Tumgik
#7 güzel adam
aycicegimisali · 5 months
Text
"Sahi söylüyorum. Düzelirim. Yalnızca, bir dönemden geçiyorum. Herkes böyle dönemlerden geçer, değil mi?"
- J. D. Salinger
Tumblr media
187 notes · View notes
s-serdal · 5 months
Text
Tumblr media
Gazze Kıyamdayken
Sana güzel sözler söyleyemem, şiirler bekleme bende Sevgili
157 notes · View notes
nefismuhasebesi · 1 year
Text
GİTME... Gecenin karanlık kucağına bırakma beni! Taş duvar her yer, Bütün şehir yalın ayak, Kimsesiz güvercinler, Gitme!... Kanatsız yaralı bir kuşum yokluğunda, Nereye çarpsam yüzün, Nereye dönsem sevda yüklü bu hüzün Gitme!... Sarı çocuklarını döker koynundan ağaçlar… Mevsimler küser, yıldızlar üşür… Gitme!… Yalnız bir ardıç gölgesi olur yaralı kalbim Güneşler söner, gölgeler büyür.. Zarif bir hüzün çöreklenir şehrin üstüne.. Gitme!... Yüzümden sarkar külleri şehrin.. Bir yangın yeri olur Maraş'ta hüznüm..
ŞİLAN AVCI
78 notes · View notes
faniisworld · 1 year
Text
Tumblr media
Sen gökyüzüm,yürüdüğüm yol,mutlu yarınlarım...
.
.
50 notes · View notes
sfy8 · 1 year
Text
Satırlar mıdır bize gerçekleşmeyecek hayalleri kurduran,gerçekleşmeyecek hayaller midir bize satırları okutan?
52 notes · View notes
cuy-i-ruh · 11 months
Text
İçim, ey içim. Bu yolculuk nereye?
Yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin.
A. Cahit Zarifoğlu
3 notes · View notes
beyzanurblogger · 11 months
Text
" Güzel olmak mı güzel,
Yoksa güzelliği "yaşatmak" mı daha "
6 notes · View notes
husne-33 · 2 years
Text
Cahit Zarifoğlu Anısına: Yeniden Yaşamaya Başlamak Kolay mı? | Dergio – Yeni Nesil Yayıncılık
https://dergio.com/20220607/cahit-zarifoglu-anisina-yeniden-yasamaya-baslamak-kolay-mi
1 note · View note
siyahtanbiiradam · 3 months
Text
Hani bazen "neden yaşıyoruz ki, amaç ne" tribine girer ya insan, herkes gibi bana da olmuştu. Tam tarih veremesem de önemli olan bu değil zaten. Şöyle ki; o anda ben sadece hayattaki güzel anlar için yaşadığımı fark ettim. Mutlu olduğum, bir şey başardığım, güldüğüm, eğlendiğim anlar. Sonra o güzel anları düşündüm, hangi sıklıkla güzel şeyler oluyordu hayatımda? Sanırım pek sık sayılmazdı. Tanıyorum kendimi az çok. Öyle mutlu olmak için kocaman mutlulukları beklemem. Ufak şeyler de sevindirir beni (herkese olduğu kadar), ama buna mutluluk demek kelimenin içini boşaltır biraz. İnsanın mutluluğu kendi içinde bulabileceği safsatalarına inanmam şahsen. Yok yani, bildiğin aldatmaca. Biraz kafası çalışan mutsuzların, mutluymuş gibi hissetmek için uydurdukları yöntemler, gerçek mutluluğun önünü tıkayanlar bir bakıma. Mutluluk dıştan gelen etkenlerle tetiklenen sonra da bünyenin mecburen verdiği bir tepkidir bana göre. Yine de bilimsel dayanağı yok, şu an uydurdum. Şimdi bakıyorum hayatıma, şöyle bir genel tarıyorum. Güzel şeyler var elimizde, efendim iyi okul, tam iyi diyemesek bile bir aile, iyi bir kaç arkadaş. Ama bunlar artık sindirilmiş şeyler. Mutluluk cepten yemek değildir, olmamalıdır. "Ne güzel her şey yolunda, hayat çok güzel" kandırmacasına doyuyorsun bir şeyden sonra. Her şey yolunda değil aslında, her şey sıradan. Depresif belirtiler gösterdiğimi fark ediyorum bazen. Tabi bunu kendi başıma keşfettiğim için yanılma payı da bıraktım. Olmaya da bilirim. "hayattan sıkıldım" çerçevesinde bir şeyler yazacaktım. mutluluktan girdim, çıkamadım bir yerden. Evet Mehmet Pişkin’e geldik. Uzun zamandır tasarladığım hayalimdeki şeyi yapmış adam. Kullandığı cümleler, motivasyonu, düşünceleri ve realizmiyle adeta kendimi ekranda izliyormuş gibi hissettim. Tam aklımdaki şey buydu aslında ve kendisine aşk olsun, benden daha önce davrandığı için. İnsanoğlunun bütün bu gerzek çırpınışlarına ve bir zavallı gibi mutlu rolü yapmaya çalışmasına inat, göte göt demiş ve gitmiş. Mutsuz olduğu her halinden belli ve bununla yüzleşebilecek kadar cesur. Her gün, bıkmadan usanmadan mutluluk rolü yapanlara ve mutsuz olduğunu anlayamayacak kadar moron olanlara inat. Hangimiz kaçıp gidebilme cesaretini gösterebiliriz bu adam gibi? Aslında hayat çok güzel bak kuşlar çiçekler böcekler zırvalıklarına kanmadan hepsine bir siktir çekip gidebiliyoruz? Birçok insanın cesaret edemediği şeyi gerçekleştirmiş, hayatına son verme hakkını kullanmış. İnsan için en iyi ikinci şeyi bir parça geç de olsa kendi isteğiyle yerine getirmiş, iyi de yapmış. Ve açıkçası şanslı bir ölüm olmuş onun için. Herkes, istediği şekilde, son kez bir kadeh şarap, bir sigara içerek ve en önemlisi en sevdiği şarkıyı son kez dinleyerek ölemez. Ve belki bu kadar zaman niçin dünyada var olduğunu öğrenmiştir ölünce. “İnsan için en iyisi hiç doğmamış olmaktır. ikinci en iyi şey ise hemen ölmek." Siyahtanbiiradam olarak eski hesabımla birlikte yaklaşık 6-7 yıldır buradayım. Bu platformda çok güzel dostluklar edindim çok güzel insanlar tanıdım eğer bilmeden istemeden birinizin kalbini kırdıysam af ola. Hep beraber, bir şeyler denemeye devam. Hoş çakalın aşkla yaşayın çok güzel olsun hayatınız. Genellikle derin bir ıstırap içinde olsam da içimde hâlâ sükûnet, kusursuz düzen ve ahenk var. Çiçekler solar, kitaplar biter, şiirler olur, bana da elveda demek düşer. Zamanınızı çaldığım için özür diliyorum.
