umarım beni anlarsın ve böyle çekip gitmemden dolayı kızmazsın. ne yapayım ki başka çarem yoktu. en doğru olan buydu. diğer türlü sana haber verip gitmem inan benim için de çok zor olurdu. sanırım bir daha karşılaşmayacağız. ama insan yine de umut etmek istiyor. çünkü umut etmeden yaşam ne kadar zor değil mi?
bir gün hiç beklemediğin bir anda, hiç beklemediğin bir yerde karşına çıkabilmeyi ne kadar istediğimi anlatamam. şimdi güneşli ve güzel günlere olan inancımızla sözleşelim. o günler geldiğinde seninle hep gitmek istediğimiz, çocukluğumun geçtiği siyahsümbül gölünün kıyısında, birlikte geleceğe yürüyeceğiz. hakkında pek bir şey bilmediğimiz bir gelecekte değil... çoktan başlamış bir gelecekte... bizim adımızı taşıyan biri gelecekte... tüm sevgimle..
ilk gezim ashmolean müzesinde oldu. ilk halk müzesi ve ikinci üniversite müzesi ünvanı var. 1670lerde kuruluyor sanırım. inanılmaz güzel bir müze ama bir günde gezilemeyecek kadar büyük ve güzel.
kazancakis'in dediği gibi, kalbimin en küçük kulakçıklarına kadar kederliyim. depremde sallandık, sele kapıldık, doluya tutulduk... ama göreceklerimiz sadece bunlar değilmiş en sevdiğimiz nemrut şehrinde... nihayetinde yaramıza bir merhem olamadık... yüreğimizin karanlıklarını ne türden bir güneş aydınlatacak bilemedik :(
There is neither happiness nor unhappiness in this world; there is only the comparison of one state with another. Only a man who has felt ultimate despair is capable of feeling ultimate bliss. It is necessary to have wished for death in order to know how good it is to live.....the sum of all human wisdom will be contained in these two words: Wait and Hope.