Tumgik
#Genelge
hasanakbal19 · 1 year
Text
GENELGE: Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile İlgili 2023/6 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi
GENELGE Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile İlgili 2023/6 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 1 year
Text
GENELGE: Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile İlgili 2023/6 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi
GENELGE Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile İlgili 2023/6 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi
View On WordPress
0 notes
afyonhaberleri · 2 years
Text
81 İl Valiliğine Genelge gönderildi
81 İl Valiliğine Genelge gönderildi
Bakanlığımız tarafından 81 il valiliğine 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılında Alınacak Asayiş/Trafik Tedbirleri genelgesi gönderdi. Genelgede, yeni eğitim öğretim döneminde çocuk ve gençlerin eğitim ve öğretimini güvenli bir ortamda sürdürebilmesi amacıyla özellikle başta uyuşturucu maddeler olmak üzere terör nitelikli oluşumlar ile narkotik ve asayiş suçlarından uzak tutulması ve korunması,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
veganlogicdinamo · 9 months
Text
VAY SEN MİSİN LAİKLİĞİ SAVUNAN!
Yargıçlar Sendikası (YARSAV) Kurucu Genel Başkanı Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde çıkarılan ve çalışma saatlerini cuma namazına göre düzenleyen genelgenin iptali için AİHM’e başvurdu.
Ya CHP ne yaptı? Bu olayın AKP ile ilgili kısmı şaşırtıcı değil ama CHP ile ilgili olan kısmı, bu partinin kendi ilkelerinden nasıl uzaklaştığının kanıtı.
Eminağaoğlu, Danıştay’da dava açınca, davaya laiklik adına müdahil olmaları için CHP’ye başvurmuş ancak olumsuz yanıt almış. Ayrıca parti tüzüğüne aykırı olarak genelge lehine beyanat veren Kılıçdaroğlu, o dönemde CHP genel sekreteri olan Gürsel Tekin, genel başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Bülent Tezcan ve Veli Ağbaba hakkında 11.01.2016’da disiplin kuruluna başvurmuş. CHP yönetimi ise, Eminağaoğlu’nu disiplin kuruluna vermiş...
12 notes · View notes
baybaykus · 10 months
Text
Böyle bir GENELGE var deniliyor doğru mu değil mi bilmiyorum. Bayramdan sonra gerçek ortaya çıkar...
😎
Tumblr media
3 notes · View notes
yurekbali · 1 year
Text
Tumblr media
Şair, Darphane Grevinde... / Refik Durbaş Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, 1467 yılından beri faaliyet gösteren ülkenin önemli kurumlarından biri. Görevleri şöyle özetlenebilir: Tedavül ve hatıra paraların; Cumhuriyet altınlarının basımı; değerli madenlerin analizi ve ticaretinin düzenlenmesi; her türlü resmi damga ve mührün, madalya ve nişanın üretimi; pasaport, nüfus cüzdanı, damga ve harç pullan başta olmak üzere tüm kıymetli kâğıt ve güvenlikli kâğıdın imalatı... Darphane’de çalışan Basın-İş üyesi 257 işçi 7 aydan beri işverenle Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri yapıyordu. Anlaşmaya varılamaması üzerine 7 Temmuz’da grev kararı aldılar. Darphane’de 25 yıl önce de bir grev yaşanmıştı ve bu kurumun tarihinde ilk grevdi. Cemal Süreya, şiir yanında “Günler” başlığı altında kısa notlar yazar, bunları numara koyarak yayımlardı. “949. Gün” başlıklı “Günler”de bu grevi anlatır, çünkü bir dönem