Tumgik
samsarania · 14 days
Text
Dilerim ki hayat tekrara düştüğünde pişman olmazsın yaptıklarından.
Seçimler ve vazgeçişler.
Çok korkuyorum “keşken” olmaktan.
Bu ağır yükü birlikte sırtlayabiliriz.
Ya da cayabiliriz her an teslim olmaktan.
Yollar genişler, zaman daralır, insanlar büyür.
Doğa kanunu budur, her ilk nefesini alan, bir gün son nefesini verir.
Tüm olmazlarını ve olurlarını al önüne düşün,
Hangi güç değiştirebilir mutlak hakikati?
1 note · View note
samsarania · 2 months
Text
Değişmek ve dönüşmek, deri değiştirmeye benzer.
Duvarların yıkılır, altüst olursun, “ben” dediğin kabuğunu kırar içinden başka, bambaşka bir “ben” doğurursun.
Kendine adadığın tüm sıfatları, etiketleri, zamirleri geride bırakırsın.
Çırılçıplak aynaya bakmak gibidir, gözlerinin içine, en derinine bakarsın ve orada bir yabancıya rastlarsın.
Artık yıllardır aynada bakmaya alıştığın ama görmeyi unuttuğun “seni” bulursun.
Sen.
Ben.
İşte hepimiz aslında biriz.
5 notes · View notes
samsarania · 2 months
Text
İnsan kan kaybından ölmeyebilir ama kalp kırıklığından ölebilir.
0 notes
samsarania · 2 months
Text
İçimde hiç fark etmediğim bir boşluğun dolduğunu hissediyorum.
Eksik ve kusurlu ruhum iyileşiyor.
Çok korkuyorum.
Öyle korkuyorum ki hiç bilmediğim bir trene atlayıp kaçabilirim her an.
Ya da kilometrelerce yürüyebilirim arkama bile bakmadan.
Yine de her yolun sonu korktuğum yere çıkacak.
Hayatımda ilk defa korkuyorum ve kendime meydan okuyorum.
Teslim oluyorum sana hayat,
Kırıldığım yerden iyileştir beni.
1 note · View note
samsarania · 3 months
Text
Zaman her daim acının ilacı değil.
Bazen bir acının iyileşmesi için yalnızca susmaya ihtiyaç vardır.
1 note · View note
samsarania · 3 months
Text
İntihar Eden Zaman
Şimdi zaman akıp gidiyor önümden, çağlayan bir ırmak gibi,
Gözümden düşen her yaş, bir buz sarkıcına dönüşüp kesiyor beni.
Kanayan yerlerime tuz basıp gülümsüyorum aynada,
Tıpkı senin yaptığın gibi.
Çocukken acıyan yerlerinden öpülmemiş çocuklar,
Yaralarını sarmayı nereden bilsin ki?
1 note · View note
samsarania · 3 months
Text
Anlatmaktan vazgeçtiğimiz anlar olur bazen, kelimeleri mi biter insanın yoksa kalemimi kırılır bilinmez.
Suskunluğa gömülmek hikayenin bittiği anlamına gelmez. Hikaye bitmez, İnsan kabullenir.
Yazmamak, Yaşamadığın anlamına gelmez. Yazmamak, Pes ettiğin anlamına gelir.
Kağıt bitmez, Hikaye bitmez, İnsan ölmedikçe, kelime bitmez. Kalem kırılır, Acı içinde kalır.
12 notes · View notes
samsarania · 4 months
Text
Hoş geldin 2024, ben seni şimdiden çok sevdim!
Güzelliklerinle, umutla, aşkla, neşeyle ve sevginle gel.
0 notes
samsarania · 9 months
Text
Belki mahvolmak için gelmemişizdir dünyaya.
Bugün içime baktım ve bir umut parçasına rastladım.
İçimden cılız bir ses “vazgeçme” dedi, vazgeçme. Yaslan kendine, sarıl hayallerine, tıka kulaklarını diğerlerinin gerçeklerine. Sabret.
O yüzden diyorum belki başka yollar, bambaşka yollar çizilmiştir kaderimize.
