#ölümsüz aile

[otopsicireisso7]

İnsanın en önemli hazinesi, bizzat insanlığıdır; insan olarak var oluşudur. İnsan için en önemli problem, orijinal varlığının tehdit edilmesidir. Ölüm, canlının biyolojik ve psikolojik orijinalliğini kaybetmesidir. Ölümü, şuuru ile kavrayan ve kendi cenazesini tasavvur edebilen tek varlık insandır. Bütün davranışlarımız ölüm problemi, orijinalliğimizi kaybetme problemi etrafında toplanmaktadır. Din, estetik, ahlak, ilim, teknik, iktisat, aile... her şey, bu probleme cevap aramaktadır. İnsan ölümsüz olsa idi, bu endişeleri duyamayacaktı. Korkularımız,hazlarımız, eserlerimiz bu problemin açık, gizli tezahürleridir. Davranışlarımız, ölmemek içindir, ümidimiz ölmemektir. İnsan, gerçekten de ebedî bir hayata muhtaçtır ve buna layıktır.

[aylakadaminiz]

Çok fazla var önermek istediğim ama ilk aklıma gelen ölümsüz aile

Ben her tür kitap okurum klasiklerin bazıları çok sıkıcı olsada. sen ne tür kitaplar seversin?

Bir ara uzun bir liste çıkarabilirim istersen

Çok isterim ve çok mutlu olurum.

Her tür okurum ben ya çok ayırt etmiyorum istersen bende bir liste atabilirim sana bir ara

[fransozie]

Söyleyemediklerim.

O gün seni evine bıraktıktan sonra her şey sessizleşti benim için. Ve eve dönüş yürüyüşümü o geceyi kafamda tekrar tekrar oynatarak geçirdim... Koluma girmeni, gözlerinin yaşarmasını izledim tekrar tekrar. Kamerama kahvenin tüten buharını göstermeni ve gülümsemeni, yüzlerce kez... Bana anlattığın her şeyi tekrar dinledim, Anavatanın, ailen, hayallerin, senin ve annenin değişimi... hayatın... Bana öyle geliyor ki sen hep ilerliyorsun, hep bir adım daha bir adım daha, bir adım daha... Bu ülkeye geldiğinden beri her şey senin için soluksuz bir tempoda koşuyor, aşk, iş, aile, eğitim derken sen nerdesin? Sanırım gözlerin yaşlandığında gördüm seni, senin için her şey durduğunda ve sen hissettiğinde, seni gördüm ve o kadar güzelsin ki. Seni evine bırakmadan önce bana "aslında (bir ilişki) istemediğimden değil, seninle olmasını isterdim mesela..." dedin. Ve bu içinde tuttuğun cümlenin mücadele ettiği o korkuları, o hayal kırıklıklarını gerçekten o zaman anladım aslında. Ben de korkuyorum Ben korkuyorum Korkuyorum Yolunun üstünde olmaktan Seni kırmaktan Yetersiz olmaktan Seni kırmaktan Ama ne yapacağım biliyor musun... Bakacağım, neler olacak. Hiç olmadığım kadar yavaş olacağım. Gününü, haftanı Sevgilerini, nefretlerini Seni tanıyana kadar. Ve sonra kim bilir...

Hiç bir beklentim yok Şu an sadece şu an sanırım sadece

kolumda olmanı ölümsüz olmayı isterdim 🍓 şu anda neden ağlıyorum bilmiyorum mutlunun veya üzgünün hiç bir tonu değilim Overwhelmed

buldum

Overwhelmed.

[etaali]

Ellerin hikayesi var bilir misin?!

En önce Alemdar olandan, Ebulfazl Abbas'dan öğrendik bunu.

1400 yıl sonra yılanın, çıyanın, bihayanın, en azılı düşmanın karşısına geçecek olanın eli...

Günlerce nefesinden ümit kesilecek denli yaşamın kıyısında kalmasına rağmen nakıs bir bedenle dünyaya dönen.

O gün bu gündür o el ile düşmanı göğsünden ittiren...

Sonra "Çağımıza Ammar olan"ın eli düştü, vefasız topraklara.

Oradan alıp, vefalıların ülkesine kavuşturdular.

9 milyonun omuzunda taşıdığı o tabutta, yanmış bir bedene karşın sanki kaderin Alemdar'ı çağdaşlaştırması vardı; sadece el vardı tabutta; Alemdar...

Ve şimdi Artin...

Artin, resimde gördüğünüz büyüklükte. Elini tutan annesi değil, halkı temsil eden...

Vakarı, yüzündeki masumiyeti, mazlumiyeti bir halkın sevgilisi olmasına sebep Artin'in.

Ge��tiğimiz günlerde Şiraz'da IŞİD Terör Örgütü onun Anne-Baba-Ağabey'ini katletti. Daha bir kaç dakika önce aile olarak girdikleri Camii'den bir yetim olarak çıktı. Saldırıda eli de yaralandı. O el güç kaybında ama milyonlarca yüreğe dokunan bir tılsım şimdi. Emperyalizme, ihanete, tekfirciliğe, vatansızlığa ağır bir tokat!

Bizde ellerin hikayesi var bilir misin, ölümsüz?!

[aliskanorganizasyon]

Nişan Organizasyonu ile Aşk Dolu Bir Kutlama

Düğün hazırlıkları arasında nişan organizasyonu, çiftlerin birbirlerine olan bağlılıklarını ve nişanlılık sürecini kutlamak için düzenlenen bir etkinliktir. Nişan organizasyonu, romantik bir atmosferde gerçekleştirilen unutulmaz bir başlangıç anı oluşturur. Bu makalede, nişan organizasyonunun detaylarına ve planlamasına dair bilgilere yer vereceğiz.

Nişan Organizasyonu Nedir?

Nişan organizasyonu, evlilik sürecindeki çiftlerin nişanlılık dönemini kutlamak için düzenlenen bir etkinliktir. Bu etkinlik, genellikle yakın dost ve aile üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilir. Nişan organizasyonu, çiftlerin birbirlerine olan sevgi ve bağlılıklarını resmi olarak duyurdukları bir tören olarak kabul edilir. Nişan organizasyonu, düğün öncesinde çiftlerin bir araya gelmesi, ailelerin tanışması ve mutluluğun paylaşılması için mükemmel bir fırsattır. Nişanın Önemi Nişan, evlilik öncesinde çiftlerin birbirlerine olan bağlılıklarını ve niyetlerini resmileştirdiği bir adımdır. Nişan, çiftlerin birlikte geçirecekleri bir ömür için verdikleri sözün sembolik bir ifadesidir. Bu nedenle, nişan organizasyonu çiftler için büyük bir öneme sahiptir. Nişan organizasyonu, sevdiklerinizle bir araya gelerek nişanlılık dönemini kutlamanın yanı sıra, düğün öncesindeki stresli dönemi biraz olsun hafifletmek için de mükemmel bir fırsattır. Nişan Organizasyonu Planlaması Nişan organizasyonu planlaması, başarılı bir etkinlik için dikkate almanız gereken birkaç önemli aşamayı içerir. Bu aşamalar arasında bütçe belirleme, mekan seçimi, dekorasyon, müzik, yiyecek ve içecek seçimi, davetiyeler, gelinlik ve damatlık tercihleri gibi unsurlar bulunur. Başarılı bir nişan organizasyonu için bu adımları detaylı bir şekilde ele alacağız.

