelişmeler,ülkenin siyasi atmosferini ve iç politikalarını şekillendirecek önemli faktörler arasında yer alacak.Texas olayında ABD eski Başkanı Donald Trump da Texas’ın yanında yer almış ve ulusal muhafızların sınıra gönderilmesini istemiştir.Bazı uzmanlar,bu gerginliğin ABD ’de iç savaşa yol açabileceğini düşünmektedir.Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi çok uzak bir ihtimaldir.ABD’de daha önce de benzer siyasi krizler yaşanmış,ancak bunlar çözümlenmiştir.Bu nedenle,Texas problemi ABD’yi iç savaşa sürüklemeyecektir.Ancak,bu sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesi için tarafların diyalog kurması gerekmektedir.
Texas Sınır Olayında Biden-Trump Gerilimi
Biden yönetimi,Trump’ın Meksika sınırına duvar örme projesini durdurmuş ve göçmenlere daha insani bir yaklaşım sergilemiştir.Bu politika,göçmen sayısında artışa ve sınır bölgelerindeki yerel yönetimlerin zorlanmasına neden olmuştur.Biden yönetimi, göçmenlere insan haklarına uygun bir şekilde davranılması gerektiğini,sınır güvenliğinin duvar inşa etmekten ibaret olmadığını,göçmen sorununun kök nedenlerinin çözülmesi için işbirliği yapılması gerektiğini savunmaktadır.Trump,göçmenlerin ABD’ye yasa dışı yollardan girmesinin ülkenin güvenliğini,ekonomisini ve kültürünü tehdit ettiğini savunuyordu.Trump,Biden yönetiminin göçmen politikasının kaos yarattığını ve sınır güvenliğini ihmal ettiğini iddia ediyordu.
Texas Bağımsızlık İstiyor mu ? 
Teksas'ın bağımsızlık isteyip istemediği karmaşık bir sorudur.2023 yılında yapılan bir ankete göre,Teksaslıların sadece %22'si bağımsızlıktan yana.Fakat bu,Teksas'ın ABD'den ayrılma fikrinin tamamen reddedildiği anlamına gelmez.Teksas'ın bağımsızlık istemesinin arkasında yatan çeşitli faktörler var;
-Federal hükümetle siyasi anlaşmazlıklar
-Ekonomik bağımsızlık arzusu
-Kendine özgü kültürel kimliği koruma arzusu
Teksas'ın yakın zamanda ABD'den ayrılacağını düşünmek pek olası değildir.Bağımsızlık karmaşık ve zorlu bir süreç olacaktır.Ancak,Teksas da bağımsızlık fikrinin tamamen ortadan kalktığı da söylenemez. Gelecekte,siyasi ve ekonomik koşullara bağlı olarak daha gerçekçi bir olasılık haline gelebilir.
Texas-ABD İlişkileri
ABD-Texas ilişkileri,geniş bir yelpazede ekonomi,eğitim,sağlık,göç ve sınır güvenliği,çevre ve enerji politikaları gibi alanlarda önemli bir işbirliği ve etkileşimi içerir.Texas,ABD'nin en büyük ekonomilerinden birine sahip olduğu için federal politikalar eyaletin ekonomisi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.Eyalet,federal hükümetin eğitim ve sağlık politikalarından önemli ölçüde etkilenirken,göç ve sınır güvenliği konularında federal politikalar doğrudan eyaletin günlük yaşamını etkiler. Ayrıca, enerji sektöründe özellikle petrol ve doğal gaz üretiminde önemli olan Texas,federal enerji politikaları ve çevre düzenlemeleriyle de yakından ilişkilidir.Bu nedenle,ABD-Texas ilişkileri,her iki tarafın politikalarının birbirini etkilediği karmaşık ve çok yönlü bir ilişki ağı oluşturur.
Texas'ın Diğer Eyaletlerle İlişkisi
Texas'ın diğer eyaletlerle ilişkileri oldukça karmaşıktır ve çeşitli alanlarda derinlemesine etkileşimler içerir.Ticaret konusunda,eyalet genellikle enerji kaynakları,tarım ürünleri,elektronik eşyalar ve otomobil parçaları gibi çeşitli endüstriyel ürünlerin alım satımını yapar.Ticaret,limanlar,demiryolları,karayolları ve havayolları gibi çeşitli ulaşım modları aracılığıyla gerçekleştirilir.Kültürel açıdan,Texas çeşitli müzik,sanat ve festival etkinlikleriyle diğer eyaletlerle kültürel etkileşimi teşvik eder.Federal hükümetle ilişkilerinde,eyalet yerel yönetimlere saygı duyar ancak federal politikalar ve düzenlemeler eyaletin iç işlerini etkileyebilir.Siyasi platformlarda,Texas federal politikada etkili olmak için diğer eyaletlerle işbirliği yapar.Eğitim alanında,Texas Üniversite Sistemi diğer eyaletlerdeki üniversitelerle sıkı bir işbirliği içindedir.Altyapı ve ulaşım konularında,Texas diğer eyaletlerle karayolu,demiryolu,havayolu ve denizyolu gibi çeşitli ulaşım altyapıları aracılığıyla bağlantı kurar, bu da ticaretin ve insanların serbest hareketini sağlar. Bu ayrıntılı ilişkiler,Texas'ın ekonomisi,kültürü,siyaseti ve eğitim sistemine derin bir şekilde etki eder.
Texas Tarihi
Teksas'a ilk defa 1528 yılında ispanyol gemici Cabeza Da Vaca ile gelenler ayak basmıştır. O günden sonra sırasıyla Fransa,İspanya,Meksika'nın eline geçti.Texas Devrimi 1835-1836 yılları arasında gerçekleşmiştir.Texas'ın bağımsızlığını kazanma sürecidir.Başlıca olaylar arasında Gonzales Muharebesi,Alamo Muharebesi ve San Jacinto Muharebesi yer alır.Bu süreç sonunda,Texas,Meksika'dan bağımsızlığını ilan etmiş ve kısa süre sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne katılmıştır.Bu devrim,Amerikan tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır ve Texas'ın modern tarihinde önemli bir yer tutar.1836 yılında bağımsız bir cumhuriyet oldu.1845 yılında ABD'ye katıldı.O sıralarda Texas da birkaç küçük şehir ve hayvan beslenen büyük çiftliklerden başka bir şey yoktu.Gerek hayvancılık gerek tarım,gerekse petrolün bulunması XX. yüzyıl içinde Texas'ın gelişmesinde en önemli etkenlerdi. Texas eyaletinin diğer eyaletlere nazaran ayrıcalıklı olduğu söylenebilir.Halk oylaması sonucu gerekli çoğunluğa ulaştığı takdirde Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrılma hakkı vardır.