5 notes · View notes
samsarania · 10 months
Text
Merhaba.
Bugün benim doğum günüm.
Bu dünyaya gözlerimi açalı tam 24 yıl oldu.
İlk defa bu yıl kendime kuracak cümle bulmakta zorlanıyorum.
Hayatımda çok şey değişti. Ben çok değiştim.
Yaşadığımız, nefes aldığımız sürece değişim kaçınılmaz derdim ama bazı değişimlerin insanı nefessiz bıraktığını daha önce deneyimlememiştim.
Bazen o kadar yalnız kaldım ki, yalnızlığın hücrelerime işlediğini hissettim. Kuyulara haykırmak, duvarları yumruklamak, bulduğum en kuytu köşeye saklanmak istediğim çok an oldu ama ben öylece yerimde oturdum.
Kafamın içinde birçok sel, birçok yangın ve deprem yaşandı ama ben yine parmağımın ucunu bile kıpırdatamadım.
‘Büyümek böyle bir şey mi?’ diye sordum kendime defalarca, cevabını da alamadım.
Hep eleştirdiğim o asık suratlı yetişkinlerden biri olmaktan korkar hale geldim.
Ya bir gün, yolda yürürken kafasını kaldırıp gökyüzüne bakmayı unutan, etrafında uçan küçük bir kelebeği göremeyecek kadar körleşmiş, kendini dinlemekten, kendini anlamaktan kaçan birine dönüşürsem diye çok korkuyorum.
Herkes gibi olmaktan çok korkuyorum.
Aşkın farklı yüzleri ile de tanıştım bu yıl. Söylenmeyen her duygunun kölesi olurmuş insan. Ve yaşanmamış ihtimaller hep galip gelirmiş yaşanan gerçeklere.
Olsun diyorum yine de. Olsun. Aşkın varlığını bir ömür tatmamış biri olmaktansa acısına bile binlerce kere şükürler olsun.
Yetişkin olma sancıları, ergenlikten daha meşakkatliymiş kısacası.
Yaşadığım iyi veya kötü her şeye rağmen mükemmel bir yaştın 23, çünkü bir daha geri gelmeyeceksin.
Düştüğünde kalktığın, kendi sırtını kendin sıvazladığın, her şeye rağmen iyiliğe ve güzelliğe tutunduğun, öğrenmekten ve deneyimlemekten kaçmadığın için teşekkür ederim canım ruhum.
Ve sevgili 24,
Senden en büyük arzum kendini defalarca yeniden keşfetmen. Hayallerinin temelini atman ve her duyguna sıkı sıkı sarılmaya devam etmen. Çünkü sana çok inanıyorum, çok.
Bazen zor olacak olsa da her gecenin sonu sabahtır ve insan en çok kırıldığı yerlerden ışık alır.
İyi ki doğdun Diloş!
Hoş geldin 24.
67 notes · View notes
samsarania · 11 months
Text
Yalnız geçen gecelerim var buram buram özlem kokan.
Esen yelde kokunu aramak var, gördüğüm her yüzde seni hatırlamaya çalışmak var.
Sen varsın yüreğimin köşesinde, bakışların var.
Canım, canımın cananı.
Seslensem duyacak, elimi uzatsam dokunacak kadar yakın hissediyorum sana.
Sesleniyorum fakat duymuyorsun, uzanıyorum yok oluyorsun.
Ne zaman bitecek bu hasret?
Doğduğum topraklardan ilelebet sürgün yemiş gibiyim.
Öyle bitik, öyle umutsuz ve öyle hasret dolu.
3 notes · View notes
samsarania · 1 year
Text
Girdiğim tüm savaşlardan zaferle ayrılmıştım,
Ta ki gözlerin, gözlerimi bulana kadar,
Ben hiç böylesine güzel yenilmemiştim.
3 notes · View notes
samsarania · 1 year
Text
Bozuk Parçalar
Hey.
Olmadığımız biri gibi davranmaya başlarsak bir zaman sonra ona dönüşür müyüz?
Sanırım yıllardır bunu yapıyorum.
Bana öğretildiği gibi davranıyorum, bana öğretildiği gibi yaşıyorum ve en kötüsü de bu olduğumu zannediyorum.