Nişan Organizasyonu Temaları

Nişan Organizasyonu Temaları Nişan organizasyonlarında tercih edilebilecek birçok tema bulunmaktadır. Tema seçimi, organizasyonun atmosferini belirleyen önemli bir faktördür. İşte popüler nişan organizasyonu temalarından bazıları: Klasik ve Zarif Temalar Klasik ve zarif temalar, nişan organizasyonlarında sıkça tercih edilen seçenekler arasındadır. Bu temalar genellikle romantik ve sofistike bir atmosfer oluşturur. Vintage tarzı dekorasyonlar, pastel renkler ve şık aksesuarlar bu temaları tamamlar. Klasik ve zarif bir nişan organizasyonu, zamanın etkisinden uzak, ölümsüz bir atmosfer yaratır. Modern ve Trendy Temalar Modern ve trendy temalar, çağdaş çiftlerin tercih ettiği bir seçenektir. Bu temalarda genellikle minimal ve şık dekorasyonlar kullanılır. Canlı renkler, geometrik desenler ve modern aksesuarlarla organizasyonun enerjisi artırılır. Nişan organizasyonunuzu modern ve trendy bir tarzda planlamak, çağın ruhunu yansıtmanın harika bir yoludur. Doğa İle Uyumlu Temalar Doğa ile uyumlutemalar, açık hava nişan organizasyonları için idealdir. Bu temalar, doğanın güzelliğini ve huzurunu yansıtan unsurları içerir. Rustik dekorasyonlar, doğal çiçekler, ahşap detaylar ve yeşillikler bu temaların önemli unsurlarıdır. Doğa ile uyumlu bir nişan organizasyonu, sıcak bir atmosfer ve doğal bir cazibe sağlar.

Nişan Organizasyonu Süreci

Başarılı bir nişan organizasyonu için adımları doğru bir şekilde takip etmek önemlidir. İşte nişan organizasyonu sürecinde dikkate almanız gereken ana aşamalar: Bütçe Belirleme Nişan organizasyonu için öncelikle bir bütçe belirlemek önemlidir. Bütçenizi belirlerken, misafir sayısı, mekan seçimi, dekorasyon, yiyecek-içecek seçenekleri ve diğer detaylar göz önünde bulundurulmalıdır. Bütçenizi belirlerken esnek olmak ve önceliklerinizi belirlemek önemlidir. Mekan Seçimi Nişan organizasyonunuz için uygun bir mekan seçimi yapmanız gerekmektedir. Mekan seçerken misafir sayısını, temayı, konumunu ve bütçenizi göz önünde bulundurmanız önemlidir. Kapalı bir mekan veya açık hava seçenekleri arasından karar verirken, konfor ve atmosfer unsurlarını dikkate almalısınız. Dekorasyon ve Işıklandırma Nişan organizasyonunuzun atmosferini oluşturmak için dekorasyon ve ışıklandırmaya önem vermelisiniz. Seçtiğiniz tema doğrultusunda dekorasyon öğeleri seçerek mekanı istediğiniz atmosfere uygun hale getirebilirsiniz. Işıklandırma da etkinliğin ambiyansını belirlemekte önemli bir rol oynar. Müzik ve Eğlence Nişan organizasyonunuzun canlılığını artırmak için müzik ve eğlence unsurlarını düşünmelisiniz. DJ, canlı müzik veya bir orkestra seçenekleri arasından tercihinizi yapabilirsiniz. Dans pisti, oyunlar veya eğlenceli etkinlikler de misafirlerinizi eğlendirmek için kullanabileceğiniz seçenekler arasında yer alır. Fotoğraf ve Video Nişan organizasyonunuzun anılarını ölümsüzleştirmek için fotoğraf ve video çekimi önemlidir. Profesyonel bir fotoğrafçı ve/veya videografla çalışarak bu özel anları yakalayabilir ve gelecekte tekrar yaşayabilirsiniz. Fotoğraf ve video hizmetlerini nişan organizasyonu planlaması sırasında düşünmeli ve gerektiğinde bir anlaşma yapmalısınız. Yiyecek ve İçecek Nişan organizasyonunuzda yiyecek ve içecek seçenekleri misafirlerinizin beğenisini kazanmalıdır. Menüyü belirlerken çeşitlilik, lezzet ve misafirlerin özel diyet ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak önemlidir. Catering hizmetleri veya restoran işbirlikleri, yiyecek ve içeceklerin kalitesini sağlamak için kullanabileceğiniz seçenekler arasındadır. Misafir Listesi ve Davetiyeler Nişan organizasyonunda davet edilecek misafirleri belirlemek ve davetiyeleri hazırlamak önemlidir. Misafir listesini oluştururken nişan organizasyonunuzun büyüklüğünü, bütçenizi ve önceliklerinizi göz önünde bulundurmalısınız. Davetiyelerinizi temanıza uygun bir şekilde tasarlayarak etkinliğinize özel bir dokunuş katabilirsiniz. Gelinlik ve Damatlık Nişan organizasyonunda gelinlik ve damatlık seçimi, çiftler için önemli bir adımdır. Gelinlik ve damatlık, nişan organizasyonunda dikkatleri üzerinize çekmenizi sağlar. Moda trendlerini takip ederek, tarzınıza uygun gelinlik ve damatlık seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Giysilerinizi seçerken rahatlık ve tarz unsurlarını dikkate almalısınız. Hediyeler ve Süslemeler Nişan organizasyonunda misafirlerinize küçük hediyeler sunabilir ve organizasyonunuzu süsleyen detayları düşünebilirsiniz. Misafirlerinize hatıra olarak verilebilecek kişiselleştirilmiş hediyeler, organizasyonun unutulmaz bir parçası olabilir. Aynı zamanda, masa düzenlemeleri, çiçekler, süslemeler ve diğer detaylarla organizasyonunuzun görsel cazibesini artırabilirsiniz.