o da Darphane’de müdürlük yapmıştır. Müdürlüğe yeni başladığı günlerde eski Başbakan Suat Hayri Ürgüplü’nün kardeşi gelir. Kiloluk bir altın külçeyi sikke altına dönüştürmek istemektedir. Ama bu yasalara göre mümkün değildir, çünkü Darphane altın basımı işini yalnız sarrafların getirdiği külçelere yapmaktadır. Bunun üzerine “sarraflara tam ve acımasız bir tekel durumu kazandıran bu uygulamanın yasal dayanaklarını araştırmaya” başlar. Bir tüzük, bir yönetmelik, bir genelge, bir karar, bir emir? Hiçbir şey yoktur. Bu işten yalnızca İstanbul’daki 23 sarraf yararlanmaktadır. Süreya, Maliye Bakanlığı’na bir yazı yazarak durumu özetler ve büyük ölçüde vergi kaçakçılığına yol açan bu uygulamanın önlenmesini ister. Çok uzun bir süre yazısına yanıt gelmez. Sonunda, bütün bürokratik görgü ve nezaket kurallarını bir yana iterek bakanlıktan yanıt isteyen ikinci bir yazı, bir tenkit yazısı yazar. Fakat yanıt olarak zamanın Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon’un bizzat kendisi gelecektir. Bakan, Darphane’ye gazap içinde girer. “Kapalı yerleri görmek istiyorum! Kapalı yerleri gösterin bana!” diye bağırıp çağırmaya başlar. Her yer gösterilir. İş şakaya vurularak, en küçük çekmecelerin gözleri bile açılır. Bakan, bu kez de “Arşivi görmek istiyorum! Reşat altınların kalıpları nerde?” diye kükrer. Oysa arşiv, Sultanahmet’te, Damga Matbaası bölümündedir. Ertesi gün arşiv de gezilir. Bu kez yüzü gülüyordur Bakan’ın. Tam arabaya binerken Cemal Süreya parmağını kaldırarak herkesin duyabileceği bir sesle şöyle der: “Beyefendi, bir kapalı yer daha vardı, ama onu size göstermeyeceğiz...” Bakan şaşırır, bir an ne yapması gerektiğine karar veremez. Süreya hemen ekler: “O da bizim gönlümüz...” İki gün sonra bakanlıktan, “Darphaneyi gezdim, pis buldum” diye başlayan bir yazı gelir. Cemal Süreya’nın sekiz on maddelik bu yazıya verdiği yanıt şu olacaktır: “Evet o gün Darphane gerçekten pisti. Ama tarihinde ilk kez olarak ve bir iki saat...” Cemal Süreya hayatta olsaydı bugün de grevdeki Darphane çalışanlarının yanında bulunurdu. Kuşkunuz olmasın! - Refik Durbaş, Şair, Darphane Grevinde... (Şiirin Gizli Tarihi) - Tipografik Fotoğraf: Zeliha Betül Ercan (Cemal Süreya)
9 notes · View notes
seerendipity · 11 months
Text
ay yarın müşahit olcam ve çok heyecanlıyım, okula üç kişi gitcez
yiyecek, içecek, üçlü priz, powerbank, a4 kağıtları ve tükenmez kalem, kimlik, sabah börek alınacak, genelge ve tutanak örnekleri telefonda, hepsi tamam sanırım.
sadece en sevdiğim kalpli küpemi takamama hüznüm var ama olsun
5 notes · View notes
darkyayincilik · 7 days
Text
MEB 8 bin 406 iş yerinin sözleşmesini feshetti
ANKARA- Öğrencilerin staj yaptığı ya da mesleki beceri kazandığı 94 bin 301 işletmeye yönelik denetimlerde, iş sağlığı ve güvenliği şartlarına uygun olmayan 8 bin 406 iş yerinin sözleşmesi feshedildi.   Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla 2 Şubat 2024’te yayımlanan “Mesleki eğitimde iş sağlığı ve güvenliği” konulu genelge kapsamında, mesleki eğitimdeki öğrencilerin beceri eğitimleri aldığı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
benimpencerelerim · 1 month
Text
CURUK VERGI TABANI
Baskın Oran
Yazarın Tüm Yazıları >
CHP’nin suçu mu, devletin kendi kendine kazığı mı?