134 notes · View notes
sexcxsblog · 7 months
Text
ABİM VE BABAM KÜÇÜK AMIMI GÖTÜMÜ ACIMADAN SİKTİLER
Şimdi 22 yaşımda bir kızım, ismim şebnem. Anlatacağım olayı 12 sene önce yaşadım. Biz 2 kardeşiz abim benden 6 yaş büyük.Babamda annemle çok erken yaşta evlenmiş. Köyde yaşayan, çiftçi aileyiz. Köy yerinde olduğumuz için babam 16 yaşındayken dayısının kızıyla evlendirmişler. Annem babamda 4 yaş büyük. Zaten evlendikten hemen sonra abimi doğurmuş annem. Babamda ozaman 17 yaşında.Şu an 45 yaşında Babam tarlada falan çalıştığından vücudu çok kaslı vede çok yakışıklı bir adam. Neyse asıl anlatacaklarıma geleyim. Ben 10 yaşımdayım ama 7-8 yaşımdan beri ev işi ve ahır işini becerirdim. Abim ali de çok yaramaz ve sex düşkünü bir çocuktu. Onu 2 kere ahırda inek sikerken görmüştüm ama o benim gördüğümü görmemişti. Hatta bir kerede tarlada eşeği sikiyodu. Ben o gün süt sağmak için yine ahıra gittim. Ahırın içinde sağdığım inek birkenarda kuytu bir yerde Abim ahıra girdi beni görmüyor. Hemen diğer ineklerin yanına gitti pantolonunu indirdi. Siki o yaşına rağmen kocamandı. İneğin arkasına geçip kuyruğunu kaldırdı. İneklerde alışmış her halde hiç ses çıkartmıyolar.
Abim ineği sikmeye başladı. Bende onları seyretmeye başladım. O sıra bende amımı okşuyorum. Kendimden geçtim yattım samanların üstüne şalvarımıda indirdim amımı okşamaya başladım demekki çok zevk almışımki inlememle abimin ne yapıyon demesine kendime geldim. Baktım abim siki dışarda karşımda dikeliyo. Bende ona abi sen ineği sikerken benim hoşuma gitti demem le abim üstüme atladı. Beni okşamaya ve amımı yalamaya başladı. İnek sikmekten bıktım artık. Çok güzel amın var.şimdi seni amından götünden sikecem deyip öyle yalayıp emiyoki, amım götüm su içinde kaldı. bende küçük yaşıma rağmen içim tuhaf oldu bayılacak gibi oldum Meğer orgazm denen şey buymuş şimdi anlıyorum bunu. Abim benim hemen hemen yok gibi olan memelerimi emiyor, amımı okşayıp dilliyor derken o kocaman sikini amıma sokmaya başladı. Bende çok istiyordum artık. Abim bana samanların üzerinde yarağını öyle geçirdiki bağırdım ama o hiç umursamadı. Sikini amımın içine hepsini soktu. Başladı git gel yapmaya. Oh beee amın çok dar. sikim içine zor girip çıkıyo. Harikasın artık seni hergün sikecem yaşadım valla deyip pompalıyordu. Sonra içime boşalmaya başladı. Amımdan çıkarınca siki hep kan olmuştu. Benim amımdan da kanlı kanlı meniler dişarı akmaya başladı. Beni çömeltti abim. Samanın üstüne kanlarım epeyce aktı. Sonra durdu. Biz biraz samanların üstünde yattık. 10-15 dakika yada yarım saat geçti geçmedi abimin siki yine kalktı. Olmayan memelerimi emmeye başladı. Sonra beni domalttı.
