Tumgik
#İnsan Haklar
mdahukuk · 3 years
Text
1215 Magna Carta Sözleşmesi
Tumblr media
Giriş
Bu kâğıt düz, önemsiz bir parşömen parçası gibi gözükebilir ama aslında dünyadaki en ünlü belgelerden biridir. “Büyük Şart” anlamına gelen Magna Carta, yüzyıllar boyunca Thomas Jefferson’dan Mahatma Gandi’ye kadar birçok insana ilham verdi. Peki bu belge neden yaratıldı, ve aslında ne diyor?
Magna Carta’nın etimolojisi ne şekilde?
Magna, Latince’de great yani büyük, azametli anlamına geliyor. Carta, imtiyaz, ayrıcalık anlamını taşıyor. Dolayısıyla Magna Carta, isyan eden baronlara büyük ayrıcalıklar veren sözleşme olarak çevrilebilir.
Magna Carta Nedir?
Magna Carta, bundan 800 yıl önce İngiltere kralı olan John, Papa III. Innocent ve 25 Baron arasında imzalanan ve kralın bazı haklarından feragat edip keyfi hareket etmeyeceğini garanti eden bir anlaşmadır. İlk defa bu anlaşma ile kralın-devletin yetkileri halk lehine kısıtlandığı için bugün dahi pek çok sözleşmede ya da mahkeme kararında kendisine atıf yapılmaktadır. Anayasal yönetimler için bir milat taşıdır. Günümüz İngiliz Hukukçularından Tom Denning bu anlaşma için ‘tüm zamanların en büyük anayasal belgesi’ der.
Bu belgenin elbette kral ile feodal beyler arasında yapılmış bir centilmenlik anlaşması olduğu tarihçilerin malumu. Zira feodal beylerin vergi koyma yetkisi hala mevcut, kral sadece feodal beylerden kafasına göre vergi toplamayacaktır. Ancak yapıldığı zamana bakarsak henüz Osman Gazi’nin doğmadığı Osmanlı öncesi bir zamanda hukukun üstünlüğünü tescil eden bir sözleşmeden bahsediyoruz. O zamandan bu güne değin geçerliliğini koruyan üç önemli husus vardır; hukukun üstünlüğü, yargıda bağımsızlık ve insan hakları. Özellikle hukukun temellerini oluşturan 39. maddesine bu sunumun sonunda değineceğiz.
Gerçekten Bir Demokrasi Zaferi Midir?
Magna Carta kişi haklarına güvence getiren bir demokrasi sözleşmesi değildir. Demokrasiye giden uzun ince yolun önünü açmıştır. En basit ifadeyle demiştir ki: ‘kral kimseye danışmadan vergi toplayamaz’. Kralın yani devletin yetkilerini zayıflatmış, yasanın üstünlüğünü tescil etmiş, çok sesliliğin önünü açarak kişi hakları ve özgürlükleri için bir milat taşı olmuştur. Bu özelliğinden dolayı da Magna Carta Libertium yani özgürlük belgesi olarak da anılmaktadır.
Doğuda Benzerleri Var Mıydı?
Bu belgenin benzerleri İslam Devleti ve Osmanlı Devleti’nde de mevcut. Mesela Sened-i İttifak ve Medine Anayasası. Ancak bu belgelerin etkisi uzun sürmediği için günümüz modern ulus devletlerine herhangi bir etkisi olmamıştır. Bir normun hukuk dünyasına konulduğu zamanki geçerliliğinden ziyade etki süresi daha önemlidir. Hem Sened-i İttifak hem Medine Anayasası yürürlüklerinden bir süre sonra unutulup rafa kaldırılmışlardır. Ancak Magna Carta, Kral John’dan sonra genellikle her kral döneminde onaylanarak tekrar tekrar yürürlüğe girdi ta ki burdaki hakların bir adım önüne geçen İngiliz Haklar Bildirgesi 1689’da onun bir adım önüne geçerek onu yeniden tescil edene kadar.
Magna Carta’nın Background’u Nedir?