Texas Kızılderili Savaşları 
Teksas-Kızılderili Savaşları,Amerika Birleşik Devletleri'nin Teksas eyaletinde yerli Kızılderili kabileleriyle yerleşimciler ve hükümet güçleri arasında yaşanan çatışmaları ifade eder.Bu çatışmalar 19. yüzyıl boyunca,özellikle Amerika'nın batı genişlemesi sırasında yoğunlaştı.Teksas'ın yerleşimcilere açılması ve toprakların genişlemesiyle birlikte,yerli kabileler arasında topraklar ve kaynaklar üzerinde rekabet arttı.Bu süreçte savaşlar,barış antlaşmaları ve yerli halkların göçleri gibi çeşitli olaylar yaşandı.Savaşlar,yerli halkların topraklarını korumak için verdiği mücadelelerle, yerleşimcilerin toprak genişlemesi ve hükümetin yerli politikalarıyla ilgili karmaşık dinamiklerle şekillendi.Bu süreç,Kızılderili kabilelerinin topraklarını ve kültürel kimliklerini koruma mücadelesi olarak da görülebilir.
Texas sınır olayı için; Greg Abbott’ın Texas sınır olayında haklı olduğunu söylemek zor.Göçmenlik sorununu çözmek amacı ile federal hükümetle işbirliği içerisinde olması ve insan haklarına saygı göstermesi gerekiyor.
---KAYNAKÇA---
Wikipedia
Euronews
BBC
CNN
Habertürk
Milliyet
Voa Türkçe
Gazete Oksijen
Mynet
T24
DEİK
Office of the Historian
Oxford Academic
Taylor Francis
Spectrum News
Texas Public Radio
Library of Congress
City of Houston
The Epoch Times
Reuters
Politico
AB News
The Guardian
NBC News
Washington Post
Los Angeles Times
ACLU of Arizona
Britannica
Texas PBS
The Alamo
The New York Times
1 note · View note
diyarbakirhaberleri · 2 months
Text
ABD Başkanı Biden’ın tüketici duyarlılığı açıklaması
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/abd-baskani-bidenin-tuketici-duyarliligi-aciklamasi/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
ozel-buro · 2 months
Text
TERÖR DOSYASI /// Emre Öztürk : Ürdün saldırısının kodları, Planlayıcı Abu Ali m i ???
Emre Öztürk : Ürdün saldırısının kodları, Planlayıcı Abu Ali mi ??? Yayınlanma: 30.01.2024 Ürdün’de gerçekleşen ve 3 ABD askerinin ölümüyle sonuçlanan İHA saldırısının ardından ABD Başkanı Joe Biden "sorumlulardan hesap soracağız" açıklaması yaptı. CIA ise şimdiden bir hedef belirlemiş durumda. İstihbarat bilgilerine göre hedefte Husilerin iki numaralı ismi olan Abdullah Al Hakim var. Ürdün’ün…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
iahaber · 3 months
Text
0 notes
korkutkalkan · 6 months
Link
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Sıcak ve sarsıcı ortamda ABD Başkanı Biden’ın İsrail’i ziyareti ve aleni destek mesajı vermesi şiddet ve yıkım operasyonuna taraf olması demektir. Aynı zamanda tarihi bir yanlıştır. (HABER MERKEZİ)
0 notes
nekadarhaber · 9 months
Text
Rusya’dan NATO kararı sonrası 3. Dünya Savaşı açıklaması
Tumblr media Tumblr media
Rusya’dan NATO kararı sonrası 3. Dünya Savaşı açıklaması... (AA) Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO Liderler Zirvesi'ni değerlendirirken, zirvede alınan kararların Rusya'nın beklediği şekilde olduğunu belirtti. Medvedev, Ukrayna'nın NATO üyeliğiyle ilgili eylem planının iptal edilmesi ve daha hızlı kabul edilmesi ile ilgili olarak, "404" ülkesinin NATO'ya davet edilmesinin ne zaman ve hangi koşullarda kabul edileceğinin belirsiz olduğunu söyledi. Medvedev, Ukrayna'nın muhtemelen hiçbir zaman NATO'ya kabul edilmeyeceğini iddia ederken, "İttifak'taki gerçekçilerin yüksek sesle söylemekten korktukları şey de tam olarak bu aslında. Ayrıca Kiev rejimine silah desteği de füzeler, misket bombaları ve uçaklar, mümkün olan her şekilde artırılacak." dedi. Medvedev, Batı'nın "çıldırdığını" vurgulayarak, "Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3. Dünya Savaşı yaklaşıyor." ifadelerini kullandı. Söz konusu sonuçların, Rusya için ifade ettiği anlamın da açık olduğunu kaydeden Medvedev, "Özel askeri operasyon aynı hedeflerle devam edecek. Bunlardan birisi de en başından beri ısrar ettiğimiz Kiev Nazi grubunun NATO üyeliğini reddetmesidir ve bu da imkansız. Dolayısıyla bu grubun tasfiye edilmesi gerekecek ki bu ise mümkün ve gereklidir." şeklinde değerlendirmede bulundu. Ayrıca, Ukrayna'nın Zaporojiya'daki Tokmak'a misket bombalarıyla saldırı gerçekleştirdiğine dair iddiaları da değerlendiren Medvedev, "Tokmak'a misket bombalarıyla saldırı yapıldığı rapor edildi. Öyleyse bu insani olmayan silahlardan oluşan cephaneliğimizi çıkarmanın zamanı geldi." dedi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, NATO Liderler Zirvesi hakkında yaptığı açıklamada, NATO'nun Rusya ile çatışma arayışında olmadığını belirtti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Ukrayna'nın savaşta kazanamaması halinde NATO'ya üyeliğinin söz konusu olmayacağı yönündeki sözlerini değerlendiren Zaharova, "Üyelik söz konusu olmadığı zaman, başarısız zirve." ifadesine yer verdi. ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in NATO'yu parçalamak için başarıya ulaşma yolunu düşündüğünü belirterek, NATO'nun birleşik liderliğine Genel Sekreter Jens Stoltenberg'den daha uygun birisi olmadığını söyledi. Biden, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu kritik zamanda, birleşik bir NATO'ya liderlik etmek için Genel Sekreter (Jens) Stoltenberg’den daha donanımlı kimse yok. Putin, başarıya ulaşma yolunun NATO'yu parçalamak olduğunu düşünüyor, bu olmayacak." ifadelerine yer verdi. Read the full article
0 notes
antalyamemurlarcom · 10 months
Text
Abd Başkanı Biden'dan 'Wagner' yorumu: Bir alakamız yok
Tumblr media
Wagner paralı asker grubunun Rusya Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı ile yaşadığı gerginliğin ardından Putin yönetimine isyan ederek Moskova'ya yürümesi, ardından geri çekildiğini açıklaması; ABD'de yankı bulmaya devam ediyor.   Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Biden, ABD'nin ayaklanmaya dahil olmadığını belirtti.   Rus paralı askerlerinin Kremlin'e karşı bir günlük ayaklanmasının Rus sistemi içindeki bir mücadelenin parçası olduğunu söyleyen Başkan Biden, "ABD ve müttefikleri olarak buna karışmadığımızı, bununla hiçbir ilgimizin olmadığını açıkça belirttik" dedi.   Başkan Biden, ABD'nin 'Rusya'da ne olursa olsun' Ukrayna'ya yardım etmeye devam edeceğini ifade etti.   Biden, "Bundan sonra ne olursa olsun, müttefiklerimiz ve ortaklarımızın yakın bir şekilde aynı çizgide olduğundan ve durumu nasıl okuyup tepki verdiğimizden emin olmaya devam edeceğim. Tamamen koordineli kalmamız önemli." dedi. Read the full article
0 notes
medya-press · 10 months
Link
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın “gizli belgeler” mahkemesine kısa bir süre kala, yetkililerden "Biz hazırız" açıklaması geldi.
0 notes
gomecpostasi · 11 months
Text
Ekrem Başaran’dan 27 Mayıs Darbesinin Yıl Dönümünde Önemli Açıklama
Tumblr media
AK Parti Balıkesir İl Başkanı Dt. Ekrem Başaran 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi, 27 Mayıs 1960’ta demokrasiye vurulan darbenin yıldönümünde açıklamalarda bulundu.
Aradan geçen 63 yıla rağmen 27 Mayıs 1960 ihtilalinin demokrasiye sürdüğü kara lekenin hala hafızalardaki tazeliğini koruduğunu vurgulayan AK Parti Balıkesir İl Başkanı Dt. Ekrem Başaran, 27 Mayıs darbesi ile Türkiye’de demokrasinin infaz edildiğini söyledi.
EKREM BAŞARAN: “27 MAYIS DARBESİ’NİN ESİNTİLERİNİ BUGÜN DE GÖRÜYORUZ”
63 yıl önce demokrasimize kast edenlerle, bugün karşımızda olanların aynı zihniyeti taşıdıklarını ve yaşattıklarını belirten AK Parti İl Başkanı Dt. Ekrem Başaran, “Tarih 27 Mayıs 1960… Saatler saat 05.25’i gösterirken Türk demokrasisi ilk darbesi ile radyodan ilan edilen anonsla yüzleşecekti.  Yüzde 52’lik halk desteğine sahip Demokrat Parti iktidarı hedef alındı. Öğrenciler hükümet aleyhine kışkırtıldı, sokaklar karıştı. Ankara ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildi. Ardından da, 37 düşük rütbeli subay tarafından meşru iktidara darbe yapıldı. 27 Mayıs’tan cesaret alan vesayet zihniyeti, sonraki on yıllar içinde de askeri ve post modern darbeler ve e-muhtıralarla kendini gösterdi. Ama bu süreçte Türk demokrasisi darbelere karşı daha da direnç kazandı. 15 Temmuz 2016’da Türk milleti, FETÖ’nün hain darbe girişimine geçit vermedi” dedi.
“27 MAYIS’TAKİ KURGUYU ŞİMDİ MİLETİMİZE DAYATIYORLAR” 14 Mayıs seçimleri öncesi, 1960 darbesinin devamı niteliğinde kara kampanya ve teröristlerle birlikte yürütülen, destek açıklamaları yapılan, özerklikten tutunda teröristleri hapisten çıkarma söylemleriyle Türkiye’nin bölünmesini isteyen, 27 Mayıs darbesinin planlayıcıları olan ABD ve AB ne diyor, ne istiyorsa onu yapan sözde Millet İttifakı ve onun Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu milletimizi kandırmaya yönelik bir kampanya yürüttü diyen AK Parti İl Başkanı Dt. Ekrem Başaran, “Ama bu güruh 14 Mayıs seçimlerin de amaçlarına ulaşamadılar. Aziz Türk Milleti bunlara, bunların kara niyetlerine en güzel cevabı sandıkta verdi. Rekor bir katılımla Cumhur İttifakını ve AK Parti’yi mecliste iktidara taşıdı, meclis çoğunluğunu verdi. Şimdi yarın Cumhurbaşkanımızı seçmek için sandığa gideceğiz. 27 Mayıs 1960 darbesi öncesi oluşturulan hava, kurgulanan senaryo şimdi de aynı şekilde milletimize dayatılmaya çalışılıyor.
“TÜRK MİLLETİ 1960 DARBESİNİ UNUTMAZ, UNUTMAMALI”
Benim milletim bunları unutmaz, unutmamalı. Bugün de sergilenen oyun aynı. 15 Temmuz’da yaptıkları kalkışmayla bu ülkede tekrar darbe yapmak istediler, ama milletimizin ferasetiyle, cesaretiyle buna dur denildi. ABD Başkanı Biden’in açıklaması neydi? “15 Temmuz’da başarılamayan darbe girişimini, muhalefeti destekleyerek seçimlerde yapacağız” dediler. İşte o gün geldi çattı. 14 Mayıs’ta büyük bir hayal kırıklığına uğrayarak, milletimizin Cumhur ittifakına verdiği destekle Meclis’te çoğunluğu sağlayarak planları bozuldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın yüzde 49.5 oy aldığı ve en yakın rakibine 5 puan fark atmasını hazmedemediler. 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Türkiye’de piyonlarına yeni yeni görevler biçtiler. Yeni yeni birliktelikler kurmaya başladılar. Kılıçdaroğlu’nun sahte milliyetçiliğe soyunması, onun terörle ve teröristlerle uzantısı olan HDP/PKK bağlantısını revize eder sandılar. Ama olmuyor. Mızrak çuvala sığmıyor.
“TERÖRİSTLE İŞ TUTAN, SAHTE MİLLİYETÇİLERE ÜLKEYİ TESLİM ETMEYECEĞİZ” Hem teröristlerle iş tutacaksın ve halen iş tutmaya devam edeceksin. Hem de faşist söylemleri olan, kendisine milliyetçi diyen, daha önceleri Kılıçdaroğlu seçilirse Türkiye iç savaşa sürüklenir diyen, İçişleri Bakanlığı pazarlığı yaparak yanına aldıkları Ümit Özdağ’la milliyetçi olacaksın. Sayın Kılıçdaroğlu ve avaneleri sizden Türk Milliyetçisi olmaz. CHP’nin altı okundan biri ne? Milliyetçilik değil mi? Ama bunlar kendi partilerinin tüzüğüne dahi muhalefet ederek teröristlerle, terör yandaşlarıyla, ABD ve AB ülkeleriyle aynı masada oturup, onlarla yürümüyorlar mı? Yürüyorlar. Ondan sonra da çıkıp ben Milliyetçiyim, ben ülkücüyüm diyeceksin. Öyle 15 günde ne milliyetçi olunur, ne de ülkücü. Artık Milleti yalanlarınızla kandırmayı bırakın. Sizler Türk Milleti bu oyunu görmez mi sanıyorsunuz? Türk Milletini, Türk seçmenini cahillikle suçlayanlar sizler değil misiniz?
“REKOR BİR OYLA CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN’I TEKRAR SEÇECEĞİZ”
Benim milletim feraset sahibidir, basiret sahibidir. Benim milletim vatanını satmaz, satmak isteyene fırsat vermez. Benim milletim bayrağını yere düşürmez, düşürtmek isteyene fırsat vermez. Benim milletim yarın sandığa gidecek ve yine rekor bir katılımla oyunu kullanacak. Demokrasisine sahip çıkıp, şölen havasında görevini yerine getirecek. Eminim ki, aziz milletimiz üzerimize oynanan oyunları bozacak ve oyunu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullanacak. Rekor bir oyla Cumhurbaşkanımızı seçerek hem dışarıdakilere, hem de içimizdeki Türkiye karşıtlarına gereken cevabı sandıkta verecektir. Cumhurbaşkanımız seçildiğinde hiç kimse kaybetmeyecek, herkes kazanacak. Türkiye kazanacak, Milletimiz kazanacak.
“HAYDİ BALIKESİR, CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN İÇİN SANDIĞA GİDELİM”
Haydi Balıkesir 14 Mayıs’ta olduğu gibi rekor bir katılımla sandıklara gidelim, rehavete kapılmadan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a desteğimizi verelim. Sandığa sahip çıkalım ve Türkiye’nin şahlanışının yol haritası olan Türkiye Yüzyılını başlatalım. Türkiye üzerine oynanan oyunları bozalım. Güven ve istikrarın devamı için, Güçlü Türkiye için Cumhurbaşkanımıza oyumuzu atalım. Geleceğin Türkiye’sini inşa etmek için doğru adamla yola devam” dedi.
“27 MAYIS DARBE ŞEHİTLERİNİ RAHMETLE ANIYORUM”
27 Mayıs 1960 darbesinin demokrasiye sürdüğü kara lekenin hala hafızalardaki tazeliğini koruduğunu belirten AK Parti Balıkesir İl Başkanı Dt. Ekrem Başaran, “Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve tüm demokrasi şehitlerini rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Rabbim bir daha milletimizi darbelerle sınamasın. Darbe niyetinde olanlara da fırsat vermesin” dedi.
1 note · View note
mizemediaagency · 1 year
Text
CEO'nun Kongre Önüne Çıkmasının Ardından TikTok'un Geleceği Bir Bulutun Altında Kalıyor
CEO'nun Kongre Önüne Çıkmasının Ardından TikTok'un Geleceği Bir Bulutun Altında Kalıyor
Peki TikTok CEO’su Shou Zi Chew Meclis huzuruna nasıl çıktı? Enerji ve Ticaret Komitesi bugün git?
Pekala, söylemesi zor – soru olarak çerçevelenen düzenli suçlamaların ve internetin kendisinin nasıl çalıştığını yanlış anlıyor gibi görünen belirsiz sorguların ortasında, Chew çoğunlukla dikkatli bir şekilde ifade edilmiş cevaplar veriyor gibiydi ve çok zor olan her şeyi o’ diyerek savuşturuyordu. içine bak.
ABD’de uygulamanın geleceğine karar verebilecek çok önemli bir duruşmada Chew, platformu tutkulu bir şekilde savundu ve ABD’nin yasal düzenlemeyle ilgili endişelerini ele almaya çalıştı; asıl mesele, Amerikan kullanıcı verilerinin Çinlilerle paylaşılma potansiyeliydi. devlet.
Chew bu fikri ortadan kaldırmaya çalışırken, TikTok da bununla ilgili bir basın açıklaması yayınladı:
4/ TikTok, ifade özgürlüğü için bir platform olarak kalacak ve herhangi bir hükümet tarafından manipüle edilmeyecektir.
— TikTokComms (@TikTokComms) 23 Mart 2023
Chew, TikTok’un geçmiş sansür eylemleri (yani ÇKP için kritik olan içeriği sansürleyip sansürlemediği), gazetecileri takip etmek için ABD kullanıcı verilerine erişimi, algoritması, gençlerin güvenliği yönleri ve daha fazlası ile ilgili çeşitli yönlerden baskı gördü.
Çoğunlukla Chew, herhangi bir kesin taahhütte bulunmadan çeşitli sorular arasında gezinebildi. Ancak aynı zamanda, çeşitli açıklamalara göre görünüşü, ABD senatörlerini kazanma konusunda aşırı güven verici veya ikna edici değildi.
Özellikle, ByteDance çalışanlarının geçmişte ABD vatandaşları hakkında casusluk yapıp yapmadığı sorulduğunda Chew, “Casusluğun bunu tanımlamanın doğru yolu olduğunu düşünmüyorum” diyerek erteledi. Chew, ByteDance’ten olası bir elden çıkarma hakkında sorulduğunda, Amerikan şirketlerinin kullanıcı verileriyle ilgili geçmiş performansını da sorguladı – bu adil bir karşılaştırma gibi görünüyor, ancak ABD yetkilileri arasında yankı uyandırması pek olası değil.
Ancak Chew’in görünüşünün ana ifadesi şuydu:
“Sonuç olarak şu – Amerikan verileri, Amerikan personeli tarafından denetlenen bir Amerikan şirketi tarafından Amerikan topraklarında saklanıyor.”
Bu, Chew’in, TikTok’un ABD kullanıcı verilerini Çinli ana şirketinden ayırmaya yönelik milyarlarca dolarlık planı olan “Project Texas”ın ABD’deki ABD kullanıcı verilerini güvence altına alarak tamamen erişilemez hale getireceğini açıkladığı Chew’in önceden hazırlanmış ifadesinden geliyordu. Çin merkezli personel.
TikTok’un umudu, bu çabanın ABD düzenleyicilerine Amerikalı kullanıcıların güvende olduğuna dair güvence vermek için yeterli olmasıdır.
Ancak yine de, TikTok’un kullanıcı verilerini satmayı düşünüp düşünmeyeceği konusunda başka bir önemli noktaya basıldığında, Chew kesin bir taahhüt vermeyi reddetti ve bunun yerine bir yanıt vermeden önce daha fazla açıklama isteyeceğini belirtti.
Bunun sonunda, ABD’de tam bir yasaklama olasılığı açısından TikTok’un nereye yerleştirildiğini belirlemek hala zor. Daha da kötüsü, Çin Hükümeti bir kez daha uygulamanın zorla satılmasına karşı olduğunu paylaştı; bu, TikTok’un ABD Hükümeti tarafından yasaklanması durumunda, yerel ellere bir satışın bir seçenek olmayabileceği anlamına geliyor.
Bu da TikTok’un geleceğinin ABD’li politikacıların Chew’in ifadesini nasıl algıladıklarına bağlı olduğunun altını bir kez daha çiziyor.
Açıklamalarında yeterince ikna edici miydi? TikTok, politika yapıcılara niyetleri konusunda güvence vermek için yeterince şey yaptı mı? Project Texas, ana şirket ByteDance içinde erişimin ayrılmasını göstermek için yeterli olacak mı?
Gerçekten de, ABD ile Çin arasındaki artan gerilimin kilit belirleyici olacağını hâlâ hissettiğinden, sonraki adımlar muhtemelen Chew’in elinde değil. Geçen ayki casus balonu olayı, Çin’in müdahalesinden endişe duyanların endişelerini artırdı ve TikTok’u daha da ağırlaştırdı. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile Vladimir Putin arasında bu hafta yapılan görüşme endişeleri daha da artırdı.
Bu açıdan TikTok, iki ülke arasındaki çok daha geniş bir anlaşmazlığın ortasında kalmış gibi hissettiriyor ve bu türden bir başka olay, ABD’de TikTok’u yapan veya bozan şey olabilir.
Çin’in, özellikle ABD’ye başkaldırdığına dair herhangi bir başka işaret, Beyaz Saray’ı harekete geçmeye zorlayabilir. Chew elinden gelenin en iyisini yapmış olsa da, belki de daha geniş bağlamda yapabileceği hiçbir şey yoktur.
Kaynak, Siteyi Ziyaret Edin
0 notes
teknoloskop · 7 years
Photo
Tumblr media
Yeni yazımıza göz atın https://www.teknoloskop.net/obamada-galaxy-note-7-akimina-katilarak-samung-ile-dalga-gecti/
Obama'da Galaxy Note 7 Akımına Katılarak Samung ile Dalga Geçti
Tumblr media
Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık politikaları için “Obama Care” adında olan bir siyaset uygulanıyor. Sıhhat alanında yapılacak tüm yenilikler “Obama Care” kapsında değerlendirilip sunuluyor. Ancak Amerikalı vatandaşlar sık sık Obama Care politikalarını eleştiriyor. ABD Devlet başkanı Barack Obama, Obama Care’i eleştirenler için dün bir açıklamada bulundu. Obama’nın, açıklaması esnasında Galaxy Note 7‘ye gönderme yapması herkesi şaşırttı ve güldürdü.
Barack Obama konuşmasında; “akıllı telefonlar bile piyasaya sürüldüğünde bazı hatalar ve aksaklıklar ile geliyor. Bu hataları gidermek için yenilikler ve güncellemeler yayınlanıyor. Üstelik bir telefon modeli patlıyor ve yangın (Galaxy Note 7) çıkarıyor. Sağlığı olumsuz etkilemesine karşın telefon kullanımını bırakmıyoruz. Obama Care de vakit içinde yenilenip,güncellenip daha iyi hizmetler sunacaktır.” dedi.
Aktarılan bilgilere nazaran bu açıklama sırasında patlama kelimesi geçtiğinde salonda gülüşmeler yaşanmış. Samsung’un ne kadar ağır bir yara aldığı ortada. ABD Başkanı dahi buna değindiğine göre, teknoloji ile ilgilenenler Samsung markasına pek sıcak bakmayabilir. 
  Bakalım Samsung bu kötü şöhretinden nasıl kurtulacak.
0 notes
diyarbakirhaberleri · 2 months
Text
ABD Başkanı Biden’ın tüketici duyarlılığı açıklaması
https://www.haberidiyarbakir.com/abd-baskani-bidenin-tuketici-duyarliligi-aciklamasi/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
gundembuca · 1 year
Text
Vatan Partisi Buca'da Açıklama Yaptı “NATO’dan çıkalım bağımsız olalım”
Tumblr media
Vatan Partisi İzmir İl Başkanlığı: “NATO’dan çıkalım bağımsız olalım” Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, NATO’nun saklı yüzünü gösterdi. NATO için ‘Türkiye’yi tehdit eden, darbeler planlayan, cinayetler işleyen, en son 15 Temmuz’da Meclisimize bombalar yağdıran ve insanlarımızı şehit eden ABD’nin saldırı örgütü, insanlık ve medeniyet düşmanı’ dedi Vatan Partililer, başlarında Genel Sekreterleri Özgür Bursalı, yanında İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz ve yöneticiler, dört bir ilçeden gelmiş genç yaşlı üyeleriyle “NATO’dan çıkalım/ Bağımsız olalım” diye haykırdı. Bursalı’nın kararlı ve tok sesiyle yaptığı basın açıklaması, Şirinyer’deki NATO karargahındaki taşları adeta yerinden oynattı. KUR’AN YAKANLARIN ÖRGÜTÜ Genel Sekreter Özgür Bursalı, basın açıklamasında NATO’nun suç dolu sicilini okudu, 70 yıldır Türkiye’nin başına sardığı belaları bir bir saydı. “Düşmanın bağrından Türk milletine sesleniyoruz” diyen Bursalı’nın konuşmasından satırbaşları şöyleydi: “NATO’nun marifetlerini, NATO’nun medeniyet düşmanlığını, NATO’nun Türkiye düşmanlığını, NATO’nun İslam düşmanlığını Türk milleti ve bütün insanlık biliyor. İşte son örnek, iki gün önce İsveç’te, polislerin koruması altında Büyükelçiliğimizin önünde bir kışkırtıcının Kur’an yakma girişimini izledik. Bu eylem, İsveç’in ötesinde Atlantikçilerin, NATO’nun, medeniyet düşmanlarının kimliğini bir kez daha göstermiştir.” TÜRKİYE’YE SALDIRI ÖRGÜTÜDÜR NATO için “Türkiye’ye karşı saldırı örgütüdür”, “İslama ve mazlum milletlere karşı saldırı örgütüdür” ifadelerini kullanan Bursalı, NATO’culara seslendi: “NATO’da kalmakta ısrar eden, NATO’yu Türkiye’nin güvenlik şemsiyesi olduğu masallarını anlatan hayalperestlere sesleniyoruz: Siz hala Güçlü NATO Güçlü Türkiye’dir diyerek, o Kur’an yakanların cehenneminin Türkiye’yi sarmasına yol veriyorsunuz. Güçlü NATO Güçlü Türkiye’dir diyerek, Türkiye üzerindeki tehditleri güçlendiriyorsunuz. Güçlü NATO güçlü Türkiye’dir diyerek, Kur’an yakan medeniyetsizleri sevindiriyorsunuz. Yol verdiğiniz NATO Medeniyetimizi kana bulamaya çalışan örgüttür. Millî devletleri yakma örgütüdür. Milletleri bölme örgütüdür.” NATO ÖZGÜRLÜKLERİ Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, konuşmasına devamla NATO’nun “demokrasi ve özgürlük maskesi altındaki kültür saldırısına işaret etti: “Kutsallarımızı hedef alan, ailemizi hedef alan, gençliğimizi hedef alan operasyonun kültürel planda merkezi de NATO’dur. NATO’da LGBT’ye özgürlük vardır. NATO’da uyuşturucuya özgürlük. NATO’da her türlü bireyciliğe ve yozlaşmaya özgürlük vardır. NATO’da milli kimliğimizi ve değerlerimizi bozan her türlü kültürel-ideolojik girişimin de merkezidir. İsveç Makamları, Kur’an-ı Kerim yakanlara izin vererek, çürüyen Batı’nın sahte özgürlük anlayışını bir kez daha sergilemiştir.” BU NASIL MÜTTEFİKLİK? Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya girmesi için birtakım teröristleri bize teslim etmesiyle sorunun çözülmeyeceğini vurgulayan Bursalı, NATO müttefikliğiyle ilgili olarak “Sayın Cumhurbaşkanımızın maketini ayaklarından ters döndürüp sallandıran, Norveç’teki tatbikatlarda ine Cumhurbaşkanın resmini hedef tahtasına koyan, Kur’an yakan, PKK’ya ve FETÖ’ye ev sahipliği yapan bir ülkeyle Türkiye nasıl müttefik olabilir?” diye sordu. “Burada İsveç söz konusu değildir. Bu Amerika Birleşik Devletleri ve Atlantik Sistemidir. Ve bunlar, Türkiye’yi bölmeye ve parçalamaya yemin etmişlerdir” diyen Özgür Bursalı, millete seslendi:  “Milletimizin içi rahat olsun.  Herkes NATO’ya boyun eğse, herkes NATO’dan korksa, Türkiye’nin Vatan Partisi var. NATO’dan çıkacağız ve NATO dağılacak. Kur’an yakan NATO, kendi yangınında boğulacak. YA NATO, YA TÜRKİYE! Özgür Bursalı konuşmasını “Ya NATO, Ya Türkiye!” şiarıyla sonlandırdı ve milleti Vatan Partisi’ne davet etti: “ABD-NATO Türkiye’yi teslim alamayacak, Vatan Partisi iktidarında NATO’dan çıkacağız!Türkiye’ye cesur, ABD’den korkmayan, NATO’dan korkmayan hükümet lazımdır. O cesaret de bir tek Genel Başkanımı Doğu Perinçek’te ve Vatan Partisi’nde vardır. Milletimizden yetki istiyoruz. Vatan Partisi barajı aşacak, bu milli ve cesur siyasetleri TBMM’de dalgalandıracaktır. Read the full article
0 notes
piyasahaberleri · 1 year
Link
Cenup Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol'ün açıklaması, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu şekilde bir tatbikat olamayacağını söylemesinin peşinden geldi.— AFP/dosya Cenup Kore cumhurbaşkanlığı ofisi Salı günü, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu şekilde bir ortak tatbikat olamayacağını söylemesinin peşinden Salı günü yapmış olduğu açıklamada, Seul ve Washington'un Şimal'den gelen artan tehditlere karşı ABD nükleer varlıklarını içeren ortak planlama ve tatbikatları tartıştığını söylemiş oldu.Izahat, Biden'ın ABD'nin mevzuyu tartışmadığını söylemesinin peşinden gösterildi. ortak nükleer tatbikatlar Cenup Kore ile bu hafta başlarında Seul Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol tarafınca meydana getirilen açıklamalarla çelişiyor şeklinde görünüyor. İki güvenlik müttefiki, "informasyon paylaşımı, ortak planlama ve ABD nükleer varlıklarının işletilmesiyle ilgili olarak takip eden ortak uygulama planları hakkında görüşmelerde bulunuyor. Şimal Kore'nin nükleer silahları", Yoon'un ofisi yapmış olduğu açıklamada söylemiş oldu.Pazartesi günü Chosun Ilbo gazetesine verdiği röportajda Yoon, ABD'nin mevcut "nükleer şemsiyesi" ve "genişletilmiş caydırıcılığının" artık Cenup Korelileri rahatlatmak için kafi olmadığını söylemiş oldu.Yoon, "Nükleer silahlar ABD'ye ilişik, sadece planlama, informasyon paylaşımı, tatbikatlar ve eğitim Cenup Kore ve ABD tarafınca ortaklaşa yapılmalı" diyen Yoon, ABD'nin bu fikre "oldukça pozitif" baktığını da sözlerine ekledi.O röportajın yayınlanmasından saatler sonrasında Biden, iki tarafın ortak nükleer tatbikat yapmayı düşünüp düşünmediği sorusuna kati bir "hayır" yanıtı verdi.Yoon'un ofisi, Biden'ın yanıtını kabul etti, sadece ABD başkanının "direkt sorulduğunda ... herhangi bir bağlam olmadan 'Hayır' yanıtından başka seçeneği kalmadığını" söylemiş oldu.Cenup Kore cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kim Eun-hye, "Ortak nükleer tatbikat yalnızca nükleer güçler tarafınca kullanılan bir terimdir" dedi.Şimal Kore lideri Kim Jong Un'un, ABD ve Cenup Kore düşmanlığı olarak adlandırdığı şeye karşı koymak için ülkesinin nükleer cephaneliğinde "üstel" bir artış ve yeni kıtalararası balistik füzeler (ICBM'ler) çağrısı yapmasından sonrasında ileri geri geldi.2022'de Şimal, şimdiye kadarki en gelişmiş ICBM'sini ateşlemek de dahil olmak suretiyle neredeyse her ay yaptırımlara meydan okuyan tabanca testleri gerçekleştirmiş oldu.Şahin Yoon yönetimi altında Cenup Kore, ABD ile salgın esnasında ölçeği küçültülmüş yada selefi yönetimindeki Şimal ile talihsiz bir dış ilişkiler nöbeti sebebiyle duraklatılmış ortak askeri tatbikatlarını güçlendirdi.
0 notes
isvicreninsesi · 1 year
Text
İmamoğlu kararı dünya basınında: “Erdoğan’ın olası rakibine siyaset yasağı”
Tumblr media
İSTANBUL- Mahkemenin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verdiği hapis cezası ve siyaset yasağı kararı dünya basınında da geniş yer buldu. Gazeteler, 2023 seçimlerini ve İmamoğlu'nun "Erdoğan'ın en büyük olası rakibi olduğunu" yazdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan "kamu görevlilerine hakaret" davasının 2 yıl, 7 ay, 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı ile sonuçlanması dünyada da yankı buldu. Amerika Birleşik Devletleri'nden (ABD) İngiltere ve Fransa'ya, Almanya'dan İsrail ve Katar'a dünya medyasına yansıyan haberlerde, Türkiye'de Haziran 2023'te yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a rakip olma olasılığına atıf vardı. Konuyla ilgili dünya basınına yansıyan haberlerden öne çıkanlar şöyle... NYT: Erdoğan'ın olası rakibine siyaset yasağı
Tumblr media
ABD'nin The New York Times gazetesi, Ekrem İmamoğlu'na hapis cezası ve siyasi yasak haberini, okurlarına "Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası rakibini siyasetten men etti" başlığıyla duyurdu. Haberde, mahkeme kararının kesinleşmesi durumunda İmamoğlu'nun hapise girmeyeceği, fakat belediye başkanlığı görevinden alınarak ceza süresi boyunca oy vermek veya seçimlerde aday olmak ya da seçilmek gibi siyasi faaliyetlerde bulunamayacağına dikkat çekildi. Gazete, "Bu, esasen Erdoğan'ın iktidardaki AKP'si karşısında seçimleri kazanabildiğini kanıtlayan bir liderin kısa vadedeki şanslarını yok ediyor" yorumunu yaparak 2023'teki seçimlere işaret etti. WSJ: Yükselen siyasi muhalefetin bir sembolü
Tumblr media
ABD'nin The Wall Street Journal gazetesi ise konuyla ilgili haberinin başlığında İmamoğlu'nu "Erdoğan'ın rakibi" olarak tarif etti. Gazete, başlığın hemen altında ise şu yoruma ver verdi: "Ekrem İmamoğlu, ülkede gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kamu görevlilerine hakaretten mahkum edildi." Söz konusu mahkeme kararının "önümüzdeki yıl zor bir yeniden seçilme süreci ile karşı karşıya kalacak olan Erdoğan'ın popüler rakibine darbe vurduğu" değerlendirmesini yapan WSJ, Türkiye'de yapılan seçim anketlerinde Erdoğan ve İmamoğlu'nun "başa baş gittiğini" hatırlattı. The Wall Street Journal, İmamoğlu'ndan "Türkiye'de yükselen siyasi muhalefetin bir sembolü" olarak bahsetti. Politico: Erdoğan'ın rakibini bertaraf etme çabası
Tumblr media
ABD'nin Politico haber sitesi, İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyaset yasağı ile ilgili haberinde, "Eleştirenler, kararın gelecek seçimlerde Erdoğan'ın en büyük rakibini bertaraf etme çabası olarak görüyor" dedi. İmamoğlu'nun karara itiraz etmesinin beklendiğini, fakat itirazın Haziran 2023'ten önce sonuçlanıp sonuçlanmayacağının net olmadığını hatırlatan Politico, haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel'in sözlerine de yerdi: "Bu adil olmayan ceza, insan haklarına saygı, temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ile tutarlı değil." Guardian: Erdoğan'ın rakibini devre dışı bırakma çabası