Nişan Organizasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Nişan Organizasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler Başarılı bir nişan organizasyonu için aşağıdaki faktörlere dikkat etmek önemlidir: Bütçe Kontrolü Nişan organizasyonunda bütçe kontrolü önemlidir. Harcamalarınızı planlarken bütçenizi aşmamaya dikkat etmelisiniz. Önceliklerinizi belirleyerek gereksiz harcamalardan kaçınabilir ve bütçenizi daha etkin bir şekilde yönetebilirsiniz. Zaman Yönetimi Nişan organizasyonu planlaması sürecinde zaman yönetimi önemlidir. Planlamaya erken başlamak ve her adım için yeterli süre ayırmak, stresi azaltır ve organizasyonun daha sorunsuz ilerlemesini sağlar. Takviminizi düzenli olarak kontrol ederek tarihleri, toplantıları ve diğer önemli işleri planlayabilirsiniz. Profesyonel Destek Almak Başarılı bir nişan organizasyonu için profesyonel destek almak önemlidir. Etkinlik planlama şirketleri veya organizatörler, tecrübeleri ve uzmanlıklarıyla size yardımcı olabilir. Profesyoneller, bütçe yönetimi, mekan seçimi, dekorasyon, yiyecek-içecek hizmetleri ve diğer detayları düzenleme konusunda size rehberlik edebilir. Nişan organizasyonu, çiftlerin birbirlerine olan bağlılıklarını ve nişanlılık sürecini kutlamak için unutulmaz bir etkinlik sunar. Bu yazıda, nişan organizasyonunun ne olduğunu, nasıl planlandığını ve başarılı bir nişan organizasyonu için dikkat edilmesi gerekenleri ele aldık. Nişan organizasyonunuzda temalar, süreç adımları ve önemli detaylar üzerinde düşünerek unutulmaz bir başlangıç yaratabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Nişan organizasyonunu ne zaman planlamaya başlamalıyım? Nişan organizasyonunuzu planlamaya, düğün tarihinden yaklaşık 6-8 ay önce başlamanız önerilir. Bu şekilde yeterli zamanınız olur ve her aşamayı düzenli bir şekilde tamamlayabilirsiniz. Nişan organizasyonu için profesyonel bir organizatör tutmalı mıyım? Profesyonel bir organizatör, nişan organizasyonunuzun daha sorunsuz ve düzenli ilerlemesini sağlayabilir. Ancak, bütçeniz ve tercihleriniz doğrultusunda kendiniz de planlama yapabilirsiniz. Nişan organizasyonunda hangi temalar tercih edilebilir? Nişan organizasyonunda klasik ve zarif, modern ve trendy, doğa ile uyumlu gibi birçok tema tercih edilebilir. Tema seçimi size ve partnerinize bağlı olarak değişebilir. Nişan organizasyonunda yiyecek-içecek seçenekleri nasıl belirlenir? Yiyecek-içecek seçeneklerini belirlerken misafirlerin beğenisini, temanızı ve bütçenizi göz önünde bulundurmalısınız. Catering hizmetleri veya restoranlarla işbirliği yaparak kaliteli ve çeşitli seçenekler sunabilirsiniz. Nişan organizasyonu için davetiyeleri nasıl tasarlamalıyım? Davetiyelerinizi nişan organizasyonunuzun temasına uygun bir şekilde tasarlamak önemlidir. Stilinizi, renklerinizi ve özel detayları davetiyelerinizde yansıtabilirsiniz. Profesyonel bir davetiye tasarımcısından yardım alabilirsiniz. Read the full article

[ggoodbyefall]

Tanburi Cemil’in Hayatı2, 

Güneşin 22bin defa battığı ufkun ötesi

Fakat her evde ölümün değiştirdiği bir şeyler vardır. 

Musikiyi görgülü bir insan olmanın şartları içinde saymak 

Gelecek ruh ihtilalinin ilk sarsıntısı

Kendi dünyasının hür ve bağımsız havasında yaşamadığı zamanlar azab içinde kalır,,

Olgun hayat intibalarından binlerce renkler saklayan gözleri, aile hatıraları, tablolar ve yazılar 

His ve sanatın mavi bulutlarına gömülmüş, uluhiyete yakın, hayal zirvesinde dalgın ve mütefekkir bakışlı, vekarlı ve kibar, etrafında safvet ve ismet nurları, gizli ve büyülü şualar saçan, etten ve kemikten halkedilmiş, zayıf bir çehre 

Mayısta toplanmış üzeri yıldız kırıntıları gibi şebnemli gül demeti kokulu nağmeler 

Güneşler parçalanır, semalar topraklara düşer, dağlar erir, o ve onun güneş başı kalır. Çünkü o manevi şahsiyetiyle layemuttur (sonsuza dek yaşayacak olan, ölümsüz.) ebedidir.

Bütün cihanı saran ulvi bir Tanrı nidası 

Gönüllerde sabah yıldızı gibi berrak ve temiz lahinler 

Şehrin her tarafına konmuş uhrevi buhurdanlardan intişar eden bayıltıcı kokular ruhları şahane bir hakimiyetle meçhul ve esrarlı dünyalara ve büyük Tanrının huzur-ı azametine götürecek 

Böyle kainatın ruhunu nurlara ve cazibelere garkeden bu deha alevi, Onun hassas ve hüzünlü ruhuna nereden, hangi füsunla akmıştı?

İkimizi de müşterek bir kederle üzüp ağlatan bu dünya yıkılışı gibi elim vak’anın verdiği ızdırap, onun ruh derinliklerinde sarsıntılar yaptı ve en güzel nağmeleri, bu hasret ve elem zamanlarının mahsulleridir. 

Evet, bunun için ona fanilerin ölümünü yakıştıramıyorum. 

Nağmelerindeki azamet, kendi ruhunda bile güzel ve daima mahzun ve mütefekkir duran sevimli çehresine aksede, hayranlık ve takdir ürpermeleri belirtirdi; parmaklarının kuvve-i icraiyyesi tılsımlı bir menba’dan kudret almış gibi bütün makamlar üzerinde başka türlü bir eda ve çeşni yaratırdı. 

Ruhlarımızı saran bu nağmeleri icra eden parmaklardaki sürat ve isabet

Bazen mütebessim ve cazibeli güzel gözlerinin binbir manalı bakışlarıyla yüzüme bakardı. 

[kendini-bulma-zamani55]

İNSAN MEKANİZMASI

                                               İNSAN MEKANİZMASI

                İnsan mekanizması dediğimiz şey bedenimizdir. Yaradan tarafından insanoğlu varlığına bahşedilmiş mükemmel bir makine. İnsan bir nefes ile dünyaya gözlerini açar ve son nefesini vererek bu dünyadan ayrılır. Yaşamı boyunca dünyevi bir çok olaylar, acılar, sevinçler, başarılar, başarısızlıklar yaşar.

