"Kırmızı en sevdiğim renk" dedi elindeki fulara bakarak
"Kırmızı sen sevdiğim renk" dedi aynanın karşısında kesik bileklerine bakarak.
4 notes
·
View notes
"Sana bir çift kumru,
Gösterecek buz tutmuş cesedimi!
Ve sana ötüşleri,
Söylecek gözyaşı içinde öldüğümü!"
1 note
·
View note
"Ne güzel kokuyorsun" dedim mezarında ki onun gibi eşsiz olan çiçeklere.
1 note
·
View note
"sence ben böyle yaşayabilir miyim? Sence böyle yaşamak hoşuma mı gidiyor?"
65 notes
·
View notes
"Nasıl bir devirdir ki bu;İnsanlar arasında olmak hayvanlar arasında olmaktan daha tehlikeli."
0 notes
"uzun süre uçuruma bakarsan, uçurum da sana bakar."
512 notes
·
View notes
Bu ne sistir böyle adını kaybediyor insan. Gölgesizliğine doğru yutuyor yokuşları. Sabrın avlularında sınanan geyikler sızıyor duvarlara, artık gece unutmaktır.
75 notes
·
View notes
O kadar çok şey yok ki neyin varolduğunun da bir anlamı kalmıyor.
166 notes
·
View notes
Sahiden de hiçbir şey söylemeden susarsam ne demek istedigim anlaşılır mi ki?
1 note
·
View note
Daha önce bu dünyada birbirimiz için bir anlam ifade etmeyen varlıklarımız, artık birbirinden izler taşır. Kendimizi artık o izle tanımlar ve dünya serüveninde yalnız olmadığımızı, hayat hikayemizin bir başkasının hayat hikayesiyle buluştuğunu ayrımsarız.
🌼Kemal Sayar
70 notes
·
View notes
Bir ateşi soğuyor gibi hissediyorum. Karnımda ağrıyan uçurumun külle derinleştiği bu anda yanmak, gölgemi uyandırmaktan farksız. Kimse yok! Herkes doğduğu kişinin belleğine sığınmış.
53 notes
·
View notes
Babil ülkesinin en güzel kızı Thisbe ve en yakışıklı erkeği Pyramustur. Evlerini sadece bir duvar ayıracak kadar birbirlerine yakındılar. Çocuklukları birlikte geçmiş ve zamanla aralarındaki bağ aşka dönüşmüştür fakat aileleri bu ilişkiye hiç bir zaman izin vermemiştir. Bir akşam Pyramus’un yaptığı plan ile kaçmaya karar verirler. Bir dut ağacının altında buluşmaya karar verirler, ertesi gece Thisbe sessizce evden ayrılarak dut ağacının altına gider ve beklemeye başlar, Pyramus bir türlü gelmez, tam o sırada bir aslanın yaklaşmakta olduğunu görür ve kaçarak bir mağaraya saklanır. Kaçarken üzerinden şalını düşürmüş ve aslan da onun üzerinden geçerken kan bulaştırmıştır. Bir süre sonra gelen Pyramus sevgilisini aslanın yediğini düşünerek elindeki kılıcını kendisine saplar ve göğsünden fışkıran kanlar dut ağacına yayılır ve olduğu yere yığılır kalır. Mağaradan çıkıp ağacın altına gelen Thisbe, sevdiği adamı kanlar içinde görünce kılıcı alarak göğsüne batırır ve orada can verir. Bütün bu yaşananlara şahit olan tanrılar, Pyramus’un kanını dut meyvesine, Thisbe’nin gözyaşlarını da dut ağacının yapraklarına verirler.
Şöyle de ilginç bir olay var ki; kara dut lekesini sadece dutun yaprağı ile silerek çıkartabilirsiniz ༎ຶ‿༎ຶ
12 notes
·
View notes