Peki bu sözleşmenin arka planı nasıl oluştu? 11. yy’da Fransızlar, William önderliğinde İngiltere adasını ele geçirir. Kral Richard ve kardeşi John da Fransız kökenli olup burdaki soylu kesimle birlikte sadece Fransızca konuşabilmektedir. Yerel halk ise anadili Saksonca olan Saksonlardan oluşmaktadır. Richard sürekli seferler düzenleyen, Kudüs’ü ele geçirmeye çalışan, Selahaddin Eyyubi ile savaşan, haçlı seferlerine önderlik eden biridir. O, bu şekilde doğuda seferde iken, kardeşi John da yaptığı başka seferleri finanse edebilmek için ülkeyi etrafına topladığı soylularla birlikte talan etmektedir. Hatta Robin Hood bu talanlar sebebiyle, ortaya çıkmıştır.
Bu talanlar, yani keyfi vergi toplama eylemleri sonucunda ülkede nüfuz sahibi olan baronlar isyan eder ve büyük güç kazanırlar. Bu esnada da Richard çıktığı doğu seferlerinden ülkeye geri döner ve yönetime geçer. Yönetime geçtikten sonra da bir kuşatma sırasında okla vurularak hayatını kaybeder. Bu sebeple yönetime kardeşi John geçecekken baronlar, John’un kötü sicilinden dolayı onu bir anlaşma yapmaya zorlarlar. Yurtsuz John, Baronlara boyun eğer ve aralarında yetkilerini sınırlandıran Magna Carta imzalanır. Yani özü itibariyle Magna Carta, John’un kral olabilmek için baronlara verdiği tavizleri içeren bir anlaşmadır.
Magna Carta ile Gelen Haklar Nelerdir?
Bu anlaşma ile Kral John; kimsenin keyfi olarak tutuklanmayacağına, hiçkimsenin adil şekilde yargılanmadan cezalandırılmayacağına, keyfi olarak vergi koymayacağına dair söz verir.
Bütçe Hakkı
Burda, bütçe hakkı dediğimiz bir kavramdan bahsediliyor. Bütçe hakkı, halktan toplanan vergilerin halk adına parlamento aracılığıyla harcanması anlamına geliyor. Magna Carta, keyfi vergilendirmeyi ilk sınırlandıran anlaşmadır. Açtığı yolu daha sonra 1688 İngiliz Devrimi’nde imzalanan Bill Of Rights belgesi tamamlayacak bütçe hakkı tam anlamıyla parlamentoya verilecektir.
Magna Carta’nın Simgesel Anlamı Nedir?
Bu saydığımız kuralların yer aldığı en eski belge Magna Carta olduğu için hukuk yazınında çok özel bir yere sahiptir, çok önemli bir belgedir.
Bu sözleşme; kralın sınırsız yetkilerinden feragat ettiği, hukukun kendi arzularından daha üstün olduğunu kabul ettiği, dünyanın özgürlük adına attığı en büyük adımı bir devrimi, bir miladı temsil eder. Sesi hala Amerikan Bağımsızlık Bildirisi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi metinlerinde yankılanmaktadır. Bu anayasal metinlere esin kaynağı olması ile uluslararası bir özgürlük sembolüne dönüşmüştür.
Son Söz
Magna Carta, 13. yüzyıl boyunca birçok kez yeniden yürürlüğe girdi ve nihayetinde bugün İngiliz hukukunun bir parçası olarak kaldı. Bugün hala kanunların bir parçası olan en meşhur madde, ilk kez tüm “özgür insanlara” adalet ve adil yargılanma hakkı verdi. Gelin 1200’lü yıllarda yazılmış olan bu sözleşmedeki bu en önemli maddeyi okuyalım: ‘Özgür hiç kimse kendi eşitleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır.’
0 notes
Text
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan edilmiştir. 6 Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu ile "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Resmi Gazete ile yayınlanması yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesseselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu Beyanname hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması" kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulu Kararı 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu;
İnsanlık topluluğunun bütün bireyleriyle kuruluşlarının bu Bildirgeyi her zaman göz önünde tutarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye, giderek artan ulusal ve uluslararası önlemlerle gerek üye devletlerin halkları ve gerekse bu devletlerin yönetimi altındaki ülkeler halkları arasında bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamaya çaba göstermeleri amacıyla tüm halklar ve uluslar için ortak ideal ölçüleri belirleyen bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilan eder.
Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca, ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.
Madde 3 -Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz,
kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır.
Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.