Yayınlanma:21 Mart 2024 Perşembe 10:00
CHP İstanbul il başkanlığının bina alım sürecinde kameralara takılan yüksek para miktarının sayımıyla ilgili soruşturma sürüyor. Peki, Bakan Şimşek, tapu harçlarının rayiç bedel üzerinden ödenmesi talimatını verip bu kolektif rezaleti niye önlemiyor?
Herhalde “İktidar için her şey mubahtır” diye bir kural olacak ki, Artıgerçek’ten Prof. Eser Karakaş “Bu manzara Türkiye’de özel ya da tüzel kişilerin hayatında en az bir kere yaşadığı bir durum. Ben buna kolektif vergi kaçırma diyorum” biçiminde ironi yaparak enine boyuna yazıp izah ettiği halde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (herhalde Türkiye’de yaşamadığı ve de gazete okumadığı için) bu “para sayma” olayı hakkında resen açtığı soruşturmayı hâlâ ciddi ciddi sürdürüyor.
Gördüğüm kadarıyla bu acayipliği yazıp çizen de pek yok.
10 günü geçtiği için olayın kısa özeti yararlı olabilir:
***
Bir odada çekilmiş güvenlik kamerası görüntüsü: 5-6 kişi para saymakta.
CHP İstanbul İl Başkanlığı açıklama yapıyor: “4,5 yıl öncesine ait bu görüntüler 2019’da il binası satın alınmasına ilişkindir ve şimdi yayınlanması İBB Adayı İmamoğlu’na yönelik olumsuz algı yaratma çabasıdır”
CHP il yetkilileri anlatıyorlar: “Bina sahibi kaparoyu nakit istedi, kaçırmamak için çantalar içinde getirip saydık, ödedik”
Gn. Bşk. Özgür Özel netleştiriyor: "Satıcının AKP’li avukatı, kendi bürosunda yapılan sayımın görüntüleri[ni] almış, sonra demiş ki, ‘Bu görüntüleri para karşılığı size vereyim.’ Demişiz ki, ‘Hiçbir çekinecek şeyimiz yok.’ Paranın geldiği yer belli, verildiği yer belli"
CHP’nin tapu evrakları üzerinde yazan miktar 24 milyon 360.000 TL. Bu tutar CHP Genel Merkezi tarafından banka havalesi olarak yatırılmış. Ancak, satış 39,5 milyon TL’ye gerçekleşmiş. Aradaki fark, yani kaparo olarak verilip de alım-satımda gösterilmeyen: 15 milyon 140.000 TL.
Sayması bile saatler sürmüş olan bu son meblağ neyin nesidir? CHP binanın fiyatını az gösterip tapu harcı (vergi) kaçırmak için mi yapmış bunu?
***
Olayın devletimizin anlaşılmaz biçimde kendi kendine attığı büyük kazıkla ilgisi var.
Çünkü sanırım bu ülkede hemen hemen herkes bilir, ben de yakınlarımdan çok iyi bilirim, tapu memuru gayrimenkulün gerçek fiyatına işlem yapılmasını reddeder!
Eğer bu konuda kazara bilgi ve tecrübeniz yoksa, olayı anlamanız kolay olmayabilir:
Ülkemizde gayrimenkullerin değeri altında satılıp vergi kaçırılmasını önlemek için devletin ilan ettiği bir “rayiç değer” vardır. Bunun altında satış yapamazsınız. “Tapu harcı” isimli vergi kaçırılmasın diye tapu dairesi işlem yapmaktan kaçınır.
Ama bu rayiç değer şu günkü Türkiye’de fevkalade düşük kalmıştır ve vergi daireleri onu hâlâ uygulamaya devam etmektedir. Tapu dairesi buna aldırış etmez çünkü kendisine Bakanlıktan genelge gelmemiştir.