Şimdi götünden sikecem dedi. Bende tamam dedim. Ne bileyim amımdan daha çok acıyacağını. Sikini tükürükleyip beni domalttı götüme sokmaya başladı. Ama siki çok büyük olduğu için 20-21 cm vardı. dediğim gibi yaşına göre çok kalın ve büyük bir siki var abimin. O sikini daracık götüme sokmaya başladı. Ben acıdan kıvranarak abi çok acıyor. Götümden sikme amımdan sik dedim. Yok olmaz götünüde sikmek istiyom diyerek bastırdı. Kafasının girmesiyle yırtıldım sandım. Bağırmamam için ağzımı eliyle kapatmıştı. Sikini bastıra bastıra götüme kökledi. 10 yaşımdayım ve kocaman sikli abim beni amımdan götümden acımadan sikiyodu. Ben inliyorum. Gözümden yaşlar akıyor abim götümü sikmeye devam ediyor.Öyle hızlandıki içimde taşakları şak şak diye ahırı inletiyor. Götümden çıkarttı amıma soktu. Amımıda sikti. Tekrar çıkartıp götüme soktu bu sefer daha kolay girdi götüme ve hızlı hızlı sokup çıkardı sonra aaah ohhhh diye diye götümün içine boşaldı. Her yerimi orada bulunan ineklerin sağmadan önce memelerini sildiğimiz bezle sildi, temizledi. Şalvarımı giydirdi. Kimseye söylemek yok tamamı dedi. Seni hergün sikecem. seninde hoşuna gidecek dedi. Bende tamam abi zaten çok güzel siktin hoşuma gitti dedim. Beni öptü aferim dedi. Daha sonra 2 gün sikemedi götüm amım çok acıdı bıraktık. 2 gün sonra yine ahırda sikti. Artık abim beni hergün ahırda, bazen tarlada, kimse yokkende evde sikiyordu. Aradan 6-7 ay geçti. Yine ahırda abimin altında inlerken babam bizi yakaladı. Vay demekki kızkardeşini sikiyosun haaa. Ulan nasıl alıyo senin kocaman sikini bu zilli demezmi. Abimde bende şaşırdık kaldık. Biz öylece kaldık. Benim am göt ortada abimin kocaman siki dimdik göbeğine değiyor.
Kala kaldık. Babam geldi yanıma çöktü. Amın da çok küçük. deyip ellemeye başladı. Babam ellerken ben gözlerimi yumdum. Sonra abime ver lan oradan bazi dedi. Abim bezi uzattı, babam amımı bezle temizledi çünkü az önce abimin siki çıkmıştı oradan. Temizledikten sonra küçücük amımı yalayıp emmeye başladı. Babam öyle güzel emiyo yalıyorduki ben zevkten kıvranmaya başladım. Ara sıra parmağını amımın içine sokuyor, ağzını bastıra bastıra amımı emiyor bir yandan da ohhh çok güzel, küçücük nasıl güzel sikilir bu am diyordu. Abimde bizi seyrediyo tekrar siki dikildi elinde okşuyarak bize bakıyor. Babam pantolonunu indirdi, sikini donundan çıkarttı kocaman siki vardı. Abiminki kadar değildi ama ona yakın büyüklükteydi. Sikini tükürükledi beni domalttı amıma sokmaya başladı. Baba yarağı yemek daha bir zevk verdi. Sikini yavaş yavaş sokmaya başladı. Biraz sonra sikinin hepsi küçük amıma girmişti. Babam ohhh, çok dar, harika, içinin sıcaklığı yakıyor sikimi diyerek pompalamaya başladı. O arada göt deliğime parmağını sokmaya başladı. Parmağı götüm girdi, abime lan bunun götünüde mi siktin deyince abim amını götünü sikiyom, dedi. Babam offf bayılırım göte, ananız götten vermiyo bende ara sıra senin arkadaşın ahmetin götünü sikiyom, demezmi. Ahmet abimin arkadaşı. Kız ahmet derler ona. Demekki babam erkekte sikiyomuş.
Biz dahada rahatladık. Artık rahat rahat sikişimize devam ediyoduk. Babam amımdan çıkarttı sikini götüme soktu. Ben bağırınca ohhhh bağırarak yarak yiyenler beni daha azdırıyo diyerek pompalamaya devam etti, sonra götümden çıkarttı amıma kökledi. 2-3 dakika sonra böğüre böğüre amımın içine menilerini akıttı. Artık abimin ve babamın ortak karısı olmuştum.Babam o gün beni 2 kere daha sikti. Bir kerede abimle beraber babam götüme abim amıma soktu tost yaptılar aralarında öyle siktiler. Babam ve abim 12 senedir beni sikiyolar. bazen beraber bazen babam tek bazende abim tek olarak beni sikmeye devam ettiler. Hergün sikiliyorum.Bazende beni tost yapıyolar ikisi birden sikiyor biri amımdan biri götümden yapıyor. Ençok babam götümden sikiyor. Abim daha çok amımı sikiyor. Babam bana hergün bir ilaç içiriyodu. Hiç aksatmıyordu. Bunu yaşım büyüdükçe anladım. Hamile kalmamam için kontrol hapıymış. Abim yakında evlenecek. Annem çok geç kaldın evlenmekte diyor. Abim evlensemde seni yine sikecem diyor. Bakalım sikecekmi. Babam 2-3 günde bir sikiyor.İsteyenlerim var ama babam vermiyo. Beni sikerkende seni evlendirmeye kıyamam. Ama evlenmek istersen bir şartla evlendiririm amını götünü bana siktirmeye devam edecen diyo. Bakalım belki evlenmem abimin ve babamın sikişleri beni çok mutlu ediyor. Evlensemde yine ikisinede siktiririm. Bakarsınız evlendikten sonraki durumları da yaza bilirim sizlere. Şunu rahatlıkla söyleye bilirim abi ve baba yarağı yemek insanı çıldırtıyor. Deneyin bakın göreceksiniz.