                Bizi biz yapan da bu olaylardan çıkarttığımız, bazen de çıkartamadığımız derslerdir. Hayat mücadelesine kapıldığımız da “ kendimizi unuttuğumuzu fark edemiyoruz”. Oradan oraya sürüklenip, arada hobilerimize, arkadaşlarımıza, ailemize vs. ye ayırdığımız vakitleri bile git gide azaltıyoruz. Çünkü hep yorgunluk hissi, hiçbir şeyden zevk alamama hissi, maddiyatsızlık hissi, günümüzün en büyük sorunu olan sosyal medya bağımlılığı gibi çeşitli duygu-durum bozuklukları. Çünkü bize öğretilen dayatmalardan ötürü bir rol model oluşturuyoruz hayatımız boyunca. Erkek evin reisidir, kadın evin annesidir, erkeğin sözü geçer, kadın güçsüzdür. Sosyal medyada herkese kendini ispatlama çabasına girenler, hayat bize bunu yapmaya teşvik ediyor şeklinde bahaneler. Oysa hepimizin bu dünyada ki hayatı sadece gelip geçici olan, asıl ruhumuzun yani öz benliğimizin ölümsüz olduğudur. Can bir gün gidecek ama ruh hep baki kalacak sonsuza dek. İnsan aslında özünde iki kişidir bence. Bir sana bahşedilen bu dünyada ki emaneten verilen bedenin ve dünyevi duygularındır. Bir diğeri ise öz benlik dediğimiz insanın içinde ana rahmine düştüğü andan itibaren sonsuza dek devam edeceğin ruhtur.

                İnsan varlığının müthiş bir mekanizma olduğunu söylemişimdir hep. Kendini neye teslim edersen orada kalırsın. Kimi dünyevi aleme kendini teslim eder, kimi ise Yaratana teslim eder. Seçim hakkı insana mahsustur. Allah bizleri yaratırken düşünme gücü, anlama becerisi ve isteme becerisi vermiştir. Yaşadığımız herhangi bir şey hakkında düşünürüz, anlarız ve ne olmasını istiyorsak onu dileriz. Şimdi duyar gibiyim “istiyoruz da ne değişiyor, istediğimizle kalıyoruz” deyişinizi. Ben de bir süre öncesine kadar böyle söylüyordum. Ta ki kendimi teslim etmediğimi fark edene kadar. Dünyevi alemin büyüsüne öyle çok kapılmıştım ki dilimden dökülen cümleleri seçmediğimi fark ettim. O gün ne yaşadıysam, o zamanın şartları neyi gerektirdiğine inandıysam ona göre dua ettim. Oysa oruç tutmak için niyet etmez miyiz? Herhangi yeni bir işe atılım yaparken ya da bir musibetten kurtulursam şu adağı yerine getireceğim diye niyet etmez miyiz? Peki neden hayatımızın her evresinde önce niyet etmiyoruz? Yaşamımız boyunca edindiğimiz tecrübeler ile giderek ruhumuzu kirlettiğimizi fark edemiyoruz. Bazen ufak bir aydınlanma yaşıyor oluyoruz “beni bu hale bu hayat getirdi, ben böyle biri değildim” gibi cümleler dökülüyor. Aslında hayatımız boyunca bize Yaradan öyle işaretler gönderiyor ki biz göremiyoruz. Eğer bu yazıyı okuyorsanız buradan sonrasını daha da dikkatli okuyun olur mu?

                Göğüsün mü sıkışıyor? Boğazında bir düğüm mü hissediyorsun? Omuzlarında yük, bedeninde yorgunluk mu var? Canın hiçbir şey yapmak istemiyor mu? İçin mi daralıyor? Kendini kaybolmuş mu hissediyorsun?

                Ben bunları dibine kadar yaşadım. İliklerime kadar nakış nakış işledim ve artık ben iflah olmam dedim. Sonra bir gece yarısı sabaha karşı ezan okunurken ellerimi açtım semaya ve “Allah’ım bana bir yol göster, ben artık dayanamıyorum. Sana sığındım ve yardımını istiyorum. Lütfen beni hata yapmaktan koru, ben artık huzuru bulmak istiyorum” dedim. Birkaç gün sonra da en ummadık anda bir telefon geldi. Allah bana bir aracı ile işaret gönderdi. Sonra gittim ve vakti zamanında güldüğüm şeylere ne kadar yanlış ve ön yargılı yaklaştığımı anladım.     

                Meğer benim bu duam da niyetim saklıymış. “huzuru bulmak istiyorum” diyerek zaten niyet etmişim. İlk önce aile dizilimi seansına katılımcı olarak girdim ve ön yargılarımı orada tecrübe ettiklerimle yıktım. Dizilimden çıkar çıkmaz nefes egzersizi için bir randevu oluşturdum. Bu süreçte normal de her şeyi araştıran ben hiçbir şekilde araştırmadım. Sadece orada olmak ve ne yaşayacağımı o esnada deneyimlemek istedim. İlk seansımda göğsümde ki ağırlık gitti ve bedenime rahatlama geldi. Birkaç saat içinde “farkındalık dürtüsü” takip etti. Algılarım daha yoğun şekilde açılmaya başladı. Doğru nefes almanın hayatımı nasıl kaliteleştirdiğini gördüm. Sonra her insanın içinde olan karanlık ve aydınlık yönlerimin neler olduğunu keşfetmeye başladım. Beni en çok yaralayan ya da korktuğum, kendime dahi itiraf edemediğim her ne var ise bilinç altı terapisi ile ortaya çıkarttım. KENDİMLE YÜZLEŞTİM. Her şeyden önce bu dünya da sadece bana emanet edilen bu bedenin gelip geçici olduğunu ve asıl önemli olanın öz benlik olduğunu kavradım. Ruhumun sesini duymaya başladım. Hani derler ya “bu dünya fani dünya” diye bu sözün özünü anladım.

                Çevremizde ki herkesin yaşamımız boyunca bizi biz yapan aracılar olduğunu fark ettim! İnsanların aslında bize aynalık görevi yaptığını fark ettim! Duygu, düşünce, zaaflıklar ve zevkler gibi bir sürü özelliğimizi yönetebileceğimizi fark ettim. Eğer sen istersen yapabilirsin. Sen duymak istersen duyarsın. Sen görmek istersen görürsün. Sen fark etmek istersen fark edebilirsin. Eğer sen koşmak istersen koşabilirsin. Her şey senin elinde. Yönetim senin elinde. Sen bir mucizesin Allah tarafından bu dünyaya gönderilmiş. Herkes kendinin mucizesidir ve herkes kendi mucizesini kendi yaratır. Kendinde ki o mucizeyi fark et. Gücünü hisset. Niyetini fark et. Adım at. Korkma bu da sana eşsiz bir deneyim.