***
Bu durumda Prof. Karakaş, dalga da geçerek, şöyle açıklıyor tapucunun söyleyeceğini:
“Aynı apartmanda sizin alacağınız dairenin aynısını geçen ay 50 (elli) TL gösterdik, bugün sizin alacağınız evi yüz (100) TL gösterir isek komşunuzu vergi kaçırmış duruma düşürürsünüz, tapu dairesinin de, müteahhidin de, komşunuzun da başı ağrır, gelin sizin evi de elli (50) TL gösterelim, elli lirayı banka hesabınızdan müteahhide havale edin ama öbür elli lirayı da elden verin ev sahibine.”
Bu durumda bankanıza gidiyorsunuz, bavulla gidiyorsunuz tabii, parayı çekiyorsunuz, nakit olarak satıcıya elden ödüyorsunuz. Tapu harcını daha az vermek de bu hamallığınızın karşılığı oluyor.
Mesele bu kadar yani anlaşılamayacak kadar basit! Emeklileri açlıktan kurtaracak para bulamayan Tek Adam Yönetimi’nin ülkeye (ve kendi kendine) kazığı!
Çok açık: Bu ülkede bu suçu işlememiş vatandaş demek, hiç gayrimenkul satışı veya alımı yapmamış vatandaş demektir!
***
Prof. Karakaş şöyle bir yorum yapıyor:
“Kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan, iktidara talip bir siyasal parti, hukuk devletini şiar edinmiş CHP olunca, bence işin rengi değişmeli ve satıcı neyi, nasıl talep ederse etsin, CHP bu vergi (harç) kaybına yol açan işlemin, biraz daha fazla harç ödeme pahasına, parçası olmamalı idi (…) ama bu suç o kadar kolektif işlenen bir suçtur ki, kimse bu suçun üzerine gidemez, kimse merak etmesin.”
Güzel de, o zaman binanın sahibi olan kişi (Arnavut iken yeni TC vatandaşı olmuş biri) satar mıydı binayı? Çünkü kendisi da daha yüksek alım satım vergisi verirdi.
Şimdi iktidar zil takmış oynuyor. CB Erdoğan durumu çok iyi değerlendirmekte:
“İşin içine deste deste paranın da girmesiyle bu iş iyice kirlendi. Milletimiz bu sinsi oyunların hesabını 31 Mart’ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokadını vuracaktır”
Devam ediyor: “Demet demet dolarları, avroları toplayıp aralarında paylaşıyorlar. Bunlara bu ülke teslim edilir mi?"
Bu sözler yargıya dört dörtlük müdahale değil mi?
***
Şu anda Başsavcılık, satışın yapıldığı 2019 tarihinde CHP il başkanı olan Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere, para sayımı yapanlar ile ilgililerin birer birer ifadesini almakta.
Peki, elden ödenecek parayı saymak TCK’ye göre suç mu?
Dahası, bir avukatın, kendi ofisinde müvekkiline ödenecek paraların sayılmasını güvenlik kamerasına gizlice kaydedip CHP’ye satmak istediği (şantaj?) iddiası da araştırılıyor mu ve bu suç mu değil mi?
Ve dahası, Prof. Karakaş’ın dediği gibi, motorlu taşıtlar vergisini hukuka aykırı olarak aynı yıl iki kez ödeten Bakan Mehmet Şimşek, tapu harçlarının rayiç bedel üzerinden ödenmesi talimatını verip bu kolektif rezaleti niye önlemiyor?