241 notes · View notes
istekligurbetci · 8 months
Text
Üçlü Evlilik Teklifi! (Fatma 21 Y., İstanbul)
Merhaba, adım Fatma, ama herkes Fatoş der. 21 yaşında, 1.65 boyunda, 70 kiloda, güzel sayılabilir bir kadınım. 18 yaşımda ilk evliliğimi yapmış, ama çocuk doğuramadan 2 yıl geçmişti. Doktorlar kusurun benden olduğunu söyleyince, kocam ailesinin baskılarına dayanamayıp beni boşadı. 20 yaşımda dul kalmıştım. Memleketime dönmek istemediğim için mecburen çalışmak zorundaydım. Birkaç iş deneyimi yaşadım, ama hepsinde de patron olacak şerefsizler beni sikmenin derdinde olduklarından işi bıraktım. Aslında ben de 7 aydır yaraksızlıktan yanan amımı siktirmek istiyordum, ama milletin orospusu da olmak istemiyordum...
Mutlaka karşıma doğru düzgün bir patron çıkar diye iş aramaya devam ettim. Sonunda bir hazır giyim mağazasında iş buldum. Mağaza sahibi Evren, 28 yaşında, yakışıklı çok kibar, erkek güzeli derler ya öyle, parlakça, yakışıklı birisiydi. Benden başka iki kadın çalışan daha vardı mağazada. Birkaç gün sonra o iki kadın çalışanla samimi olmuştuk. Onların Evren'e hayranlıkla baktıklarını görüyordum. Hatta birisi dul olmasına rağmen, "Bu gün istese evlenirim bu adamla!" deyince konu açılmış ve Evren'in de boşanmış olduğunu öğrenmiştim...
İlerleyen haftalarda Evren benimle daha bir ilgilenmeye başlamıştı. Bunun farkına varan mesai arkadaşlarım bana soğuk davranmaya başlamışlardı. Adam önceki patronlarım gibi beni sikmek için uğraşmıyordu, sanki beni daha iyi tanımak istiyordu. Ben de bundan rahatsız olmuyordum...
Mağazada çalışmaya başlayalı iki aydan fazla olmuştu. Bir gün mağazaya 50'li yaşlarda, yaşına göre oldukça güzel ve sexy, türbanlı bir kadın geldi. Evren'le konuşuyor, arada dönüp bana bakıyordu. Ben meraklanmıştım, kim bu kadın, niye bana bakıyor diye. Ama çok sürmedi, kadın yanıma gelip, "Merhaba Fatma, ben Evren'in annesi Sultan, seninle hususi bir mesele konuşmak istiyorum. Karşıdaki kafede biraz oturalım mı?" deyince çok şaşırdım.
Şaşkınlığım geçince, "Tabii, olur, konuşalım!" dedim, ama bir yandan da meraktan geberiyordum acaba benimle ne konuşacak diye. Mağazanın karşısındaki kafede kahvelerimizi yudumlarken kadın söze girdi, "Bak kızım, Evren senden çok bahsetti, seninle evlenmek istiyor, ama sana açılamamış. Sen de dulsun, o da dul, eğer olumluysan akşam Evren'le bir yerde oturup konuşun. Anlaşırsanız, ki annesi olarak seni çok beğendim, çok isterim evlenmenizi!" deyince ben tabii şok içinde ne diyeceğimi bilemedim.
Kendime gelince, "Sultan teyze, ama şunu bilmeniz lazım ki benim çocuğum olmuyor. Yani kısırım, eski kocamla bu yüzden boşandım. Oğlunuzla evlenmek istesem bile tekrar aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum!" dedim. O da, "Biliyorum güzel kızım. Ben senin durumunu araştırıp her şeyini öğrendim. Onun için karşında oturmuş oğlumla evlen diyorum. Bizim de senden çocuk beklentimiz yok. Oğlumun da özel durumundan dolayı çocuğu olmuyor. Eğer oğlumla evlenmeyi kabul ediyorsan, bu meseleyi kendi aranızda konuşursunuz artık!" dedi. Ben de, "Evren bey çok iyi bir insan, evlenmek isterim!" dedim.
Sonra mağazaya döndük. Annesiyle konuşan Evren'in gözünün içi gülüyordu bana bakarken. Tabii diğer kadınlar merak ve kıskançlıktan çatlıyordu. Annesi gidince, Evren bana gülümseyerek ve göstererek telefonunu eline aldı ve "Akşam en sona kal, beraber çıkalım!" diye mesaj attı. Ben de, "Tamam!" deyip mesajı onayladım. Sonra Evren'e bakıp düşünmeye başladım. Daha ne konuşacağız acaba, sonuçta annesine kabul ettiğimi söylemiştim. Bu akşam hemen sikişir miyiz acaba gibi herşeyi düşünüyordum. Alev Alev yanan amım artık sikilmek ve aylardır unuttuğum orgazmı yaşamak istiyordu. Evet, bu akşam ne yapıp edip Evren'le mutlaka sikişmeliydim. Kendimi bu fikre sabitleyerek akşamı zor ettim.
Akşam birlikte çıktık. Arabasına ilk defa biniyordum, arabanın içi de dışı gibi çok güzeldi. Beni oldukça lüks bir içkili restorana götürdü. Hayatım boyunca böylesine lüks bir restoran görmemiştim. Garsonlar etrafımızda fır dönüyordu. Bana sürekli, "Başka bir arzunuz var mı hanım efendi?" diye soruyorlardı. Kendimi şimdiden patron karısı olarak hayal etmeye başlamıştım...