İçimde, en derinlerimde bir yerde gömdüğüm, görmekten korktuğum ve kaçtığım biri var.
Onunla sadece karanlıklarda ve ıssızda konuşuyorum.
O özgürce, kimseyi umursamadan deli gibi dans etmek istiyor, bense etrafımdakilerin bakışlarından kaçıyorum.
O herkesin içinde bir adım öne çıkıp avazı çıktığı kadar şarkı söylemek istiyor, bense kalabalıkların önünde konuşamıyorum.
İnsanların benim hakkımda ne düşündüklerini önemsemekten, değer kazanmaya çalışmaktan ve en çok da bunları kendimden feda ederek yapmaktan yoruluyorum.
O ise bunların hepsinin aptalca olduğunu kulağıma fısıldıyor.
“Karanlıkta saklanarak, gölge olmaya çalışarak yaşayamazsın. Güneş, Ay’ın arkasına saklansa bile parlamaya devam eder.”
Hangisi olmayı seçeceksin?
Tüm evreni aydınlatan bir Güneş mi, karanlıkta saklanan bir Ay mı?
Tik, tak.
Varlığını yeni keşfettiğim parçama,
Sevgilerle.
2 notes · View notes
samsarania · 1 year
Text
Bazen kendimi yeryüzünde artık bulunmayan bir aşkın bekçisi gibi hissediyorum.
Öyle yalnız ve öylesine terk edilmiş.
Aynı göğün altında aynı anda birbiri için çarpan yürekler gerçek mi?
Yoksa büyük bir illüzyondan mı ibaret hepsi?
Özlemini hissettiğim duygu öylesine gerçek ki düşüncesi bile iliklerime kadar titretiyor beni.
Bulduğum hiçbir duygu o tadı vermiyor. Kekremsi, sahte bir tat bırakıyor ağzımda.
Ben gerçek bir şey arıyorum.
“Aşk” kılıfının altına saklanmış menfaatlerden daha farklı bir şey.
Göğsümde uyuyan ateşi tekrar harlayacak bir şey.
3 notes · View notes
samsarania · 1 year
Text
Kendimi dünyanın çok uzak bir köşesinde yaşıyormuş gibi hissediyorum.
Etrafım yalnızca koca bir karanlık ve hiçlikten ibaret.
Kurtulmak için her çırpınışım sanki daha da dibe çekiyor beni.
Aynı bir bataklık gibi.
Ama mesele dibe batmak değil de, dibin sonunda olacaklarla, kurtulup yüzeye çıktığımda olacakların aynı olduğunu görmem.
Kaçacak hiçbir yerim kalmamış.
Gerçi kaçacak gücüm de kalmamış artık.
Bataklığın beni yutmasına izin vermek galiba en kolayı.
“En güzel çiçekler bataklıkta yetişir” derler.
Belki bir çiçeğin yaprağından tekrar doğarım.
1 note · View note
samsarania · 1 year
Text
Yalnızlığınızın içinde başka bir ses var.
Onu bulun.
Onu duyun.
Eğer en yakınlarımız dahil, gerçek yüzümüzü onlara göstermiş olsaydık, hâlâ en yakınlarımız olurlar mıydı?
1 note · View note
samsarania · 2 years
Text
Yüzyıllar öncesinden gelen acılarımız var.
En derinde sakladığımız. Kimseye göstermek istemediğimiz yaralarımız.
Parmak uçlarımızı kitleyen, zihnimizi bulanıklaştıran, bacaklarımızı titreten korkularımız ve acılarımız.
Kimseye açamadığımız gibi onlara da açmıyoruz kendimizi.
Öyle bir dikiliyoruz ki karşılarında onlar bile bizi yıkamayacağını düşünüyor belki de.
Öyle büyük duvarlar örüyoruz ki o acıları görmemek için görünmez olduğumuzu sanıyoruz.
Oysa ki doğru taşa vurmayı başarırsan koca duvarlar bile yıkılır.
Ve sen duvara karşı kazandığını sanarken o koca enkazın altında kalırsın.
1 note · View note