Tumgik
#Bencil
fthlc · 10 months
Text
00:09
Sana fazla geldim
Kendime eksik...
En güzel bencilliğim sen ol;
"Beni sev..."
-- Fatih Alıç - Devrik Cümleler (Sözden Öte)
116 notes · View notes
mutsuz-bir-ruh · 1 month
Text
Bencil
Kendi konfor alanı dışına çıkmıyor. Kendi isteklerini kesinlikle ertelemiyor. Karşısındaki insanı düşünmüyor. Her zaman kendi isteği olsun istiyor. Ne eksik ne fazla her şey onun arzuladığı gibi olsun istiyor. Ama bu tavırlar bana gelmiyor.
2 notes · View notes
meevyy · 1 year
Text
Sen istiyorsun ki senden başkasını sevmiyim ama sende düzenini bozma,her zaman senin kalayım ama sen ait olma,ölsem bile senin yanında kollarında öleyim ama üstüne kan sıçramasın...
11 notes · View notes
kahvekolikkkkk · 1 year
Text
İnsanlar her zaman ki gibi her koşul da bencil...
Zor zamanında yanında olduğum, benim kötü anımda yanımda olmayanlar utansın.
12 notes · View notes
Text
Pencilla and "Bencil" (OCs)
Tumblr media
Note: They aren't planned to have appearances NOW, but possibly in the near future.
They are currently under Conflower's control and in a warehouse someplace.
Assets!
Tumblr media Tumblr media
3 notes · View notes
birgaripokurrr · 2 years
Text
Haklı olmanın verdiği gurur mu yoksa hayal kırıklığı mı ? Bilemedim.
23 notes · View notes
ibnulharezmi · 2 years
Photo
Tumblr media
Ardına sığındığımız bahaneler ile hayatımızı boşa geçiriyoruz. Bize sunulanı tüketmek için çalışıyoruz. Sürekli şikayet ediyoruz. Etki edemeyeceğimiz meseleler hakkında konuşup boş yere vaktimizi ve enerjimizi harcıyoruz. Kararlarımızı verirken popüler olana yöneliyoruz. Yanıldığımızı hiç kabullenmiyoruz. Birbirimizin ardından konuşuyoruz. Sürekli lafı siyasete getirip canımızı sıkıyoruz. Uyduruk ünlülerin olur olmadık hareketlerini konuşmalarımıza malzeme ediyoruz. Hayatın hep bize borcu olduğunu düşünüyoruz. Sorumluluklardan kaçmayı marifet bilip anlatıyoruz. İyiyi, güzeli, yetenekliyi, haklıyı örmezden gelmeyi iyi beceriyoruz. Hep kendimizi önceliyoruz. Sıkıntı çeken hep biziz. Bencillik en gelişkin özelliğimiz oldu. Sonra gelip insan olduğumuzu iddia ediyoruz. 'Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.' demiş Tolstoy. İnsan olabilmek adına başkalarını duymanın vakti geldi de geçiyor. Biraz içinizdeki mızırtılara kulağınızı kapatıp gerçek sorunları olanları dinleyin. Emin olun size iyi gelecek. ..... #tolstoy #insan #bencil #bencillik #yanılmak #bahane #şikayet #konuşmak #kendi #acı (İnsan) https://www.instagram.com/p/CddYnzDDKCF/?igshid=NGJjMDIxMWI=
15 notes · View notes
nieoczekiwanydeszcz · 2 years
Text
Sahip olduğumuz ve bize doğuştan verilen insani duygularımız, doğumumuzdan itibaren büyümeye başlıyor ve olgunluğa doğru ilerlediğimiz yol boyunca tıpkı bedenimiz gibi evriliyor. Zaman zaman bencil bir karaktere sahipken başka bir zaman tüm insanlığa karşı sevgi ve şefkatle doluyoruz. Bu evrilme durumu tamamen ikili iletişimlerle ve yaşananlarla doğru orantılı oluyor. Geçmişte eziyet gören, intikamla doluyor. Sevgi gören ve onu hisseden ise içinde taşan tüm o hisleri ile birlikte sarılıyor karşısındakine. Tüm bu korkunç kasırganın içinde yaşamlarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Geçmişini bilmediğimiz cümleleri okuyor, geçmişini bilmediğimiz şarkıları dinliyoruz. Geçmişte kurulan cümlelerle teselli oluyoruz belki de. Belki de geçmişteki anılarımız sayesinde başka yaralara merhem oluyoruz.
6 notes · View notes
gokyuzunehayran · 2 years
Text
Bencileyin insan iticiliği..