                Bundan 21 asır önce Jül Sezar Pontus kuvvetlerini yendiğinde Roma, Anadolu’nun tek hakimi haline gelmiştir. Bu olaydan sonra Sezar burada “veni vidi vici” demiştir. Yani savaş için “ geldim, gördüm, yendim” demiştir. Sende kendi savaşını bitirmek için gel, gör ve yen…

                                                                                                              G. Umut

#kendinibulmazamani #yazi @edebiyatta @insanhayati @anlam @yasam @muzik

[fiyatinedir]

Murat YILDIRIM Ne Kadar Kazanıyor

Murat YILDIRIM Namı Diğer RAMO Ne Kadar Kazanıyor

Sansasyonel bölümleriyle gündemde sıkça yer alan RAMO dizisi başrollerinden RAMO karakterine hayat veren Murat YILDIRIM bölüm başına ne kadar kazanıyor merak konusu olmuştur. Bu Merak doğrultusunda Murat YILDIRIM’ın bölüm başı ne kazandığı, Ne kadar kazandığı, Kaç para aldığını sizler için araştırdık.  

Murat YILDIRIM Ne Kadar Kazanıyor

Dizinin başrollerinde bulunan Murat YILDIRIM, bölüm başına aldığı ücret merak konusu oldu. Oyuncular, her 3 veya 4 haftada bir toplu ödeme alır. Sibel’i canlandıran Murat YILDIRIM, bölüm başına yaklaşık 45 bin lira almaktadır.

Murat YILDIRIM Kaç Para Kazanıyor

Murat YILDIRIM Biyografi

20 Haziran 2008'de Fırtına dizisinin setinde tanıştığı Burçin Terzioğlu ile evlendi. 30 Haziran 2014'te ise boşandılar. Londra'da tanıştığı Faslı oyuncu İman Elbani ile 13 Kasım 2016'da Adana'da aile arasında gerçekleşen sade bir törenle evlendi. Kız istemek için Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan'ı devreye sokmuştur. Cumhurbaşkanı da düğün hediyesi olarak bir Kuran göndermiştir. Yıldırım, Ekim 2015'te İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararınca "uyuşturucu kullanmak" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı, "örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak" suçundan beraat etti. Mahkeme, hapis cezasının bir yıldan daha az olması nedeniyle cezayı erteledi.

Murat YILDIRIM Aylık Kazancı Tiyatro ve müziğe ilgi duyan Yıldırım, Yıldız Teknik Üniversitesi Oyuncuları'na (YÜO) katıldı ve 3 yıl amatör olarak tiyatroda oynadı. YÜO'daki arkadaşları aracılığıyla televizyon dünyasına giren Yıldırım'ın televizyonla ilk tanışmasını sağlayan, 2003 yılında “Ölümsüz Aşk” dizisinin bir bölümünde küçük bir rol alması oldu. Fakat dizi yalnızca 11 bölüm sürdü. 2004 yılında Bütün Çocuklarım dizisinde "Mesut" karakterini canlandıran Yıldırım, oyunculuğa Büyük Yalan dizisi ile devam etti.   https://www.youtube.com/watch?v=3ra2GVv6-nE   2006 yılında ilk uzun soluklu çalışması olan Fırtına dizisinde başrol oynayarak ün kazandı. Aynı yıl sinemada Altın Portakal ödülüne aday olan Araf filmi ile ilk kez başrol oynadı. Başrolünü paylaştığı Tuba Büyüküstün ile Asi dizisinde "Demir" karakterin, oynadı. 2009 yılında ise Asi dizisi sona erdikten sonra TMC yapım şirketi ile Aşk ve Ceza adlı dizi için anlaşma imzalayan Yıldırım, dizide başrolü oynadı. 2012'de Tims Productions'ın yapımcılığını üstlendiği Show TV'de yayınlanan Suskunlar'da Ecevit karakterini canlandırdı.   Ünlüler Ne Kadar Kazanıyor Ramo son bölüm izle Orkun IŞITMAK Ne Kadar Kazanıyor Murat YILDIRIM Ne Kadar Kazanıyor Merve Dizdar Ne Kadar Kazanıyor? Sevda ERGİNCİ Ne Kadar Kazanıyor? Fiyat araştırması üzerine hizmet veren Fiyat bilgilendirme sitemiz ürün fiyatlarından, hizmet fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Bu konumuzda hatalı fiyat var ise iletişim bilgilerimizden bize bildirebilirsiniz. Güncel fiyatları fiyatinedir.net sitemizden anlık olarak takip edebilir, Güncel ve detaylı fiyat listesine ulaşabilirsiniz. Web sitemiz güncel fiyat listelerini araştırarak sizlerle paylaşmaktadır. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerine ulaşabilir, bilgi alabilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için İLETİŞİM sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Read the full article

[akilfikirgezegeni]

İdeal ebeveyn kimdir?

1. Sizi yargılamadan, sözünüzü kesmeden dinleyebilen, kendi konuşma sırasını bekleyen ve daha fazla 《Ben》 dilini kullanarak iletişim kurabilenler 🤷🏻‍♂️

2. Sizi her ne pahasına olursa olsun koruyup kollayacağına emin olduğunuz, başarılarınızdan gurur duyan, kendiniz olabilmeniz için size eşit fırsat tanıyabilenler 🤷🏻‍♂️

3. İçtenlikle yanında kendiniz olabildiğiniz, yadırganma ve yaftalanma endişesi duymadan iletişim kurabildiğiniz kişiler 🤷🏻‍♂️

4. Mahremiyetinize saygı duyan, paylaştığınız ve özel olduğunu itiraf etmekten çekinmediğiniz konuları deşifre etmeyen, sizinde aile içinde ayrı bir fert olduğunuzu kabullenen bireyler 🤷🏻‍♂️

5. Hayat yolculuğunuzda kimi zaman önünüzde bir rehber, kimi zaman yanınızda bir yoldaş, kimi zamanda bir adım geride kalmayı becerebilenler 🤷🏻‍♂️

6. İlgisini esirgemeyen, bilgisini ahkâm keserek sergilemeyen, yeni başlayacağınız hayat maceranızda öncelikli sınırlarınızı çizebilmenizin önemini ve bu sınırların ne demek olduğunu öğretenler 🤷🏻‍♂️

7. Asıl benliğiniz ve kişiliğiniz oturana kadar onu geliştirmeniz izin size hem kılavuzluk eden, hem de şimdiki benliğinizi büyük bir içtenlikle kabul edip saygı gösterenler 🤷🏻‍♂️

8. Sizi tanıyan, hoşlandığınız davranış kalıplarını sürdüren ya da hoşlanmadıklarınızı yapmaktan imtina edenler. Size saygısını her daim göstererek, bir yetişkine dönüşeceğiniz günü sabırsızlıkla değil büyük bir sabırla ve mutlulukla bekleyen olgun yetişkinler 🤷🏻‍♂️