0 notes
kurumssocial · 1 month
Text
2024 Yılı Asgari Ücret Desteği Genelgesi Özeti: Kimler Yararlanabilir, Şartlar Nelerdir?
2024 yılı asgari ücret desteği için şartları ve genel durumu inceliyoruz. İçerikAsgari Ücret Desteği Genelgesi ÖzetiDestekten Yararlanan İşverenler:Destek Kapsamı:Destekten Yararlanılacak Prim Ödeme Gün Sayısı:2023 Yılından Önce Tescil Edilmiş İşyerleri:2024 Yılında Tescil Edilmiş/ Edilecek Olan İşyerleri:Destekten Yararlanılamayan Durumlar: Asgari Ücret Desteği Genelgesi Özeti Genelge:…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hasanakbal19 · 20 hours
Text
21 Nisan'da Tarihte Önemli Olaylar:
Antik Çağ: MÖ 753: Romulus ve Remus, efsaneye göre Roma şehrini kurdular. 19. Yüzyıl: 1821: Osmanlı Sadrazamı Benderli Ali Paşa görevinden alındı ve 30 Nisan’da idam edildi. 20. Yüzyıl: 1920: Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılacağını bildiren bir genelge yayımladı. 1930: Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde Columbus hapishanesinde çıkan…
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 20 hours
Text
21 Nisan'da Tarihte Önemli Olaylar:
Antik Çağ: MÖ 753: Romulus ve Remus, efsaneye göre Roma şehrini kurdular. 19. Yüzyıl: 1821: Osmanlı Sadrazamı Benderli Ali Paşa görevinden alındı ve 30 Nisan’da idam edildi. 20. Yüzyıl: 1920: Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılacağını bildiren bir genelge yayımladı. 1930: Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde Columbus hapishanesinde çıkan…
View On WordPress
0 notes
ehaberal · 4 months
Text
Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu
Tumblr media
Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu, Geleneksel Çocuk Oyunları Etkinlikleri kapsamında il millî eğitim müdürlükleri koordinesinde il, ilçe genelinde ve okullarda geleneksel çocuk oyunları şenliği etkinlikleri için hazırlanmıştır.BÖLÜM IGİRİŞOyunun ontolojisi, düşüncenin ve insanlığın geleceği bakımından özel bir önem taşır. Eğitimin Yüzyılı’nda çocukların ve her yaştan bireyin oyunla buluşması eğitimin bir parçası olarak yerini alacaktır. Bu çerçevede oyun; beslenme, sağlık, barınma ve eğitim gibi temel ihtiyaçların yanı sıra tüm çocukların potansiyelini geliştirmek için hayati öneme sahiptir. Çocuklar tarih boyunca her dönemde ve her kültürde oyun oynamışlardır. Diğer bir ifade ile oyun yaşamın devamı için doğanın eğitimidir.Oyun oynama hakkı çocuğun toplum üzerindeki ilk hakkıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 31. maddesinde çocuğun dinlenme ve boş zaman haklarından farklı ve ek olarak oyunun çocukların yaşamındaki önemi tanınmakta ve oyun bir hak olarak kabul edilmektedir.Madde 31. Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Kasım 1989).1.1. Amaç“Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu” çocukların bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyal ve kültürel gelişimlerinin en önemli kaynaklarından olan geleneksel çocuk oyunlarının okul ortamlarında canlandırılması ve gerek ders içi gerekse ders dışı faaliyetlerde yer alması amacıyla Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Sosyal Etkinlikler Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. Bu temel amaç çerçevesinde çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişiminin başat unsurları arasında yer alan duygularını yansıtma, iletişim kurma, kendini ifade etme, iyi ruh hâlini oluşturma ve kültür aktarımını sağlama alt amaçlarıyla çocukların hareketli oyunlara yönlendirilmesi hedeflenmiştir.1.2. KapsamBu uygulama kılavuzu okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyokültürel gelişimlerinin sağlanması amacıyla oyun kavramı ile eğitimdeki önemini, kılavuzun uygulama esaslarını ve 100 geleneksel oyunun anlatımını kapsar.1.3. Dayanaka. 