Yemeklerimizi yeyip içkilerimizi içerken, Evren, benden çok hoşlandığını, annesinin de beni çok beğendiğini, beni şimdiden gelin olarak gördüğünü falan anlatıyordu. Hayatımda biradan başka bir içki içmemiştim, şimdi adını bile duymadığım içkilerden içiyordum. Bardağım boşaldıkça, iki metre ilerimizde dikilen garson hemen koşar adım gelip dolduruyordu. Kafam iyice güzelleşmişti bile...
Ben Evren'e çocuk konusunu açtığımda, o konuyu bildiğini, kendi özel durumundan dolayı böyle bir beklentisinin olmadığını söyledi. Ben iyice meraklanmıştım, "Annen de senin özel durumdan bahsetti, nedir bu özel durum, öğrenebilir miyim?" deyince, "Hadi kalkalım, o meseleyi de arabada konuşuruz!" deyip hesabı istedi. Ödediği hesabı görünce küçük dilimi yutacaktım, nerdeyse benim aylık maaşım kadardı...
Arabaya bindik, restoranın otoparkından çıktığımızda, "Bak Fatma, önceki karım sağolsun bu durumumu ifşa etmeden, kimseye duyurmadan, oturup anlaşarak ayrıldık. Benim seks konusunda sıkıntılarım var, yani yapamıyorum. Bu demek değil ki seni kadınlığını yaşamaktan alıkoyacağım. Eğer evlenirsek, beraber belirlediğimiz biriyle birlikte olup kadınlığını yaşaman için gerekli özgürlüğü vereceğim sana!" dedi.
Bu anlattığını hayretler içinde ve büyük hayal kırıklığı ile dinledikten sonra bir süre düşündüm. Sikilmek hayaliyle bindiğim arabanın içinde, sikişemediğini ve beni başkasına siktirebileceğini söyleyen bir erkek vardı kaşımda. Tamam, mağazası, arabası, villası ve çok parası vardı Evren'in, ama ben sikilmek de istiyordum.
"Bak Evren, çok iyi bir insansın, açık sözlülüğün için de teşekkür ederim. Ama ben bu gün senin yanına bir yuva kurmak, hatta bu gece senin olmak için geldim. Aylardır dulum ve elime erkek eli değmedi, bu gece senin elin değsin istedim, ama yapamam diyorsun. Peki, diyelim evlendik, beni kimin becermesini istersin? Eminim aklında biri vardır?" derken kendimi siktirmeyi o an öyle çok istiyordum ki, kimi dese verecek haldeydim.
Evren de, "Evet aklımda biri var, eniştem Hasan. Hem sekste sana istediğinin çok çok fazlasını verir, hem de aileden biri olduğu için dikkat çekmez. İstersen arayıp tanıştırayım sizi, ne dersin?" dedi. Ben de, "Anlatsana önce, nasıl biri?" dedim. Evren, "Eniştem 35 yaşında, 1.85 boyunda, güreşçi, kaslı vücudu var, kadın olsam benim bile altına yatacağım tam bir aygır. Yani senin kadınlığını sonuna kadar yaşayabileceğin biri!" diye anlatırken amım vıcık vıcık sulanmıştı bile. O yüzden, "Tamam, ara tanışalım, dediğin gibiyse, hoşuma da giderse olabilir!" dedim. Aradı, sonra da arabayla gidip aldık eniştesini.
Ama adamı görünce dibim düşmüştü adeta. Evren, eniştesine, "Enişte bak seni Fatma'yla tanıştırayım, bahsetmiştim sana, olayı da biliyorsun, şimdi iş sende!" dedi. Arka koltukta oturan Hasan da elini tokalaşmak için öne uzattı ve "Merhaba Fatma, kayınço çok bahsetti senden, ama güzelliğini eksik anlatmış!" dedi. Ben de, "Teşekkür ederim Hasan, gördüğüm kadarıyla seni de bana eksik anlatmış!" deyince eniştesini beğendiğimi anlayan Evren, "Tamam bu iş oldu o halde! Haa, Fatma istersen sen de arkaya geç, villaya kadar biraz daha tanıyın birbirinizi!" derken resmen duygularıma tercüman olmuştu.
Ben arkaya geçer geçmez Hasan beni çekip kucağına oturtup dudaklarıma yapıştı. Ben de kıtlıktan çıkmış gibi öpüyordum onun dudaklarını. Bir süre öpüştükten sonra dudaklarını dudaklarımdan kurtarıp, "Kayınço bu karı yanıyor resmen!" dedi. Ben de, "Bırak kayınçoyu, sev beni aslanım, evet yanıyorum, söndür ateşimi!" deyip dudaklarına yeniden saldırdım. Dudaklarımdan kurtulan Hasan, "Dur yavrum, acele yok, yavaş yavaş, hem benim şartlarım ağırdır, sekste sınırım yoktur, razıysan başlayalım!" dedi. Ben o anki ruh haliyle, "Ne şartın varsa kabul, hadi sev beni, sik beni artık!" deyince bu sefer o yapıştı dudaklarıma.