9. Çocuklarının henüz daha küçücükken zihinlerine yerleşen çekirdek inançlarının, hayat boyu onları alacaklı bir kurbana dönüştürmesini istemeyenler 🤷🏻‍♂️

10. Ve o çocukların günün birinde yetişkin birer birey oldukları vakit iyiki diye bahsedebilecekleri sadece kısacık bir anda dondurulmadan, yaşantıları boyunca kendi zamanlarının sürecine kattıkları ölümsüz ebeveynler 🤷🏻‍♂️

Bağımsız, vicdanı hür, fikri hür, irfanı hür çocuklar yetiştirmek dileğiyle Sağlıcakla kalın 🙋🏻‍♂️ içaforiz

[listemakale]

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sinemanın ölümsüz isimlerinden Ingmar Bergman’ın kült filminden, ödüllü oyuncu ve yönetmen Kayhan Berkin rejisiyle sahneye uyarlanan, ‘’İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?”, “Aile nedir?”, “Şefkat nedir?”, “Aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın başrollerimi paylaştığı Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahneler Zorlu PSM’de…

View On WordPress

[sondakikabu]

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sinemanın ölümsüz isimlerinden Ingmar Bergman’ın kült filminden, ödüllü oyuncu ve yönetmen Kayhan Berkin rejisiyle sahneye uyarlanan, ‘’İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?”, “Aile nedir?”, “Şefkat nedir?”, “Aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın başrollerimi paylaştığı Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahneler Zorlu PSM’de…

View On WordPress

[mevcutbilgi]

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sinemanın ölümsüz isimlerinden Ingmar Bergman’ın kült filminden, ödüllü oyuncu ve yönetmen Kayhan Berkin rejisiyle sahneye uyarlanan, ‘’İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?”, “Aile nedir?”, “Şefkat nedir?”, “Aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın başrollerimi paylaştığı Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahneler Zorlu PSM’de…

View On WordPress

[haberyerelcom]

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sahnelendiği İlk Günden Bu Yana Kapalı Gişe Oynayan, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın Başarılı Performanslarıyla Yer Aldıkları ‘Evlilikten Sahneler’ Sezon Boyunca Zorlu PSM’de

Sinemanın ölümsüz isimlerinden Ingmar Bergman’ın kült filminden, ödüllü oyuncu ve yönetmen Kayhan Berkin rejisiyle sahneye uyarlanan, ‘’İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?”, “Aile nedir?”, “Şefkat nedir?”, “Aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın başrollerimi paylaştığı Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahneler Zorlu PSM’de…

View On WordPress

[anzacdaygallipoli]

Yaşadığı topluma yabancı olan bir gencin umutsuzlukları - Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/yasadigi-topluma-yabanci-olan-bir-gencin-umutsuzluklari.html

Yaşadığı topluma yabancı olan bir gencin umutsuzlukları

Dünya edebiyatının dâhilerinden sayılan Johann Wolfgang von Goethe’nin yayımlandığında derin yankılara neden olan eseri Genç Werther’in Acıları, dramatik satırlarla dolu önemli bir edebi metindir. Duygu coşkunluğunu ustalıkla kaleminin ucuna getiren Goethe, devrin gençleri arasında adeta fırtına estirmiştir.

Genç Werther’in Acıları eseriyle evrenselliği yakalayan yazar, çoşkunluk akımı denilen yeni bir çağı da başlatan isim oldu. Oyunlarında ve diğer eserlerinde mistik ögeleri bolca kullananan Goethe, diğer sosyal bilimlerden de faydalanarak hepsini bir arada yoğurmuştur.

Genç Werther’in Acıları, büyük edebiyatçının kaleme aldığı ilk romanıdır.

Yazar kitabını şöyle anlatır:

“Zavallı Werther’in hikâyesi hakkında bulabildiğim her şeyi itinayla bir araya getirdim ve işte önünüze koyuyorum ve biliyorum bunun için bana teşekkür edeceksiniz.”

Kitapla gelen intiharlar

Goethe’nin hayatından esinlenerek yazdığı kitap, 1774 yılında yazıldı. Goethe, Genç Werther’in Acıları’nı yazarken 25 yaşındaydı.

Kitap yayımlandığında Almanya’da intihar vakalarında gözle görülür artışın olması, romanın öneminden ileri gelmektedir. Büyük Fransız komutan Napolyon Bonapart ‘ın en az sekiz defa Genç Werther’in Acıları’nı okuduğunu belirtmiş olalım.

Almanya’nın sokaklarını, caddelerini renkli kıyafetler giyen duygu yüklü gençlerle dolup taşmıştır. Goethe’nin psikolojik, sosyolojik, kültürel, sosyal ve siyasal ögelerle harmanladığı eseri, olumsüz klasikler arasında yerini almıştır.

“Daha fazla ışık”

Yazar, Frankfurt’da 1749′da soylu bir ailede dünyaya geldi. Eğitimli anne babası sayesinde küçük yaşta okumaya başladı. Latince, Fransızca ve Yunanca dillerini öğrendi. Goethe denilince okurların aklına “Faust” kitabı gelmesi, yazarın adıyla özdeşleşmiştir. Şeytanla anlaşma sağlayan bireyin, Tanrı ve Şeytan arasında sınamaya tabi tutulan sarsıcı eser.

Son zamanlarda hasta olmasına rağmen yılmadan, usanmadan yazmayı sürdürdü. Tarihler 22 Mart 1832’i gösterdiğinde kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Goethe’nin dudaklarından dökülen son sözler ise “Daha fazla ışık” olmuştur.

“Werther salgını”

Kitap, genç hukuk öğrencisi Werther’in, nişanlı olan güzel kadın Lotte’ye duyduğu tarifsiz aşkı konu ediniyor. Lotte’ye kopmaz bağlarla bağlı olan Werther, güzel kadınla dostluk kurmuştur ve mümkün olduğunca kendisiyle vakit geçirmektedir. O dönem en çok konuşulan konu olan roman, Almanya edebiyatı için mihenk taşı olmuştur.

Dünya edebiyatı için de önemli bir yere sahip olan eser, Goethe’nin usta kaleminin ölümsüz eseridir. Almanya’da “Werther salgını” olarak başlayan akım, özellikle gençler arasında büyük buhranlara sebep olmuş, bulaşıcı hastalık gibi intiharlar baş göstermiştir.

Mektuplaşmalar…

Werther’in arkadaşı olan Schiller ile mektuplaşmaları edebiyatta mektup türünün önemli ayağını oluşturur. Sevdiği kadının nişanlı olması, Werther’in her geçen gün artan acıları, ıstırapları kendisini içinden çıkılmaz buhranlara sevk eder.