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,b. 26/7/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği,c. 8/6/2017 tarihli ve 30090 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği,d. 19/08/2014 tarihli ve 3450049 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge.e. 21.08.2023 tarihli ve 81785959 sayılı Genelge (2023/28) Çalışmanın uygulama aşamasındaki öneriler dikkate alınırken yürürlükteki kanunlara, yönetmeliklere ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) standartlarına uyulması esastır.1.4. TanımlarDeğer Aktarımı: Toplumda yer alan örf, âdet, gelenek, görenek, millî, manevi özellikler gibi kültürel unsurların tutum ve davranışlar yoluyla gelecek nesillerde yaşatılmasıdır. Geleneksel Oyun: Kökeni çok eski çağlara dayanan, kültürel yapı içerisinde oluşup şekillenen, kültürden kültüre farklılık gösteren, sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde varlığını sürdüren, içerisinde birçok bireysel, toplumsal, kültürel ve psikolojik işlevi barındıran kültürel yaratımlardır. Kimlik İnşası: Bireyin var olmasına özgü karakter özelliklerinin oluşum süreçlerindeki yapılanmadır. Oyun Ontolojisi: Kültürümüzde oyunun anlamı, tanımı ve varlığına ilişkin etkileşimleri ifade etmektedir.Kılavuza https://tegm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2023_12/18164120_ogretmenuygulamakilavuzu.pdf linkinden ulaşabilirsiniz. #Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu #öğretmen #Uygulama Kılavuzu #Milli Eğitim Bakanlığı Read the full article
0 notes
arakligazete · 4 months
Text
Yurt İçi Seçmen Listeleri 4 Ocak'ta Askıya Çıkacak
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), Yurt İçi Seçmen Kütüğü’nün güncelleştirilmesine ilişkin usul ve esasları belirleyen genelge Resmi Gazete’de yayımlandı. [Temsili Fotoğraf: AA Arşiv] Yayımlanan genelgeye göre, 1 Ocak 2024 tarihinde başlayacak olan seçim takviminde Yurt İçi Seçmen Kütüğü askı listeleri 4 Ocak Çarşamba saat 17.00’da askıya çıkacak, 17 Ocak Çarşamba günü saat 17.00’da ise askıdan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
elazigsurmanset · 4 months
Text
Ekmen Mevsimlik İşçilerin Sorunlarını Dile Getirdi
Tumblr media
Deva Partili Ekmen Dört Bakana Mevsimlik işçilerin sorunlarını hatırlattı
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, 21 Ekim’de başlayan ve 25 Kasım’da sona eren 2022 Kesin Hesap Kanunu’nun ve 2024 Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşüldüğü süre zarfında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını ilgili bakanlara iletip, 2024 Bütçesi ve bakanlık programında bu hususun dikkate alınmasını istedi. 2 Kasım’daki Komisyon toplantısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına hitap eden Ekmen, beden gücüne dayalı çalışan tarım işçileriyle bunun en önemli paydaşı olan mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına dikkat çekmek istediğini belirtti. Daha önce 19 maddeden oluşan mevsimlik tarım işçilerinin transferi, konaklaması, ücretleri, sağlığı, eğitimi ve daha birçok detayda önemli olan 2010/6 sayılı Genelge için çabaladıklarını ve nihayetinde yayınlandığı belirten Ekmen, Genelgenin daha sonra 2017/6 sayılı Genelgeyle yenilendiğini ancak yeni hükümet sistemine geçişle beraber bu Başbakanlık Genelgelerinin izlerini bulamadıklarını ifade etti. Ekmen, 36 maddeden oluşan ve kapsamlı bir eylem planı içeren bu genelgenin yenilenmiş bir versiyonun varsa kamuoyuyla paylaşılmasını istedi. Mevsimlik tarım işçisi göçü veren 22 ilin ve göç alan 22 ilin olduğunu belirten Ekmen, bu iller