Tumgik
#Nasıl konsantre oluruz
Audio
Hani yazar diyor ya “gelmiyorsa ya yanında biri vardır ya da kalbinde.” diye. çok düşündüm gerçekten ondan mı yazmıyor, ya da kimi düşünüyor diye. henüz bir sonuca varabilmiş değilim. özellikle de hala bana karşı en ufakta olsa bir şeyler hissettiğini düşünüdüğüm bu günlerde. ama insan merak etmez miydi? bir şeyler hissettiği kişiyi merak eder illa. onunla konuştum aslında kısmen bu konuyu. arada bir aklına gelmek istediğimi söyledim ve aklına geldiğimi söyledi ama yine de yazmıyor. neyse asıl konuya dönelim, bence yazar haklı olabilir. yanımızda biri olduğunda genel olarak bir şeyler yaparız ve o şeye konsantre oluruz. peki ya kalbimizde biri olduğunda ne yaparız? yine aynı şey, sadece onu düşünüp ona konsantre oluruz ve bu durumda yine genel olarak iletişim kurmayız. ben uzun uzun düşünmeyi tercih edenlerdenim. konuşuyorsak sadece onunla konuşurum zaten benim kafamın içi çok yoğun olur genelde. yani odamı ve kalbimi toplayamadığım gibi kafamı da toplayamam. sanırım bu yüzden dağınığım. ve yine asıl meseleye dönüyoruz, ben yanımda biri olsa da yanımdaki ile yaptığım şeye pek odaklanamam eğer kalbimde biri varsa. kafamın içinde verdiğim savaşlar pek bir yoğun ve zorludur. yine de bu günlerde ekstra yoğun düşünüyorum onu, evde tek başına vakit geçirmek pek kolay değildir malum. yazar bana göre şu yönden haklı birini seviyorsak diğerleriyle fazla iletişim kurmayız ve onu düşünürüz kısmen. bence birini kalbine almak ona hayatında yer vermek çok zor bir süreç bu yüzden o kişinin her şeyine dikkat ederiz. yaptığı şeyler, hayalleri, kullandığı maddeler, giyim tarzı, hayata bakış açısı, düşünce tarzı ve yapısı ve sayamadığım birçok şey. peki erkekler nasıl düşünür ve bir kızda neye bakar? açıkçası bunu bende bilmiyorum. bana bir konuşmamızda yanında olduğumu söylediğimde “bu yüzden sen “ demişti. çok düşündüm ve hala mevzuyu tam olarak algılayabilmiş değilim. daha doğrusu neden bir anda ve hangi amaçla söylemişti? ne demek istedi hayatında bir yerim olduğunu biliyorum ve bir kaç defa ima etti bunu ama yerimi hiç bilemedim. en azından hala ne olduğumuzu bilmiyorum. bazen arkadaş,bazen flört,bazen sevdiği gibiyim ama o fazla karışık oysa ben hayatımda ki her şeyin net olmasını isterim. ve sizce de gerçekten kalbinde başka biri var mıdır?
1 note · View note
thehealthnotes · 5 years
Video
youtube
Unwavering Focus | Dandapani | TEDxReno
0 notes
comeupcomtr · 2 years
Text
Yoga Yaparken Ne Giymeliyim?
Tumblr media
Hepimiz şehir yaşamından kaynaklı yoğun bir koşuşturmacanın içindeyiz. Birçoğumuz omzumuza yüklenen sorumluluklar, ofiste geçirilen uzun saatler, trafik, stres sebebiyle sakinliğe hasret kalmış durumda. Kendimizi sürekli yorgun hissettiren bu dünyadan kaçmak, iç huzur ve dinginliğe kavuşmak amacıyla yeni yollar arar olduk. Bu sebeplerden kaynaklanıyor olmalı ki son zamanlarda yogaya olan ilgi de hızla yükselişe geçti.
Bir yaşam tarzı sayılan yoga, devamlılık sonucunda bedensel ve zihinsel her türlü olumlu değişikliği kendimizde görmemizi sağlıyor. Sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayan yogayı, her yaşta ve dönemde uygulamak mümkün.
Spor alanlarında olduğu gibi yoga yaparken de giyilmesi gereken özel kıyafetler mevcut. Aşağıda yoga yaparken tercih edilebileceğiniz kıyafetleri sizin için derledik.
Ne Tür Kıyafetler Tercih Edilmeli?
Yoga esnasında konsantrasyonun bozulmaması ve egzersizlerden daha fazla verim alabilmek adına hareketlerinizi kısıtlamayacak kıyafet seçimleri yapmak çok önemli. Yogadan yüksek verim alabilmek için en rahat giysilerinizi tercih etmek, fazla bol ya da sıkan kıyafetlerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Yoga egzersizlerinde ayakkabı ya da çorap kullanılmıyor. Ayakların yere basışını ve yerle temasını tam olarak hissetmemiz gerek. Ayrıca saç, aksesuar gibi dikkat dağıtıcı unsurların önüne geçmekte de fayda var.
Kıyafet seçiminde yalnızca biçim değil kumaş seçimi de çok önemli. Çabuk kuruyan, nem önleyici yapısıyla teri emen ve dışarı atan kumaş yapısına sahip kıyafet seçimleri hem egzersiz esnasında hem de sonrasında kurtarıcı olabiliyor. Diyelim ki yoga dersinden çıkıp, arkadaşınızla bir cafede buluşacaksınız. Doğru kıyafet tercihleri yaptıysanız, spordan sonra üzerinizi değiştirmeden güne devam edebilmek ve kendinizi gün boyu rahat hissedebilmek mümkün.
COMEUP’ın spordan sonra ter kokusunu önleyen, üzerinizi değiştirmeden güne devam edebileceğiniz birbirinden şık ürünlerine göz atın!
https://www.comeup.com.tr/
Kıyafet Seçiminin Yogaya Nasıl Bir Katkısı Var?
Yoga yaparken vücudunuzu ve belinizi tamamen kavrayan ürünler tercih ederseniz, kıyafetleriniz hareket açınızı kısıtlamaz ve egzersizinizin verimliliği artmış olur. Üst kısım için kıyafet tercihi yaparken bol kesimli giysilerden kesinlikle kaçınmak gerek. Çünkü bol kesimli kıyafetler hareket esnasında yüzünüzü kapatabilir ve dikkatinizi dağıtabilir. İçinde rahat hareket ettiğiniz, aynı zamanda terletmeyen ve kaşındırmayan kıyafetler tercih etmek egzersizlerinize yoğunlaşmanızı sağlar. Bu da, yogaya karşı motivasyonunuzu yükseltir.
Kıyafet Seçiminde En Önemli Nokta Ne?
Yoga egzersizlerinde en önemli detaylardan biri esnekliktir. Yogaya başlamadan önce dikkat edilmesi gereken noktaların başında gelen kıyafet seçimini yaparken, vücudumuzun serbest olması gereken anları düşünerek hareket etmeliyiz. Uygun kıyafetler tercih ettiğimizde konsantrasyonumuzun artması ve performansımızdan daha çok verim almak mümkün. Esneme hareketleri üzerine yoğunlaşan yoga egzersizlerinde vücudumuzu ne kadar rahat bırakabilirsek hareketlerimizi de tam anlamıyla gerçekleştirmiş oluruz.
Yoga Kıyafetleri Neler?
Yoga Taytı
Yoga taytı, yoga yapanlar arasında en çok tercih edilen kıyafetlerin başında gelir. Ancak yoga taytımızı seçerken dikkat etmemiz gereken mühim bir nokta var. O da taytımızın spora uygun kumaştan yapılıp yapılmadığı. Yoga esnasında taytımızın içinde kendimizi rahat hissetmek, egzersizlere konsantre olabilmemiz adına çok önemli.
Taytın Yoga Hareketleri Üzerindeki Etkisi Ne?
Yoganın da her sporun olduğu gibi tekniği var ve en çok kullanılan terim, hizalama anlamına gelen “Alignment”. Bu terimden yola çıkarsak, yoga esnasında bacakların duruşunu tam anlamıyla görebilmek ve yoga hocamızın da görüp bize rehberlik edebilmesi için vücudumuza oturan giysiler tercih etmek gerekli.
Yogadaki diğer iki terim ise eklem ve kaslarla ilgili. ‘’Engagement’’, kası duruş esnasında fark etmek ve aktif hale getirmek anlamına gelirken, ‘’Integration’’ ise genellikle eklemler için kullanılıyor. Bu iki terimden de anlaşılacağı üzere, yoga yaparken eklemlerle ilgili farkındalık çok önemli. Yoga akışları esnasında vücut ağırlığı ile çalışıldığından dolayı ağırlığımız eklem tarafından değil kas tarafından taşınıyor olmalı. Bu sebeple yoga hocamız, vücut ağırlığımızı nerede konumlandırdığımızı, kaslarımızı hangi bölgelerde aktifleştirebildiğimizi görebilmeli. Vücudu kavrayan ve esneyebilen kıyafetler bu amaca hizmet ederken, sunduğu hareket özgürlüğü sayesinde de egzersize daha çok konsantre olabiliriz.