Yazarın etik değerler çerçevesinde yazdığı roman, aşkın ve sevginin ahlak boyutunu da sayfalarında yer verir. Önemli aşk romanlarından sayılan Genç Werther’in Acıları, ünlü Fransız aydınlanmacı yazar J.J.Rousseau’nun “Julie” adlı eserinden esinlenerek yazılması da kitabın bir diğer özelliği.

Psikolojik roman türünde olan kitap, içinde barındırdığı duygu yüklü mesajlarla okurların beğendiği klasiklerin başında gelmektedir.

Lotte ve Werther arasındaki duygusal ilişki aynı zamanda sınıf çatışmasının fotoğrafıdır. Lotte’nin aristokrat bir aileye mensup olması yasak aşkı iyice imkânsızlaştırmıştır.

Güzel Lotte’nin nişanlısı Albert ile arkadaş olan Werther’in kabarık duyguları onu intihara kadar sürükleyecektir. Lotte, mensubu olduğu sınıf ve aile gereği nişanlısıyla evlenmek zorunda kalır.

“Elveda…”

En iyi aşk romanları arasında gösterilen Genç Werther’in Acıları, Goethe’ye önemli ivme kazandırmıştır. Werther’in yaşadığı psikolojik sorunlara ve karşılıksız aşka daha fazla dayanamayarak arkadaşı Schiller’e son bir mektup yazmadan önce ölümü çoktan kafasına koymuştur.

Genç Werther, silahını temizler namluyu acılarla dolu göğsüne dayar. Tereddütsüz bir şekilde tetiğe basar.

Kanlar içinde yere yığılır.

Uşağı mektubu postaya verip gelene kadar ölmüştü acılı Werther.

Geriye son mektubunun son satırlarında oluşan “Elveda Lotte elveda” sözleri kalır.

#aşk #Genç #Goethe #Roman #Yazar

[traveltourstrips]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/yasadigi-topluma-yabanci-olan-bir-gencin-umutsuzluklari.html

Yaşadığı topluma yabancı olan bir gencin umutsuzlukları

Dünya edebiyatının dâhilerinden sayılan Johann Wolfgang von Goethe’nin yayımlandığında derin yankılara neden olan eseri Genç Werther’in Acıları, dramatik satırlarla dolu önemli bir edebi metindir. Duygu coşkunluğunu ustalıkla kaleminin ucuna getiren Goethe, devrin gençleri arasında adeta fırtına estirmiştir.

Genç Werther’in Acıları eseriyle evrenselliği yakalayan yazar, çoşkunluk akımı denilen yeni bir çağı da başlatan isim oldu. Oyunlarında ve diğer eserlerinde mistik ögeleri bolca kullananan Goethe, diğer sosyal bilimlerden de faydalanarak hepsini bir arada yoğurmuştur.

Genç Werther’in Acıları, büyük edebiyatçının kaleme aldığı ilk romanıdır.

Yazar kitabını şöyle anlatır:

“Zavallı Werther’in hikâyesi hakkında bulabildiğim her şeyi itinayla bir araya getirdim ve işte önünüze koyuyorum ve biliyorum bunun için bana teşekkür edeceksiniz.”

Kitapla gelen intiharlar

Goethe’nin hayatından esinlenerek yazdığı kitap, 1774 yılında yazıldı. Goethe, Genç Werther’in Acıları’nı yazarken 25 yaşındaydı.

Kitap yayımlandığında Almanya’da intihar vakalarında gözle görülür artışın olması, romanın öneminden ileri gelmektedir. Büyük Fransız komutan Napolyon Bonapart ‘ın en az sekiz defa Genç Werther’in Acıları’nı okuduğunu belirtmiş olalım.

Almanya’nın sokaklarını, caddelerini renkli kıyafetler giyen duygu yüklü gençlerle dolup taşmıştır. Goethe’nin psikolojik, sosyolojik, kültürel, sosyal ve siyasal ögelerle harmanladığı eseri, olumsüz klasikler arasında yerini almıştır.

“Daha fazla ışık”

Yazar, Frankfurt’da 1749′da soylu bir ailede dünyaya geldi. Eğitimli anne babası sayesinde küçük yaşta okumaya başladı. Latince, Fransızca ve Yunanca dillerini öğrendi. Goethe denilince okurların aklına “Faust” kitabı gelmesi, yazarın adıyla özdeşleşmiştir. Şeytanla anlaşma sağlayan bireyin, Tanrı ve Şeytan arasında sınamaya tabi tutulan sarsıcı eser.

Son zamanlarda hasta olmasına rağmen yılmadan, usanmadan yazmayı sürdürdü. Tarihler 22 Mart 1832’i gösterdiğinde kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Goethe’nin dudaklarından dökülen son sözler ise “Daha fazla ışık” olmuştur.

“Werther salgını”

Kitap, genç hukuk öğrencisi Werther’in, nişanlı olan güzel kadın Lotte’ye duyduğu tarifsiz aşkı konu ediniyor. Lotte’ye kopmaz bağlarla bağlı olan Werther, güzel kadınla dostluk kurmuştur ve mümkün olduğunca kendisiyle vakit geçirmektedir. O dönem en çok konuşulan konu olan roman, Almanya edebiyatı için mihenk taşı olmuştur.

Dünya edebiyatı için de önemli bir yere sahip olan eser, Goethe’nin usta kaleminin ölümsüz eseridir. Almanya’da “Werther salgını” olarak başlayan akım, özellikle gençler arasında büyük buhranlara sebep olmuş, bulaşıcı hastalık gibi intiharlar baş göstermiştir.

Mektuplaşmalar…

Werther’in arkadaşı olan Schiller ile mektuplaşmaları edebiyatta mektup türünün önemli ayağını oluşturur. Sevdiği kadının nişanlı olması, Werther’in her geçen gün artan acıları, ıstırapları kendisini içinden çıkılmaz buhranlara sevk eder.

Yazarın etik değerler çerçevesinde yazdığı roman, aşkın ve sevginin ahlak boyutunu da sayfalarında yer verir. Önemli aşk romanlarından sayılan Genç Werther’in Acıları, ünlü Fransız aydınlanmacı yazar J.J.Rousseau’nun “Julie” adlı eserinden esinlenerek yazılması da kitabın bir diğer özelliği.

Psikolojik roman türünde olan kitap, içinde barındırdığı duygu yüklü mesajlarla okurların beğendiği klasiklerin başında gelmektedir.

Lotte ve Werther arasındaki duygusal ilişki aynı zamanda sınıf çatışmasının fotoğrafıdır. Lotte’nin aristokrat bir aileye mensup olması yasak aşkı iyice imkânsızlaştırmıştır.

Güzel Lotte’nin nişanlısı Albert ile arkadaş olan Werther’in kabarık duyguları onu intihara kadar sürükleyecektir. Lotte, mensubu olduğu sınıf ve aile gereği nişanlısıyla evlenmek zorunda kalır.