arasında koordinasyon olmadığını, çocukların eğitimden yoksun kaldığını ve kadınların mağdur olduğunu ifade etti. Ekmen, bu Genelge doğrultusunda başlatılan METİP 1 Projesine değinerek uygulanması için valilere ve bürokratlara gerekli talimatların verilmesini talep etti. Ekmen, sözlerinin devamında yaşanan mağduriyetleri şöyle anlattı: “Sayın Bakanım, dikkatinizi çekmek isterim ki sadece bu sezonda mevsimlik tarım işçilerimizin karıştığı trafik kazalarında 18 ölü, 178 yaralımız var. Gittikleri yerde -biliyorsunuz bu göç daha çok batıdan doğuya doğru yapılmaktadır- kimliklerinden dolayı ötekileştirilmek başta olmak üzere, birçok sosyal problemin tarafı haline dönüşmektedirler, sık sık adli vakalar yaşanmaktadır. Oysa, valiler bu projenin ve bu genelgenin gereğini uygulayacak olursa hiçbir soru yaşamadan biz bu dönemi, bu sezonları rahatlıkla kapatabiliriz. Biliyorsunuz, domatesle başlar, narenciyeyle devam eder, fındıkla biter bu mevsimlik tarım işçisi göçü.” 13 Kasım’daki Komisyon toplantısında Tarım ve Orman Bakanı’na hitap eden Ekmen, mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını şöyle dile getirdi: “Daha önce yayınlanmış olan ancak maalesef hakkıyla uygulanmamış olan Çalışma Bakanlığı’nın ‘METİP 1’ başlıklı mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını takip eden programla Bakanlığınız da ilgilenir ve ilgili valilikler ve il müdürlerimizin de dikkatini çekerseniz mevsimlik tarım işçilerinin şartlarının iyileştirilmesi, beden gücüne dayalı tarım işçilerinin temininde de çok önemli kolaylıklar sağlayacaktır.” 14 Kasım’da Millî Eğitim Bakanlığının Bütçesinin görüşüldüğü sırada konuyu gündeme getiren Ekmen şu sözleri sarfetti: “Sayın Bakanım. Bir başka konu ise mevsimlik tarım işçileriyle ilgili yürütülen METİP 1 projesi. Ana sorumlu Çalışma Bakanlığı. Dört başı mamur ve mükemmel bir genelge var ancak uygulanmıyor. Dün Tarım Bakanımıza da söyledim, lütfen METİP -2 projesini bürokratlarınız projeksiyon altına alsın ve bu projenin gereği olan çocuklar ve yetişkin eğitiminin hayat boyu öğrenme tarafından nasıl bir şekilde ele alınabileceği düzenlenmiştir. Sayın Bakanım, bürokratlarımız bu konuda bir katkıda bulunsun diyorum.” ‘METİP 2 Projesi yürürlükte ancak maalesef bunun gereği uygulanmamakta’ Son olarak 22 Kasım’daki Komisyon toplantısında mevsimlik tarım işçilerinin aile ve çocuklarının mahrum kaldığı imkanlar bağlamında ele alan Ekmen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın dikkatine şu sözlerle sunmuştur: “Mevsimlik tarım işçileri dediğimizde kadın ve çocukların mağdur olduğu bir çalışma hayatından bahsediyoruz. Bu konuda 2010 ve 2017 yılında yayınlanmış Başbakanlık Genelgeleri var, gerçekten dört başı mamur mükemmel genelgeler. Bu genelgeler koordinasyon görevini Çalışma Bakanına veriyor. Sayın Bakanım, METİP 1 ve METİP 2. METİP 2 Projesi olarak şu anda yürürlükte ancak maalesef bunun gereği uygulanmamakta. Bu konuda arzu ederseniz Bakanlık bürokratlarıyla da -2007 yılından beri ilgilendiğim bir konu- tecrübe aktarımında bulunabiliriz ama Bakanlığınızın lütfen METİP 2 Projesini projeksiyon altına almasını rica ediyoruz.” Read the full article
0 notes
iscigundemi · 5 months
Text
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ile İlgili 2023/16 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü olan 25 Kasım’da yeni bir genelge yayınladı. Genelgede, şiddete sıfır tolerans politikası ile şiddet faillerine “öfke kontrolü dersi” ile zorla evlendirmeler için ise “bilinçlendirme çalışmaları” öngörülüyor. 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele” gününde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes