“Mutluluğum,felaketim,en pervasız günahım… Bil ki hiçbir tecrübe,hiçbir tövbe,hayatın gelip geçiciliğine kerhen olana dair hiçbir şey bu mühürü kıramaz. Zavallı varlığımın anlamı,başka hiçbir şey değil,sadece gizli nikahımızı kıydığımız o gece yüreğimi sana bağlayan bu yemindir. Bundan böyle aldığım her nefeste senin ruhunu içime çekeceğim,yüreğimin her vuruşu senin ismini fısıldayacak. Aşkından gayrısı yalan, ve bak,gökteki ay şahidimdir.”
“Gidenlere hep öyle gelir;bir şey unutmuşlar gibi. Oysa zaten bir şey unutmak için gider insan. Giderken bir şey unutmak sorun değil;insan çok daha büyük bir şeyi unutmak için gider. Geride kalanların ne anlamı olabilir ki?”