Tayt Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyim?
Tayt seçerken vücudu ve beli tamamen kavrayan, nefes alabilen hafif kumaş yapısı sayesinde terin hızlıca kurumasını sağlayan tercihler yapmak çok önemli.
Yoga esnasında içinde rahat edebileceğimiz, esneklik ve hızlı hareket imkanı sunan taytlarla, egzersizlere iyice yoğunlaşabilmek ve performansımızı artırabilmek mümkün.
Yoga egzersizleri yaparken en çok esnetilen bölgeler bacaklar ve kalçalardır. Bu egzersizler esnasında, hareketi kısıtlamayan veesneme bakımından iyi olan taytlar tercih edilmeli.
Diğer önemli nokta ise, dikişleri yüzünden rahatsız etmeyecek ya da patlamayacak kalitede ürünler kullanmak. Bu sebeple dikişsiz taytları tercih etmek size büyük bir rahatlık sunacaktır.
Tayt seçimi yaparken kullanılan kumaşın elastik yapıda olup olmadığına çok dikkat edilmeli. Dört tarafa esneyen yapıda ve formunu kaybetmeyecek ürünler tercih etmek gerek.
COMEUP’ın opak kumaş yapısı sayesinde iç göstermeyen, üçgen ağ parçası ile en zorlu yoga hareketlerinde bile sınırsız özgürlük sunan dikişsiz taytlarına göz atmak için hemen tıklayın!
https://www.comeup.com.tr/kategori/tayt
T-Shirt
Yoga esnasında hareketler ilerledikçe vücut sıcaklığı artar ve ter dökmeye başlarız. T-shirt seçimi yaparken çabuk kuruyan kumaşları tercih etmek, t-shirt’ün vücudumuza yapışmasını ve konsantrasyonumuzun dağılmasını engeller. Aynı zamanda hareketlerimizi kısıtlama riski olduğu için bol t-shirt’ler de tercih edilmemelidir.
Sporcu Sütyeni (Bra)
Yogada da hemen hemen tüm spor branşlarında olduğu gibi sporcu sütyeni giyebilirsiniz. Dikişsiz yapısı ile teninizin tahriş olmasını engelleyen sporcu sütyenleri vücudunuzu sıkmaz, aksine size hareket özgürlüğü sunar. Vücudu saran ve tam oturan orta destekli sporcu sütyenleri istemsiz göğüs hareketlerini minimuma indirir. Esnek kumaş yapısına ve istendiğinde çıkarılabilen destek verici sütyen pedine sahip olanlar kullanım kolaylığı sağlar. Takılıp çıkarılabilen kapları sayesinde iç çamaşırına ihtiyaç bırakmayan sporcu sütyenleri yalnızca egzersiz esnasında değil sizi gün boyu rahat hissettirir.
Crop Top
Vücudu saran crop top yoga egzersizlerinde rahatlıkla kullanılabilir. Crop tercihi yaparken yumuşak ve hafif kumaştan elde edilmiş olmasına dikkat etmek gerekiyor. Hızlı kuruyan kumaş seçimleri yapıldığı taktirde Croplar, spor salonundan günün yoğun temposuna ve hayatın her anına ayak uydurabilmeniz için idealdir.
0 notes
marmalaise · 3 years
Photo
Tumblr media
Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final maçında Başakşehir'i konuk eden Beşiktaş, normal süresi 2-2 biten mücadeleyi uzatma dakikalarında Larin'in attığı golle 3-2 kazanarak finale yükseldi. Siyah-beyazlı ekipte Teknik Direktör Sergen Yalçın karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu. Tur atlamanın çok önemli olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Yalçın, “Final oynamak bizim için değerli. 10 senedir kupayı kazanamıyoruz.
Bu açıdan da önemli, benim için de önemli. Ben de antrenörlük hayatımda ilk kez final oynayacağım ve kupa kazanma şansı yakaladım. 2 taraflı bir oyun oldu. 2 takım oyuncularını da tebrik etmek gerekiyor. Öne geçtik, ilk yarı biz oynadık, ikinci yarıda Başakşehir oynadı. Ama uzatma bölümünde takımın ayakta kalması, daha güçlü olması ve güçlü olanın tur atlaması önemli. Oyuncuları da anlamak gerekiyor. Sakat oyuncularımız var. Çok yoğun maç temposu var. Az süre alan oyuncuları kullandık bu maçta. Sonrasında skora ve oyuna göre hamleler yaptık. Oyuna giren isimler ciddi katkılar yaptı. Bizim için güzel bir akşam oldu. Oyuncularıma teşekkür ediyorum final için. İnşallah kupayı alan taraf oluruz ama şimdilik kupayı bir kenara bırakıp lige odaklanmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Takımımız gücünü gösterdi”
Hafta sonu oynanacak olan Fenerbahçe derbisinin kafalarında olmadığını ifade eden Sergen Yalçın, “Aklımızda hiçbir zaman derbi olmadı. Çünkü bugün oynadığımız maç bizim için çok önemliydi. Sadece önümüzdeki maça konsantre oluyoruz. Yoksa motivasyonumuz bozulabilir. 2-0'dan 2-2 oldu, bu oyun bu yüzden güzel. Skorun çok fazla önemi olmuyor. Herkes için geri dönüşler yaşanıyor. Erken bitiririz diye düşündük ama Başakşehir ciddi bir geri dönüş sağladı. Sonrasında takımımızın tekrar reaksiyon gösterip uzatmada kazanması, takımın da gücünü gösteriyor. Oyuncular çok dirençliler, birbirlerine bağlılar, bunlar çok önemli konular. Motivasyonu kaybedip, zorlu bir takıma karşı tekrar geri dönmek kolay değil” diye konuştu.
“Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız”
Pazar günü oynanacak olan Fenerbahçe derbisiyle ilgili de konuşan Sergen Yalçın, “Derbi çok zor olacak. İki tarafın da içinde bulunduğu durum ve ligin devamı açısından, bizim de ligin devamına nasıl bakacağımız açısından önemli bir maç. 5 günlük bir süremiz var. Oyuncuları dinlendirip oyun planını hazırlayacağız ve kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız pazar günü” diyerek sözlerini tamamladı.
Bozhan Memiş
0 notes
psikologkonya · 3 years
Photo
Tumblr media
Aktif Dinleme Nedir? İlişkileri Nasıl İyileştirir?
Aktif Dinleme Nedir?
Aktif Dinleme adından da anlaşılacağı üzere, karşımızdaki kişiyi aktif bir şekilde dinlemek demektir. Aktif dinleme yaparak, pasif bir şekilde söylenen sözcükleri duymakla ve mesajı algılamakla kalmaz,  karşımızdaki kişinin gerçekten ne dediğine konsantre oluruz. Aktif dinleme yaparken bütün duyularımızla karşımızdaki kişiyi dinler, tüm dikkatimizi ona veririz. Aktif dinleme, üzerinde çalışarak iyileştirebileceğimiz bir beceridir.
 Aktif Dinleme İlişkimizi Nasıl İyileştirir?
Aktif dinleme çocuklarımızla, aile üyelerimizle, dostlarımız ve iş arkadaşlarımızla da olduğu gibi sevgilimiz/eşimizle de ilişkilerimizi iyileştirir.
- Aktif dinleme yapan çiftlerin ilişkileri güçlenir. Her iki taraf da karşısındakinin tam olarak ne istediğini anlar.
- Aktif dinleme yapmak, çiftler arasında yaşanacak yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırır.
- Birbirini aktif şekilde dinleyen çiftler arasında güven duygusu daha kolay ve sağlam bir şekilde inşa olur.
- Aktif dinleme çiftlerin duygusal yakınlığını arttır.
 Aktif Dinleme Nasıl Yapılır?
CEVAPLAMAYIN – DİNLEYİN
Aktif dinleme yapmak için ilk adım tüm dikkatimizle karşımızdaki kişiyi dinlemektir. Karşınızdaki kişinin ne dediğine odaklanın. Ona vereceğiniz cevapları düşünmeyin. Bedeninizi ona doğru çevirip, hafifçe ona doğru eğilerek ve başınızla onaylayarak, ilginizin onda olduğunu belli edin.
 ÇÖZÜM ÖNERMEYİN – SORU SORUN
Aktif dinlemenin bir diğer püf noktası da konuyu daha derinlemesine anlamak ve analiz etmek için daha derin sorular sormaktır. Bahsedilen konu için hemen çözüm önerileri üretmek yerine, eşinize bahsettiği konularla ilgili rahatça konuşup daha derin düşünebileceği açık uçlu sorular sorun.