Ama ne yapışma, dudaklarımdan sonra boynumu ve kulak memelerimi yalarken aldığım haz, yarak hasretiyle yanan amıma Hasan'ın sertleşen sikiyle yaptığı baskıyla dayanılmaz bir zevke dönüşüyordu. Bir an önce içime girmesi için acelece üstünden inip onu eşofman ve boxerinden kurtardım. Damarlı yarağı kazık gibi duruyordu. Tangamı çıkarıp yarağın üstüne oturup içime almak amacıyla tekrar kucağına geöecektim ki, "Dur bakayım yavrum, acele etme, yalamadan am sikmem ben!" deyip beni sırtüstü koltuğa uzattı. Telefonun ışığıyla biraz amımı inceleyen Hasan, "Fatoş bu ne küçük bir amcık böyle bebeğim!" dedi.
Ön tarafta arabayı kullanan Evren de, "Kafa çıkmamış am getirdim sana eniştem, bak keyfine, mutlu et Fatoşumuzu!" diye konuşurken, eski kocamın bile yapmadığını Hasan yapacaktı. Amıma yumuldu, öyle bir yalıyor, öyle somururuyor du ki, ben kendimi kontrol edemiyor, Hasan'ın ağzına bütün am suyumu boşaltırken vücudumdaki müthiş orgazm titremesini durduramıyordum. Hasan ağzı ve diliyle iki dakikada beni orgazm etmiş, üstelik hiç iğrenmeden bütün am suyumu içmişti adeta...
Titremelerim geçince, Hasan, dibinden tuttuğu yarrağı sallayarak, "Gel yavrum, şimdi sıra sende, al ağzına yala sikimi!" dedi. Yarısını ancak ağzıma gömdüğüm kalın ve damarlı yarağını yalamaya başladım hemen. Bir eliyle kafama bastırıp hepsini ağzıma sokmaya çalışırcasına ağzımı siken Hasan diğer elinin işaret ve orta parmağıyla amımı parmaklıyor, baş parmağıyla göt deliğime sert bir masaj yapıyordu. Bu da bana daha önce hiç yaşamadığım değişik bir duygu ve zevk veriyordu...
Ağzımda daha da büyüyen yarak sona yaklaşmıştı. Hasan, "Ağzına geliyorum Fatoşum, bütün döllerimi yutacaksın!" der demez ağzımın içine öyle bir patladı ki, boğulacağım sandım. Daha önce hiç döl yutmamış olsam da şimdi yutmam gerekiyordu, çünkü o benim am sularımı yalayıp yutmuştu. Döllerini yuttuktan sonra taşaklarına akan son birkaç damlayı da dilimle ağzıma alıp yuttum. İlk defa olduğu için midem biraz kalktı, ama tadı güzeldi.
Hasan, "Harikaydın yavrum, şimdi gel bakayım kucağıma!" deyip sertliğini muhafaza eden yarağı daracık amıma biraz uğraştan sonra yerleştirmişti. Canım biraz yanmış, zor almıştım kol gibi yarrağı. İçimde hareketsiz duran yarrağı amımla sıkıp bırakıyordum. Bu yaptığım Hasan'ı daha bir zevklendirmiş olacak ki, iki eliyle belimden kavrayıp beni yukarı aşağı hareket ettirmeye başladı. Ben de oturup kalkma ritmimi giderek hızlandırdım, ikinci orgazmıma yaklaşıyordum...
Hasan, "Ohhh, yavrum benim, daracıksın yavrum, daracık. Ömrümde siktiğim en dar, en güzel am. Evren bak müstakbel karını sikiyorum burada, hoşuna gidiyor mu, hee? Söyle lan ibne, söyle avradını siktiğim. Nasıl sikiyorum bak Fatoşumuza, nasıl inliyor çığlık çığlığa. Bir an önce evlenin de her gün sikeyim bu amcığı!" dedi. Evren de, "Süpersin enişte, devam, beline kuvvet, Fatoşumuzu mutlu olsun, kökle eniştem, kökle dibine dibine!" dedi. Bu konuşmalar beni daha azdırmış, artık zangır zangır titreyen vücuduma engel olamıyor ve hayatımın sikişini yaşıyordum. Ben de başladım, "Sik Hasan'ım, sik aslanım, ayhh, oyhhh, süper, süpersin, ohhhhhh!" diyerek orgazm oldum...
Ama içimdeki yarağın boşalmaya halen niyeti yoktu. Beni 10 dakika daha sikip sonunda o da içime ılık ılık döllerini boşalttı. Ama ben de iyi yorulmuştum. Evren, "Nasıl aşkım, beğendin mi eniştemi, iyi sikti mi seni? Evlenecek misin benimle?" dedi. Ben de, "Beğenmek ne, bayıldım aşkım, yarından tezi yok nikah işlemine başla, bir ömür yerim ben bu yarağı!" dedim...
Villaya varınca ilk işim duşa girmek oldu. Benden sonra da Hasan duşunu aldı ve tekrar sevişmeye başladık. Bu sefer Evren'in yatak odasında çok daha rahattık. Evren de niye soyunduysa çıplak oturup bizi izliyordu. Ben ise kaslı erkeğimi ikinci raunda hazırlıyor, yalamadık bir yerini bırakmıyordum. Beni sikecek yarağını kazık gibi yapmıştım. Hasan da beni yatağa sırtüstü yatırıp üzerine düşeni kusursuz yapmış, sekse aç bedenimi hazırlamıştı. İri yarağını daracık amıma bu kez daha kolay geçirip, bacaklarımı omzuna alıp en derinime, sert, kararlı ve tempolu pompalamaya başlamıştı...