3 notes · View notes
joyflameball · 4 months
Text
Tumblr media
Man just doesn't stop fucking MURDERING white men who've done very shitty things
Edit: Yes I'm aware that Hbomb wasn't really The Guy to take down Wakefield, and Wakefield was gotten by Deere, however it was for the meme
Edit two: When referring to Shapiro I was talking about the Aquaman clip
26K notes · View notes
Bencilim. Ya da değilim. Öyle miyim? Hep üzülen, kırılan ben miyim? Yoksa ben, ben olduğum için mi böyle hissediyorum? Benliğimin içinde kaybolduğumu hissediyorum. Kim olduğumu, ne olduğumu, ne olmak istediğimi bilmiyorum. Tek bildiğim şey acımasız evrenin içinde kaybolmak. Ölmek, ölüme karışmak. Evrenin sonsuzluğunda bir yerimin olmasını istiyorum. Küçücük dünyaya sığamadım, yer edinemedim. Sevmedim ve sevilmedim. Ne yapacağımı bilemedim, küçük yalanlara sığındım. Aptal insanların aklıyla oynadım, daha da aptallaşayım diye. Evrenin sonsuzluğunda kaybolmak iyi gelecek.
1 note · View note
gundembizim · 2 years
Photo
Tumblr media
Bencillik, her insanda olur ancak bir sınırı olmalı değil mi? Peki evlilikte bencillik ne kazandırır veya ne kaybettirir bi göz atalım👉 https://www.gundembizim.com/bencillik-evliligi-bitirir-mi/ #bencillik #psikoloji #sevgi #farkındalık #ego #bencil #motivasyon #insan #egoist #empati #kibir #narsist #huzur #kişiselgelişim #ilişkiler #evlilik #gundembizim (Nusr-Et Steakhouse Etiler) https://www.instagram.com/p/CguH4MmjMvn/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
bircicekannesi · 2 months
Text
Bu kadar küçük Bi meselecikte boğulduğuma inanamıyorum
Daha doğrusu boğdurulduğuma.
8 notes · View notes
polemik · 9 months
Text
Galyalı Manus artık ölümden korkmuyordu, hissettiği tek şey bezgin bir öfkeydi.
Çobandı. Yedi kış önce, Hispanyalı yağmacılar onu koyunlarıyla birlikte kaçırmıştı. Genç ve gürbüz olduğu için köle pazarlarında iyi para ediyordu. Elden ele gezmiş, en sonunda Capua'da Lentulus Vatia'nın gladyatör okuluna satılmıştı.
Bu bölge Romalı zenginlerin sayfiye yeriydi, bu yüzden ilk gladyatör okulları burada kurulmuştu. Patrisyenlerin en gözde eğlencelerinden biri şarap içip tunç miğferli, kasları yağlanmış erkeklerin birbirlerini parçalamasını seyretmekti; bölgedeki her zenginin arenada bir locası vardı, aileleriyle birlikte geliyorlardı "oyunları" seyretmeye. Defalarca ölümden dönmüştü Manus. Bazen adını bile bilmediği, hiçbir kin gütmediği yeniyetmeleri, bazen aynı çanağa kaşık salladığı arkadaşlarını öldürmek zorunda kalmıştı. Bu yüzden bir gece, kendisi gibi Galyalı olan Crixus yan hücreden konuşmaya başladığında, dikkat kesilmişti. Crixus, Oenomaus ve Spartaküs "Artık birbirimizi öldürmeyeceğiz." diyorlardı.
Kulaktan kulağa yayıldı bu söz, ama yerin de kulağı vardı. Bir ispiyoncu açık edince isyanı, kaynayan kazan taştı ve yetmiş gladyatör, mutfaktan şişleri, satırları kapıp ayaklandı. İki araba dolusu silah çalıp kentten kaçtılar, peşlerinden yollanan üç manga askeri tepeleyip onların silahlarını da aldılar ve bu silahları sahiplerine çevirdiler; villadan villaya gezip, yağmalamaya başladılar.
İlk köle ayaklanması değildi bu, ama Roma, her zamanki kibiriyle küçümsedi olanları. Apar topar silah altına alınan üç bin gençle üzerlerine yürüdü. Vezüv dağına çekildi Spartaküs ve yoldaşları, sonra da, o yüce dağın yüz elli yıl sonra Pompeii'yi ateş ve küle gömecek öfkesi gibi aktılar düşmanın üstüne.
Bu zaferle çığ gibi büyüdül isyanları. Ele geçirdikleri her malikanede yüzlerce köle, sadece köleler değil, zenginlere hizmet etmekten, aşağılanmaktan bıkmış genç ırgatlar, çobanlar, seyisler katılıyordu yanlarına.
Tek bir istekleri vardı; ezilmeden, horlanmadan yaşamak, insan olabilmek.
Binler, on binler oldu. Kadınlarla, çocuklarla gezgin bir kabileye dönüştüler. Her biri başka bir yurttan kopartılmış insanlar aralarında onlarca dilden kelimelerle tek bir lisan konuşmayı öğrendiler. İki yıl boyunca Roma'nın kalbine korku saldılar, üstlerine kim gönderildiyse hezimete uğrattılar. Patrisyenlerin kabusu, esaret altındaki herkesin umudu olmuşlardı. Arsız şölenler bitip de şaraptan dumanlanmış kafalarla odalarına çekilince, gözlerine uyku girmiyordu zenginlerin; çünkü biliyorlardı, aşağıda, mermer sofrayı temizleyip kusmukları silen, artıklarla karınlarımı doyuran köleler, sönmekte olan ocaktaki közlerin kızıl ışığında birbirlerine Spartaküs'ün adını fısıldıyorlardı.
Senato, nihayet bu kâbusa bir son verme işini tarihe "Roma'nın en zengin adamı" olarak geçecek heveskâr Licinius Crassus'a bahşetti. Zenginler kesenin ağzını açtı; emrine sekiz lejyon, on binlerce asker verildi Crassus'un. Spartaküs ve yoldaşlarını yenilgiye uğrattı, güneye sürdü. Sicilya'ya geçmeyi denediler, ama köle taciri korsanlar tarafından satılınca denizle düşman arasında sıkışıp kaldılar.
Spartaküs barış istedi, Crassus reddetti. Emlak spekülatörü, tefeci ve köleciydi Crassus; bu kanlı iş bittiğinde yanıp yıkılan villaların nasıl onarılacağını, köle fiyatlarının nasıl yükseleceğini hesaplıyordu.
Binlerce can vererek kuşatmayı yarıp, kuzeye doğru kaçmaya başladılar. Senato "Roma'ya geliyorlar" diye ağlıyordu, ama dertleri Roma olmayan herhangi bir yere gitmekti. Alpleri geçip dağılmak, Galya'ya, Germanya'ya, kopartıldıkları yurtlarına dönmek istiyorlardı.
Roma'dan yola çıkmış ikinci bir ordu önlerini kesmişti, Crassus ise peşlerindeydi, zaferini bu yeni gelen generale kaptırmak istemiyordu. Ve kaçmaktan yorulmuş on binler Silarius nehri kıyısında durdu. Yüzlerini, üzerlerine gelen kalkanlardan duvara dönüp, ayaklarını son kez sağlamca yere bastılar Yenileceklerdi. Katlettiği her kölenin Roma'da elinde tuttuğu kölelerin fiyatını yükselteceğini bilen Crassus birini bile sağ bırakmayacaktı. Esir alınan altı bini Capua'dan Roma'ya kadar yol kenarında çarmıhlara gerilecek; Galyalı Manus, son nefesini, isyanı başlattıkları kentin duvarlarına bakarak, insanın insan önüne diktiği her duvara lanet ederek verecekti.
Öleceklerdi, ama kendilerinden sonra gelen her ezilene ilham olacaklardı. Bir asır sonra, bir başka yoksul Golgota'da çarmıha gerildiğinde, Roma zorbalığının sonu başlayacaktı. Bir başka zorbalığın sonunu getireceklerden Voltaire, on dokuz asır sonra olanları "tarihteki tek haklı savaş" diye anacak; yirmi asır sonra Alman burjuvazisini tarihe gömmek için yola çıkan Rosa ve yoldaşları kendilerini "Spartakusbund" diye isimlendireceklerdi.
Ayağını sağlamca yere bastı Galyalı çoban Manus, ve tarih ilerledi.
16 notes · View notes
mdnbsrn · 1 year
Text
Bu hayattan ne öğrendin derseniz bana:
Bencil olanların kazandığını öğrendim... Sürekli onları düşündüğüm için, kendimi geri plana attığım için artık geride kalmaya mahkum olduğumu öğrendim... İçimden geldiği için yaptığım bir şeyin 'yapmak zorundasına' dönüştüğünü öğrendim... Ben bu hayatta onlar gibi bencil olup sadece kendimi düşünmezsem eğer hep kaybeden olacağımı öğrendim...
20 notes · View notes
kedilisuvari · 7 months
Text
okul açılacak ve benim en büyük sıkıntılarımdan biri şu an lisansta ikinci üniversite olarak benimle aynı okulda öğrenim gören liseden (farklı sınıflardan ortak arkadaş vasıtasıyla tanıştığım) bir arkadaşımla her okula gittiğimde görüşme ihtimalim. evet normalde sevindirici bir durum olmalı ama öylesine negatif ve okul dedikodusu avlayan, ısrarla beni darlayan, benim ne derdimi ne konuştuklarımı dinleyen, sürekli olumsuzluklardan bahsedip duran, boş konuşan, bahsettiğim şeylere karşı bakışlarında hiçbir ilgi kırıntısı olmayan biri ki okula karşı şevkimi heyecanımı söndürdü. tek temennim vaktimi çalmaması ve derslerime alanıma odaklanabilmek gerçekten... ya sabır diyip yüzüne bahsettiği hiçbir şeyle ilgilenmediğimi söyleyebileceğim bir cesaretin hiç değilse esamesini diliyorum kendime.
10 notes · View notes