 KONUYA ODAKLANIN – DİKKATİNİZİ DAĞITMAYIN
Karşımızdaki kişiyi dinlerken zihnimiz bazen dağılarak ilgili ilgisiz başka konulara yönelebilir. Eşinizi dinlerken zihninizin dağıldığı anları fark etmeye ve bu anlarda yeniden eşinizi dinlemeye dönmeye gayret edin.
 AZ KONUŞUN – ÇOK DİNLEYİN
Konuşmalarda kendimizi ifade etme isteği bazen başa çıkılmaz hale gelebilir. Bu gibi durumlarda sakince dinlemek için kendinizi disipline edin. Bırakın eşiniz konuşmasını tamamen bitirsin. Sonra siz de düşüncelerinizi toplayarak kendinizi ifade edebilirsiniz.
 YARGILAMAYIN – ONAYLAYIN
Karşımızdaki kişinin bizim için kabul edilemez düşünceleri olabilir. Bu gibi durumlarda bizim de bazı düşüncelerimizin karşımızdaki kişi tarafından kabul edilemez olabileceğini hatırlamak önemlidir. Eşinizi yargılamadan önce duygu ve düşüncelerini kabul ederek, kulak vermeye gayret edin.
  İlişki Terapisi
www.psikologkonya.org
RANDEVU İÇİN BİZİ ARAYIN: 0 332 321 02 12
Uzman Aile ve Cinsel Psikolog Vajinismus Terapi Merkezi
0 notes
osmanlidergahi-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
Namaza Nasıl Konsantre Oluruz?
BismillahirRahmanirRahim
Namaza nasıl konsantre olurum diye sordun. Namaz esnasında konsantre olmaktan bahsediyorsak, bu aslında diğer herhangi bir şeye konsantre olmakla aynı şeydir.
Destur. Bunun cevabını daha önce verdik ama yeni bir şekilde soruyorsun, biz de ona bağlı kalmaya çalışacağız inşaAllah. Hem sizin hem de benim bir şeyler öğrenebilmemiz için, bunu insanların anlayacağı şekilde açıklamaya çalışacağız.
İnsanlar namazlarında huşuyu bırakıyorlar. Huşuyu yitirmeyin, Salah için odağınızı yitirmeyin. Hayatta odaklanmadığın zaman, yaptığın işe odaklanmadığın zaman, zikre odaklanmadığın zaman, günlük hayatında yaptığın şeylere konsantre olmadığın zaman, namaza durduğun vakit ona da konsantre olamazsın. Ama günlük hayatına konsantre olabildiğinde, “Şu anda çalışıyorum ve bunun dışında başka hiçbir şey yapmayacağım,” dersin. Çoğumuzun böyle bir konsantrasyona ihtiyacı var. Ardından, "Şu anda zikr yapıyorum. Zikr, Allah'ı anmak, Allah ile beraber olmaktır. Başka hiçbir şeyle beraber olmayacağım. Bir takım şeyler üşüşüyor, onlara engel koyacağım. Bir şey geliyor, onu engelleyeceğim," diyeceksin. Başka şeylerde odaklanabilmeyi başardığın zaman, sıra Namaza geldiğinde de odaklanabilirsin.En azından, hiç olmazsa arkandan bir şey yaklaştığı ve Allah ile arana girmeye çalıştığı zaman oraya bir engel koyarsın.
Fakat neye konsantre oluyoruz? Bütün mesele bu. Neye odaklanıyoruz? Eğer dersen ki namaza konsantre olmaya çalışıyorum, namazda neye konsantre olmaya çalışıyorsun? “Ben Allah (svt) ile beraber olmaya konsantre olmaya çalışıyorum,” diyorsan, o zaman samimi olmalı ve "Ben Rabbime bu şekilde mi yaklaşıyorum? O’nun önünde böyle mi duruyorum? O’nun önünde böyle mi giyiniyorum? Böyle mi abdest alıyorum?" diyeceksin. Namaza durmadan önce hazırlaman gereken birçok şey var, değil mi? O yüzden zikir, insanlara büyük bir rahmettir. Zikir, yaptığın bütün amellerin özüdür. Bütün ibadetlerin hakiki özüdür zikir. Çünkü zikir Allah (svt) ile beraber olmaktır; Allah (svt)’yı anmaktır. Namaz kılıyorsan, günde yüz kere eğilip kalkabilirsin belki ama Allah (svt)’yı hatırlamıyorsan, tek hatırladığın işin ya da kendi sorunların ise Allah ile beraber olmuyorsun demektir. Diyelim ki çok fazla dua bilmiyorsun, neyin nasıl yapılacağını çok iyi bilmiyorsun ama herşeye bir engel koyup, "Sadece seninle birlikte olmak istiyorum ya Rabbi," dediğinde o zaman kabul görür. Çünkü Allah (svt) senin kalbine bakar. Kalbini hazırla. Orası Allah(svt)’ın tahtıdır.
Allah (svt)’ın tahtı, önünde eğilip kalktiğımız bir yer değildir. Allah'ın tahtı Kabe’de de değildir. Allah'ın Tahtı nerededir? Allah (svt)’ın tahtı senin kalbindedir. Eğer namaz dışında kalbine dikkat etmiyorsan, "Kalbimde böyle gereksiz bir şey var. Kalbimde şu arzu var, şöyle bir öfke var," demiyorsan, bu şekilde yapmıyorsan, namaz kılarken herşey başına üşüşecek demektir. Çünkü Salah, yani namaz, Allah (svt)’yı kalbine oturması, kalbine gelmesi için hazırlama zamanı değildir artık. O vakit geldiğinde, O (svt) çoktan oraya inmiş olmalıdır. Tabii ki Allah'ın indiğini söylemiyoruz. O'nun Rahmeti orada bulunmalı. Herkes her şeyi çok hafife alıyor. Bilmiyor musun ki yaptığımız her namaz ya da zikirde... Herkes her şeyi çok hafife alıyor. Bilmiyor musun bu kıldığın namazı alıp semanın birinci katına götürecek melekler var? Birinci semada bir melek var. "Hayır," der, "Geçemezsin. Bu zikr, bu ibadet geçemez." Böylesine hassas bir yeri bırakın, Amerika'daki herhangi bir okula bile öylece giremezsiniz. Öylece etrafta dolaşamazsınız, değil mi? O halde yaptığımız her şeyin doğrudan Allah (svt)'ya ulaştığını nasıl düşünebiliyorsunuz?
Zikrlerimizi, ibadetlerimizi Allah (svt)'ya ulaşmaktan alıkoyan nedir diye namazın dışında da düşünüyor, buna odaklanırsak, o vakit, "Ya Rabbi," diyeceksin, "ben senin aciz kulunum. Elimden gelen ancak bu. Senin sevgili kullarını takip ediyorum. Nasıl ki onlar Senin İlahi Huzurunda bulunuyorlar, Peygamber Efendimiz (sav)'in nalınlarının altındaki toz gibi onların ayaklarının altında olmamıza izin verirsen, biz de Senin İlahi Huzurunda bulunabiliriz ya Rabbi." Nalınlarının altındaki toz Arş üzre basıyor ve İlahi Huzur'da bulunuyordu. Allah (svt)'ya Arş'ta sordu, "Nalınlarımı çıkarayım mı?" Allah, "Hayır," dedi, "Ayaklarını basmanla, nalınların ile Benim Arşım şereflenir." Bizler onların ayağının altındaki toz olmaya çalışıyoruz. Bu yüzden bunu (Nal-ı Şerif'i) takıyoruz. Gösteriş olsun diye değil.
Onların ayağının altındaki toz olmanın da belli şartları var elbette. Kimse, "Toz olayım," deyip de dağ gibi dimdik duramaz. Yapamaz. Peki bunu her gün bize kim hatırlatacak? Eğer bir rehberin yoksa kim hatırlatacak? İşte bu yüzden, bir rehberin olmadığında çoktan bir yelere geldiğini zannedersin. "Ben tozum, ben hiçbir şeyim, şöyleyim böyleyim," diyebilirsin, ancak aslında çoktan bir şeyler olduğunu zannediyorsun sen. Birisi sana bir şey dedi mi, "Hayır. Bu nasıl olur? Ben daha iyisini bilirim," dersin.
Birinci kat semada melekler soracak. Hadis bu. Melekler ne soracak biliyor musunuz? "Bu kişi şimdi namazını kıldı. Allah rızası için mi kıldı yoksa dünya için mi kıldı?" Kim samimice kılıyor, dünya için kılmıyor ki? Yalnızca bir avuç insan, "Sadece Seni memnun etmek için kılıyorum. Karşılığında hiçbir şey beklemiyorum," diyecek. Amellerimizi semaya taşıyan melek, "Dünyası için kılıyor namazı," dediğinde melek, "Yeryüzüne geri gidin ve namazını yüzüne çarpın. Kabul etmiyoruz," diyecek. Bunun birçok farklı seviyesi var ve her birinde melekler farklı sorular soracaklar. Eğer geçemezseniz, geri yüzünüze çarpılacak. Üçüncü, dördüncü kat... Böyle gidiyor.
Hz. Ali (kv), “Kişinin dini arkadaşının dinine göredir,” diye buyurur. Kiminle arkadaşlık ediyorsan, arkadaşların kimse, her neyi ikrar ediyorlarsa ve dinleri  her neyse, senin de dinin odur. Niçin Cemaat içindeyiz? Niçin bu Tarikatın içindeki bir Cemaatteyiz?  Çünkü arkadaşlarımızın Allah (svt) Dostları olmasını istiyoruz. Arkadaşlarımızın bu dünya ve arzularımız olmasını istemiyoruz. Yeter. Zaten bu yüzden buraya geldik. Bu kadarı yeter. Bütün hayatımız boyunca öyle yaptık zaten, değil mi? Hala yetmedi mi? Tamam; yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl. Yetmez mi? Ne zaman uyanacağız? Uyanmak istemiyorsan, uyu. Mezarında seni uyandıracaklar. O vakit güzel güzel uyandırmayacaklar. Seni büyük acılarla, işkencelerle uyandıracaklar.
O halde sizin kim olduğunuzu belirleyecek olan, kiminle beraber olduğunuzdur. Senin kim olduğunu bu gösterir. Çünkü yalnızca Allah Ehad'dır. Allah Bir'dir. Allah Tek'tir. Bizler değil. Benzersiz ve eşsiz olarak yaratılmış olmamıza rağmen Cemaat olmamız bildirilmiştir. Ve Allah (svt), "Herhangi bir Cemaatte olun," demiyor. Futbol cemaatinde ya da bir spor cemaatinde veya dünyevi bir cemaatte olun demiyor. "Salihlerle birlikte olun," diyor. Salihler kimdir? Kuşkusuz her ne yapıyorlarsa, birbirleri için değil, nefsleri için değil, Allah rızası için yapanlardır onlar. O hale geldiğinde bile buna karşı savaşırlar. Eğer o topluluğun içindeyseniz, o topluluğa kim önderlik ediyorsa, liderleri kimse, o kişi her neredeyse, siz de orada olacaksınız. Bizim liderimiz Şeyhimizdir. Onun lideri onun Şeyhidir; bu Peygamber Efendimiz (asvs)'a kadar böyle devam eder. Onunla olan beraberliğinizi bozmayın. Beraberinden ayrılırsanız, Kabe'nin içinde 24 saat ibadet de etseniz o emniyeti bulamazsınız. Çünkü o Allah Dostları, Meleğe gidip, "Bu kişi benim Müridimdir. Bırakın geçsin," diyebilir.
Kendi acizliğimizin farkına varabilmek için Tarikata giriyoruz. Bu yüzden bir rehberi takip ediyoruz. Tarikat, kendi gücünün farkına varmak için değildir. Evet, kendi gücünü farkedersin ama bu nefsinin, senin egonun gücüdür. Tarikat, acizliğimizi keşfedebilmek içindir. Ancak acizliğini idrak ettiğin zaman doğru bir şekilde, "Allahu ekber" diyebilirsin. İmanının güçlü olmasını istiyorsan Cemaat ile ol. Sohbette ol. Manası budur. Sohbette bulun. Allah, ya Camii'dir, Bir Araya Getiren'dir. Ne o zaman, ne şimdi ne de gelecekte bir başımıza, yalnız kalmayacağız. Her daim bir liderin arkasında cemaat olacağız. Saflar halinde bir liderin arkasında dirileceğiz. Peki ne zaman yalnız kalacaksın? Kendi başına sorguya çekildiğin vakit. O vakit yalnız oalcaksın. Eğer bir topluluk içindeyseniz, eğer Evliyaullah'ın rahmet ve koruması altındaysan, kendi nefsinle mücadele ettiğin müddetçe senin için çok kolaylaşır. "Çok basit bir şey bu, hem istediğimi yaparım hem de bir Şeyhi takip ederim," diyemezsin. Birçokları böyle yapıyor. Canları ne isterse onu yapıp, "Şeyhim benim için dua edecek," diyorlar. Hayır. Şeyh Efendi bize bunu öğretmiyor. Mesul olacaksın. Sorumlu olacaksın. Ancak günün sonunda, kendimizi soktuğumuz bu beladan kurtulabilmek için Mübareklerin şefaatini bekleyeceksin. O yüzden Cemaat ile olun inşaAllah.
Görüyor musun? Cemaatte kimin Allah Dostu olduğunu bilmiyorsun. Herkes Amin diyor. O kişi min dediğinde her şey açılır. Kendi başımıza yapamayız. Biz pek bir şey yapamayız ancak Mübareklerin yardımıyla başarabililriz. Çok kolaydır. Böyle Rahmet görülüyor inşaAllah. Allah beni affetsin size rahmet etsin inşaAllah. Allah Şeyhimizin makamını yükseltsin, her daim ayaklarının altında olalım inşaAllah. Allah bize emniyet versin, fitneden uzak tutsun, Bu Mübarek ayı baş tacı edelim. Allah yanlış olan her şeyi, yanlış niyetleri ve yanlış amelleri çekip alsın. Allah beni affetsin, dünya ahiret, bizi her zaman Şeyhimizle beraber eylesin.
Ve min Allahu Tevfik.
El Fatiha.
SAHİBUL SAYF ŞEYH ABDULKERİM EL KIBRİSİ EL RABBANİ(KS)’NİN HALİFESİ
ŞEYH LOKMAN EFENDİ HZ.
2 Haziran 2017
1 note · View note
oyuncukafasi · 7 years
Text
Konsantrasyon
Konsantrasyon, bezginlik duymadan fiziki ve zihni enerjiyi tek bir noktaya sürekli uygulama yeteneğidir.
Tumblr media
Konsantrasyon süresi, kişiden kişiye değişebildiği gibi; aynı kişide konu ve yapılan işe göre de değişiklik gösterebilir. Genellikle sevdiğimiz, merak ettiğimiz, önemsediğimiz ve yapabildiğimiz işlere daha uzun süre konsantre oluruz.
Karakterimizi sevmeliyiz ve anlattığımız hikayeyi önemsemeliyiz. Konsantrasyonumuzu bozan “replikleri ezberlemem lazım” düşüncesini bir kenara atıp, “karakterimin ağzından neden bu kelimeler çıkıyor?” diye düşünmeliyiz. 
“Audition’da beni yapımcılar da izleyecek” diye hayıflanıp konsantrasyonumuzu dağıtmak yerine, “Karakterimin geçirdiği bu anı, beni izleyenlere en net nasıl sergileyebilirim?” diye düşünmeliyiz.
3 notes · View notes
ebrarrrrrr · 5 years
Text
Duo Diyet
MENÜ
Bedensel Diyet7 Zeytin 1 İncir Kürü ve Faydaları
7 Zeytin 1 İncir Kürü ve Faydaları
7 Zeytin 1 İncir Kürü ve Faydaları
Duo Diyet Mart 2, 2019 Bedensel Diyet 8 3647 1238 kelime - 8 dakika11
Bu yazıya puan ver
1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (4 oy, 5,00 / 5)
7 zeytin 1 incir ile ilgili her şeyi bulabileceğiniz bir yazı bu. Hatta bilinen zeytin incir kürünün daha sağlıklı bir versiyonuyla karşınızdayım. Yazıda kullandığım görseller, bu yeni kür ile ilgili ipucu veriyor zaten.
Zeytin ve incir tek başına da çok sağlıklı olsalar da, 7 zeytin 1 incir şeklinde ikisini bir arada tüketmek çok daha sağlıklıdır. 7 adet zeytin 1 adet incir temin etmek çok zor olmadığı gibi bu kürü hazırlayıp tüketmek de hiç zor değil. Özellikle de 7 zeytin 1 incir faydaları kısmını okuduğunuzda siz de hemen yapmak isteyeceksiniz.
Peki neden 7 zeytin ve sadece 1 incir, onu da şöyle açıklayayım. Bu konuyla ilgili anlatılagelen en önemli olay, Japon bilim insanları, yaşlanma nasıl geciktirilir, yıllar boyu nasıl zinde ve sağlıklı kalınır sorusuna cevap ararlarken insandaki gençlik hormonunu harekete geçiren zeytin incir karışımına ulaşıyorlar. Zeytin incir ilişkisi sayesinde bu hormon daha fazla salgılanıp, sindirim sistemi düzene giriyor.
Yapılan deneylerde tam etkisinin olması için ancak 7 zeytin 1 incir ardarda yenilmesi gerektiğini keşfediyorlar. Bu şekilde ikisi birlikte tüketildiğinde vücutta metabolizma hızlanıyor, yağ yakımı başlıyor, kolesterol düşüyor ve bu şekilde uzun yıllar sağlıklı yaşamaya devam ediliyor.
Buluşu yapan Japon bilim insanlarının, zeytin ve incir kelimelerinin Kuran’da geçtiğini öğrendiğinde şaşırması, söylenenlere göre de bu araştırma grubunun başkanının Müslüman olması bizim de ilgimizi çekiyor.
Zeytin ayeti Kuranda 7 yerde, incir ayetinin de 1 yerde geçmesi, bize bu sihirli 7 zeytin 1 incir kullanımının nedenini açıklamış oluyor. 7 zeytin ayeti çeşitli yerlerde geçtiği için akılda kalmayabilir ama zeytin ve incir kelimesinin aynı anda geçtiği “Vettini vezzeytun” ile başlayan “Tin Süresi”ni çoğunuz duymuşsunuzdur.
7 Zeytin 1 İncir Kürü Hazırlanışı:
7 Zeytin 1 İncir Kürü ve FaydalarıTamamen doğal ve hazırlanması gayet kolay bir kür ama ben bir tık geliştirerek özel bir hazırlanış şekli sunacağım sizlere. Adını da Duo Diyet Özel 7 zeytin 1 incir Kürü koydum:)
Astım ve öksürüğü kesen, kabızlığı gideren, cinsel sağlığı güçlendiren, hafızayı ve kalp sağlığını koruyan incir zeytinyağı ikilisi muhteşem bir kürdür ve çok faydalıdır.
İşte bu incir zeytinyağı mucizesi ile zeytin incir ikilisini birleştirerek çok daha faydalı bir kür ortaya çıkardım. Şöyle ki:
Önce incir zeytinyağı kürü için 3 kaşık zeytinyağı bir kaba konur. İçine de kesilmiş 4 tane inciri yerleştirerek bir gün zeytinyağının içinde bekletiriz.
7 zeytin 1 incir tüketeceğimiz zaman, 7 zeytinden yedikten sonra da 1 inciri bu zeytinyağlı incirden alacağız. Fark sadece normal 1 incir değil, zeytinyağında beklemiş 1 incir olacak.
Bu şekilde sabah akşam zeytinyağlı incir yenildiğinde, yerlerine yeni incirler koyarak, her zaman 1 gün beklemiş incir tüketmiş oluruz. Böylece her iki kürün de katmerli olarak faydalarını görmüş olacağız.
7 Zeytin 1 İncir Kürü Uygulanış Şekli
7 Zeytin 1 İncir Kürü ve Faydaları
Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez aç karna uygulanır. Sabah ve akşam olma sebebi, vücudun bu saatlerde yenilenme hızının yüksek oluşu.
Sabah kalkınca aç karna 7 zeytin ve hemen ara vermeden zeytinyağında beklemiş 1 incir yenir. Zaten bir susama gelir ve üzerine bol su içilmelidir. Bu arada zeytinyağından alınan incirin yerine hemen yeni incir koyun. Bu şekilde incirler değişmeli olarak tüketilmiş olur.
Sabah aç karna yedikten yarım saat veya bir saat sonra kahvaltı yapın. Verdiği tokluk hissi sayesinde az yediğinize şahit olacaksınız. Gece yediğinizde de açlık hissini bastırır, incir de şeker isteklerini karşılar. Gece de yine üzerine su içmeyi unutmayın. Bu arada gece derken çok geçe de kalmayın tabi:)
Bu şekilde küre 21 gün devam edilir. Daha önce de olumlama yazısında dediğim gibi, bir şeyi 21 gün devam ettirsen vücut ve beyin onu kabullenir. 21 günün sonunda vücudu bir hafta dinlendirip, sonrasında tekrar 21 gün şeklinde küre devam edilir.
İlk haftalarda hemen etkisini beklemeyin ve vazgeçmeyin, 21 günün sonunda etkisini hissetmeye başlarsınız.
Ben hep devam ediyorum, hem kilo ve vücut dengesini koruyor, hem de sağlık açısından kabızlık gibi sorunlarla bir daha karşılaşmıyorum.
Bazı kısa bilgiler de verelim:
Zeytinler ve inciri ara vermeksizin ardarda yemek çok önemlidir.
İnciri kuru veya yaş her türlüsünü tüketebilirsiniz.
Zeytinler siyah veya yeşil, iri yada küçük önemli değildir.
Gerek zeytin gerekse incir, ikisi de doğal ve organik olmalı.
7 zeytin 1 incir kürü ve faydaları
Zeytin İncir Diyeti ile Zayıflayalım
Zeytinde bulunan yağdan çekinerek, “zeytin yemek kilo aldırırsa” veya “zeytin kaç kalori acaba” diye düşünüyor olabilirsiniz. Evet yeşil zeytin 6, siyah zeytin 8 kalori civarında. Bu durumda 7 zeytin, 50 kalori civarı diyebiliriz ama zeytinyağı çok faydalı olduğundan bu yağdan çekinmenize gerek yok. Vücudun bunu kolaylıkla yakacağından emin olabilirsiniz. İncir de 50 kalori ve toplam 100 kalori alıyoruz ama sağlıklı besinleri vücut kolay absorbe ediyor.
Zeytin incir diyeti bizi aslında şöyle zayıflatıyor:
Doymuş hissi vererek fazla yememizi engelliyor.
Metabolizmamızın hızlanmasına zemin hazırlayarak yağ yaktırıyor.
Kendimizi dinç hissettirerek hayata pozitif bakmamızı sağlıyor ve bu sayede tam bir konsantre ile diyet programınızı bozmadan yürüyüş, spor gibi egzersizleri yapmamıza zemin hazırlıyor.
7 zeytin 1 incir yorumları incelendiğinde, bu kürü diyet programıyla beraber uygulayanların daha kolay kilo verdiği dikkati çekiyor. 21 günden sonra ortalama haftada 2 kilo civarı verilebiliyor. Fakat sadece bu kürü yapmak yeterli değil, kürle beraber yeme içmemize de yine dikkat edip, egzersizlerimizi aksatmamalıyız.
Bu arada ünlülerden Zahide Yetiş bu kürü kullandığını söylüyor. Ayrıca Uzman Doktor Esat Başaran bu kür destekli 35 kilo verdiğini bu youtube videosunda kendisi anlatıyor. Hiç zor bir kür olmadığından ve organik olduğundan denenmesinde de bir kayıp olmaz.
Tavsiye: Bir çok sitede reklamı yapılan veya aktarlarda satışa sunulan hap, kapsül, çaylardan oluşan 7 zeytin bir incir hazır ürünlerinin yerine evde kendiniz hazırlayıp tüketin.
7 Zeytin 1 İncir Faydaları
7 Zeytin 1 İncir Kürü ve Faydaları
Uzun süre “karnım tok ve iştahım yok” hissi verdiğinden kilo vermede çok iyi bir destekçidir.
Metabolizmayı hızlı çalıştırarak yağ yaktırır.
Hücre yeniler, zinde hale getirir.
Kolesterole, kalp-damar sorunlarına karşı etkilidir.
Kemik ve diş sağlığını destekler.
Zeka ve hafıza için iyidir.
Astım ve öksürükte etkilidir.
Kabızlığa ve hemoroid rahatsızlığına faydalıdır.
Depresyon gibi ruhsal sorunlara izin vermez.
Tatlı krizlerine karşı kullanılabilir.
Afiyet olsun, şifa olsun
0 notes
haberoldu-blog · 5 years
Text
Ersun Yanal'dan Volkan Demirel açıklaması!
https://haberoldu.com/spor/ersun-yanaldan-volkan-demirel-aciklamasi-45724.html
Ersun Yanal'dan Volkan Demirel açıklaması!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, sarı-lacivertli kulübün Antalya kampında FBTV’nin sorularını yanıtlıyor. Sayfa sürekli güncellenmektedir, tıklayın 
Ersun Yanal’ın sözleri şu şekilde;
Kampın güzel ortamı bizi mutlu ediyor. Fenerbahçe ile çalışmalara sabahtan itibaren başladık. İnanmaya çok inandık. İnan Fenerbahçe’yi çok tekrarladık. Fenerbahçe’nin gücüne aslında biz inanıyoruz. Camianın, taraftarın, yönetenlerin karizmasına, büyüklüğüne inanıyoruz. Sonuçta Fenerbahçe, büyük bir inanca ve güce sahip olduğuna inanıyoruz. Fenerbahçe, bugün bulunduğu yerle kıyaslanacak bir kurum değildir. Fenerbahçe, büyüklüğünü her yerde kanıtlamış bir camiadır. Bir futbol takımı olarak biz de bu gelinen noktanın kabul edilebilir olmadığını, ikinci yarıda başlayacak futbol sezonuyla buna cevap vereceğiz.
NEDEN İNAN FENERBAHÇE?
Neden inan Fenerbahçe? Bugün 35.801 oprtalama seyircimiz var. Bu Türkiye liglerindeki en üst seyirci sayısı. Fenerbahçe’nin gücü, tutkusu buraadan başlıyor. Biz bu gücü bildiğimiz için sorumluluklarımızı biliyoruz. Bunun karşılığını vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Fenerbahçe’de bulunmak ve temsil etmek ayrı bir güçtü. Her yarışa 1-0 önde başlarsınız. Fenerbahçe’nin gücü, sizi bu konuma itecektir. Siz bu öncelikle yarışıyorsanız, bu özgüvenle birlikte yeteneklerinizi birleştirdiğinizde takımımızın neler yapabileceğimizi göreceksiniz. Fenerbahçe’ye yakışır, beklenen mücadeleyi sergileyeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
FENERBAHÇE’NİN GÜCÜNE HERKES İNANANACAK
Herkes potansiyelini ortaya koyması halinde ve bu potansiyeli görmek istediğimizi şöyle tarif ediyoruz; herkes son ana kadar oyunu bırakmayacak, taraftarın beklentisi halinde olduğu, çubuklu formanın coşkusunu bilerek mücadele etmelerini istiyoruz. Bu mücadeleyi ederken tempolu, coşkulu, mücadelesi, tavrı göstermelisiniz. Ortaya koyduğunuz tavır, kazanmanın ötesine geçmeli. Fenerbahçe taraftarı, bu tavrı görmek istiyor. Kimse son ana kadar oyunu bırakmayacak. Kazanma arzusu olan ve bu arzusunu rakibine kabul ettiren bir takım olacağız. Taraftar bu tavrı görmek istiyor. Bu Fenerbahçe’nin kimliğidir. Sahada böyle bir Fenerbahçe izletmeliyiz. Herkesin bu bilgiyle sahaya çıkıp oynaması gerektiğine inanıyorum. Bütün oyuncularımız, böyle duygudaki bir Fenerbahçe göstermeli. Diğer taraftan işin teknik boyutları var. Bazen maçı kazanmak için durdurmak, coşturmak, ufak tefek stratejileri yapmak gerekir. Fenerbahçe oyuncusunun tavrı, camianın beklediği iştahtaki Fenerbahçe’yi görmektir. Öncelikle, bu duyguyu vermek istiyoruz.
FENERBAHÇE’NİN TAVRI KAZANMAK ÜZERİNEDİR
Skor başkadır, tavır başkadır. Fenerbahçe’nin tavrı her zaman kazanmaya yöneliktir. Bizim arkaplanında, altındaki kurallar böyledir. Büyüklüğü dolduran değerler bunu söylüyor. Asla hiçbir şeyden şikayet etmeden, Fenerbahçe’nin büyüklüğünü ortaya koyan oyuncularla mücadele etmek. Sadece Fenerbahçe’nin büyüklüğünü ortaya koyacak oyuncularla sahaya çıkmak, bütünleşmek gerekiyor.
Bütün oyuncularımıza baktığımızda, şöyle bir şey aklıma geliyor. Bu futbolcuların hepsi, çocukken oynadıkları oyunu iş olarak yapıyor. Bundan daha güzel bir şey olmaz. Türkiye’deki şartları da göz önünde bulunduracak olursak, camiasıyla, gücüyle önemli bir misyonu benimseyen takımdan bahsediyoruz.Beceremediklerimizi, ortaya koyamadıklarımızı, ortaya koymanın gerekliliğini anlamaya çalıştığımız bir kamp olacak. Eğer anlarsak, içimize sindirirsek, hiçbir mesele kalmaz. Çıktığınızda bu sorumluluktaki insanların ne kadar kendini gerçekleştirmek istediğini görürsünüz.
İKİNCİ YARIDA HERKES ÇOK DAHA FARKLI OLACAK
Fenerbahçe’nin lig yarışının dışında kalmayacaktır. Sıralamada tartışmalar olabilir. İkinci yarının puan cetveline bakınca, Fenerbahçe zirvenin takımlarından biri olmalı. Zirveye oturmuş bir tkaım olmalı. Sıralamada diğer takımların aldığı puanlarla nerede oluruz onu bilemem. Bu Fenerbahçe’nin misyonunda var. Türkiye Kupası’nı almak Fenerbahçe’nin hedefidir. Avrupa kupalarını kazanmak hedef olmalı. Bugünkü kadro ve yeriniz gereği bunlar zorlu hedeflerdir. Fenerbahçe’nin büyüklüğü, hedeflerindedir. Biz her maçı kazanmak zorundayız. Fenerbahçe hangi oyunu oynarsa oynasın hedefi kazanmaktır. Bunu Fenerbahçe değerleriyle yapmak gerekiyor.
ALİ KOÇ, FENERBAHÇE İÇİN BÜYÜK AVANTAJ
Ben nedenlerin ve niçinlerin sadece tespitlerini yapmak, asla arkayla uğramadan, önümüzdeki hedeflere durmadan koşarak istediklerimizi yapmak istiyoruz. Hep aynı şeyleri anlatmaya çalışıyorum. Biz arkamızla çok ilgilenmeyeceğiz. Bugün çok yetenekli kişileri bir yerde toplayabilirsiniz fakat en başarılı sonucu alamayabilirsiniz. Bir ahenk, koordinasyon içerisinde başarılı olabilirsiniz. Biz bunu çok kısa süre içerisinde yapacağız. Başkanımız Ali KOç’un Fenerbahçeliliğini tartışmaya gerek yok. Koç Ailesi’nin Türkiye’deki konumu, gücü ortada. Bu güçlerin Fenerbahçe ile birleştiğinde, sadece ekonomik düşünmeyin, sosyolojik olarak düşündüğünüzde Fenerbahçe’nin ortaya koyduğu gücün ve değerlerin inanılmaz bir öne hamle gücü yaratıyor. Bu gücü anlamak ve bilmek, bu güce nasıl bir enerjiyle katılmak işin en püf noktasıdır. Ben kendimde bu heyecanı duyuyorum. Bu heyecanı diğer arkadaşlara da anlatmaya ve uygulatmaya çalışıyorum. Fenerbahçe’nin ortaya koyduğu değerler ve hedefler, bizi büyük bir sorumlulukların altında tutuyor. Bu sorumlulukların altından kalkacak değerli bir ekiple çalışıyoruz. Her gün, her dakika işimize iyi konsantre olarak çalışıyoruz.
DIRAR VE AATIF’IN AFFEDİLMESİ
Yaşanan bir süreç var. Bunu yürekten söylüyorum. Fenerbahçe, asla belli bir kalitenin altında iş yapmadı. Geçmişte de, bugünde de. Kendi arka planında önemli insanlar bir çalışma grubu oluşturdu. Her şeyi bir arada en kaliteli şekilde tutmak, o görüntüyü göstermeyebiliyor. Bunlar Fenerbahçe’nin tasarrufunda olan oyuncular. Hata yapabilirsiniz, bunu deriz. Fenerbahçe’nin menfaatleri ve çıkarları için her şeyi yapabiliriz. O gün doğrular başkadır, bugün başkadır. Biz birçok dersi alarak doğruları yapabiliriz. Fenerbahçe’nin doğruları için herkes bunu bilmelidir. bu Özdeğer burada Fenerbahçe’dir. Benim yaptığım görüşmelerde en ufak problem olmayacğaını biliyorum. Aatif ve Dirar, bu takımda 1.5, 2.5 yıldır buradalar. Burayı çok iyi tanıyorlar. Geçen yıllarda zirve yarışı yaptılar. Bugün de aynı yarışın içinde olmamalarını onların ifadelerinden biliyorum. Durması gerektiği yerleri bilecekler. En iyi performanslarını verecekler. Fenerbahçe bunlardan faydalanacak.