Madde 6- Herkesin, her nerede olursa olsun, hukuksal kişiliğinin tanınması hakkı vardır.
Madde 7- Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.
Madde 8- Herkesin anayasa yada yasayla tanınmış temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır.
Madde 9- Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
Madde 10- Herkesin, hak ve yükümlülükleri belirlenirken ve kendisine bir suç yüklenirken, tam bir şekilde davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı vardır.
Madde 11
1. Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
2. Hiç kimse işlendiği sırada ulusal yada uluslararası hukuka göre bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz. Kimseye suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Madde 12- Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna ya da haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz. Herkesin bu gibi karışma ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.
Madde 13
1. Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve
oturma hakkı vardır.
2. Herkes , kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir.
Madde 14
1. Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma
olanaklarından yararlanma hakkı vardır.
2. Gerçekten siyasal nitelik taşımayan suçlardan veya Birleşmiş Milletlerin amaç ve ülkelerine aykırı eylemlerden doğan kovuşturma durumunda bu haktan yararlanılamaz.
Madde 15
1. Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır.
2. Hiç kimse keyfi olarak yurttaşlığından veya yurttaşlığını değiştirme hakkından yoksun bırakılamaz.
Madde 16
1. Yetişkin her erkeğin ve kadının, ırk, yurttaşlık veya din bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurmaya hakkı vardır.
2. Evlenme sözleşmesi, ancak evleneceklerin özgür ve tam iradeleriyle yapılır.
3. Aile, toplumun, doğal ve temel unsurudur, toplum ve devlet tarafından korunur.
Madde 17
1. Herkesin tek başına veya başkalarıyla ortaklaşa mülkiyet hakkı
vardır.
2. Hiç kimse keyfi olarak mülkiyetinden yoksun bırakılamaz.
Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, din veya topluca, açık olarak ya da özel biçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir.
Madde 19- Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.
Madde 20
1. Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe
katılma özgürlüğü vardır.
2. Hiç kimse bir derneğe girmeye zorlanamaz.
Madde 21
1. Herkes, doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilciler aracılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
2. Herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır.
3. Halkın iradesi hükümet otoritesinin temelidir. Bu irade, gizli veya serbestliği sağlayacak benzeri bir yöntemle genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak ve belirli aralıklarla tekrarlanacak dürüst seçimlerle belirlenir.
Madde 22- Herkesin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe hakkı vardır. Ulusal çabalarla ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütlenmesine ve kaynaklarına göre, herkes onur ve kişiliğinin serbestçe gelişim için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir.
Madde 23
1. Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli
koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
4. Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır.
Madde 24- Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır.
Madde 25
1. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.
2. Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar.
Madde 26
1. Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında parasızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eğitim herkese açıktır. Yüksek öğretim, yeteneklerine göre herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
2. Eğitim insan kişiliğini tam geliştirmeye ve insan haklarıyla temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
3. Çocuklara verilecek eğitimin türünü seçmek, öncelikle ana ve babanın hakkıdır.
Madde 27
1. Herkes toplumun kültürel yaşamına serbestçe katılma, güzel sanatlardan yararlanma, bilimsel gelişmeye katılma ve bundan yararlanma hakkına sahiptir.
2. Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, edebiyat ve sanat ürünlerinden doğan maddi ve manevi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.
Madde 28- Herkesin bu Bildirgede öngörülen hak ve özgürlüklerin gerçekleşeceği bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.
Madde 29
1. Herkesin, kişiliğinin serbestçe ve tam gelişmesine olanak veren topluma karşı ödevleri vardır.
2. Herkes haklarını kullanırken ve özgürlüklerinden yararlanırken, başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınması ve bunlara saygı gösterilmesinin sağlanması ve demokratik bir toplumda genel ahlak ve kamu düzeniyle genel refahın gereklerinin karşılanması amacıyla yalnız yasayla belirlenmiş sınırlamalara bağlı olur.
3. Bu hak ve özgürlükler hiçbir koşulda Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.
Madde 30- Bu bildirgenin hiçbir kuralı, herhangi bir devlet, topluluk veya kişiye, burada açıklanan hak ve özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan bir girişimde veya eylemde bulunma hakkını verir biçimde yorumlanamaz.
0 notes