Bir müddet bu pozisyonda siktikten sonra bacaklarımı beline dolamamı ve boynuna sarılmamı isteyen azgın boğam artık götümü avuçlayıp beni ayakta odanın içinde gezdire gezdire sikiyordu. Evren'in önüne geldiğimizde, "Kayınço yakından izle, karının amına nasıl giriyor yarağım. İyi bak kayınçom, am böyle sikilir!" demesine, Evren de, "Devam et eniştem, çok uyumlu gidiyorsunuz!" diye cevap verdi.
Ben içime giren kalın yarağın tadını çıkarırken Evren'in göt deliğime dilini değdirip yalamasıyla yaşadığım zevk farklı bir seviyeye gelmişti. Amımda kalınca bir yarak işlerken götümde bir dil beni uçuruyordu. Adamlar bana daha önce hiç yaşamadığım zevkleri yaşatıyordu. Daha fazla dayanamayıp orgazm oldum, ama onlar devam ediyordu. Evren'in parmağını götüme sokmasıyla hafif bir acıyla irkildim. Amımdaki zevk götümdeki o hafif acıyı bastırıyor, artık farklı bir zevk yaşıyordum...
Az sonra Hasan beni kucağından indirip yatağa domalttı. Amımı artık bu pozisyonda sikiyordu. Ama ben götümdeki parmağın verdiği zevkin eksikliğini hissedip, "Götümü parmaklayın!" diye haykırdım. Bunun üzerine amımdan çıkan Hasan'ın, "Kayınço gel karının amını yala!" demesiyle Evren gelip 69 pozisyonunda altıma uzandı. Evren amımı yalarken Hasan da götümü yalıyordu. Bir süre sonra Hasan götümü yalamayı bırakıp çekmeceleri karıştırdı. Sonra deliğime birşey sürüp önce bir parmağını, ardından ikinci ve derken üçüncü parmağını soktu. Bu sefer acıyı oldukça hissediyordum, yine de amımdaki zevk götümdeki acıya galip geliyordu...
Göt deliğimi bir süre üç parmağıyla genişleten Hasan sonunda parmaklarını çekip yarağının başını bakire göt deliğime dayadı. Başının girmesiyle bile dayanılmaz bir acıyla deliğimi sıkabildiğim kadar sıkıp kalanını sokmasını engellemek istiyordum. Hasan yüklenmeye devam ediyordu, yarısın sıkmuştu. Bense acıyla, "Çıkar aşkım ne olur, öleceğim, kurban olayım çıkar, alamıyorum!" diye resmen yalvarmaya başlamıştım. Hasan, "Tamam yavrum, çıkıyorum, sakin ol, rahatla!" diyerek öne doğru eğilip kulak mememi emmesiyle ve Evren'in altımda amıma diliyle verdiği zevk birleşmişti. Hasan'ın yarağını hafif geri çekmesi beni rahatlatıp gevşetmişti. Bunu anlayan Hasan tam çıkarmadığı sikini birden nasıl köklediyse dibine kadar oturttu. Benim halimi sormayın, tahmin edersiniz, şehirde olsaydık bütün apartman başımıza toplanırdı herhalde.
Hasan ise, "Tamam Fatoşum, tamam güzelim, hepsi girdi, merak etme hepsi bu kadardı, birazdan alışacaksın!" derken hiç hareket etmiyordu. Ama Evren alttan amımı yalamaya devam ediyordu. Hasan'ın götümü sikmekten vaz geçeceğini hiç sanmıyordum. Götümdeki acı hafifleyince, "Hadi erkeğim, olan oldu köküne kadar yedik yarağı, sik artık!" dedim. Teslim olmuş bir şekilde boşalmasını bekleycektim. Hasan'ım götüme ufaktan girip çıkmaya başladı. Alıştığımı anlayınca da artık sertçe sikiyordu. Hasan, "Ohhh, daracık, ölürüm ben bu göte! Kayınço bak, karının kızlığını bozdum!" deyip keyifle götümü sikerken, ben de çığlık çığlığa acıyla karışık zevkin farklı bir tonuyla tanışıyordum...
Herhalde yarım saatten fazla sikti götümü. Sonunda böğüre böğüre bütün döllerini götümün içine boşaltan Hasan'ım içimden çıkmadan kucakladığı gibi beni banyoya götürüdü. Beni kendi elleriyle yıkayıp temizledi. Havluyla beni kurularken, "Canını yaktıysam özür dilerim aşkım!" dedi. Ben de, "Özür dilemene gerek yok aşkım, amım da götüm de senindir bundan sonra, istediğini yap bana!" dedim. Ama resmen adama aşık olmuştum, hatta kölesi olabilir bir haldeydim. Bir kadın daha nasıl sikilebilirdi ki?
Yatak odasına döndüğümüzde, Evren elinde bir tektaş pırlanta yüzükle önümde diz çöktü ve "Ee, ne diyorsun aşkım, benimle evlenecek misin? İkimizin de karısı olacak mısın?" diye sordu. Yüzükteki pırlantanın büyüklüğü aklımı başımdan almıştı, sevinçten uçacaktım nerdeyse. Tabii ki kabul ettim ve parmağımı uzattım, Evren de yüzüğü taktı...