“Elveda…”

En iyi aşk romanları arasında gösterilen Genç Werther’in Acıları, Goethe’ye önemli ivme kazandırmıştır. Werther’in yaşadığı psikolojik sorunlara ve karşılıksız aşka daha fazla dayanamayarak arkadaşı Schiller’e son bir mektup yazmadan önce ölümü çoktan kafasına koymuştur.

Genç Werther, silahını temizler namluyu acılarla dolu göğsüne dayar. Tereddütsüz bir şekilde tetiğe basar.

Kanlar içinde yere yığılır.

Uşağı mektubu postaya verip gelene kadar ölmüştü acılı Werther.

Geriye son mektubunun son satırlarında oluşan “Elveda Lotte elveda” sözleri kalır.

#aşk #Genç #Goethe #Roman #Yazar

[turkeytraveltours]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/yasadigi-topluma-yabanci-olan-bir-gencin-umutsuzluklari.html

Yaşadığı topluma yabancı olan bir gencin umutsuzlukları

Dünya edebiyatının dâhilerinden sayılan Johann Wolfgang von Goethe’nin yayımlandığında derin yankılara neden olan eseri Genç Werther’in Acıları, dramatik satırlarla dolu önemli bir edebi metindir. Duygu coşkunluğunu ustalıkla kaleminin ucuna getiren Goethe, devrin gençleri arasında adeta fırtına estirmiştir.

Genç Werther’in Acıları eseriyle evrenselliği yakalayan yazar, çoşkunluk akımı denilen yeni bir çağı da başlatan isim oldu. Oyunlarında ve diğer eserlerinde mistik ögeleri bolca kullananan Goethe, diğer sosyal bilimlerden de faydalanarak hepsini bir arada yoğurmuştur.

Genç Werther’in Acıları, büyük edebiyatçının kaleme aldığı ilk romanıdır.

Yazar kitabını şöyle anlatır:

“Zavallı Werther’in hikâyesi hakkında bulabildiğim her şeyi itinayla bir araya getirdim ve işte önünüze koyuyorum ve biliyorum bunun için bana teşekkür edeceksiniz.”

Kitapla gelen intiharlar

Goethe’nin hayatından esinlenerek yazdığı kitap, 1774 yılında yazıldı. Goethe, Genç Werther’in Acıları’nı yazarken 25 yaşındaydı.

Kitap yayımlandığında Almanya’da intihar vakalarında gözle görülür artışın olması, romanın öneminden ileri gelmektedir. Büyük Fransız komutan Napolyon Bonapart ‘ın en az sekiz defa Genç Werther’in Acıları’nı okuduğunu belirtmiş olalım.

Almanya’nın sokaklarını, caddelerini renkli kıyafetler giyen duygu yüklü gençlerle dolup taşmıştır. Goethe’nin psikolojik, sosyolojik, kültürel, sosyal ve siyasal ögelerle harmanladığı eseri, olumsüz klasikler arasında yerini almıştır.

“Daha fazla ışık”

Yazar, Frankfurt’da 1749′da soylu bir ailede dünyaya geldi. Eğitimli anne babası sayesinde küçük yaşta okumaya başladı. Latince, Fransızca ve Yunanca dillerini öğrendi. Goethe denilince okurların aklına “Faust” kitabı gelmesi, yazarın adıyla özdeşleşmiştir. Şeytanla anlaşma sağlayan bireyin, Tanrı ve Şeytan arasında sınamaya tabi tutulan sarsıcı eser.

Son zamanlarda hasta olmasına rağmen yılmadan, usanmadan yazmayı sürdürdü. Tarihler 22 Mart 1832’i gösterdiğinde kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Goethe’nin dudaklarından dökülen son sözler ise “Daha fazla ışık” olmuştur.

“Werther salgını”

Kitap, genç hukuk öğrencisi Werther’in, nişanlı olan güzel kadın Lotte’ye duyduğu tarifsiz aşkı konu ediniyor. Lotte’ye kopmaz bağlarla bağlı olan Werther, güzel kadınla dostluk kurmuştur ve mümkün olduğunca kendisiyle vakit geçirmektedir. O dönem en çok konuşulan konu olan roman, Almanya edebiyatı için mihenk taşı olmuştur.

Dünya edebiyatı için de önemli bir yere sahip olan eser, Goethe’nin usta kaleminin ölümsüz eseridir. Almanya’da “Werther salgını” olarak başlayan akım, özellikle gençler arasında büyük buhranlara sebep olmuş, bulaşıcı hastalık gibi intiharlar baş göstermiştir.

Mektuplaşmalar…

Werther’in arkadaşı olan Schiller ile mektuplaşmaları edebiyatta mektup türünün önemli ayağını oluşturur. Sevdiği kadının nişanlı olması, Werther’in her geçen gün artan acıları, ıstırapları kendisini içinden çıkılmaz buhranlara sevk eder.

Yazarın etik değerler çerçevesinde yazdığı roman, aşkın ve sevginin ahlak boyutunu da sayfalarında yer verir. Önemli aşk romanlarından sayılan Genç Werther’in Acıları, ünlü Fransız aydınlanmacı yazar J.J.Rousseau’nun “Julie” adlı eserinden esinlenerek yazılması da kitabın bir diğer özelliği.

Psikolojik roman türünde olan kitap, içinde barındırdığı duygu yüklü mesajlarla okurların beğendiği klasiklerin başında gelmektedir.

Lotte ve Werther arasındaki duygusal ilişki aynı zamanda sınıf çatışmasının fotoğrafıdır. Lotte’nin aristokrat bir aileye mensup olması yasak aşkı iyice imkânsızlaştırmıştır.

Güzel Lotte’nin nişanlısı Albert ile arkadaş olan Werther’in kabarık duyguları onu intihara kadar sürükleyecektir. Lotte, mensubu olduğu sınıf ve aile gereği nişanlısıyla evlenmek zorunda kalır.

“Elveda…”

En iyi aşk romanları arasında gösterilen Genç Werther’in Acıları, Goethe’ye önemli ivme kazandırmıştır. Werther’in yaşadığı psikolojik sorunlara ve karşılıksız aşka daha fazla dayanamayarak arkadaşı Schiller’e son bir mektup yazmadan önce ölümü çoktan kafasına koymuştur.

Genç Werther, silahını temizler namluyu acılarla dolu göğsüne dayar. Tereddütsüz bir şekilde tetiğe basar.

Kanlar içinde yere yığılır.

Uşağı mektubu postaya verip gelene kadar ölmüştü acılı Werther.

Geriye son mektubunun son satırlarında oluşan “Elveda Lotte elveda” sözleri kalır.

#aşk #Genç #Goethe #Roman #Yazar