Tumblr media
İngiltere'nin The Guardian gazetesi, "İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'ahmaklar' hakareti sebebiyle hapis cezasına çarptırıldı" başlıklı haberinde, "Belediye başkanının, Erdoğan'ın rakibini devre dışı bırakma çabası olarak görülen karara itiraz etmesi bekleniyor" dedi. The Guardian gazetesi, ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen siyaset yasağını ve Anayasa Mahkemesi'nin Ocak 2023'te kararını açıklaması beklenen Halkların Demokratik Partisi (HDP) kapatma davasını hatırlattı. The Guardian'ın haberinde de İmamoğlu'nun genel seçimlerde "Erdoğan'ın baş rakibi" olmasının beklendiği vurgusu vardı. FT: Muhtemel rekabeti tehdit ediyor
Tumblr media
İngiltere'nin The Financial Times gazetesi, konuyla ilgili haberinde, "İstanbul Belediye Başkanı'na 'ahmaklar' hakareti sebebiyle hapis cezası ve siyaset yasağı verildi" başlığını kullandı. Gazete, "Karar, Ekrem İmamoğlu'nun gelecek yılki seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı rakip olma tehdit ediyor" yorumunda bulundu. Haberinde İmamoğlu'nun kararı "büyük bir adaletsizlik" olarak değerlendiren konuşmasına da yer veren gazete, Türkiye'de Haziran'da yapılması beklenen seçimler öncesi yapılan anketlerin, İmamoğlu'nu Erdoğan'ın karşısında önde gelen muhalefet adayı olarak gösterdiğine dikkat çekti. The Financial Times, ayrıca Erdoğan'ın AKP'sinin "Türkiye'nin en büyük partisi olmayı sürdürse de uzun süredir devam eden ekonomik krizin partiye olan desteği azalttığı" değerlendirmesini payaştı. France 24: "Hak, hukuk, adalet"
Tumblr media
Fransa'nın France 24 haber sitesi, mahkemenin İmamoğlu kararını "Türk mahkemesi İstanbul Belediye Başkanı ve Erdoğan'ın rakibi için hapis cezası ve siyaset yasağına hükmetti" başlığıyla duyurdu. France 24, mahkeme kararını açıklamadan önce binlerce kişinin Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplandığını ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları attığını okurlarıyla paylaştı. Haber sitesi, haberinde, duruşma sırasında mahkeme binasının dışında çevik kuvvet polislerinin beklediği detayına da yer verdi. Taz: Erdoğan'ın baş rakibi olarak görülüyor
Tumblr media
Almanya'nın Die Tageszeitung gazetesi, "İstanbul Belediye Başkanı aleyhine mahkeme kararı" başlıklı haberinde, İmamoğlu'nun "Türkiye'de Erdoğan'ın baş rakibi olarak görüldüğü" yorumunu yaptı: "Şimdi ise mahkum edildi; yani, pratikte, siyasi görev yapmaktan men edildi." Gazete, haberinde, ayrıca Ekrem İmamoğlu'nun avukatının karara itiraz edileceğine ilişkin açıklamasına da yer verdi. Die Zeit: Bertaraf etme çabası olarak yorumlanıyor
Tumblr media
Almanya'nın Die Zeit gazetesi, İmamoğlu'na verilen cezayı, "İstanbul Belediye Başkanına siyaset yasağı ve hapis cezası" başlığıyla duyurdu. Gazete, haberinde, kararı eleştirenlerin "kararı, önümüzdeki yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli bir rakibini bertaraf etme çabası" olarak gördüğünü yazdı. Die Zeit, haberinde, Mart 2019'da yapılan İstanbul seçimlerinin yenilendiğini, fakat yenilenen seçimleri İmamoğlu'nun kazandığını da hatırlattı. Haaretz: Seçimlerden altı ay önce...
Tumblr media
İsrail'in Haaretz gazetesi, haberi, "Türkiye'deki seçimlerden altı ay önce, Erdoğan'ın rakibine hapis cezası" başlığıyla duyurdu. Ekrem İmamoğlu'nun ana muhalefet partisinin "kilit bir üyesi" olduğu değerlendirmesini paylaşan gazete, cezanın "önde gelen kamu görevlilerine hakaret" suçlamasıyla verildiğini hatırlattı. Greek Reporter: Erdoğan'a karşı en popüler rakip Yunanistan'ın Greek Reporter gazetesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hapis cezası haberini "İstanbul Belediye Başkanı ve Erdoğan'ın rakibi Türkiye'de hapis cezasına çarptırıldı" başlığıyla verdi: "Eğer karar istinaf mahkemelerince onanırsa, bu, Haziran'dan yapılması planlanan seçimlerde Erdoğan'a rakip olabilecek en popüler siyasi isim olan İmamoğlu için siyaset yasağı anlamına gelecek." Balkan Insight: Erdoğan'ın rakibine siyasetten men
Tumblr media
Balkan Insight haber sitesi, "İstanbul Belediye Başkanı ve Erdoğan'ın rakibine hapis cezası ve siyasetten men" başlıklı haberinde, şöyle dedi: "Davada çıkan karar, olasılıkla Erdoğan'ın önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde iktidarda kalmasının önündeki önemli bir engeli ortadan kaldırıyor." Al Jazeera: Erdoğan'ın potansiyel rakibi
Tumblr media
Son olarak, Katar merkezli Al Jazeera haber sitesi, "İstanbul Belediye Başkanı, kamu görevlilerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı" başlıklı haberinde, mahkemenin Ekrem İmamoğlu'na siyaset yasağı koyma kararı da aldığını hatırlattı.  Al Jazeera'nin haberinde de "İmamoğlu'nun gelecek yılki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın potansiyel bir rakibi olarak görüldüğü" vurgusu vardı. Read the full article
0 notes