Ertesi gün de Evren'le yıldırım nikahıyla evlendim. Sonradan anlattı Evren, benden önceki karısına da bana yaptıkları teklifi yapmışlar, ama karısı kabul etmemiş ve boşanmışlar. Önemsemedim, Evren'le resmi olarak karı kocayız artık. Hiç bir maddi sıkıntım kalmadığı gibi villada yaşıyorum, altımda lüks bir araba var, hep lüks mekanlarda takılıyorum, yani 'Patron Karısı' oldum. Hasan da seks ihtiyacımı gideren gayrı resmi kocam oldu. Kısaca çok mutluyum. Alan razı, veren razı, gerisi kimin umurunda?
[Fatma]
69 notes · View notes
aycicegimisali · 3 months
Text
“Umutsuzluk yok.
Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter.”
| Sezai Karakoç
Tumblr media Tumblr media
110 notes · View notes
s-serdal · 5 months
Text
Bir Duruşu Olmalı İnsanın;
Bir Bakışı,
Bir Anlayışı,
Bir Aşkı,
Bir Davası Olmalı.
Demiş Cahit(Zarifoğlu)Abi.
Sonrasında devam etmiş Salih (Mirzabeyoğlu) Abi
Ne aşkınız aşka,
Ne hırslarınız hırsa,
Ne gamınız gama,
Ne neşeniz neşeye benziyor;
Dostlukta hodbin,
Kinde korkak ve
fedakârlıkta
Gösterişçisiniz!"
22 notes · View notes
sadecedoruk · 8 months
Text
İlginç bir ayrılık hikayesi.
Kadın terk ettiği kocasına şu mektubu bırakıp kapıyı çekip gider. Sevgili Eşim! 7 senelik evliliğimizde sana iyi bir eş olmaya çalıştım ve zannedersem oldum da, ama hiçbir zaman senden bunun karşılığını görmedim. Hele şu son iki hafta benim için bir cehennemden farksızdı. Bugün Patronun beni arayıp senin bugün işten ayrıldığını söylediğinde bu artık bardağı taşıran son damla olmuştu. Geçen hafta eve geldiğinde, ne saçlarımdaki değişikliğin ne de senin en sevdiğin yemeği pişirdiğimin farkına bile varmadın, hatta senin için kendime yeni aldığım geceliği bile giydiğimi fark etmedin. Ama sen ne yaptın? Eve geldin, iki dakika içinde yemeği midene indirdin, televizyonda maçını seyrettin ve gidip yattın. Artık ne bana beni sevdiğini söylüyorsun ne de bana dokunuyorsun, hiç ama hiçbir şey yapmıyorsun. Sen ya beni aldatıyorsun ya da beni eskisi gibi sevmiyorsun. İşte bu yüzden seni terk ediyorum. NOT: Lütfen beni aramaya kalkma, erkek kardeşinle beraberim ve sana hayatında mutluluklar dilerim.
Adam avukatıyla telefonla konuştuktan sonra hemen kalem kağıdı kapıp şu cevabı yazar:
Sevgili Eski Karım. İnan yazdığın bu mektuptan başka, hiç ama hiçbir şey beni bu kadar sevindiremezdi. Evet doğru, 7 Yıldır evliydik, ama iyi bir eş olmak dışında, bana her şeyi yaptın. Tamam çok fazla Spor programları seyrediyordum, çünkü senin dırdırlarını ancak bu şekilde biraz olsun duymazlıktan geliyordum, ama bu bile çoğu kez fayda etmiyordu. Tabi ki geçen hafta saçlarını neredeyse tamamen kestirip tam bir erkeğe benzediğinin farkına varmıştım! Tam "aynı erkeğe benzemişsin” diyecektim ki, aklıma annemin “eğer ağzını güzel bir şey söylemek için açmayacaksan, hiç açma" sözü geldi ve vazgeçtim. Hani “senin en sevdiğin yemeği yaptım" demişsin ya galiba beni kardeşimle karıştırmıştın, çünkü o yaptığın yemek benim hiç sevmediğim bir yemekti! Ben yatmaya giderken üzerinde yeni ve çok seksi bir gecelik vardı tamam ama, üzerinde hala Etiketi duruyordu ve inşallah bu bir tesadüftür ama geceliğin fiyatı 49.99£ idi ve o gün kardeşim benden tam 50£ borç almıstı. Ama biliyor musun bütün bunlara rağmen ben seni hep sevmiştim ve herşeyin bir güzel olacağını, değişeceğini ve mutlu olabileceğimizi umuyordum. İşten ayrılmamın sebebine gelince; O gün Lotto'da tam 10 Milyon £ kazandığımı öğrenmiştim. Hemen patrona çıkıp istifamı verdim ve ikimiz için Jamaika’ya iki bilet aldım, ama eve geldiğimde sen şu lanet mektubu bırakıp gitmiştin. Belki de olayların böyle gelişmesinin bir sebebi vardı ve böyle sonuçlanması gerekiyordu. Dilerim seçtiğin ve her zaman hayalini kurduğun bu hayatta mutlu olursun. Avukatıma danıştım ve onun dediğine göre; Bıraktığın bu mektuptan sonra, benden nafaka talep etmeye hakkın yokmuş. Neredeysen orda kal!
NOT: Bu seni ne kadar ilgilendirir bilmiyorum ama, adı Carl olan kardeşim bir zamanlar Carla idi…!
50 notes · View notes
faniisworld · 2 years
Text
Tumblr media
Türkülerle ve geceyi aydınlatan tebessümünle sevdim seni,
Gönlümde tüten sevgiyle sevdim..
80 notes · View notes
sfy8 · 1 year
Text
anlatırdım da boşver şimdi...
10 notes · View notes