VOLKAN, FENERBAHÇE’DE BEKÇİ OLUR
Volkan, Fenerbahçe’ye mal olmuş bir insandır. Fenerbahçe tarihinde yer almıştır. Can Bartu’lar, Lefter’ler, Cemiller, Ogünler. Bu tabloyu gördüğünüzde, bu camiaların yarattığı değerlerdir. Gurur duyarsınız. Volkan, daha henüz yaşarken buna mal olmuştur. Fenerbahçe’de bulunması, sayılacak isimlerin içerisinde olacak bir figürdür. Her ne olduysa, her ne yaşandıysa, bir aile gibi bazen nasıl birbirlerini sevdikleri gibi bazen ayrılıklar da olacaktır. Volkan, bir ailenin içinde bir şey yaşamıştır. Bu yaptıklarını nasıl yok eder. Hepimizin ailesinde bu tip şeyler olur. Eşimizle, aemizle, babamızla da olur. Bu böyle düşünülmelidir. Volkan, bu camianın önemli bir değeridir. Bundan sonra futbol yaşantısında, dilediği kadar gönlünde geçen neyse Fenerbahçe’de devam etmelidir. Volkan mutlaka Fenerbahçe’ye bu borcunu ödeyecektir. Volkan’a bekçi de ol, başkan da ol, burayı temizle de deseniz yapacaktır. Sayın Başkanımız’ın Volkan’a nasıl baktığını da biliyorum. Başkanımız’ın ve Volkan’ın ortaya koyduğu tavrı ben görünce şaşırdım. Gurur duyulacak tavırlardı. Volkan, şimdi bizimle beraber. Volkan’ın bu takıma katacağı o kadar çok şey var ki. Geçmiş, geçmişte kalmıştır. Affetmek en büyük intikamdır. O bitti, o alındı.
VOLKAN İLE ÇOK UZUN KONUŞUYORUZ
Volkan ile çok uzun konuşuyoruz. İlk sahaya çıktığımızda, sahayı özlemesiyle ilgili bir tepkisi oldu. Bir yere 17-18 yılınızı vermişsiniz. Başarılar yaşamışsınız. Sonuçta da bir ufak kırgınlık yaşamışsınız. Başka taraflarda düşünülmesini komik buluyorum. Asla kimse, ne bunu zorla yapar, asla kimseyi ne siz zorla duygulandırabilirsiniz, bu kadar geçmişe bakıp bu cümlelerden sonra başka türlü düşünülüyorsa… Volkan, burada yeşil sahaların içinde 18 yılını vermiş. Fenerbahçe, ona kaptanlığı vermiş. Bu değeri, ufacık bir göz kırpmayla silemezsiniz. Bu değeri başkanımız, yönetim kurulumuz verdi. 
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
yarisgaraji · 7 years
Text
Issız bir sonbahar akşamıydı, şöminenin başında ılık sütümü yudumlarken çığıl çığıl bağıran telefonumun sesi ile irkildim. Telefonuma baktım ve arayanın Türkiye’nin en aktif Drift takımı olan Driftheraphy‘nin kurucularından süper Driftchisi Abbas Çimen olduğunu gördüm. Her zaman yaptığım gibi telefonu sessize aldım ve kenara koydum.
Ilık süt ile bulduğum kafaya geri dönmeye çalışırken telefonuma gelen wassappppp mesajı ile bir kez daha irkildim. Mesaj en sevdiğim kankam kötü Kenan Büyükbahçeci‘den idi, mesajda arabanı hazırla Uşak da drifte gidecez diyordu. Sütümden bir yudum daha aldım ve oturmaktan götümün izinin çıktığı koltuktan kalktım.
Arabanın durumu sıkıntılı idi ve yapılacak bir dünya iş vardı. Hemen bir liste yaptım ve ise koyuldum, listem; body kit, arabaya yeni renk boya, jant boyaları, baskı balata, ön yürüyen, açı kiti, arka akisler, ayar ve test idi. Her ne kadar söylenen tarihe 1 ay dahi olsa içimden bir ses babayı yetişirsin diyordu.
Kendi dizaynımız olan geniş Drift body kitinden bir kopya daha yapıp kendi aracıma göre hazırlama işine gömüldüm. Fiber çamurluk ağızları yapıldı ve benim isteğime göre kesilip biçildi.
Tabi bu arada LK ön panjurumu gasp etti bunu da söylemeden geçmeyim yok benimki evde depoda yok foto çekimi var yok öle yok böle. Hatta bu yazıyı yazdığım dönemde halen onda olduğunu söyleyeyim, sanırım ben nasıl onun jantlarını ödün çaldıysam oda benden panjurumu ödün çaldı.
Body kit için uğraşırken sol arka çamurluk iç sacı ile ağzının birleşmediğini gördük. Garajı karşındaki Tuna Eksoz Hüseyin ustamızın dükkânına daldım ve ne istediğimi anlattım ve güzel bir sonuç elde ettiğimize inanıyorum.
Jantların boyasını en sona bıraktım dedim yolda bile boyarım onları. Tabi nasıl gidip geleceğimiz de vardı neyse hayırlısı. Arabamı uzun zamandır gri renk yapmak istiyordum. RS Kemal Genç‘in paylaştığı fotoğraftaki işe yaramaz Ford Focus’un rengi çok hoşuma gitti ve soluğu ailemizin boyacısı Enkay Boya Emre‘nin yanında aldım. Elimizdeki face fotosundan yola çıkarak bir renk karıştırmaya başladık. Hoşuma giden rengi bulana kadar baya uğraştık, biraz koyu az açık biraz daha mavi az sarı derken oldu sanırım.
Hemen garaja geçip sabahın 03.30 una kadar arabayı zımparalayıp altındaki kırmızıyı soldurdum.
Kadir Örs ustamız bizim yoğun çabamızı görmüş olacak ki akşama kadar arabamı komple boyatmış! Ufak tefek boya akması ve bagaj içinin boyanmaması haricinde bir sıkıntı yoktu.
Sabah 07.30 işyerimdeydim ve gece yine garajdayız bu sefer çamurluklara ve tamponlar macun astar zımpara onlarla uğraşıyorum tabi her zamanki gibi sanayide elektrikler yok. Is bitecek ya fener eşliğinde bir gün geçirdik ama yaptık, sanırım…
Tam bugünlerde Murat Yolcu kardeşimin hediyesi ile mutluluktan 4 köşe oldum. Artık trailerim – römorkum vardı. Devasa boyuttaki römork ile güzel bir macera bizi bekliyordu. Herkesin önünde bir kez daha söyleyeyim hediyen için teşekkürler Murat Yolcu.
Römorku yeni proje aracımız Nevarla ile çekecektik ve buda onun için güzel bir test olacaktı. Artık organizasyon için heyecanlanmaya bile başlamıştım sanırım ilk defa sıkıntısız bir organizasyon geçireceğime inanıyorum. 🙂
Ön yürüyen başımın belalarından birisi sürekli direksiyon kutusu patlatıyorum ancak banka hesabımdaki basamak hanesi birde ön yürüyene yetmeyecekti. Bundan dolayı kafamızdaki açı kitini yapıp kutumun patlak bir şekilde kalmasına karar verdim. Kendi dizaynımız açı kitini taktik ve yuh daha neler dedik. Biz bu işi bu kadar iyi mi yapıyoruz inanamıyorum süper miyiz neyiz.
Ön yürüyen işi de bitti tabi halen sabah iş akşam gece yarısına kadar garaj durumu devam ediyor ufak tefek hallediyorum. Yarış koltuğu kemeri tak, Murat Özkan‘ı kandır ona elektrik tesisatını düzelttir. Her gün en az 1 şey yapıyorum ancak nasıl bir iş ise 1 siliyorum 2 ekleniyor listeye kafayı yemek üzereyim.
Yine bir gece garajda yardırıyorum telefonumun sesi ile yine irkildim, bir baktım tekrar Drift King Abbas Çimen arıyor hemen sessize alıp telefonu kenara bıraktım. 2dk geçmeden wassappppp mesajı ile bir soru; otel için soruyorlar kim kim gelecen. Bi an dedim hassuru (Japonca hasiktir ben bunu hiç düşünmemiştim amk ne pok yicez demek). Ustamız kötü Tofaşlara (Palio) tırmanma yarısında servis veriyor ve bizim organizasyonla aynı gün o gelemez, LK olmaz o çok horlar diye düşünüyorum. Hali ile araba yıkayacak lastik değiştirecek beni motive edecek birini bulmalıyım. Abbas kardeşime mesaj attım dedim benim 6 odaya ihtiyacım yok kral süitini bana ayırın yeter, anında cevap geldi 2 kişilik odan hazır ne yapıyorsan yap. Arabam şekil önümden çekil!!!
Hani her şey hazır ama bizde baskı yok balata yok yola gidecez römorka arabayı nasıl bağlayacağız yok. Her şey sıkıntı ben nasıl gideceğim derdindeyim onlar kiminle geleceksin…
Sabah kalktım gece 03.00 de eve gelmişim hanım yüzüme bakmıyor “kaç gündür o teneke ile uğraşıyorsun yüzünü bile göremiyorum bu nasıl iş yorgunsun bir günde evde kal” vs diye dırdıra başladı (hanımın bu aralıksız nefes almadan söylediği cümle 16 dakika 44 saniye sürdü siz düşünün).
