Yeni şiirim Pulsar’da. ✨
1 note
·
View note
“Telveli fallara bakıyorum, köpürtmeden denizi. Sek. Sevdim kendimi eksiltmeyi. Tırnaklayıp derimi, baktım tadıma. Asi. Damgalı zanlınızım sizin. Çaldım tokmağı, öldünüz. Beynim dişlerinize emanet. Koptu ip. Ayağım. En çok sol. Harammış. Mış. Mı. M. Masallar masum. Ben eğreti, hırçın, aykırı zanlınızım sizin.”
tamamı için: grungepoetry.com/2023…
2 notes
·
View notes
Karanlığın Dişleri adlı düzyazı şiirimle Ke Dergisi Erendiz Atasü ve Gülten Akın dosya konulu 20. sayıdayım. Dergiye Kartal Belediyesi web sitesinden ücretsiz ulaşabilirsiniz.
6 notes
·
View notes
Karanlık yutar, tükürür karanlık. Melodram kesiğidir kırbacı saçlarının, vururken yelkovan göğsüme. Durdu saatler. Ama güneş durmuyor. Biz nasıl durduk?
3 notes
·
View notes
Yüzüm sığmıyor aynalara. Yalnızlığım ne büyük. Renklerin arasında siyahım, bahçelerde diken. Annemin kokusu ekşi, benim yüzüm. Köpürdükçe arttım. Tutuyorlar eldivenle, hamurdan insan dünya.
0 notes
Bulanık, Bubi Sanat’ta.
1 note
·
View note
Yalnızlığımın Süsleri/ Gönül Demircioğlu
0 notes
Beklerken yıkadım tek tek her şeyi. Önce muhallebi kaplarını, sonra harfleri. Günaha girmiş olabilir bazıları, dilimde karabiber. Ekmek kırıntıları da ağlamış ardımdan, söyledi annem. Benzer sırtım örümceğe. Yine de ağ örmeden bekledim Tanrı’yı.
2 notes
·
View notes
Nabzımda kelebek fransızı. Çağ açıldı eşikten. Tütsülendim güneşle. Köpek tanısın şapkamı, değil babam. Bininci basamakta sökük merdiven. Tuzlukta parmak izi, dağlı o yara. Şehirler arası bir otobüs kıvırırken omurganı, sarı taksinin içinde Tanrı. Otobüsü takip et! Ekmeğe yağ sürüp kayışın raylarda, silindi cismin. Gök sarılıp döküldü, kurt mavi. Yandı kelebeğim fransız.
2 notes
·
View notes
Diken battı dilime, ağzımda çürük üzüm. Sarhoş değil şarabım, dans eden külhan. Aksın kiri toprağa, tuz bastım nefesime. Sonrası kesilmek sızıya. Hançer isli düşümde, kızılca ay. Şakayık bahçesinde dirildi Kleopatra.
6 notes
·
View notes
Yüzüm dedim, yüzüm bakışında saklı. Zaman silecek anıları ensemden, kara. Yıkandı alınlarımız amonyakla. Sakladım harfleri saçlarımın altına, kuşlar hâlâ perdelere konarken.
2 notes
·
View notes
Atlar yılkılandı göğe. Peygambere yetişebilirler mi zaman makinesiyle? İcatlar uydurup oradan buradan saplı aklımız. Işıl ışıl gece, sönüp sabaha. Cesur siyah, değil mavi. Yıldızlar bu yüzden uzak. Sırtımızda ayaz, kapıyı açık bırakan kim?
2 notes
·
View notes
Gidişe her geliş, susar yağmura toprak. Annelerin tuzlanır yemenileri, süte değince bıçak. Onlar bebek emzirir topuğundan cennetin, ayakları hep ıslak.
0 notes
Prens olmaz her kurbağa dudakla. Tembihlerdi annem, dokunma siğillenirsin zamanla.
1 note
·
View note
Sanıldığı gibi dönülmedi cinayet yerine. Ölü bebekler aguladı, her güleç katile.
0 notes
Meyve veren ağaçlar hep yaralı, yine de çağlalar hazır bahara.
0 notes
Eksi soğukta artı on sekiz kainat.
1 note
·
View note