Birden kafamda bir şimşek çaktı ve dedim “hayatım ama beraber gideceğiz ben seni de götüreceğim, sende gezmiş olursun, hem de benim ne için bu kadar yırtındığımı görürsün” dedim ince çocuksu ve cici bir sesle. Hanımdan anında cevap “o zaman ben kalkıp sana şöyle güzel bir kahvaltı hazırlayım sen işe gittiğinde de Uşak’ta ne varmış onlara bakayım” dedi. Hatunun gözünün içi gülüyor, kölenin haberi yok başına geleceklerden MUAHHAHAHAHAHAHA, çalış köleee! Bir taşla o kadar çok kuş vurdum ki sayısını ben bile bilemiyorum, hanımla ara düzelt tamam, araba temizliği tamam, yol arkadaşı tamam, benim götümü toplayacak kişi tamam, yolda orada burada yemek işi tamam, şey tamam, beni kırmadan her isteğimi yapacak kişi de tamam bu iş oldu.
Arabanın işleri tam olsa bile lastik olmadan bu işi yapamayacağımız kesin. Lastik fiyatları tavan yapmış çıkma lastik desen neredeyse aynı fiyat olmuş. Sıkıntılı bir durum, pistte lastik sökme takma makinası olduğunu duyunca biran sevindim. Ancak ödünç jant bile bulamadım, senelerdir lastik aldığımız (hani driftchiyiz ya normal insanın 10 katından daha fazla lastik alıyoruz) esnaflardan bile ödünç jant bulamadım. Açtım malum ikinci el sitesini çıkma jant bakayım dedim en azından 1 set jant alırsam yanımda götüreceğim 10 adet lastiği söker takar kullanırım dedim. Birden yeni dükkan açmış Tacettin Talha Topal kardeşlerimin ilanlarını gördüm. Adamlar 4 adet sıfır lastik fiyatına 4 jant + lastik veriyor hem de oem BMW jantı, ok çıkma lastik ama yine de bana süper geldi, hem lastik hem jant işimi çözüyordu. Hemen irtibata geçtim durumu anlattım yardımcı oluruz dediler ve dükkânlarını basmaya gittim. ///SMG Jant Lastik de bolca sohbet muhabbet pazarlık sonucu 2 set (4 adet) 17″ ve 2 set 16″ jant + lastik aldım. Bu kardeşlerim 4 adet de lastik hediye ettiler. Bugüne kadar yanlarken yanımıza oturan kendilerinden sayısız lastik aldığımız Şaşmaz esnaflarının bizlere yapmadıklarını yaptılar. Herkesin huzurunda Tacettin kardeşim sizlere çok teşekkür ederim, sizlere helal olsun. Bu kardeşlerime ulaşmadan jant lastik almayın! İletişim bilgileri aşağıda yazılı!
Jantları garaja getirdim birde instagrama foto çaktım 7dk sonra telefonumun seksi sesi ile tekrar irkildim. Yunus Aydoğan kardeşim telefondaydı, dedi kapıdayım gel şu jant lastikleri al. Kardeşim kendisi için aldığı jant lastiği getirmiş ben oralarda kullanayım diye. Helal be sana! Toplam jant sayım oldu 22, lastik sayım 26 🙂 Sanırım jant lastik işi de çözüldü.
Drifte bu kadar hazırlanırken drifte beraber gittiğimiz pampalarımıza takılmadan olmaz koştum gittim Ufuk abimin yanına Jest Reklama. Abbas ve Kenan’ın logolarını aldım ve onlara ufak dokunuşlar ile kendi aracıma uygun hale getirdim. Çok da seksi oldu diyebilirim.
Tabi halen arabada baskı balata yok hiç marş basmadık ve yaptığımız açı kitini henüz test edemedik ama daha koç gibi 4 gün var. Sabah işe gittim ve öğlen olmadan Selim Çağan kardeşimden bir foto geldi. Arabam lift de ve şanzıman yerde. Dedim ahanda ustam işe el attı ve part-time kölemiz Selim ile benim baskıyı yapıyorlar sevindim.
1 saat geçmeden baskı balatanın fotosu geldi dedim “noliii la” hani daha önceden de bronz yaptırdık bir iki defa baskı balata yaptırdım hani bu iş bu sürede olmaz. Bir an içimi bir korku aldı ama dedim ustam halleder.
Ardından bir foto daha sağ arka süspansiyonun poryo ya bağlandığı yer kopmuş, ah o çukur yok mu o çukur hepimizin arabasını katletti, ustam el attı ve işi halletti.
İşime konsantre oldum ama aklım baskıda kaldı. Hani kopuk süspansiyonla yürürüz de baskı? İşte akşam çok geç saate kaldım garaja gidemedim ama bir gün sonra garajdayım hemen anahtarımı aldım marşa bastım ve şanzımandan bugüne kadar duymadığım bir ses. Dedim tutsikiyançek (Japonca işte şimdi fucka bastın demek). Ya bilye ötüyor ya bir şey bir şeye sürtüyor bi gariplik var. Hemen baskıyı yapan ibneye (ay pardon kendini usta sanan yaratığa) gittim dedim “bu ne amk”, dedi “debriyaja çok basıyon pedal ayarı lazım”, dedim hadi lan ama gittim hemen bir vida ile debriyajın çok basılabilme olasılığını ortadan kaldırdım. Ses bir miktar kesildi ama arkadaş bu olmamış belli.
İçime sinmedi ama sineye çektim dedim en azından cumartesi pazarı geçirirse iyi. Tabi yapıldı edildi diye rahat rahat konuşuyorum bunların hiçbiri beleş değil cash parayı basıyorum dolarlar havada uçuşuyor bildiğiniz gibi değil sanırsınız arap düğünündeki dansözüm, ocağımdaki incir ağacı köklerini iyicene sarıyor.
Bir gün sonra yola çıkıyoruz ve daha arabayı test etmedim. Hemen bir yağ, yağ filtresi su değişimi yaptık ve akşam ufakta olsa bizim sokakta bir teste çıktım. İlk turlarda sıkıntı yok açıdan dolayı arabanın kullanımı aşırı rahatlamış durumda artık bende spin atamayanlar grubundanım (sanıyorum). Direksiyon ufak ufak takılıyor ama onu da kafama takmıyorum nede olsa pistte hallederim biraz sürüş tekniğimi değiştirir ona adapte olurum diye düşünüyorum.
Geceden arabayı römorka bindirdim, yeni jant lastiğimi hazırladım, yakıt aldım ve azda olsa uyumak için eve gittim.
Artık sabaha karşı yola çıkacağız heyecanlıyım nede olsa ilk defa proje aracımız Nevarla ile uzun yola çıkacağım, hayatımda ilk defa römork üstünde araba çekeceğim, ilk defa Uşak’a gideceğim… İyi ki eşimi benimle gelmesi için kandırdım bu yol çok keyifli olacak gibi gözüküyor, şu güzelliğe bak.
2017 Uşak Drift Festivalinde neler yaşadığımız bir sonraki yazıda takipte kalın anacım….
Bu aracın hazırlanmasında emeği olan abilerim kardeşlerim ablalarım sizleri burada tekrar ifşa etmek istiyorum hepinize çok çok teşekkür ederim, hakkınızı ödeyemem.
Öncelikle eşime, hanım iyi ki varsın, iyi ki beni çekiyorsun!
Murat Özkan birader senin gibi desteğim varken benim sırtım yere gelmez.
Kadir Örs sensiz bunların hiçbiri olmazdı zaten sen kendini bilyon.
Murat Yolcu yeni römorkum ile her yere gideceğim teşekkürler kankacım.
Selim Çağan arada sırada çıkıyon güzel işler yapıyon üptüm seni brocan.
Yunus Aydoğan istemeden kendi elinden gelebilecek işi yapan adamlara bayılırım! Adam zorla yardım ediyor. Helal sana kardeşim.
///SMG Jant Lastik sizden aldığım jant lastik ile çok yol kat edeceğime şüphem yok. Teşekkürler Tacettin Talha Topal! Link ///SMG Jant Lastik: Ahmet Şefik Kolaylı Caddesi 60/A Esentepe/Keçiören Angara 0546 594 80 23
Enkay Boya Emre kardeşim bu güzel boya karışımı için sana özellikle teşekkür ederim. Enkay Boya: Şaşmaz Oto Sanayi Sitesi 2551. Cadde 2571. Sokak No:33 Angara 0312 278 53 73
Tan & Ufuk Uydaş abilerim ve tabiki Jest Reklam firmaları; Stickerlarim sayesinde herkesi şok ettim, manevi desteğiniz ve yol göstermeleriniz sayesinde kendimi geliştirdim iyi ki varsınız.
2017 Uşak Drift Festivaline Hazırlık Çabası Issız bir sonbahar akşamıydı, şöminenin başında ılık sütümü yudumlarken çığıl çığıl bağıran telefonumun sesi ile irkildim. Telefonuma baktım ve arayanın Türkiye'nin en aktif Drift takımı olan…
0 notes